Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Ne zordur pasif olmak By: sumeyye Date: 22 Kasým 2010, 15:20:59
Ne Zordur Pasif Olmak…


Mana ikliminde, fikretme amelinde, düþünme aleminde bir hayat saklý bilinmeyene deðil bilinene doðru uzanan, apaçýk yolun üzerinde… Küçük notlar düþülmüþ, yol levhalarý döþenmiþ nereye sorusunu niçin sorgulamasýný yapabilene… Daðlar dümdüz olurmuþ, rüzgar geçsin diye kenara çekilirmiþ, okyanuslar yarýlýr hakikat apaçýk ortaya konurmuþ ceht ayakkabýsýný giyebilene…

Geceler zifiri karanlýðý atarmýþ üstünden, gündüzler sýyrýlýrmýþ batýlýn kýskacýndan… Ýdrak dururmuþ hemen her köþe baþýnda, taklit divane olur bilinçle hayatýn yüreðine inebilene…

Ne zordur hayatta pasif olmak…  Pasif içici, pasif dinleyici, pasif izleyici ve düþünce dünyasýnda pasif kalmak… en çok etkilenen durumda olmak.. Baþkalarýnýn birbirine kattýðý tozu dumaný yutmak . Etkisiz, renksiz baþkalarýnýn rengine kapýlýp onlarýn üfürüp geçtiði dumaný içine çekmek.

Ne zordur hayatta pasif kalmak, hep baþkalarýnýn dediðine kapýlýp kýyý kýyý dolaþmak. Baþkalarýnýn biçtiði kýyafeti giymek zorunda olmak… Birileri savaþýrken birileri yenilirken bir mücadele içinde olanlarýn yanýnda hep yenik kalmak. Ne kazanmanýn sevincini ne kaybetmenin hüznünü yaþayamamak ama hep birileri yüzünden acýya ram olmak.

Mutlu olmanýn adresini hayatta þahit olduðu, tanýklýk ettiði her durumu; hiç orda olmamýþ, yaþamamýþ gibi davranýp; gözlerini yuman, kalbini örtüp uzaklaþmakta arar pasif kiþi… Zanneder ki pasif oldukça hayatýn sýnavlarýyla karþýlaþmayacak ve düþman kazanmayacaktýr. Oysa hakiki dostluluðu da hiçbir zaman tadamayacaktýr… Ne güven almanýn nede vermenin vasfýný taþýmayacaktýr.

Her zaman kaçan, arkalarda duran, “ sen git savaþ, biz sonra kutlamalara geliriz” düþüncesine sahip olan, bir ideal uðruna mücadele etmenin verdiði hazzý yaþamadýðý için; öncülerden olmaya gayret edemediði gibi geride kalmaya razý olandýr, pasif kiþi.

Ne zordur pasif yaþamak… Mevcut düzeni her zaman destekleyip bir inkýlap yapacak seviyeye çýkamamak… Yapýlan iþlerin içinde “bana düþen görev nedir” sorusunu hiçbir zaman güncelleþtirememek. Ne çürük binayý yýkabilmek ne de mamur edebilmek. Hep kendi kendine söylenmek. En çok söylenen kiþidir pasif kiþi ve en çok þikâyet eden. Ama hiçbir zaman deðiþtireceði þeyleri deðiþtirme teþebbüssünde bulunmayan, hep yapmaya niyetlenen ama bir türlü yapmayan, dilinde ki düðümü bir türlü çözemeyen kiþidir. En az yarayý almanýn hesabýný yaparken en çok yarayý alan kimsedir.

Bu dünyada bir dikili aðacý olamaz pasif kiþinin. Çünkü ne aðaç dikecek gayreti ne onu büyütecek sabrý ve nede onu zararlý etkenlerden koruyacak cesareti vardýr. Hep baþkalarýnýn yetiþtirdiði meyveli aðaçlara bakýp iç geçirmeye mecburdur. 

Pasif düþünce hep baþkalarýnýn düþünceleriyle beslenmek zorunda kalýr. Çünkü kendi melekeleri iþlevsiz geldiðinden düþünme yetisini kaybetmiþtir. Baþkalarýnýn oynadýðý oyuna dâhil olup onlarýn kendisine verdiði rolü benimseyip oynamak zorundadýr. Oyunbozanlýk yapamadýðý gibi yapanlara da ses çýkartamaz. Çünkü kendisi oyuna hâkim deðildir.

Pasif olmak kendi rüþtünü hiçbir zaman ispatlayamamaktýr. Kendine zararlý ya da faydalýyý tespit edemediði için kendisine sunulan reçeteyi kullanmak zorundadýr. Hayýr, kelimesini çok kullanmadýðý için hayýrlardan uzak bir yaþantý içindedir. Neyin lehine neyin aleyhine olduðunu çok ayýrt edemez; ferasetten kilometrelerce uzak, taklide santimetrelerce yakýndýr.

Hayatýn öznesi durumunda olduðunu, kâinatýn onun etrafýnda döndüðünü anlamayan pasif düþünce kendi kendini hiçe sayar, basit görür. Ne kadar deðerli olduðundan dem vurulsa da o kendi kýymetini hiçbir zaman bilmez. Çünkü o deðer alýnacak merciyi unutup kendisini onun yerine koymuþtur. Kendi nefsi her þeyin üstündedir. Yeter ki rahat yaþayabilsin. Baþkalarýnýn rahatý pek onun umurun da olmaz. Sözde olmuþ olsa da yaþantýsýnda bunun pek etkisi görülmez. Ta ki kendi rahatý bozulunca… O zaman da biraz irkilir ama hiçbir stratejisi olmadýðý için ne yapacaðýný þaþýrýr kalýr. Kendini aciz hisseder. Ve gerçekten acizleþmiþtir pasif kiþi..

Pasiflik aktif olmanýn düþmanýdýr. Körler memleketinde görenlerin uðradýðý akýbete uðrarlar aktif insanlar. Uykularýný kaçýrtanlardan hoþlanmazlar. ‘Ne gereði var þimdi’ bunlarýn deyip geçmek isterler. Boþ gözlerle hayatý seyretmek dururken dolu bir zihinle tefekküre dalmaktan hoþlanmazlar. Neden ve niçin sorularýný hayatlarýndan dýþladýklarý için onlara bu tarz soru soranlardan da haz almazlar. Boþ bir koþuþturma, zaman kaybý görürler aktif bir zihnin faaliyetlerini.

Sürekli hareket eden, baþlarýný döndüren birer canlý mesabesindedir aktif kiþiler. Onlarý kendilerine benzetmek için ellerinden geleni yaparlar. Kimi zaman aþýrý, kimi zaman uçta görürler. Kendi tembelliklerini gizlemek için onlarýn çalýþmalarýný gereksiz görürler.

 ‘Ýki günü eþit olan zarardadýr’ emrini unuturlar.. Oysa bir iþi bitirip hemen diðerine baþlamak gerekir. Çünkü herkese çalýþtýðýnýn karþýlýðý vardýr…

Ve en önemlisi; hep baþýna vurulan çivi olmamak için aktif olmak gerekir. Yoksa hep baþkalarýnýn gösterdiði yerden bakmak zorunda kalýrýz. Oysa bizim bakmamýz gereken yer ZATEN belli deðil mi?

 

Yasemin Þüheda

radyobeyan