Vukuf i kalbi By: sidretül münteha Date: 20 Kasým 2010, 21:47:59
Vukuf-i Kalbi
Müridin her türlü baðdan, evhamdan, þek ve þüpheden; bilinen, düþünülen, hatýr ve hayalden geçirilen her türlü fikir, hayal ve histen sýyrýlýp, sâdýk bir teveccüh ile kalbine yönelmesine, her an gönlünü Allah'a karþý uyanýk tutmasýna denir.
Nitekim her yerde hazýr olan Allah-u Teâlâ'ya nasýl ki Kâbe-i muazzama'ya yönelerek el açýlýyorsa; zikir sýrasýnda da kalbe yönelmek, oraya ilâhi tecellilerin dolmasýna zemin hazýrlar.
Allah-u Teâlâ insanýn kalbine hakikatini yazmýþ, sonra da o hakikati fena sýfatlarla örtmüþtür.
Eðer bir kimse kötü sýfatlarýný temizlerse, kalbine teveccüh ettiðinde kendi hakikatini görür.
Bundan maksat, Hakk'tan baþka sevgilerin kalbe girmemesidir. Aldýðý ve verdiði nefesleri düþünerek daima Hakk ile olmasý, gelen bütün kötülük ve hatýralardan gönlünü muhafaza etmesi lâzýmdýr. Eðer sâlik buna muvaffak olursa kalbinde hakikat zuhur eder.
Sâlik kalbine teveccüh hususunda ýsrar etse, kendi hakikati ona aþikâr olur. Böylece Hakk'ýn birçok esrarý tecelli eder. "Men arefe"nin sýrrý burada çözülmeye baþlar.
ALINTI