Davud-i Halveti By: armaðan Date: 28 Nisan 2009, 23:20:26
Osmanlýlar zamânýnda Mudurnu'da yetiþen evliyâdan. Ali Bey adýnda bir zâtýn oðlu olup, "Uzun Dâvûd" ve "Dâvûd-i Mudurnî" diye tanýnýrdý. Doðum târihi belli deðildir.
Halvetî þeyhlerinden Seyyid Yahyâ-i Þirvânî'nin yüksek talebelerinden Þeyh Habîb'in sohbetlerine devâm edip, tasavvufun yüksek mârifetlerine kavuþtu. Meczûb bir zât idi. Allahü teâlânýn sevgisinden kendinden geçmiþ haldeydi.
Ýsfendiyâroðlu Kýzýl Ahmed adýnda bir zât, Þeyh Dâvûd'a bir mektup yazarak, tasavvuf talebeleri arasýnda pek mâlum, baþkalarýna ise mestûr (gizli) olan "Devâir-i hamse"den bahseden bir eser yazmasýný ricâ etmiþti. Þeyh Dâvûd da, onun ricâsýný kabûl edip, devâir-i sülûktan yedi dâireyi açýklayan Gülþen-i Tevhîd adýnda bir kitap yazýp gönderdi. Bu eser, Arabca ve Türkçe þiirlerle, tasavvufta cezbe, Allahü teâlânýn, sevdiði bir kulu kendisine çekmesi ve sülûk, Allahü teâlânýn sevgisine uðraþarak kavuþma hâllerini anlatmaktadýr. Tasavvuf ehli arasýnda çok okunmuþ ve uyulmuþtur. Tasavvuftaki yüksek hakîkatleri anlatan kýymetli bir eserdir. Ayrýca halîfelerinden "Kâþifî" mahlaslý bir þâirin, Þihristânî'nin Milel ve Nihâl kitabý tarzýnda, Tehzîb-ül-Akâid ve Müfîdet-ül-Fevâid isminde bir eseri de mevcuttur. Dâvûd-i Halvetî, 1507 (H. 913) senesinde Mudurnu'da vefât etti.
Dâvûd-i Halvetî hazretlerinin dostlarýndan biri þöyle anlatýr: "Bâzý arkadaþlarýmla Karaman diyârýna seyahate çýkmýþtýk. Yolumuz susuz bir bozkýra uðradý. Susuzluk ve sýcak hava hâlimi periþân etmiþ, helâk olayazmýþtým. Bu hâlde iken, karþýdan bir kalabalýk topluluk göründü. Onlarda su bulabilirim ümidi ile sevinmiþtim. Yakýnýmýza geldiklerinde gördüm ki, meczûb bir derviþ, zikrederek, Allah, Allah diyerek yürüyordu ve elinde su dolu bir ibrik taþýyordu. Bana doðru bakýnca, elindeki ibriði havaya fýrlattý. Havadan yere düþtüðünde, o ânda harâretim geçiverdi. Bu zâtýn kim olduðunu araþtýrýnca, kâfilenin reisinin Þeyh Dâvûd ve meczûbun da, talebelerinden Þeyh Süleymân adýnda bir kimse olduðunu anladým. Hemen Þeyh'e koþtum. Onun bu açýk kerâmetini görünce, büyüklüðünü anlayýp ona talebe oldum."
Dili Çözüldü
Þakâyik-i Nu'mâniyye kitabýnýn sâhibi þöyle anlatýr: Doðduðum andan bülûð yaþýna girinceye kadar dilim çözülüp konuþamamýþtým. Birgün babam beni alýp, Þeyh Dâvûd'a götürdü ve benim bu hastalýktan bir an önce kurtulmam için duâ etmesini ricâ etti. Tâhâ sûresi 25-28'nci âyet-i kerîmelerinde meâlen; "Ey Rabbim! Benim göðsüme geniþlik ver. Ýþimi kolaylaþtýr. Dilimden düðümü çöz. Böylece sözümü iyi anlasýnlar!" buyrulduðu gibi duâ etti. Kendi mübârek aðýzlarýndan, benim aðzýma birþeyler okudu. Dilim hemen çözüldü. Evimize döndüðümde annemi görünce; "Anacýðým, artýk ben konuþuyorum." diye seslendim."
1) Þakâyik-ý Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.374
2) Þakâyik-ý Nu'mâniyye; c.1, s.415
3) Sicilli Osmânî; c.2, s.324
4) Tâc-üt-Tevârih; c.2, s.597
5) Osmanlý Müellifleri; c.1, s.69
6) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.13, s.374
Ynt: Davud-i Halveti By: Bilal2009 Date: 15 Ekim 2020, 13:05:28
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri Ýslam büyüklerinin yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Davud-i Halveti By: ceren Date: 15 Ekim 2020, 21:50:19
Esselamu aleyküm.rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim...
Ynt: Davud-i Halveti By: Sevgi. Date: 17 Ekim 2020, 04:50:54
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri hayýrlý kul eylesin ve doðrularýn yolundan ayýrmasýn inþaAllah