Sizden Gelenler( Aile Hayatý )
Pages: 1
Ailede ekonomik tutumlar By: Hadice Date: 23 Kasým 2010, 10:15:14
AÝLEDE EKONOMÝK TUTUMLAR


Nahl 96- Sizin yanýnýzdaki dünya malý tükenir, Allah katýndaki rahmet hazineleri ise bakidir. Allah yolunda sabredenlere, yaptýklarý amelin daha güzeliyle mükâfatlarýný elbette vereceðiz.

 

Bu ayete göre imanlý ve bilinçli bir aile dünyadan ihtiyacý kadar yararlanýr ama baki olaný tercih eder.

 

Zuhruf 32- Rabbinin rahmetini onlar mý bölüyorlar? Onlarýn bu dünya hayatýndaki geçim rýzýklarýný aralarýnda biz böldük. Bir kýsmýný da derecelerle diðerinin üstüne çýkardýk ki bir kýsmý bir kýsmýný tutup çalýþtýrsýn (iþinde kullansýn ve kaynaþsýnlar). Rabbinin rahmeti ise kâfirlerin (mal ve mülk olarak dünyada) toplayýp durduklarýndan daha hayýrlýdýr.

 

Bu ayete göre imanlý ve bilinçli bir aile gerektiði kadar çalýþýr Allah’ýn taksimine razý olur ve kimseye haset etmez.

 

Hud 6- Yerde yürüyen ne kadar canlý varsa hepsinin rýzký ancak Allah’a aittir. Onlarýn dünyadaki meskenlerini de bilir, yumurtalýklardaki yerlerini de... Bunlarýn hepsi Levhi Mahfuz’da yazýlýdýr.

 

Allah’a tam olarak inanan kimse rýzkýndan asla þüphe etmez. Bu konuda Süfyan-i Sevri hazretleri; gök demir, yer taþ olsa, tek ot bitmese de rýzýk Allah’ýn üzerine olduðu için rýzkýmdan þüphe etmiyorum, demiþtir.

 

Talak 3- Bir de ona, ummadýðý yerden rýzýk verir. Kim Allah’a tevekkül ederse O, ona yeter. Muhakkak ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her þey için bir kader (ölçü ve muayyen bir zaman) tayin etmiþtir.

 

Allah çalýþan ilim ve helal rýzýk arayana ve kendine sýðýnana daima yardýmcýdýr.

 

Araf 31- Ey Âdem Oðullarý! Her namazýnýzda süslü elbisenizi giyinin. Yiyin, için, israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.

 

Bu ayete göre müslüman namazda güzel giyinecek, yiyecek, içecek ama israf etmeyecektir.     

Ýsra 26- Akrabaya, yoksula ve yolda kalmýþa hakkýný ver. Bununla beraber (malýný) büsbütün saçýp savurma.

 

Ýsra 29- Elini boynuna baðlý kýlma (cimri olma) ve büsbütün de onu açýp israf etme ki sonra kýnanmýþ olursun ve eli boþ açýkta kalýrsýn.

 

Müslüman hem cimrilikten hem de kendini zora düþürecek yardým ve savurganlýktan kaçýnmalýdýr. Her konuda olduðu gibi ekonomik konularda da emre uymak gerekmektedir. Çünkü:

 

Hud 112 - Ýþte bundan dolayý emrolunduðun gibi doðru ol!... Diye emredilmektedir

           

Ýsraf etmeyin; emrine raðmen birçok insan bir yudum su ve birer pirinç israf etse tonlarca su ve pirinç israf olacaktýr. Bunun da cezasý dünyada ve ahirette mutlaka görülecektir. Bu nedenle israf etmemelidir.

 

Furkan 67- Ve onlar ki harcadýklarýnda ne israf ne de cimrilik ederler, ikisi arasýnda orta bir yol tutarlar.

Bu ayete göre vasat (orta yolu takip eden) ümmet olmamýz emredilmektedir.

 

Þura 27- Eðer Allah rýzký kullarýna bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azgýnlýk ederlerdi. Fakat O dilediðini belli bir ölçüye göre indiriyor. Þüphesiz ki O, kullarýndan haberdardýr, onlarý hakkýyla görür.

 

Bu durumda malýn az veya ölçülü olarak verilmesinin de bir lütuf olduðu bilinmelidir. Fakirken herkesten önce mescide gelen Salebe çok zenginlik isteyince peygamberimizin “þükrünü ödeyebileceðin az mal þükrünü ödeyemeyeceðin çok maldan hayýrlýdýr” buyurmasýna raðmen dünyayý tercih ederek önce ibadetlerden sonrada imandan mahrum kalmýþtýr.

 

Tegabün 17- Eðer Allah’ýn emrine uygun olarak ihlâs ile harcarsanýz Allah onu size, kat kat (mükâfatý ile) artýrýp verir. Hem de günahlarýnýzý baðýþlar. Allah Þekur’dur; azýcýk bir iyiliðe çok sevap verir, Halim’dir; azabý vermekte acele etmez.

Ýster sahsýmýz için ister infak için görsünler, övsünler diye deðil gerektiði þekilde en az ölçüde (ihlâslý) olarak harcamalýdýr.

 

Nisa 34- … Ýyi kadýnlar, Allah’a itaatkâr olanlardýr ve Allah'ýn korunmasýný emrettiði þeyleri kocalarýnýn bulunmadýðý zamanlarda da koruyanlardýr…

 

Evde özellikle kadýn Allah’ýn emirlerine uyarak evinde sahip olduklarý eþyalarý korumakla sorumludur. Örneðin; elektrik, su ve zaman gibi enerjileri de israf ettirmemekle bu görevlerini yapmalý ve yaptýrmalýdýr.

 

Zariyat 56- Ben cinleri ve insanlarý ancak bana ibadet etsinler diye yarattým.

 

Bu durumda hayatýn amacý yalnýz güzel yemek, güzel giymek, güzel gezmek deðil öncelikle kulluktur. Bunun dýþýndakiler sadece birer araçtýr.

 

Kasas 77- Allah’ýn sana verdiði mal ile ahiret yurdunu (cenneti) iste (servetini hayýr yoluna harca). Dünyadan nasibini de unutma (ihtiyacýn kadar sakla)…

 

Ýbn Mesud ve Enes bin Malik (r.a)’dan Resulullah (s.a.v) þöyle buyurdu:

Ýktisada riayet eden fakir olmaz. (Ahmed b. Hambel taberani.

 

Bu hadise göre müslüman muhtaç olmayacak þekilde parasýný günlük, haftalýk, aylýk, yýllýk ve ömürlük planlar yaparak gelir ve gider dengesini iyi kurmalýdýr

 

Abdullah bin Mesud (r.a)’dan

Resulullah (s.a.v) Efendimiz, bir hasýr üzerinde yatýp uyumuþtu. Sonra kalktý. Bir de baktýk ki hasýr yan tarafýnda iz býrakmýþtý.

Bunun üzerine biz: Ya Resulullah! Size bir döþek yapsak dedik.

Peygamberimiz: Dünya benim neme gerek? Ben dünyada sýcak bir günde aðaç altýnda bir müddet gölgelenip sonra da aðacý býrakýp giden süvari gibiyim, buyurdu. (Tirmizi)

 

Not: Bu hadis bizim dünyadan vazgeçmemizi deðil bilakis ne kadar güçlensek de sade yaþamamýzý ve geçici olduðumuzu hatýrlatmaktadýr.

 

            Yine bu hadise göre insan bu dünyada gurbette olup her an yolcudur, esas vataný ahirettir. Dünyada ve kabirde geçici olarak kalacaktýr. Allah dünyayý bir misafirhane ibadet ve imtihan yeri olarak yaratmýþ, her þeyi ona hizmetçi kýlmýþ ama misafire ev sahibinin emirleri doðrultusunda hareket etmesini istemiþtir. Öyleyse insan misafirliðini bilmeli, zayýf ve fani örümcek aðlarýna takýlýp kalmamalýdýr.

 

Ebu Hureyre (r.a)’dan Resulullah (s.a.v) þöyle buyurdu:


Her zaman durumu sizden aþaðýda olanlara bakýnýz, sizden yukarýda maddi ve sýhhi yönden iyi olanlara bakmayýnýz. Bu, Allah’ýn sizin üzerindeki nimetini hakir görmemenize daha layýk olur. (Buhari-Müslim)

 

Kendinizden aþaðý bakýn emrine raðmen ýsrarla yukarý bakarak;

            Allah’ýn iyi gördüðünü kötü görmek, kötü gördüðünü iyi görmek, Allah’a ters düþmektir. Bunu yapmak ise hiçbir müslümana yakýþmaz.

 

Kasas 78- Karun dedi ki: Bana bu mal, ancak bendeki ilim sayesinde verildi. Allah’ýn, ondan evvel, geçmiþ asýrlar halký içinden kuvvetçe ondan daha þiddetli, mal ve etrafça daha çok nice kimseleri helâk etmiþ olduðunu bilmiyor muydu? Mücrimler günahlarýndan da sorulmaz. (Allah günahlarýný bilir de cehenneme atýlýrlar).  79- (Derken bir gün Karun) ziynet ve ihtiþamý içinde kavmine karþý çýktý. Dünya hayatýný arzu edenler: Keþke Karun’a verilen mal gibi bizim de olsa! O, gerçekten büyük bir bahtiyardýr, dediler.  80- Kendilerine (ahiret ahvali hakkýnda) ilim verilenler de þöyle dedi:   (Ey Karun gibi dünyayý isteyenler) yazýklar olsun size! Ýman edip salih amel iþleyen için Allah’ýn (cennetteki) sevabý daha hayýrlýdýr. Ona (cennete ve sevaba ise) ancak ibadet üzerine sabredenler kavuþur.

 

            Müslüman aile sahip olduklarý imkânlara Karun gibi “ bana Allah vermedi, çalýþtým kazandým” dememeli ve Karun’un takipçilerine imrenmemelidir. Ýmrenecekse ilmi ile amel eden ve teblið eden âlimlere, malýný helalinden kazanmýþ ve sürekli infak eden zenginlere imrenmeli, onlar gibi olmaya çalýþmalýdýr.

 

Not: Hz. Peygamberimiz bazý dualarýnda borç bataðýndan Allah’a sýðýnmýþtýr. Biz de borç edinmekten kaçýnmalýyýz. Çünkü borç veren emir verir, borç alan da emir alýr. Bu da müslümanýn onurunu zedeler ayrýca borç alýþkanlýðý fakirliðe de bir davetiyedir.

 

Taha 124- Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse (bilsin ki) ona dar bir geçim vardýr...

 

Allah ve Resulünden çok dünya sevgisi, insaný lüks ve israfa iter. Buna da dað olsa dayanmaz ve toplum ekonomik krizden ve stresten kurtulamaz. Krizden kurtulmanýn tek yolu Ýslam’ýn ahlak ve iktisat bilinci ile mümkündür.

 

Peygamberimiz çok sýkýntýda olan bir sahabesine borç almayý deðil de evinden eþya sattýrarak ip ve balta almasýný tavsiye ederek on beþ günde rahata kavuþmasýna neden olmuþtur.

 

Ticaret gibi sadakanýn da sürekli manevi bir kar getirdiðini unutmamalýyýz. Her þeyin bir emanet olduðunu bilerek hareket etmeliyiz. Ömer bin. Abdülaziz zamanýnda zekât toplanýyor fakat zekât verecek kimse bulunamýyordu. Kime vermek istense “benim bu günlük ve yarýnlýk yetecek yiyeceðim var, siz daha fakir olaný arayýn” diyorlardý. Bizlerde bu bilinçle özdeþim kurmalýyýz.

           

Ýmamý Gazali iktisat felsefesinde, çalýþarak kazanýlmasýný, yetecek kadar harcanmasýný ve gerisini infak ederek ahirete hesap býrakýlmamasýný tavsiye etmektedir.

           

            Tarihte nice müslüman kadýn eþine, ticaret kervanýyla yola çýkarken “bize helalinden kuru ekmek getirmen haram olan etten, sütten, baldan daha hayýrlýdýr” demiþlerdir.

 

            Her aile bilmeli ki günahkâr ve israfkâr bir hayat hem yorucu hem masraflý bir cehennem yolculuðu, iktisatlý ve ihlâslý bir hayat ise mütevazý bir cennet yolculuðudur.

 

Tarihten para ve malýn kýymetini ifade eden bazý örnekler vermek istersek:

 

Yemek beðenmeyen ve yemeði döken bir çocuða babasý üç gün üst üste onar lira kazanýp bana getireceksin der. Bir ve ikinci gün annesinin yardýmý ile tamamlar üçüncü gün istenilenin yarýsý kazanýlýr. Babasý bir ve ikinci gün oðlundan aldýðý parayý pencereden fýrlatýr. Üçüncü gün ise çocuk babasýnýn eline sarýlýr “atamazsýn, ben bunu kolay kazanmadým” der, babasý da þimdi gerçekleri anladýn mý? Diye karþýlýk verir.

 

            Osmanlý tarihine baktýðýmýzda Ýstanbul Fatih’te yaþayan bir berber üç týraþtan birini biriktirerek bir cami yapýmýna öncülük etmiþtir. Yine Ýstanbul Fatih’te yaþayan bir baþka müslüman sabah, öðle, akþam yemeði dýþýnda caný ne istese yedim say diyerek o istediði þeyin fiyatýný öðrenir, parasýný biriktirerek bu da yine bir cami yapýmýna öncülük etmiþtir.

 

Amr bin Avf el-Ensari (r.a)’dan Resulullah (s.a.v) þöyle buyurdu:


… Allah’a yemin ederim ki sizin için korktuðum fakirlik deðildir. Lakin sizden öncekilere bol dünyalýk verilip birbirlerine haset ettikten sonra helak olduklarý gibi size de bol dünyalýk verilir de birbirinize haset eder sonra da onlar gibi helak olmanýzdan korkuyorum. (Buhari - Müslim)

           

Sonuç olarak:


Müslüman kiþi parasýný nasýl dikkatli harcýyorsa zamanýný, elektriði, suyu ve tüm eþyalarýný da dikkat ederek kullanmalý, hem dünya hem de ahiret için hayýrlýsýný istemeli, helal malýn hesabýný haram malýn da azabýný düþünerek yaþamalýdýr.

Demir tozlarýnýn mýknatýsa yapýþtýðý gibi müslüman da geçici þeylere yapýþmamalý, Hz. Süleyman gibi kararlýlýkla para veya malýn kontrolüne girmemeli, ne kadar çok olsa da güçlü bir iman ve iradeli bir akýlla onlarý kontrolde tutmalý ve ümmetin hayrýna kanalize etmelidir.


radyobeyan