Muhammed Hani By: armaðan Date: 25 Nisan 2009, 22:11:37
Evliyânýn büyüklerinden. Ýsmi, Muhammed bin Abdullah bin Mustafa Hânî'dir. 1798 (H.1213) senesinde, Hama ve Haleb arasýnda bulunan Hân-ý Þeyhûn'da doðdu.
Muhammed Hânî, tasavvuf yolunu Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî'den öðrendi. Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî'nin önde gelen talebelerindendi. Ona hizmette en önde yer alýrdý. Bir kuþluk vakti Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî'nin huzûruna girmek için kapýnýn önüne geldi. Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî'nin ayakkabýlarý kapýnýn önündeydi. Ýçeri girip; "Efendim, güneþ ayakkabýnýzý bozuyor." dedi. Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî; "Git onu gölgeye býrak." buyurdu. Muhammed Hânî hemen ayakkabýlarý alýp, gölge bir yere koydu. Büyük bir edeple içeri girip hocasýnýn huzûrunda oturdu. O anda hocasýnýn teveccühüne kavuþtu ve kendinden geçti. Ayýlýnca; "Hocamýn ayaklarýný öpeyim." diye aklýndan geçirdi. O anda Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî; "Git ayakkabýlarý öp. Zîrâ o, kurtulman için sebeb oldu." buyurdu. Bu olaydan kýsa zaman sonra Muhammed Hânî kemâle geldi. Kemâle geldikten sonra çok kerâmetleri görüldü.
Muhammed Hânî hazretlerinin torunu Þeyh Abdülmecîd Hânî anlatýr: "Bizzat þâhid oldum. En büyük amcam Þeyh Ahmed, böbreklerinde taþ olduðu için çok rahatsýzlanmýþtý. Birçok tabibe baþ vurduðu hâlde, derdine çâre bulamamýþlardý. Bu durumu Muhammed Hânî hazretlerine arzettiði zaman, dedem ona bir þey yazdý. O yazýyý bir taþa koyup üzerine su dökmesini, sonra da ondan içmesini söyledi. O da dedemin söylediði gibi yaptý. Bir müddet sonra böbreklerindeki taþ parçalanarak idrarla berâber dýþarý çýktý. Böylece amcam hastalýktan kurtuldu."
Yine torunu Abdülmecîd Hânî anlatýr: "Babam bana, dedemin bâzý þeyleri, Allahü teâlânýn izni ile, olmadan önce haber verdiðini ve dediklerinin aynen çýktýðýný söyledi. Dedem, talebelerinin hatýrlarýndan geçenleri, Allahü teâlânýn izni ile bilirdi. O, talebelerine hâllerini sormaz; onlarýn, düþündüklerini, hâllerini ve hareketlerini kendilerine söylerdi. Onlara bir iþi yapmalarýný bâzan emreder, bâzan da onlarý bir iþi yapmaktan nehyederdi.
Bir kimse kendisine yapýlan haksýzlýðý þikâyet etmek üzere, Muhammed Hânî hazretlerine gelmiþti. Bu sýrada Muhammed Hânî'nin yanýnda Þam vâlisini gördü. Vâli gitmek için kalkýnca, Muhammed Hânî onu uðurlamak için kalktý. O zaman o þahsýn hatýrýna; "Muhammed Hânî, vâliye, vâli olduðu için hürmette bulunuyor." düþüncesi geldi. Bu sýrada Muhammed Hânî o þahsa dönerek; "Senin iþin için kalkýp, vâliyi uðurladým." dedi. O þahýs hatýrýndan geçirdiði o düþüncelerden dolayý çok utandý. Muhammed Hânî'den kendisini affetmesini ricâ etti.
Muhammed Hânî, ömrünün sonlarýna doðru hastalandý. Hastalýðý gittikçe þiddetlendi. 1862 (H.1279) senesi bir Pazartesi gecesi seher vakti Þam'da rûhunu teslim etti. Þeyh Muhammed Tandetâî Ezherî tarafýndan yýkanýp, kefenlendi. Kalabalýk bir cemâat tarafýndan kýlýnan cenâze namazýndan sonra Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî'nin türbesine defnedildi.
Muhammed Hânî'nin yazdýðý eserlerden bâzýlarý þunlardýr: 1) El-Behçet-üs-Seniyye fî Âdâb-it-Tarîkat-in-Nakþibendiyye, 2) Es-Seâdet-ül-Ebediyye fîmâ Câebihin-Nakþibendiyye. Bu iki eser de matbûdur."
Elini Niçin Öptü?
Baðdât vâlisi Mehmed Reþîd Paþa, Þam'a beþinci ordu komutaný olarak gelmiþti. MehmedReþîd Paþa, Fransýz terbiyesi ile yetiþmiþ, Ýslâmiyetin yüksekliðini ve kemâlini anlayamamýþ biriydi. Þam'a gelince, bir arefe günü, askerin et ihtiyâcý için kurban pazarýna gitmiþti. Kurban pazarý, Muhammed Hânî'nin bulunduðu mescide yakýndý. Mehmed Reþîd Paþa, pazarda ihtiyaçlarýný karþýladýktan sonra, kurbanlarýn semiz olup olmadýðýna bakarken, elleri kirlendiðinden, abdest alýnan yerde ellerini yýkamak için mescide geldi. Bu sýrada Muhammed Hânî abdest alýyordu. MuhammedHânî'nin üzerinde görülen vakar ve olgunluk alâmetleri, Mehmed Reþîd Paþanýn dikkatini çektiðinden, içinden elini öpmek geçti. Ancak kendi kendine; "Böyle bir müslümanýn elini nasýl öperim. Çünkü bunlar benim en kýzdýðým kimseler." dedi. Bir müddet bu düþünceler içerisinde tereddüt gösterdikten sonra karar verdi veMuhammedHânî hazretlerinin yanýna gidip elini öptü. Muhammed Hânî ona sâdece elini uzattý. O öptükten sonra elini çekti ve abdestine devâm etti. Mehmed Reþîd Paþa da oradan ayrýldý. Fakat kalbi elini öptüðü zâtla meþgûldü. Bir süre sonraMüþîr Mehmed Nâmýk Paþa ile karþýlaþtý. Ona olup bitenleri anlattý. Mehmed Nâmýk Paþa; "O karþýlaþtýðýn zât, evliyâdan MuhammedHânî hazretleridir. Hattâ onu ziyâret ettiðim için sen beni ayýplýyordun." deyince, MehmedReþîd Paþa; "Bu gibi zâtlar müslümanlarýn iftihar ettiði kimselerdir. Hamdolsun ben þu anda onun bereketi ve vesîlesi ile Ýslâm dîninin yüceliðini, kemâlini ve hak bir din olduðunu anladým. Artýk müslümanlarý seviyorum. Allahü teâlâ onun vâsýtasý ile bana hidâyet nasib eyledi." dedi. Ondan sonra Mehmed Reþîd Paþa, Muhammed Hânî'yi ziyâret etmeye baþladý. Hidâyete kavuþmasýna vesîle olduðu için Muhammed Hânî'ye hep teþekkür ediyordu.
1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.10, s.249
2) Esmâ-ül-Müellifîn; c.2, s.377
3) Îzâh-ül-Meknûn; c.1, s.201
4) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.222
5) El-A'lâm; c.6, s.242
6) Brockelmann; Sup.2, s.771
7) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.18, s.133
Ynt: Muhammed Hani By: Bilal2009 Date: 01 Ekim 2020, 11:01:35
Esselamu aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Muhammed Hani By: Sevgi. Date: 02 Ekim 2020, 01:05:42
Aleyküm Selâm. Bu faydalý bilgiler için Allah sizlerden razý olsun kardeþim