Alman Matematikçisi(1777-1855) Gauss, gerçek bir dahiydi. 1795'te Barunschweig dükü Ferdinand'ýn desteðiyle, Göttingen Üniversitesi'ne girdi. 1779'da "Cebirin Temel Teoremi" olarak bilinen ve "n inci dereceden bir cebirsel denklemin tam n tane kökü vardýr." þeklinde ifade edilebilen teoremi kanýtlayarak doktora derecesini aldý.
Gauss, matematiðin hemen her dalýnda ürün verdi. 1801'de aritmetiðin temel teoremini kanýtladý: "Her doðal sayý asal sayýlarýn çarpýmý olarak bir ve yalnýz bir þekilde gösterilebilir." Gauss, Fermat'ýn baþlattýðý sayýlar kuramýnda önemli çalýþmalar yaptý.
Gauss, ayný zamanda Öklid'in aksiyomlarýný deðiþtirerek bir Öklid dýþý geometri geliþtirdi. Ancak bu buluþunu yayýnlamaya cesaret edemedi. Bu nedenle bu konuda yayýn yapan Lobachewsky ve Bolyai, Öklid dýþý geometrilerin kurucusu olarak bilinirler.
Gauss, yerin magnetik alaný üzerinde çalýþmalar yaptý: Bu çalýþmalar için üniversitede bir gözlem evi kurdu ve yerin magnetik kutuplarýnýn yerlerini saptadý.
1832'de magnetik olaylarýn da ölçülmesini olanaklý kýlan bir "birimler sistemi" geliþtirdi. Bu nedenle magnetik akým birimine "Gauss" adý verildi.
1833'te bir telgraf cihazý yaptý.
Gauss, daha üniversitede öðrenciyken pergel-cetvel kullanarak bir düzgün onyedigenin nasýl çizileceðini bulmuþtur. Ayrýca daha da ileri giderek pergel-cetvel ile her çokgenin çizilemeyeceðini, yalnýzca belirli çokgenlerin çizilebileceðini göstermiþti. (Örneðin beþgen çizilebildiði halde, yedigen çizilemez.)
Bu nedenle bu gün doðduðu kent Braunschweig'de Gauss'un 17 köþeli yýldýz þeklinde bir kaide üzerinde yükselen bir heykeli bulunmaktadýr.