Stres By: reyyan Date: 25 Kasým 2010, 18:25:28
Stres
Neden yer yer ruhî sýkýntýlara giriyor, sabýrsýzlanýyor ve bir þeyler yapamamanýn ýstýrabýyla ruhumuzu kývrandýrýyoruz. Beden sýhhatimizden, mali durumumuza, toplumdaki itibarýmýzdan dünyevî zevklerimize kadar her þeyi kendimize dert ediniyor ve bunlarý çözemeyince de üzülüyor, rahatsýz oluyoruz...
Bazen gazetelerde insanýn tüylerini ürperten resimler görürüz. Çoðunlukla Kuzey Afrikalý fakir ve periþan insanlarýn resimleri... Her biri sanki canlý birer iskelet... Kemiklerle etler arasýnda nerdeyse mesâfe kalmamýþ. Bu halleriyle bize olanca güçleriyle haykýrýrlar: “Biz açýz, bize yardým elinizi uzatýn!” diye...
Ýþte maddî açlýk insaný böyle periþan, böyle zayýf, böyle güçsüz ediyor... Beride maddî problemleri yok denecek kadar az, ama kendilerini eðlenceyle, sefahatle, içkiyle yahut uyuþturucuyla avutmak isteyen huzursuz kalabalýklar. Bunlarýn dertleri öncekilerinden daha ileridir.
Ruh, beden ülkesinin sultanýdýr. Açlýktan kývranan insanlarda hizmetçi zayýf düþmüþtür, huzursuz insanlarda ise sultan periþandýr. Birincilere her insaf ve vicdan sahibi acýr, merhamet eder. Ýkincileri ise herkes kýnar, herkes onlara düþman kesilir. Halbuki asýl acýnmaya, el uzatýlmaya muhtaç olanlar bunlardýr... Çünkü bunlar hem hastadýrlar, hem de ilâç düþmanýdýrlar. Bunlara karþý, tedavi ehlinin çok þefkatli ve çok sabýrlý olmasý gerekir. “Fâsýklara ancak ârifler acýr.” Abdulkadir Geylâni (ks.)
Bugün huzur ve saadet arayanlar sadece bu insanlar deðildir. Hemen herkes bu dertten bir iz taþýmaktadýr. Öyle ise biz öncelikle kendi nefsimize bir þeyler söylemeye çalýþalým:
Neden yer yer ruhî sýkýntýlara giriyor, sabýrsýzlanýyor ve bir þeyler yapamamanýn ýstýrabýyla ruhumuzu kývrandýrýyoruz. Beden sýhhatimizden, mali durumumuza, toplumdaki itibarýmýzdan dünyevî zevklerimize kadar her þeyi kendimize dert ediniyor ve bunlarý çözemeyince de üzülüyor, rahatsýz oluyoruz...
Niçin, dünyanýn üstünde gezeceðimize altýna giriyor, bize hizmet etmesi gereken eþyaya biz hizmetçi oluyoruz.
Bu halimiz ruhumuzu hayli yoruyor ve takatten düþürüyor. Bütün bu olup bitenlere karþý sabýrla karþý koymayý da baþaramýyoruz. Zira, Üstat Bediüzzaman hazretlerinin o güzel teþhisiyle, biz sabýr kuvvetimizi maziye ve müstâkbele daðýtýyoruz; hâle karþý sabrýmýzda güç kalmýyor ve sonunda sýkýntýya, ümitsizliðe düþüyoruz.
Bütün bunlarýn kaynaðýna indiðimizde þu yanlýþla karþýlaþýrýz: “Biz nefsin doymasýyla, kalbin tatmin olmasýný birbirine karýþtýrmýþýz.”
Yanlýþ yoldan giden yorulur. Ýþte bizi yoran, sýkýntýya düþüren ve sonunda periþan eden bu büyük hatadýr. Bundan döndüðümüz an huzur ve saadete yönelmiþ olacaðýz.
Nefis þerle beslenir. Þer ise kalbi yaralar, vicdaný rahatsýz eder ve huzuru kaçýrýr. Ýþte bu fasit daire, stresin ve huzursuzluðun önemli bir kaynaðýdýr. Bu çemberi aþamayanlar, nefislerini besledikçe kalp ve vicdanlarýnda huzur melekesini kaybederler. Ve bunun çaresini yeniden nefsin tatmininde ararlar.
Sadece birkaç misâl:
Nefis cimrilikten yanadýr. Para biriktirdikçe mutlu olacaðýný zanneder. Halbuki, kalp ve vicdan muhtaçlarý doyurmaktan zevk alýrlar.
Nefis büyüklenmekten hoþlanýr. Kalp ve ruhun rahatý ise tevazuda, alçakgönüllü olmaktadýr.
Nefis oyun ve eðlence düþkünüdür. Akýl ise çalýþmayý ve gayreti emreder, onunla rahat bulur.
Ve nihayet nefis, fâni ve geçici eþyanýn meftunudur. Kalp ise bekâya, ebediyete aþýktýr. Ýþte bütün huzursuzluklar bu çeliþkilerin ürünüdür. Ve insan, nefsini beslemekle deðil, kalbini tatmin ile saadet bulur.
Ve her türlü bunalým ve huzursuzluðun Ýlahî reçetesi:
“Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ýn zikriyle mutmain olur (Allah’ý anmakla sükûnet bulur). (Ra’d Sûresi, 28)
Maddî ve manevî nice rýzýklara muhtaç olan insanoðlunun kalbini, ancak Allah’ý zikir, yâni Onu yâd etme, Onu hatýrlama tatmin edebilir. O halde insan, Ondan baþka neyi yâd etse mahlûku yâd etmiþ, Ondan gayri neyi sevse fâniyi sevmiþ olur. O ulvî kalp, bu süflî eþya ile tatmin olmadýðý içindir ki, gafil insaný daima rahatsýz eder. Ýþte can sýkýntýsý, huzursuzluk, bunalým, stres dediðimiz þeyler hep bu doymayan kalbin açlýk feryatlarý, ölüm çýðlýklarýdýr.
radyobeyan