Dini Hikayeler
Pages: 1
Dede By: ezelinur Date: 15 Kasým 2010, 20:14:21
Dede

Yalnýzdý... Üzerinde yýllardýr eskitemediði çizgili pijamasý, yüzünde çizgiler... Kendi kendine konuþuyordu, her zaman olduðu gibi:
"-Hay Allah! Yine elektrik kesildi. Ne de karanlýk oldu birden bire... Ýnsan ürküyor. Bilmem mezarda ne olur halimiz?"
Yeri neredeyse hiç deðiþmeyen kibrit kutusunu, yaþýnýn verdiði aðýrlýkla biraz geç de olsa buldu ve emin olmak için salladý.
"-Ýþte kibrit burada... Þurada bir yerde de mum olacaktý.Yakayým da gözümün önünü göreyim... Hah, tamaaam."
Sonra yýllar öncesinde buluverdi kendini. Gülümsedi... Ve anlatmaya baþladý, biri dinliyormuþ gibi:
"-Çocukken, elektrik kesildiðinde, küçük odanýn perdelerini açar, ay ýþýðýnda sohbet ederdik, annem, babam, kardeþim ve ben... Ne hoþ olurdu Ya Rabbi!
Babam, köyde eþekten nasýl düþtüðünü, annem, tarzancýlýk oynayayým derken, aðaç dalýnda nasýl asýlý kaldýðýný anlatýrdý... Biz de gülerdik.
Elektriðin kesilmesine hep sevinirdik. Çünkü birbirimize en yakýn olduðumuz, hatýralarýmýzý, mutluluðumuzu ve acýlarýmýzý paylaþtýðýmýz, güzel ve ne yazýk ki nadir zamanlardý onlar... Baþka günlerde televizyon seyretmekten, karþýlýklý oturup konuþamazdýk çoðunlukla.
Ah teknoloji! Nasýl da uzaklaþtýrdý insanlarý birbirinden... Ya da belki biz insanlar beceremedik. Her þeyden vazgeçip, görmemiþler gibi davrandýk. Sanki futbol maçlarý hanýmlardan, filmler çocuklardan daha mý önemliydi? Yooo...
Huzurevleri daha mý sýcaktý sanki evlerden? Hem çocuklarýný, hem ailesini, hem de anasýný, babasýný ihmal eder oldu insanlar. Zaten ben de, sýrf huzurevine gitmemek için kalmadým mý böyle yapayalnýz?
Ahh... Ah! Hay hak! Mum da ne güzel yanýyor. Yandýkça eriyor. Eridikçe aydýnlatýyor. Aydýnlattýkça bitiyor..."
Dede, aniden farklý bir ruh haliyle haykýrdý:
"-Hazreti Ömer! Allah senden razý olsun! Ne ince, ne yüce insandýn sen öyle... Kendi iþi için ayrý, devlet iþi için ayrý mumlar yakacak kadar, haramdan ve kul hakkýndan korkardýn. O'nun ümmetiydin ne de olsa, Rasulullah'ýn ashabýydýn!
Hazreti Ebubekir! Hazreti Hatice! Hazreti Fatýma! Hazreti Zeyd! Sizleri özledim..."
Biraz durakladý ve aðlamaklý bir sesle haykýrdý tekrar:
"-Senin adaletine, Senin þefkatine, Senin nur yüzüne hasretim ya Rasulallah! Hasret bütün aðaçlar! Hasret bütün insanlar!
Çocuklarýmýn sesine, torunlarýmýn gürültüsüne hasretim..."
Aðladý... Sanki yýllarca hiç aðlamamýþtý da, yýllar sonra bugün, aðlamaya bile hasret kalmýþçasýna aðladý...
Gayet iyi biliyordu ki, gözyaþý, kaderi deðiþtirmez. Belki sadece biraz rahatlatýr, hüzün dolu bir kalbi...
Burnunu çekti. Mendiliyle sildi yüzünü... Ve sanki daha bir güçlü hissederek kendini, rest çekti:
"-Peh! Ben de iyice çocuklaþtým caným! Vurayým kafama! Ne güzel iþte. Sessiz sakin... Bir de torun mu çekecektim bu yaþtan sonra? Cýr cýr cýr cýr!"
Tam bu sýrada, elektrik geldi ve oda aydýnlandý. Dede, tavandaki lambaya ters ters baktý.
"-Hýh! Niye geldiysen! Mum ýþýðýnda özlemlerim, sevgilerim dost olmuþtu bana. Oda kararýnca, kalbim ýþýmýþtý. Gönlüm aydýnlanmýþtý."
Elektrik düðmesine doðru yürüdü, bir dededen beklenmeyecek kadar hýþýmla. Sert bir hareketle dokundu düðmeye ve ýþýðý söndürdü.
"-Sönün ýþýklar! Sönün yalancý aydýnlýklar! Siz yanýnca, umutlarým sönüyor!"
...Ve aðýr adýmlarla yataðýna doðru yürüdü. Biraz uyumalýydý. Çocuklarýn, torunlarýn, hiç kimsenin olmadýðý yapayalnýz bir evde, bir gece daha...
Çekilmezdi bu yalnýzlýk, umutlar da olmasa... Ve çekilmezdi eðer, sýðýnak bildiði Rabbi'ne el açmasa...
Yine O'na yöneldi, O'na sýðýndý bir kez daha:
"-Allah'ým! Bu gece ve her gece bildim ki, Senden baþkasý yar olmaz bana... Koru beni Allah'ým. Yavrularýmý koru, onlara merhamet ver. Onlarý affet Allah'ým. Beni affet... Ýman ile al yanýna... Ölüm nasýl da yakýn..."
Dede, bir yandan semaya açtýðý ellerini yüzüne sürerken, diðer yandan da amin diyordu. Amin...
Yataðýna uzanýrken hasret yorgunu, dilinde her zamanki ümit bestesi vardý: Bismillahirrahmanirrahim...
Kýsa zamanda, huzurla daldý uykuya.
...Ve bir daha uyanmadý dünyaya.


Neslihan Nur Türk

radyobeyan