Minhacut Talibin
Pages: 1
Namaz By: Gulinur Date: 25 Kasým 2010, 14:59:13
ÝKÝNCÝ BÖLÜM

NAMAZ

A.GENEL BÝLGÝLER

Bir gün bir gecede beþ vakit namaz farz kýlýnmýþtýr. Bu namaz­lar þunlardýr:

1-  Öðle Namazý: Ýlk vakti, güneþin istiva noktasýndan batýya kaymasý anýnda baþlar. Son vakti ise, güneþ tam istiva noktasýnda iken bulunan gölgeye ek olarak, bir þeyin gölgesi kendi misli olunca­ya kadar devam eder.

2- Ýkindi Namazý: Öðlenin son vakti ikindi namazýnýn ilk vak­ti olup güneþ batmcaya kadar devam eder. Ýhtiyari vakti ise, bir þe­yin gölgesi onun iki misli oluncaya kadar geciktirmemektir.

3-   Akþam  Namazý:   Ýlk  vakti,   güneþin  batmasýyla  baþlar. Ýmaným ilk kavline göre kýrmýzý þafak batmcaya kadar devam eder. Ýmamýn son kavline göre ise akþam namazýnýn vakti, abdest alýp av­ret yerlerini kapatmak, ezan okuyup kamet almak ve beþ rekâtlý bir namazý kýlmcaya kadar geçen zaman kadardýr. Bir kimse vaktinde akþam namazýný kýlmaya baþlar da kýrmýzý þafak batmcaya kadar devam ederse, en sahih kavle göre namazý caizdir. Ben diyorum ki; Ýmamýn son kavli en zahir kavildir. Allah daha iyi bilir.

4-  Yatsý Namazý: Ýlk vakti kýrmýzý þafaðýn ufukta kaybolmasý ile baþlar, fecr-i sadýðýn doðmasýna kadar devam eder. Ýhtiyari vakti ise, namazý gecenin üçte birine kadar geciktirmemektir. Bir kavle göre ise, gecenin yarýsýna kadar geciktirmemektir.

5- Sabah Namazý: Ýlk vakti fecr-i sadýðýn doðmasýndan itibaren baþlar. Fecr-i sadýk, doðu ufkunda yatay olarak yayýlan aydýnlýktýr. Bu vakit güneþ doðuncaya kadar devam eder. Ýhtiyari vakti ise, na­mazý aydýnlýðýn meydana gelmesine kadar geciktirmemektir.

Ben diyorum ki; akþama "iþa/yatsý" demek, yatsýya da "ata-me/karanlýk" demek mekruhtur. Yatsý namazýný kýlmadan uyumak, namazý kýldýktan sonra zikir, ilim müzakeresi gibi hayýrlý olan ko­nuþmalar dýþýnda baþka þeyleri konuþmak mekruhtur. Allah daha iyi bilir.

Acele ederek namazlarý ilk vakitte kýlmak sünnettir. Bir kavle göre yatsýyý ihtiyari vakte kadar geciktirmek daha faziletlidir.

Þiddetli sýcakta öðle namazýný havanýn serinlemesine kadar ge­ciktirmek sünnettir. En sahih kavle göre, namazý havanýn serinle­mesine kadar geciktirmek, sýcaðý fazla olan Hicaz gibi beldelere ve uzaktan gelip mescitte namazý cemaatle kýlmak isteyenlere mahsus bir durumdur.

Bir bölümü kendi vakti içerisinde kýlýnan namaza eda namazý denir. En sahih kavle göre namazýn bir rekâtý vakit içerisinde vuku bulursa, namaz tümüyle eda edilmiþ olur. Kendi vakti içerisinde kýlýnmayan namaza kaza namazý denir.

Bir kimse namaz vaktinin girip girmediðini bilmiyorsa, varsa virdine ve benzeri þeylere göre içtihat ederek namazýný kýlar. Na­mazý vaktinden önce kýldýðýna kani olan, en zahir kavle göre sonra­dan kaza etmelidir. Vakitten önce veya sonra kýldýðýný bilmiyorsa ka­za etmez.

Kaza namazlarý acele üzere kaza edilmelidir. Namazlarý kaza ederken namazlar arasý tertibe riayet etmek ve vaktin çýkma korku­su yoksa, kaza namazlarýný vakit namazlarýndan önce kýlmak sünnettir.

Güneþ tam istivada (semanýn ortasýnda) iken namaz kýlmak mekruhtur. Ancak cuma günü istiva vaktinde namaz kýlmak mekruh deðildir. Sabah namazýndan sonra güneþ bir mýzrak boyu yükse­linceye kadar ve ikindi namazýndan sonra güneþ batmcaya kadar nafile namaz kýlmak mekruhtur. Ancak geçmiþ namazlarý, ay ve güneþ tutulmasý namazý, tahiyyat'ül'mescit ve þükür secdesi gibi bir sebebe dayalý namazlarý bu vakitlerde kýlmak mekruh deðildir. En sahih kavle göre, mekruh vakitlerde Mekke hareminde nafile namaz kýlmak mekruh deðildir.

 

B. NAMAZIN KEYFÝYETÝ
 

1. Namazýn Vacib Olmasýnýn Þartlarý
 


Namaz; müslüman, akil, balið ve temiz olan herkese farzdýr. Ýslam'a giren kafir, geçmiþ namazlarýný kaza etmez, ama Ýslam'a dönen mürted geçmiþ namazlarýný kaza etmelidir. Çocuk, buluð çaðýna girinceye kadar geçirmiþ olduðu namazlarý kaza etmez. Yedi yaþýný doldurduktan sonra çocuða namaz kýlmasýný emretmek vacib-tir. On yaþýnda iken namaz kýlmazsa, hafifçe dövmek suretiyle ikaz edilmelidir.

Hayýzlý kadýn, deli ve baygýn kiþi geçirdiði namazlarý kaza et­mez. Sarhoþ olanýn durumu bunun aksinedir.

Namaza mani hal geçtikten sonra bir tekbir alacak kadar bir süre varsa, kiþinin namazýn eda etmesi vacibtir. Bir kavle göre, bir rekâtýn sýðabileceði bir sürenin olmasý þarttýr. En zahir kavle göre, öðle namazýnýn vacib olabilmesi için ikindi namazýnýn son vaktinden bir tekbir alacak kadar bir zamanýn olmasý yeterlidir. Akþam na­mazýnýn vacib olabilmesi için de yatsýnýn son vaktinden bir tekbir alacak kadar bir zamanýn kalmasý lazýmdýr.

Bir çocuk namazda iken balið olursa namazýný tamamlar ve en sahih kavle göre kýldýðý namaz geçerlidir. Namazý bitirdikten sonra balið olursa en sahili kavle göre, iade etmesi gerekmez.

Bir kadýn vaktin evvelinde hayýz görür veya delirir de bu hali geçtikten sonra farzý eda edecek kadar bir vakit bulursa, namazý eda etmesi vacib olup aksi halde vacib deðildir.

 

2. Ezan Ve Ýkamet
 

Namaz için ezan ve kamet okumak müekked sünnettir. Zayýf kavle göre ise farz-ý kifayedir. Ezan ve kamet, farz olan namazlar için meþru kýlýnmýþtýr. Bayram ve benzeri cemaatle kýlýnan namaz­lar için kamet yerine "es-selâtu camiatun" denilir. Ýmam'in son kav­line göre, namazý tek baþýna kýlan kimsenin de ezan okumasý sünnettir. Namazý tek baþýna kýlan kimse ezaný yüksek sesle okur. Cemaatle namaz kýlýnmýþ veya ezan okunmuþ mescitte yüksek sesle ezan okunmaz.

Kaza namazlarý için de kamet getirilir. Ýmamýn son kavline göre, kaza namazlarý için ezan okunmaz. Ben diyorum ki; Ýmamýn ilk kavli en zahir olan kavildir. Allah daha iyibilir.

Bir yerde kýlman birkaç kaza namazlarý için sadece ilk namaz için ezan okunur.

Kadýn cemaati için kamet okumak sünnettir. Meþhur kavle göre kadýn cemaati için ezan okumak sünnet deðildir.

Ezan kelimeleri ikiþer defa kamet kelimeleri ise birer defa söylenir. Ýkamette "Kat kameti's-selâtü" lafzý ile "Allahü Ekber" lafzý ikiþer defa tekrarlanýr.

Ezan ve kametin sünnetleri þunlardýr:

1) Kameti süratle ezaný ise tertil üzere okumak.

2)  Ezanda tercî yapmak. (Tercî, kelime-i þahadeti önce hafif, sonra yüksek sesle okumaktýr.)

3)  Sabah namazýnda tesvib yapmak,

4) Ezaný ayakta ve kýbleye yönelik okumak.

Ezan ve ikamette tertip ve muvalata riayet etmek vacibtir. Bir kavle göre, ezan ve ikametin lafýzlarý arasýna uzun bir konuþma ve­ya bir sükut girerse zararý olmaz. Ancak bu fasýla aþýrý derecede uzun olmamalýdýr.

 

3. Müezzinde Aranan Þartlar
 

Müezzinin müslüman, temiz ve erkek olmasý þarttýr. Abdesti olmayanýn ezan okumasý mekruhtur. Cünüp olanýn okumasý ise þiddetle mekruhtur. Cünüp halinde kamet okumak ise galiz derecede mekruhtur.

Müezzinin güzel ve gür sesli olmasý ve adil olmasý sünnettir. En sahih kavle göre imamlýk yapmak, ezan okumaktan fazilet­lidir. Ben diyorum ki en sahih kavle göre ezan okumak imamlýk yap­maktan faziletlidir. Allah daha iyi bilir.

Ezan için vaktin girmesi þarttýr. Gece yarýsýnda okunan sabah ezaný sahihtir. Biri fecirden önce diðeri de fecirden sonra ezan oku­mak üzere, bir mescidin iki müezzininin olmasý sünnettir.

Ezan okunurken iþiten kimsenin ezan cümlelerini aynen tek­rarlamasý sünnettir.

 

4. Kýbleye Yönelmek
 

Gücü yetenin namaz için kýbleye yönelmesi þarttýr. Þiddetli kor­ku halinde ve seferde kýlman nafile namazlarda kýbleye yönelmek þart deðildir. Yolcu nafile namazlarým binek üzerinde ve yürüyerek kýlabilir. Meþhur kavle göre yolculuðun uzun olmasý þart deðildir. Tahtýrevanda olan yolcunun imkaný varsa kýbleye yönelmesi, rüku ve secdeleri tam yapmasý lazýmdýr. Bunlarý yapma imkaný olmayýp, kolay ise en sahih kavle göre kýbleye yönelmesi vacibtir. Aksi halde va-cib deðildir. Yolcu iftitah tekbiri alýrken kýbleye yönelmelidir. Zayýf kavle göre, selâm verirken kýbleye yönelmesi þarttýr.

Kýbleye yönelme kastý olmaksýzýn yolcunun istikametinden baþka tarafa yönelmesi haramdýr. Rükûu imâ ile yapar ve secdeyi ya­parken daha fazla eðilir. En zahir kavle göre yürümekte olan kiþi, rükû ve secdeleri tam yapmalý, bunlarý yaparken ve iftitah tekbiri alýrken kýbleye yönelmelidir. Sadece kýyamda ve teþehhüdü okurken yürüm elidir.

Yolcu binek üzerinde farz namazýný eda ederken kýbleye yöne-lip rükû ve secdeleri tam yapar. Binek hareket halinde deðilse na­mazý sahihtir. Aksi halde namazý sahih olmaz.

Bir kimse, Kabe'nin içinde duvarýna veya kapalý kapýsýna yönelerek namaz kýlarsa veya kapýsý açýk olup eþiðinin yüksekliði bir zira'm üçte ikisi kadar ise namazý sahihtir. Kabenin damýnda namaz kýlarken yönelinen duvarýn yüksekliði daha önce geçtiði gibi zira'm üçte ikisi kadar ise namaz sahih olur.

Kýbleyi bilme imkanýna sahip olan kimsenin, bu konuda bir baþkasýný taklit ederek veya kendisi bir karar vererek bir tarafa yönelmesi haramdýr. Kýbleyi bilme imkanýna sahip deðilse, kendisi­ne kýbleyi bildirecek güvenilir kiþinin sözüne uyar. Kýbleyi ona bildi­recek güvenilir biri yoksa ve kendisi kýbleyi tespit etme imkanýna sahib ise, baþkasýný taklit etmesi haramdýr. En zahir kavle göre kýbleyi araþtýrýr da bir yönü diðerine tercih edemezse, baþkasýný tak­lit edemez. Dilediði tarafa yönelerek namazýný kýlar ve sonradan ka­za eder. En sahih kavle göre, kiþinin her namaz için kýbleyi yeniden tespit etmesi vacibtir.

Kör olan kiþi, kýble tespitinde karar veremez ve delilleri öðre-nemezse, kýbleyi bilen ve güvenilir kimsenin görüþüne uyar. En sa­hih kavle göre, kýbleyi bulmak için delilleri öðrenmeye muktedir olan kimsenin öðrenmesi vacibtir. Öðrenmeyip baþkasýný taklit et­mesi haramdýr.

Bir kimse kýbleyi araþtýrýp namazý kýldýktan sonra kararýnda hata ettiði kesin olarak ortaya çýkarsa, en zahir kavle göre kýldýðý namazý kaza etmelidir. Namazda iken kararýnda hata ettiðini anlar­sa, namazým bozup yeniden kýlmasý vacibtir. Daha namazda iken ilk kararý deðiþirse, ikinci kararý ile amel eder ve namazýný kaza etmez. Hatta dört rekâtlýk bir namazda iken her rekâtta kararý deðiþir ve her bir rekâtý ayrý yönlere doðru kýlarsa namazý sahih olup kaza et­mesi gerekmez.

 

5. Namazýn Rükün Ve Sünnetleri
 

Namazýn on üç rüknü vardýr:

1- Niyet Etmek: Farz namazý kýlan kimsenin namazýn fiilini kast etmesi ve kýlacaðý namazý öðle, ikindi veya sabah namazý þek­linde belirtmesi vacibtir. En sahih kavle göre, Yüce Allah'a izafe et­meksizin namazýn farzhlýðma niyet etmek vacibtir.

Eda niyeti ile kaza namazýný kýlmak veya kaza niyetiyle eda namazýný kýlmak sahihtir. Nafile niyeti ile vakti belli olan bir nafile­yi kýlmak veya daha önce geçen farz namazlarýn niyeti gibi (namazýn fiilini kast etmek ve namazý tayin etmek gibi) sebebi olan nafile na­mazlara niyet etmek sahihtir.

Nafile olan namazýn niyeti konusunda iki vecih vardýr. Ben di­yorum ki en sahih kavle göre, nâfîle namazlarda nafileye niyet et­mek þart deðildir. Allah daha iyi bilir. Mutlak (belli bir sebebe baðlý olmayan) nafile namazlarda namaz kýlma fiiline niyet etmek yeter­lidir. Niyetin asýl yeri kalptir. Niyeti iftitah tekbirinden az önce dil ile söylemek sünnettir.

2- Ýftitah Tekbirini Almak: Muktedir olan kimse tekbiri "Alla-hu Ekber" lafzý ile almalýdýr. Ekber lafzýna eklenen ve onu isim ol­maktan çýkarmayan eklemenin zararý olmaz, "el" takýsýný ekleyerek "Allah'ül-Ekber" þeklinde tekbir almanýn zararý yoktur. Keza en sa­hih kavle göre, "Allahu el Celîlu Ekberu" þeklinde tekbir almanýn da zararý yoktur. En sahih kavle göre, "Ekberu Allahu" þeklinde tekbir almak caiz deðildir.

Tekbiri arapça olarak alamayan kimse, kendi lisanýna tercüme ederek telaffuz eder. Muktedir olanýn Arapça þekliyle öðrenmesi va­cibtir.

Tekbiri alýrken elleri omuz hizasýna kadar kaldýrmak sünnet­tir. En sahih kavle göre tekbiri almaya baþlarken elleri kaldýrmak sünnettir.

Niyeti tekbire bitiþik söylemek vacibtir. Zayýf kavle göre ise tekbirden önce söylemek yeterlidir.

3- Kýyam: Gücü yetenin namazý ayakta kýlmasý vacibtir. Kýyamda omurga kemiklerinin dik tutulmasý þarttýr. Kýyam denil­meyecek derecede eðik veya bir tarafa meyil ederek duranýn kýyamý sahih deðildir. Dik durma imkaný olmayýp duruþu rükûda olanýn du­ruþu gibi olan kimsenin kýyamý, en sahih kavle göre bulunduðu hal üzere olur. Ancak rükûa varýrken mümkün ise biraz fazla eðilir.

Bir kimse kýyamý yapma imkanýna sahip olur da rükû ve sücu-du yapamazsa, ayakta durur rükû ve sücudu imkan ölçüsünde ya­par. Kýyamý yapamayan kimse, istediði þekilde oturarak namazýný kýlabilir. En zahir kavle göre kýyamý oturarak yapanýn iftiraþ þeklin­de (sol ayaðýn iç kýsmý üzerine) oturmasý baðdaþ kurarak otur­masýndan faziletlidir. Ýka þeklinde (kalçalar üzerine oturup ayaklarý dikerek oturmak, sonra alýn dizler önüne gelecek þekilde) rükûa var­mak mekruhtur.

Rükûun tam þekli kiþinin alnýný secde yerinin hizasýna gelecek þekilde eðmesidir. Oturma imkaný olmayan kimse, sað yanýna yasla­narak kýbleye doðru namazýný kýlar. Aksi halde sýrt üstü uzanarak imâ ile namazýný kýlar Kýyamda durma imkaný olan kimsenin nafile namazlarý oturarak kýlmasý, keza en sahih kavle göre uzanarak kýl­masý caizdir.

4-
Kýraat: Tahrim tekbirinden sonra iftitah duasýný okumak sonra da euzuyu çekmek sünnettir. Ýftitah duasý ve euzu gizli oku­nur. Mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, her rekâtta eu­zuyu okumak sünnettir. Fakat birinci rekâtta okumak müekked sünnettir. Ýftitah duasý þudur:

Her rekâtta fatihayý okumak farzdýr. Ancak mesbûk olan kim­se yetiþtiði rekâtýn fatihasýný okumayabilir.

Besmele fatihadan bir ayettir. Fatihanýn þeddeleri de fatihadan sayýlýr. Bu þeddeler on dört tanedir. "Dad" harfinin yerine "zý" har­fi telaffuz edilirse, en sahih kavle göre kýraat sahih olmaz.

Fatihayý nazil olduðu tertip üzere ve art arda okumak vacibtir. Ayetler arasýnda bir zikir okunursa art arda okuma kesilmiþ olur. Okunan zikir imaným kýraati için "amin" demek ve imamýn kýra­atim açmak için bir ayeti telkin etmek gibi namazla ilgili bir zikir ise, en sahih kavle göre muvalat kesilmiþ olmaz. Uzun bir sessizlik keza en sahih kavle göre kýraati kesmek kastý ile olan kýsa bir ses­sizlik muvalatý keser.

Fatihayý bilmeyen kimse art arda olan yedi âyeti okur. Peþ pe­þe olan yedi âyeti okuyamayan, ayrý ayrý olan yedi âyeti okur. Ben di­yorum ki; esah olan ve Ýmamýn görüþüne göre art arda olan yedi âyeti okuyabilenin ayrý ayrý yedi âyeti okumasý caizdir. Allah daha iyi bilir. Yedi âyeti okuyamayan kimse bunun yerine bir zikir okur. En sahih kavle göre fatihaya bedel olarak okunan zikrin harfleri fa­tihanýn harflerinden eksik olursa caiz olmaz. Kur'an ve zikirden bir þeyi güzelce okuyamayan kimse fatihayý okuyacak kadar bekler.

Fatihadan sonra "mim" harfini hafifçe uzatarak "amin" de­mek sünnettir, "mim" harfini uzatmadan "amin" demek de caizdir. Cemaat imamla birlikte amin der. En zahir kavle göre, cemaat ceh­ri olarak imamla birlikte amin der.

Fatihadan sonra bir sure okumak sünnettir. En zahir kavle göre, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda sure okumak sünnet deðildir. Ben diyorum ki; Ýmamýn görüþüne göre mesbûk, üçüncü veya dördüncü rekâtta zammý sureyi okur. Allah daha iyi bilir.

Kýraatin açýktan yapýldýðý namazlarda cemaat sureyi okumaz. Bilakis imamýn kýraatini dinler. Cemaat imamýn kýratýný duymaya­cak uzaklýkta ise veya kýraat açýktan yapýlmýyorsa, en sahih kavle göre cemaat fatihadan sonra bir sure okur.

Sabah ve öðle namazýnda Hucurat suresi gibi tival-ý mufassal denilen uzun bir sureyi okumak; ikindi ve yatsý namazlarýnda Þems suresi gibi orta uzunlukta bir sureyi okumak; akþam namazýnda ise kýsar-i mufassal denilen Asr suresi gibi kýsa bir sureyi okumak sünnettir. Cuma günü sabah namazýnýn ilk rekâtýnda Secde ve ikinci rekatýnda dehr suresini okumak sünnettir.

5- Rükûa Varmak: Rükûun en azý ellerin ayasý diz kapaklarýna yetiþecek kadar eðilerek, eðilme ile kalkmayý birbirinden ayýrt ede­cek derecede itminan yapmaktýr. Rükûa rükûdan baþka (korku ve benzeri gibi) bir sebeple eðilmemek þarttýr. Bir kimse tilâvet secdesi için eðilir de bunu rükû yerine sayarsa yeterli olmaz.

Rükûun tam þekli ise þöyledir: Sýrt ile ense ayný hizada dümdüz ve dizler dimdik tutulur. Eller de diz kapaklarýný tutmuþ vaziyettedir. Parmaklarýn aralan kýbleye doðru açýk tutulur. Rükûa eðilirken tekbir alýnýr ve eller tahrim tekbiri alýnýrken kaldýrýldýðý gibi kaldýrýlýr. Rükûda üç defa: "Sübhâne Rabbiye'l Azîm" denilir. Ýmam bu teþbihi üç defadan fazla almaz. Münferit olanýn bu teþbihe þu duayý eklemesi sünnettir:

di!   

6- I'tidal Yapmak: Rükûdan kalkýp sükunet göstererek ayakta dimdik durmaktýr. Rükûdan kalkarken i'tidalm dýþýnda bir þey kast edilmemelidir. Bir kimse korkarak doðrulur ve bunu i'tidal yerine sayarsa yeterli olmaz.

Ýmamýn kunut duasýný okurken tekil olan zamirleri çoðul hal­de okumasý sünnettir. "Ýhdini" zamirini "Ýhdina" þeklinde okumak gibi. En sahih kavle göre, kunutun sonunda Resûlüllah'a salât ve selâm getirmek ve kunutu okurken elleri havada açýk tutmak, so­nunda elleri yüze sürmemek ve imamýn kunutu sesli okumasý sünnettir. Ýmam kunutu okurken cemaat dua olan kýsmý için amin der. Medih ve sena kýsmýný kendisi de okur. Medih ve sena kýsmý "fe inneke takdi" cümlesinden itibaren baþlayýp sonuna kadar devam eder. Cemaat imamýn sesini duymazsa, kunutu kendisi okur. Bir be­lanýn nüzulü halinde sair farz namazlarýn son kýyamýnda da kunu­tu okumak sünnettir. Meþhur kavle göre mutlak þekilde (belanýn ol­madýðý zamanda) kunut okunmaz.

7- Secde Etmek: Secdenin en az miktarý, alnýn bir kýsmýný açýk olarak secde edilecek yere koymaktýr. Bir kimse kendisine bitiþik bir þey üzerine secde eder ve bu þey onun hareketi ile hareket etmezse caizdir. En zahir kavle göre secde ederken elleri, dizleri ve ayaklarý yere koymak vacib deðildir. Ben diyorum ki; en zahir kavle göre bu organlarý yere koymak vacibtir. Allah daha iyi bilir.

Secdede itminan yapmak, kafanýn aðýrlýðýný secde yerine ulaþtýr­mak ve secdeye secdeden baþka bir sebeple eðilmememiþ olmak vacib­tir. Namazý kýlmakta olan kiþi yere düþerse, onun tekrar kýyama dönmesi vacibtir. En sahih kavle göre secde ederken alt tarafýn (kalça kýsmýnýn) üst taraftan (omuz kýsmýndan) yüksek tutulmasý gerekir.

Secdenin tam þekli ise þöyledir: Eller kaldýrümaksýzm eðilmek üzere tekbir alýnýr; sonra sýrasýyla dizler, eller,alýn ve burun yere deðecek þekilde yere konur. Secdede iken üç defa: "Sübhane Rabbiye-1 a'la" denir. Tek baþýna namaz kýlan kiþi ve cemaati uzun dua oku­maya razý olan imam, bu teþbihe þu duayý ilâve edebilir.

Secdede eller omuz hizasýna gelecek þekilde yere konur. Par­maklar birbirine bitiþik ve kýbleye doðru açýk tutulur. Dizler birbi­rinden ayrýk, karýn ise uyluklardan uzak tutulur. Rükû ve secdeler­de dirsekler yanlardan uzak tutulur. Kadýn ve ersel rükû ve secde­lerde azalarýný birbirine bitiþtirir,

8- Ýki secde arasýnda oturarak sükunet göstermek: Secdeden kalkarken oturmaktan baþka bir þeyi kast etmemek vacibtir. Her iki secde arasýndaki oturuþu ve itidali uzatmamak da vacibtir.

Her iki secde arasýndaki oturuþun tam þekli þöyledir: Tekbir alýnarak baþ secde yerinden kaldýrýlýr ve iftiraþ denilen þekilde otu­rulur. Eller uyluk kemiði üzerine diz kapaðýna yakýn konur. Par­maklar kýbleye doðru açýk tutulur ve þu dua okunur:

Sonra ayný þekilde ikinci secde yapýlýr. Meþhur kavle göre, her rekâtta kendisinden sonra kýyam olacak ikinci secdeden sonra hafif bir oturuþ yapmak sünnettir.

9-  Son teþehhüdü okumak.

10- Son teþehhüt için oturmak.

11- Son teþehhütte Peygambere salât ve selâm getirmek.

Kendilerinden sonra selâm varsa teþehhüdü okumak ve te­þehhüt için oturmalarýn her biri birer rükün sayýlýr. Kendilerinden sonra selâm yoksa, her biri birer sünnettir.

Ýlk teþehhüt için yapýlan oturuþ ne þekilde olursa olsun caizdir.

Fakat birinci teþehhütte iftiraþ þeklinde oturmak sünnettir, iftiraþ oturuþu þudur: Sol ayak yatýrýlýr ve yumru mafsal kemiði üzerine oturulur. Sað ayak dikilerek parmak uçlarý kýbleye doðru kýrýlýr. El­ler ve parmak uçlarý diz kapaðý ile ayný hizaya gelecek þekilde uyluk­lar üzerine konur. Son teþehhütte ise teverrük þeklinde oturmak sünnettir. Teverrük oturuþu da iftiraþ oturuþu gibidir. Ancak te­verrük oturuþunda sol ayak sað ayaðýn altýndan çýkarýlýr ve sol but yere bitiþtirilerek oturulur. En sahih kavle göre, mesbûk olan ve se­hiv eden kiþi son oturuþta iftiraþ þeklinde oturur.

Her iki teþehhütte sol el sol uyluk üzerine diz kapaðýna yakýn konur. Parmaklar ayrýk ve kýbleye doðru serbest tutulur. Ben diyo­rum ki en sahih kavle göre, parmaklar birbirine bitiþik tutulur. Al­lah daha iyi bilir.

Sað elin durumuna gelince, küçük parmak, kuluçka parmaðý ve orta parmak yumulur. Þahadet parmaðý ise serbest býrakýlýr. Te­þehhütte þehadet kelimesi okunurken "Ýllallah" lafzýnda þahadet parmaðý kaldýrýlýr. Parmak saða sola hareket ettirilmez. En zahir kavle göre, baþ parmak þahadet parmaðýna bitiþtirilir. Bunun þekli Arapçadaki elli üç rakamý þeklindedir.

Son teþehhütte Peygambere salât okumak farzdýr. En zahir görüþe göre birinci teþehhütte salât okumak sünnettir. En sahih kavle göre, birinci teþehhütte Peygamberin âline salât okumak sün­net olmayýp son teþehhütte sünnettir. Zayýf kavle göre ise vacibtir.

Teþehhüdün mükemmel olaný meþhurdur. Bu da Ýbn-i Ab-bas'tan rivayet edilen hadiste geçen metindir.

Teþehhüdün kýsa metni ise þudur:

Son teþehhüdün sonunda Peygambere ve âline okunan salâtm en kýsa þekli ise þöyledir:

Son teþehhütte bu salâtý "Hamîdün mecîdün" lafzýna kadar okumak sünnettir. Keza salâttan sonra bir dua okumak da sünnet­tir. Resûlüllah (a.s.) dan nakledilmiþ bir duayý okumak, diðer dua­larý okumaktan faziletlidir. Bu dualardan bir tanesi þudur: "Al-lahümmaðfýr li ma kaddemtu vema ahhartu..." Duanýn teþehhüt ve salât miktarýndan kýsa olmasý sünnettir.

Teþehhüt ve salâtý Arapça olarak okuyamayan tercüme ederek okuyabilir. Ayrýca mendup dua ve zikirleri de tercüme ederek oku­yabilir. En sahih kavle göre, Arapça okuyabilen kimse dua ve zikir­leri tercüme ederek okuyamaz .

12- Selâm vermek: Selâmýn en kýsa þekli: "es-Selamu Aleyküm" þeklindedir. En sahih kavle göre: "Selamün Aleyküm" þeklinde selam vermek caizdir. Ben diyorum ki en sahih olan ve imamýn görüþüne göre, selâmý bu þekilde vermek caiz deðildir. Allah daha iyi bilir.

Selâm verirken namazdan çýkýþ niyetini söylemek vacib deðil­dir. Selâmýn tam þekli ise þöyledir: "Esselamü Aleyküm ve Rahme-tullahi"

Selâm, saða ve sola olmak üzere iki defa verilir. Birinci defa sað yanak arkadan görülecek þekilde baþ sað tarafa çevrilir, ikinci defa sol yanak arkadan görülecek þekilde baþ sola çevrilir. Selâm verirken sað ve soldaki meleklere, ins ve cinlere selâm vermeye niyet edilir. Ýmam cemaate selâm vermeye, cemaat da onun selâmýný almaya ni­yet eder.

13- Rükünler arasý sýraya uymak: Bir kimse (rükûdan önce

secdeye varmak gibi) sýrayý kasten terk ederse namazý batýl olur. Bir

rüknü sehven terk ederse, terk ettiði rükünden sonra yapacaðý fiil-

, ler namazdan sayýlmaz. Terk ettiði rüknü benzerini yapmadan Önce

., hatýrlarsa sehiv ettiði rükne hemen döner. Benzerini yaptýktan son-

.'. ra hatýrlarsa onunla rekâtý tamamlar, namazýn geri kalan kýsmýný

kýlar ve namazýn sonunda sehiv secdesi yapar.

"   Bir kimse namazýn  sonunda son  secdelerden birini yapmadýðýndan emin ise bir secde daha yapar ve teþehhüdü tekrar okur.   Son rekâtýn deðil de baþka bir rekâtýn secdesini yapmadýðýndan emin ise bir rekât daha kýlmasý lazýmdýr. Keza her hangi secdeyi '.   yapýp yapmadýðýndan þüphe ederse, bir rekât daha kýlar ve sonunda sehiv secdesi yapar, ikinci kýyamda bir secdeyi terk ettiðini hatýrlar­sa ve yaptýðý secdeden sonra oturmuþsa, hemen secdeye varýr. Zayýf kavle göre, bu oturuþu istirahat oturuþu niyetiyle yapmýþsa secde için kafi gelmez. Secdeden sonra oturmamýþsa, sükunetle oturur ve secde eder. Zayýf kavle göre ise yalnýz secde eder.

Bir kimse, dört rekâtlý bir namazýn sonunda iki veya üç secde­yi terk ettiðini hatýrlar da yerlerini hatýrlamazsa, iki rekât daha kýl­masý vacibtir. Dört secdeyi terk ettiðini hatýrlarsa bir secde yapar ve sonra iki rekât kýlar. Beþ veya altý secdeyi terk etmiþse üç rekât kýlar. Yedi secdeyi terk etmiþse bir secde yapar ve üç rekât kýlar.

Ben diyorum ki; namaz kýlanýn secde edeceði yere devamlý bakmasý sünnettir. Zayýf kavle göre namaz kýlan kimsenin gözlerini     kapatmasý mekruhtur. Bir zarar görme korkusu yoksa, gözlerini ka­patmasý bence mekruh deðildir.

Namazý huþu ile kýlmak, zikirlerin manasýný düþünmek, nama­za þevk ile baþlamak, kalbi dünya ile ilgili iþlerden kesmek, sað el ile sol eli bilek kýsmýndan tutarak elleri göðüs altýna koymak, secdede bir dua okumak, secdeden ve oturuþtan kalkarken ellere dayanarak kalkmak, en sahih kavle göre birinci rekâtýn kýratýný ikinci rekâtýn Ýcraatýndan uzun yapmak, namazdan sonra zikir ve dua okumak ve nafile namazlarý farz namazýn kýlýndýðý yerden baþka bir yerde kýl­mak sünnettir. Nafileleri (namaza tabi sünnetleri) evde kýlmak da­ha faziletlidir.

Saffýn arkasýnda kadýnlar varsa, onlar çýkýncaya kadar bekle­mek sünnettir. Camiden ayrýlan kimsenin ihtiyacý olan yöne doðru gitmesi, ihtiyaç duyduðu bir yön yoksa sað yöne doðru gitmesi sünnettir.

Ýmam selâm verince iktida son bulur. Cemaat isterse dua ve benzeri zikirlerle meþgul olur ve selâmý sonra verir. Ýmam sadece bir selâm verirse cemaat iki selâm verir. Allah daha iyi bilir.

 

6. Namazýn Sahih Olmasýnýn Þartlarý
 


Namazýn sahih olmasýnýn beþ þartý vardýr:

1- Vaktin girdiðini bilmek.

2- Kýbleye yönelmek.

3- Avret yerini örtmek. Erkeðin avret yeri göbek ile diz arasýn­da kalan kýsýmdýr. Keza en sahih kavle göre cariyenin avreti de göbek ile diz arasýnda kalan kýsýmdýr. Hür olan kadýnýn yüzü ve eli hariç bütün bedeni avrettir.

Avreti örten þeyin, çamur ve bulanýk su olsa bile, derinin ren­gini göstermeyecek derecede kaim olmasý þarttýr. En sahih kavle göre, elbise bulamayanýn çamur ile avretini kapatmasý vacibtir. Av­reti örterken üstten ve yandan görünmeyecek þekilde örtmek vacib­tir. Alttan örtmek ise vacib deðildir.

Bir kimse rükûa varýrken avreti yaka kýsmýndan veya baþka bir tarafýndan görünürse, böyle bir örtünme yeterli olmaz. Yakasýný kapatmalý veya elbisesini ortadan baðlamalýdýr. En sahih kavle göre, açýk olan avretinin bir kýsmým abdestini bozmayacak þekilde eli ile kapatmalýdýr. Bir örtü bulursa her iki avretini örtmelidir. Örtü yal­nýz bir avreti kapatmaya yeterli ise, ön avretini kapatmalýdýr. Zayýf kavle göre ise arka avretini kapatmalýdýr. Bir baþka zayýf kavle göre ise dilediði kýsmý kapatmakta serbesttir.

4-  Hadesten (cünüblükten ve abdestsizlikten) temiz bulunmak. Namaz kýlmakta olana bir hades hali isabet ederse namazý bo­zulur. Ýmamýn ilk kavline göre, hades halini giderir ve namazýný kýldýðý rekâtlara bina eder.

Namazý bozucu herhangi bir hal namaz kýlanýn kusuru ol­maksýzýn meydana gelir ve onu derhal gidermezse, bu konuda Ýmamýn farklý iki kavli cari olmuþtur: Örneðin; namaz kýlanýn avret mahalli rüzgar sebebiyle açýlýr ve derhal kapatmaya imkan bulursa namazý bozulmuþ olmaz. Namazý kýlmakta iken meshin müddetinin son bulmasý gibi namazý bozucu haleti gidermede kusurlu dav-ranmýþsa namazý bozulur.

5- Namaz kýlanýn elbisesi, bedeni ve namaz kýldýðý yer temiz ol­malýdýr. Temiz ve pis elbiseyi birbirinden ayýramayan kiþi, kendi görüþüne göre bir tanesini kullanýr. Elbise veya bedenin bir kýsmý necis olur da necis olan yer bilinmezse hepsinin yýkanmasý vacibtir. Necis olduðu zannedilen kýsým yýkanýrsa, en sahih kavle göre bu yýkama yeterli olmaz.

Namaz kýlmakta olan kiþinin elbisesinin bir kýsmý necasete ulaþýrsa, hareketiyle elbisesi ister sallansýn ister sallanmasýn na­mazý sahih olmaz. Veya necaset üzerinde olan cismin bir tarafýný tu­tar ve hareketiyle o cisim sallanýrsa, keza en sahih kavle göre sallan-masa da namazý sahih olmaz. Þayet necaset üzerinde olan cismin bir tarafýný ayaðýnýn altýna alýrsa, namaz mutlak þekilde sahihtir. Rükû ve secde esnasýnda namaz kýlanýn göðsü hizasýna gelen bir necasetin en sahih kavle göre namaza zararý olmaz.

Bir kimse, kýrýlmýþ olan kemiðine necis bir kemik eklerse na­mazý sahihtir. Temiz bir madde bulur da belli bir zarar korkusu yok­sa, onu çýkarmasý vacibtir. Zayýf kavle göre, bir zarar göreceðinden korksa bile çýkarmasý lazýmdýr. En sahih kavle göre ölümüne sebep olursa çýkarmaz.

 

7. Ýbadete Engel Olmayan Pislikler
 

1- Taþla temizlenen mahalde kalan pislik izi: Böyle bir pislik izi sahibine nispetle ibadete engel deðildir. Þu halde bir kimse taþla temizlenmiþ bir çocuðu sýrtýna alarak namaz kýlarsa, en sahih kavle göre namazý batýl olur.

2- Sokak Çamuru: Necis olduðu kesin olarak bilinen ve çoðun­lukla sakýnýlmasý zor olan sokak çamuru ibadete engel deðildir. Bu­nun hükmü zamana, elbiseye veya elbisede bulunduðu yere göre de­ðiþir. Örneðin, pis çamur yaz mevsiminde ibadete engeldir. Omuz ve­ya kol kýsmýna isabet eden çamur da böyledir. Kýþ mevsiminde elbi­senin etek kýsmýna veya ayaða isabet eden çamur ibadete engel de­ðildir.

3- Az miktarda olan pire kam ve sinek pisliði: En sahih kavle göre çok miktarda ve ter ile etrafa yayýlan az kan ibadete manidir. Kanýn azlýðý veya çokluðu örf ile bilinir. Ben diyorum ki en sahih kavle ve muhakkik alimlere göre kan, mutlak surette (az olsun çok olsun namaza nisbetle kiþinin kendi kaný) ibadete mani deðildir. Al­lah daha iyi bilir.

Sivilce kanýnýn hükmü de pire kanýnýn hükmü gibidir. Zayýf kavle göre sýkmakla çýkan sivilce kaný ibadete manidir. Çýban ve ya­ra kaný ile neþter ve kupa vurdurma hallerinde çýkan kanýn hükmü, zayýf kavle göre sivilce kanýnýn hükmü gibidir. En sahih kavle göre, sivilce kanma benzeyen kan devamlý akýyorsa bunun hükmü, istiha-ze kanýnýn hükmü gibidir. Devamlý akmýyorsa baþkasýndan sýçrayan yabancý kan hükmünde olup ibadete manidir. Zayýf kavle göre, baþ­kasýndan sýçrayan az miktardaki kan ibadete mani deðildir. Ben di­yorum ki en sahih kavle göre, çýban ve yara kaný ile neþter ve kupa vurdurma halinde çýkan kanýn hükmü, sivilce kanýnýn hükmü gibi­dir. En zahir kavle göre, baþkasýndan sýçrayan az miktardaki kan ibadete mani deðildir. Allah daha iyi bilir.

Ýrin ve cerahatin hükmü, kanýn hükmü gibidir. Keza yaradan ve kabarcýktan akan su, kokusu olsun veya olmasýn en zahir kavle göre hükmü, kanýn hükmü gibidir. Ben diyorum ki mezhep alimle-rince kabul edilen rivayete göre, kokusu olmayan kabarcýk suyu te­mizdir. Allah daha iyi bilir.

Bir kimse elbisesinde necaset olduðunu bilmeden namaz kýlar­sa, Ýmamýn son kavline göre sonra kaza etmesi vacibtir. Þayet elbi­sesinde necaset olduðunu bilir, fakat unutup yýkamadan namaz kýlarsa, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre sonra kaza etmesi vacibtir.

 

8. Namazý Bozan Þeyler
 

Mana ifade eden bir veya iki harf kadar konuþmak namazý bo­zar. Keza en sahih kavle göre, telaffuz edilen harften sonra sesi uzat­mak da namazý bozar. En sahih kavle göre tenahnüh (öksürerek boðazý temizlemek), gülmek, aðlamak, inlemek ve üfürmek gibi fiil­lerle iki harf meydana gelirse namaz bozulur. Aksi halde bozulmaz. Dili sürçen, namazda olduðunu unutan veya Ýslâm'a yeni girmiþ olmasý sebebiyle namazda konuþmanýn haram olduðunu bilmeyen kimse az konuþursa mazur sayýlýr ve namazý bozulmaz. En sahih kav­le göre çok konuþursa namazý bozulur. Tenahnüh, öksürerek boðazý temizlemek ve benzeri durumlar kiþiye galebe çalar ve kýraati yap­mak için mazur duruma düþerse, namazý bozulmaz. En sahih kavle göre, kýraati açýkta yapmak için öksürmek namazý bozar. En zahir kavle göre, namaz kýlan kiþi zorla az konuþturulursa namazý bozulur.

Namaz kýlmakta olan kimse, baþkasýna bir þey anlatmak mak­sadýyla Kur'ân nazmý ile konuþursa, meselâ yanýndaki kitabý almasý için ismi Yahya olan bir kiþiye: "Ey Yahya kitabý kuvvetle tut." mea­lindeki ayeti okur ve bununla kýraati kast ederse namazý bozulmaz. Kýraati kast etmezse namazý bozulur. Namazda okunan zikir ve dua­larla namaz bozulmaz. Yalnýz aksýrana: "Yerhamükallah" þeklinde hi­tap edenin namazý bozulur. Bir kasýt olmaksýzýn uzun bir rükünde yapýlan uzun bir sessizlik en sahih kavle göre namazý bozmaz.

Namaz kýlmakta iken kendisine bir þey isabet eden kiþinin; meselâ imamýnýn düþtüðü hatayý düzeltmek, içeriye girmek isteye­ne izin vermek veya tehlikeye girecek âmâyý ikaz etmek için "Sübhânallah" demesi sünnettir. Kadýnýn ise tasfýk yapmasý, yani sað elinin içi ile sol elinin üstüne vurarak ikazda bulunmasý sünnettir.

Bir kimse namazla ilgisi olmayan veya namaz cinsinden olan (fazla rükün gibi) bir davranýþ yaparsa namazý bozulur. Unutarak iþ­lenen davranýþ namazý bozmaz. Az olan deðil, çok olan davranýþ na­mazý bozar. Bir davranýþýn az veya çok olmasý örf ile bilinir. Ýki adým atmak veya iki darbe vurmak az, arka arkaya atýlan üç adým ise faz­la davranýþ sayýlýr.

Fahiþ görünen esneme namazý bozar. En sahih kavle göre, ar­ka arkaya yapýlan hafif hareketler namazý bozmaz.Tesbihat için

parmaklarý hareket ettirmek gibi. Sehven iþlenen çok fiilin hükmü, en sahih kavle göre kasten iþlenen fiilin hükmü gibidir. Namazda az bir þey yemek namazý bozar. Ben diyorum ki; kiþi namazda olduðu­nu unutarak veya namazda yemenin haram olduðunu bilmeden bir-þey yerse namazý bozulmaz. Allah daha iyi bilir. Namaz kýlan kimse aðzýndaki þekeri eritip yutarsa en sahih kavle göre namazý bozulur.

 

9. Namazda On Tarafa Sütre Koymak
 

Kiþinin bir duvara, sütuna, dikili asaya karþý durarak namaz kýlmasý veya seccade üzerinde namaz kýlmasý önüne enlemesine bir çizgi çizmesi ve önünden geçenleri men etmesi sünnettir. En sahih kavle göre, sütre konmasý halinde kiþi ile sütresi arasýndan geçmek haramdýr.

Ben diyorum ki; namaz kýlanýn ihtiyaç olmaksýzýn saða veya sola iltifat etmesi, gözlerini göðe dikmesi, saç veya elbisesini topla­masý, elini aðzýnýn üstüne koymasý, tek ayak üstünde durmasý, küçük veya büyük abdesti sýkýþýk iken veya iþtahý çeken bir yemek hazýr iken namaza durmasý, önüne veya saðma tükürmesi, ellerini kalçalarýna koymasý ve rükûda baþýný çok eðmesi mekruhtur. Ha­mamda, yolda, çöplükte, kilisede, deve aðýlýnda, temiz olan me­zarlýkta namaz kýlmak da mekruhtur. Allah daha iyi bilir.

 

C. SEHÝV SECDESÝ
 

Namazda yapýlmasý emredilen bir fiili terk eden veya yasakla­nan bir fiili iþleyen kimsenin sehiv secdesi yapmasý sünnettir. Birin­cisi yani emredilen fiil namazýn bir rüknü ise onu iade etmek vacib-tir. Bu rüknü iade ederken bir ziyadelik meydana gelirse, tertibe uy­mak bahsinde geçtiði gibi, bu ziyadelik için sehiv secdesi yapýl­malýdýr.

Namazýn eb'adý sayýlan kunut, kunut için kýyam, ilk te­þehhüdü okumak ve ilk teþehhüt için oturmak gibi bir fiil, keza en zahir kavle göre, Peygambere salât ve selâm sehven terk edilirse, se­hiv secdesi yapmak sünnettir. Zayýf kavle göre salât ve selâmý kasten terk edenin sehiv secdesi yapmasý gerekmez. Ben diyorum ki, keza sünnet olarak kabul etmemiz halinde Peygamberin aline salât getirmeyi terk edenin de sehiv secdesi yapmasý sünnettir. Allah da­ha iyi bilir. Namazýn sair sünnetlerini ikmal etmek için sehiv secde­si yapýlmaz.

Ýkincisi yani yasaklanan fiil, kasten iþlendiðinde namazý bozma­yan fiil ise, sehven iþlendiðinde sehiv secdesi gerektirmez. Saða sola bakmak veya iki adým atmk gibi. Kasten yapýldýðýnda namazý bozan ancak sehven iþlendiðinde namazý bozmayan fiil, en sahih kavle göre sehiv seecdesi gerektirir. Namazda sehven çok konuþmak gibi.

Kýsa olan bir rüknü kasten uzatmak namazý bozar. En sahih kavle göre kasten yapýlan kýsa bir rükün sehiv secdesi gerektirir. Mesela i'tidal yapmak kýsa bir rükündür. Keza iki secde arasýnda yapýlan oturuþ da en sahih kavle göre kýsa bir rükündür.

En sahih kavle göre fatiha gibi kavli bir rüknü veya teþehhüdü kasýtlý olarak rükûda okumak namazý bozmaz. Kavli bir fiil sehven rükûda yapýlýrsa, en sahih kavle göre sehiv secdesi gerektirir. Bu me­sele, kasten yapýldýðýnda namazý bozmayan bir fiil, unutularak yapýldýðýnda sehiv secdesi gerektirmez, sözümüzden istisna edilmiþtir.

Bir kimse birinci teþehhüdü unutur ve doðrulduktan sonra hatýrlarsa, bir daha ona dönmez. Þayet geri dönmenin haram olduðu­nu bilerek dönerse namazý geçersiz olur. Unutarak geri dönerse, na­mazý geçersiz olmayýp yanýlmadan dolayý sehiv secdesi yapar. Keza en sahih kavle göre geri dönmenin haram olduðunu bilimiyorsa namazý geçersiz olmaz. Ýmam sehven kalkýp geri dönerse, en sahih kavle göre, cemaatin de ona uyarak dönmesi lazýmdýr. Ben diyorum ki; en sahih kavle göre cemaatin dönmesi vacibtir. Allah daha iyi bilir.

Bir kimse henüz doðrulmadan teþehhüdü okumadýðýný hatýrlarsa, okumak için geri döner ve kýyama yakýn doðrulmuþ ise sehiv secdesi yapar. Þayet birinci teþehhüdü terk etme niyetiyle kasýtlý kalkar ve kasýtlý teþehhüde döner de kýyama yakm gelmiþse namazý bozulur.

Bir kimse kunutu okumayý unutur ve secdedeyken hatýrlarsa geri dönmez. Henüz secdeye varmadan hatýrlarsa kýyama döner ve kunutu okur. Ancak eðilmesi rükû sýnýrýna varmýþsa sehiv secdesi yapmasý lazým gelir.

Bir kimse namazýn belli bir eb'adýný terk ettiðinden þüphe ederse, onun için secde eder. Yasaklanmýþ bir fiili iþlediðinden þüphe ederse secde etmez.

Bir kimse namazda yanýlýr da sehiv secdesi yapýp yapmadýðýna þüphe ederse, sehiv secdesi yapmalýdýr. Üç rekât mý yoksa dört rekât mý kýldýðýndan þüphe ederse, bir rekât daha kýlýp sehiv secdesi yapar. Bu þüphesi selâmdan önce zail olsa da en sahih kavle göre, sehiv sec­desi yapmasý lazýmdýr. Keza fazla rekât kýldýðýnda tereddüt eden ve­ya fazla rekât kýldýðý muhtemel olanýn hükmü de aynýdýr.

Her halükarda vacib olan bir fiili terk ettiðinde þüpheye düþen ve þüphesi ortadan kalkan kimse secde etmez. Bunun misali þudur: Bir kimse üçüncü rekâtý mý yoksa dördüncü rekâtý mý kýldýðýndan þüphe eder de dördüncü rekâta kalkmadan üçüncü rekâtý kýldýðýný hatýrlarsa secde etmez. Yalnýz kýldýðý rekâtýn dördüncü rekât mý yoksa beþinci rekât mý olduðundan þüphe ederse sehiv secdesi yap­masý lazýmdýr.

Meþhur kavle göre, bir kimse selâm verdikten sonra her hangi bir farzý terk ettiðinden þüphe ederse bu þüphenin namaza bir tesi­ri olmaz.

imama tabi olarak namaz kýlan bir kimse yanýlýrsa, bu sehvi imam yüklenir. Hatta imamýn selâm verdiðini zannederek selâm ve­rir de sonra imamýn selâm vermediði anlaþýlýrsa, imamla beraber tekrar selâm verir ve secde etmez.

Cemaat teþehhüt esnasýnda niyet ve tahrim tekbirinden baþka bir rüknü terk ettiðini hatýrlarsa, imam selâm verdikten sonra kal­kar, bir rekât daha kýlar ve secde etmez. Ýmamýn selâmýndan sonra yanýlýrsa, imam bu sehvi yüklenmez.

Mesbûk kiþi imamla beraber selâm verir ve sonra mesbûk ol­duðunu hatýrlarsa kalkar, namazýný bina eder ve sonunda sehiv sec­desi yapar.

Ýmamýn yanýlmasý cemaati de etkiler. Ýmam secde ederse cema­at da secde eder. Eðer imam secde etmezse, Ýmamýn kesin görüþüne göre cemaat, imamýn selâmýndan sonra secde eder.

Mesbûk imama uyduktan sonra imam yanýlýrsa, keza en sahih kavle göre imama uymadan önce de imam yanýlýrsa, en sahih kavle namaz                                                                                   

göre imamla birlikte sehiv secdesi yapar. Sonra namazýn sonunda tek­rar sehiv secdesi yapar. Ýmam sehiv secdesi yapmazsa Ýmamýn kesin beyanýna göre, namazýn sonunda mesbukun sehiv secdesi yapar.

Yapýlan bir kaç sehiv için bir sehiv secdesi yapýlýr.

Sehiv secdesi namaz secdesi gibi iki secdedir, imam'm son kav­line göre sehiv secdesi teþehhütten sonra, selâmdan önce yapýlýr. Þa­yet bilerek selâm verirse, en sahih kavle göre secdeyi kaçýrmýþ sayýlýr. Þayet yanýlarak selâm verir de araya uzun bir fasýla girerse, imam'm son kavline göre yine secdeyi kaçýrmýþ olur. Fasýla uzun de­ðilse Ýmamýn kesin görüþüne göre secdeyi kaçýrmýþ sayýlmaz. Secde ederse en sahih kavle göre namaza dönmüþ olur.

Cuma namazýnda imam yanýlýr da cemaatle birlikte sehiv sec­desi yaptýktan sonra cuma vaktinin çýktýðý anlaþýlýrsa, namazý öðlen namazý olarak tamamlarlar ve sonunda sehiv için secde ederler.

Bir kimse sehiv ettiðini zannederek secde eder ve sehiv etme­diði anlaþýlýrsa, en sahih kavle göre tekrar sehiv secdesi yapar.

 

D. TÝLÂVET VE ÞÜKÜR SECDESÝ
 

Tilâvet (okuma) secdesini yapmak sünnettir, imam'm son kav­line göre secde ayetleri on dört tanedir. Bu ayetlerin bulunduðu su­reler þunlardýr: A'raf, Ra'd, Nahl, Ýsra, Meryem, Hac, Furkan, Nemi, Secde, Fussilet, Necm, Ýnþikak, ve Alak. Hac suresinde iki secde ayeti vardýr. Sad suresinde geçen ayet secde ayeti olmayýp þükür ayetidir.

Namaz dýþýnda þükür secdesine varmak müstehabtýr. Namazda þükür secdesine varmak ise en sahih kavle göre haramdýr. Secde aye­tini okuyanýn ve iþitenin secde etmesi sünnettir. Ancak okuyan secde ederse iþiten kimse için müekked sünnet olur. Ben diyorum ki, secde ayetini iþiten kimsenin de secde etmesi sünnettir. Allah daha iyi bilir.

Ýmam namazda iken secde ayetini okursa, kendi kýraati için secde eder. Tek baþýna namaz kýlan kimse de kendi kýraati için sec­de eder. Ýmam tilâvet secdesi yaparsa, cemaat da secdeyi onunla bir­likte yapar. Þayet imam secde eder de cemaat etmezse veya imam

secde etmez de cemaat secde ederse, her iki durumda da cemaatin namazý bozulur.

Namazda olmayan kimse tilâvet secdesi yaparsa, önce secde için niyet eder ve ellerini kaldýrarak iftitah tekbiri alýr. Sonra elleri­ni kaldýrmadan secdeye varmak için tekbir alýr ve namaz secdesi gi­bi bir secde yapar. Tekbir alarak secdeden kalkar, oturur ve selâm verir. En sahih kavle göre tilâvet secdesinde iftitah tekbiri almak þarttýr. Keza en zahir kavle göre ise selâm vermek de þarttýr. Namaz için geçerli olan þartlar, tilâvet secdesi için de geçerlidir.

Namazda olan kiþi tilâvet secdesi yaparsa, secdeye varýrken ve secdeden kalkarken ellerini kaldýrmadan tekbir alýr. Ben diyorum ki; namazda olan kimse tilâvet secdesi yaparsa, istirahat oturuþu yapmaz. Allah daha iyi bilir.

Tilâvet secdesi yapan kiþi namazýn içinde olsun dýþýnda olsun þu duayý okumalýdýr:

Bir secde ayeti iki ayrý mecliste okunursa, her biri için ayrý ayrý secde yapýlýr. Keza en sahih kavle göre bir ayet ayný mecliste tekrar edilirse, her biri için ayrý ayrý secde yapýlýr. Namazýn bir rekâtý bir meclis, iki rekâtý iki meclis hükmündedir.

Bir kimse secde ayetini okur da secde etmezse ve araya uzun bir fasýla girerse artýk secde yapamaz.

Þükür secdesi namazda iken yapýlmaz. Bir nimete kavuþmak, bir beladan kurtulmak, bir belaya yakalanmýþ olaný görmek veya açýkça günah iþleyen birini görmek durumunda þükür secdesi yap­mak sünnettir. Günah iþleyenin durumu sebebiyle þükür secdesini açýkça yapmak, bir belaya müptela olmuþ olanýn durumu sebebiyle de secdeyi gizlice yapmak sünnettir.

Þükür secdesi keyfiyet ve þartlarý itibariyle tilâvet secdesi gibi yapýlýr. En sahih kavle göre, misafir olan kimsenin binek üzerinde tilâvet ve þükür secdesi yapmasý caizdir. Yolcu olanýn binek üzerin­de tilâvet secdesi yapmasý ihtilafsýz caizdir.

 

E. NAFÝLE NAMAZLAR
 

Nafile namazlar iki kýsýmdýr:

1- Cemaatle kýlýnmasý sünnet olmayan nafile namazlar: Bun­lar farz namazlara tabi olarak kýlman revâtib sünnetlerdir. Revâtib sünnetler sabah namazýndan önce, öðle namazýndan önce ve sonra ve akþam ve yatsý namazlarýndan sonra kýlman ikiþer rekât sünnet­lerdir.

Zayýf kavle göre yatsý namazýna baðlý kýlman sünnetler revâtib deðildir. Baþka bir zayýf kavle göre öðlen namazýndan önce ve Öðlenr den sonra kýlman dört rekât sünnet; bir baþka zayýf kavle göre, ikin­di namazýndan önce kýlman dört rekât sünnet revatiptir. Sünnetle­rin tümü revatiptir. Ancak müekked sünnetler konusunda ihtilâf vardýr. Zayýf kavle göre akþam namazýndan Önce kýlman hafif iki rekât sünnet revâtibtir. Ben diyorum ki; en sahih kavle göre, akþam namazýndan önce kýlman iki rekât namaz sünnettir. Zira Buhari'nin Sahihi'ne aldýðý hadiste akþam namazýndan önce iki rekât sünnet emredilmiþtir. Cuma namazýndan sonra dört rekât kýlmak, öðle na­mazýndan önce kýlman sünnetleri cuma namazýndan önce kýlmak sünnettir. Allah daha iyi bilir.

Vitir namazý da cemaatle kýlýnmayan revâtib sünnetlerdendir. En azý bir en çoðu on bir rekâttýr. Zayýf kavle göre, vitir namazý on üç rekâttýr. Bir rekâttan fazla kýlmak isteyenin her iki rekâtta bir selâm verip, rekâtlar arasýna fasýla koymasý daha faziletlidir. Vitrin tümünü birleþtirerek bir teþehhütle kýlmak veya son iki rekâtta iki teþehhüt okuyarak vitrin tümünü birleþtirip kýlmak da caizdir.

Vitir sünnetinin vakti yatsý namazý kýlýndýktan sonra baþlar, fecr-i sadýðýn doðuþuna kadar devam eder. Zayýf kavle göre vitri kýl­manýn þartý, yatsý namazýndan sonra bir rekât dahi olsa nafile bir namaz kýldýktan sonra kýlmaktýr.

Vitri teheccüt namazýndan sonra kýlmak sünnettir. Bir kimse, önce bir rekat vitri kýlar da sonra teheccüdü kýlarsa, bir daha vitri iade etmez. Zayýf kavle göre, bir rekat daha kýlarak vitri þef (iki re­kat) yapar, sonra vitrin geri kalanýný iade eder.

Ramazan ayýnýn ikinci yarýsýndan itibaren vitrin son rekaati-de, sabah namazýnda okunduðu gibi kunut duasýný okumak sünnet­tir. Zayýf kavle göre, sene boyunca vitirde kunutu okumak sünnettir. Vitirde kunut duasýný okumadan önce þu duayý okumak sünnettir:

Ben diyorum ki en sahih kavle göre, bu dua kunuttan sonra okunur. Teravihten sonra vitiri cemaatle kýlmak sünnettir. Allah da­ha iyi bilir.

Cemaatle kýlýnmayan sünnetlerden bir tanesi de duha (kuþluk) namazýdýr. En azý iki rekât, en çoðu on iki rekâttýr. Vakti, güneþ bir mýzrak boyu yükseldikten sonra baþlar, zeval vaktine kadar devam eder.

Tahiyyatü'l-mescid de cemaatla kýlýnmayan sünnetlerden olup iki rekaattýr. Mescide giren kiþi henüz oturmadan bir farzý veya baþ­ka bir nafileyi kýlarsa, bu sünneti eda etmiþ sayýlýr. En sahih kavle göre bir rekâtlýk namazla bu sünnet ifa edilmiþ olmaz. Ben diyorum ki; cenaze namazý, tilâvet ve þükür secdeleriyle de bu sünnet ifa edil­miþ olmaz. En sahih kavle göre, -kýsa aralýklarla da olsa- camiye gi­riþ ve çýkýþlar tekerrür ettikçe bu sünnet de tekerrür eder. Allah da­ha iyi bilir.

Farzlardan önceki revâtib sünnetlerin vakti, farzýn vakti gir­dikten sonra baþlar. Farzlardan sonra kýlman sünnetlerin vakti ise farz kýlýndýktan sonra baþlar ve farzýn vakti çýkýnca bu sünnetlerin de vakti çýkmýþ olur. Vakti belli olup da vaktinde kýlýnmayan kuþluk ve bayram namazý gibi nafile sünnetlerin kaza edilmesi, en zahir kavle göre sünnettir.

2- Cemaatle kýlýnmasý sünnet olan nafile namazlar: Bunlar bayram, ay ve güneþ tutulmasý ve yaðmur duasý namazý gibi namaz­lardýr. Bu nafileler, cemaatle kýlýnmasý sünnet olmayan nafilelerden faziletlidir. En sahih kavle göre revâtib sünnetler, teravihlerden fa­ziletlidir.

Teravihi cemaatle kýlmak sünnettir. Bir vakte veya bir sebebe baðlý olmayan nafileleri cemaatle kýlmak sünnet deðildir. Rekât sayýsý birden fazla olan nafileler kýlýnýrken namazýn sonunda veya iki rekâtte bir veya her rekâtte teþehhüd okunur. Ben diyorum ki; en sa­hih kavle göre her rekâtta teþehhüd okunmaz. Allah daha iyi bilir.

Bir kimse birkaç rekâta niyet ederek nafile namaza baþlar da sonra rekât sayýsýný azaltmak veya çoðaltmak ister ve niyetini deðiþ­tirmeden rekât sayýsýný çoðaltýr veya azaltýrsa namazý batýl olur.

Bir kimse iki rekâtlý nafile bir namaza niyet eder de yanýlarak üçüncü rekâta kalkarsa, en sahih kavle göre oturur, teþehhüdü okur ve sonra dilerse bir rekât daha kýlmak niyetiyle kalkar, o rekâtý da kýlar ve sonunda sehiv secdesi yapar. Dilerse oturup teþehhüdü okur ve sehiv secdesi yaptýktan sonra selâm verir.

Ben diyorum ki; gece kýlman nâfîle namazlar daha faziletlidir. Sonra gün ortasýnda kýlman nafile namazlar ve daha sonra günün sonunda kýlman nafile namazlar gelir. Nâfîle namazlarda her iki rekâtta bir selâm vermek sünnettir.

Teheccüd namazý kýlmak da sünnettir. Her geceyi devamlý na­maz kýlmakla geçirmek mekruhtur. Her iki bayram gecesi gibi bazý geceleri ihya etmek ise sünnettir. Yalnýz cuma gecelerini teheccüde tahsis etmek ve teheccüd namazýný alýþkanlýk haline getiren kimse­nin onu terk etmesi mekrutur. Allah daha iyi bilir.

 



radyobeyan