Hanýmlar Ýlmihali
Pages: 1
Umre By: hafýz_32 Date: 19 Kasým 2010, 13:36:40
Umre


Umrenin Sözlük Anlamý:
 

Ziyaret demektir'' Ömürde bir defa yapýldýðý için, kalmak amacýyla bir yere gitmek anlamýnda olduðu da söylenmiþtir.

 

Umrenin Terim Anlamý:
 

Kabe'ye, belirli ibadetleri yap­mak amacýyla gitmektir.

 

Umrenin Hükmü:
 

Bazý âlimler, ömürde bir defa umre yap­manýn vacip olduðunu söylemiþlerdir. Çünkü Yüce Allah; Hac ve umreyi Allah için tamamlayýnýz..[636] buyurmuþtur. Âiþe (radi-yallâhu anhâ); 'Ey Allah'ýn Rasülül Hanýmlara cihadfarz mýdýr?' diye sorduðunda; 'Evet, hanýmlara cihad farzdýr; ancak onlarýn cihadý, sauaþmak deðil; hac ve umre yapmaktýr [637] buyurmuþtur. Hadisin zahiri, vaciplik ifade etmektedir.

Bazý âlimler ise, umrenin vacip deðil, müstehap olduðunu söylemiþlerdir. Ýhtiyatlý olan, bir defa da olsa umre yapmaktýr. Ni­tekim vaciplik ifade eden delillerle amel etmenin, sorumluluktan kurtulmak olduðu hususunda icmâ edilmiþtir. Böylece ihtilaftan da kurtulunmuþ olunur.

Hanefî ve Mâliki mezhebine göre müekked sünnet; Þafiî mezhebine göre ömürde bir defa yerine getirilmesi fevrî olmayan [638] farzdýr. Hanbelî mezhebine göre fevri farzdýr. [639]

 

Umrenin Rükûnlarý:
 

1. Ýhram,

2. Tavaf,

3. Sa'y'dýr.
Bun­lardan birini terk edenin umresi tamamlanmýþ olmaz.

Ýhram, Hanefî mezhebine göre umrenin þartý; Mâli-kî, Þafiî ve Hanbelî mezhebine göre rüknüdür. Tavaf, her dört mezhebe göre de umrenin rüknüdür. Sa'y, Hanefî mezhebine göre umrenin vaciplerindendir. Mâlikî, Þafiî ve Hanbelî mezhebine göre rüknüdür.

 

Umrenin Vacipleri:
 

1.  Mîkât sýnýrýnda ihrama girilmesi.

2.  (Ýhramdan çýkmak için) Hanýmlarýn saçlarýný kýsaltmasý.


Ýhram, Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebine göre vacip; Þafiî mezhebine göre rüknüdür.

 

Umrenin Fazileti:
 

Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sel-lem); 'bir umre, sonraki umreye kadar, iki umre arasýndaki gü­nahlara kefarettir [640] 'Hac ve Umreyi beraber yapýnýz; Çünkü Hac ve Umre günahlarý ve fakirliði giderir. Týpký demir, altýn ve gümüþün kir ve pasýný körüðün giderdiði gibi [641] buyurmuþtur.



[636] Bakara, 196.

[637] Ahmed,, 6/71; Ýbn Mâce, 2901.

[638] Þartlarýn oluþmasý durumunda yerine getirilmesi 'hemen gerekmeyen'.

[639] Ed-Durru'1-Muhtor, 2/206; el-Bedâi, 2/226; Merâki'i-FelÛh, 126- Neytu'l-Evtûr, 4/281. (Çev.)

[640] Buhârî, 1773; Müslim, 1349.

[641] TÝrmîzî, 810; Nesâî, 5/115.



radyobeyan