Sizden Gelenler (Hadis- Þerif)
Pages: 1
Efendimizden s.a.v hadisleri By: sumeyye Date: 10 Kasým 2010, 17:52:18
Peygamber Efendimizden (s.a.v) Hadisleri Sözleri



Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: “Bir zimmiyi (sorumluluk altýna alýnan kiþi) haksýz yere öldüren cennetin kokusunu duyamaz. Halbuki onun kokusunu kýrk yýllýk yoldan duyabilir.” (Buhari, Cizye, 5)
“Kim bir muahime zulmeder veya gücünün üstünde bir iþ yükler ya da zorla ondan bir þey alýrsa kýyamet günü ben onun hasmýyým.” (Ebu Davud, Harac, 31-33)

Kim bir zimmiye zulmetse veya gücünün üstünde bir mükellefiyet yüklese, ben onun hasmýyým. (Ebu Yusuf, Kitabu’l-Harac, Matbaatu’s Selefiye, 1397 h. Kahire, s.135)
Onlara; Allah’ýn zimmeti altýnda olduklarý için zimmi denmiþtir. Bu konuda Peygamberimiz’in þöyle dediði rivayet edilmiþtir: “Kim bir zimmiye eziyet ederse ben onun davacýsýyým. Ben kime (bu dünyada) davacý olursam, kýyamet gününde de davacý olurum.” (Acluni, Keþfu’l-Hafa’ II, 218)
Resulullah (S.A.V.) ordusunu savaþa gönderirken þöyle tembih ederdi: “Allah adýna çýkýnýz. Çünkü siz Allah yolunda savaþýyorsunuz, zulmetmeyiniz. Ýnsanlarýn organlarýný kesmek suretiyle iþkence yapmayýnýz. Çocuklarý, manastýrlarda oturan din adamlarýný öldürmeyiniz.” (Ebu Davud, Cihad 120)
Hz. Peygamber buyuruyor: “Sakýnýn! Kim, böyle insanlara (yani kendileriyle anlaþma yapýlmýþ olanlara) zalim ve sert olursa, onlarýn haklarýný kýsarsa veya tahammül edebileceðinden fazlasýný yüklerse veya hür iradeleri dýþýnda onlardan bir þey alýrsa, hüküm günü onlardan ben davacý olacaðým.” (Ebu Davut, Cihat; (Ýslamda Devlet Nizamý, Ebu-l A’la-El Mevdudi, Hilal Yayýnlarý, 1967, s. 71)
Hz. Peygamber’in birtakým gayri müslim gruplarla yaptýðý anlaþmalarda da canlarý ve mallarýnýn güvenlikte olduðu hususu özellikle vurgulanmýþtýr. (Cüheyne kabilesi ile yapýlan anlaþma Hamidullah, Vesaik, no.151)
Hz. Peygamber tarafýndan Hýristiyanlara sunulan mabet garantisine dair ilk ifadeleri Necranlýlarla yaptýðý anlaþmada görüyoruz. Anlaþmada Allah’ýn himayesi ve peygamberi Muhammed’in zimmetinin Necranlýlarýn mabetlerinin üzerine olduðu belirtilerek ibadethaneler garanti altýna alýnmýþtýr. (Ýbn Sa’d, I, 288, 357-58)
Anlaþmanýn Ebu Davud’daki rivayetinde ise kiliselerin yýkýlmayacaðý ifadesi yer almaktadýr. (Ebu Davud, Haraç, 29-30)
Hz. Peygamber (S.A.V.) Beni Haris b. Kab üskufu ile Necran üskuflarýna gönderdiði emannamede de mabetler hakkýndaki garantiyi tekrarlamýþtýr. (Ýbn Sa’d, I, 266)
Hayber Yahudileri bir defasýnda Hz. Peygamber’e gelip ürünlerinin bazý müslümanlar tarafýndan izinsiz þekilde alýndýðýný söyleyerek þikayette bulunmuþlardýr. Bunun üzerine Hz. Peygamber, müslümanlarý mescitte toplamýþ ve onlara kendileriyle muahede yapýlanlarýn mallarýnýn haram olduðunu ilan etmiþ ve yaptýklarý þeyin doðru olmadýðýný açýklamýþtýk. (Müsned, IV, 89; Vakýdi, II, 691; Serahsi, Siyer, I, 133, IV, 1530)
Hz. Ömer zamanýnda fethediler ülkelerin hiçbirinde, tek bir ibadet yerine bile, hiçbir zaman saygýsýzlýk ve tecavüz edilmemiþtir. Ebu Yusuf yazýyor: “Bütün ibadet yerleri olduðu gibi býrakýldý. Ne onlar yerle bir edildi, ne de maðluplar eþya ve mallarýndan yoksun býrakýldý.” (Ebu Yusuf, Kitab-ül Haraç; Ýslamda Devlet Nizamý, Ebu-l A’la-El Mevdudi, Hilal Yayýnlarý, 1967, s. 74)
Hz. Ali: “Her kim ki bizim zýmmimizdir, onun kaný bizimki kadar kutsaldýr, mallarý bizim mallarýmýz kadar tecavüzden masundur” dedi. Baþka bir kaynakta, Hz. Ali’nin þöyle dediði naklediliyor: “Zýmmi durumunu açýkça kabul edenlerin mallarý ve hayatlarý bizimki (yani Müslümanlarýnki) gibi kutsaldýr.” (Ýslamda Devlet Nizamý, Ebu-l A’la-El Mevdudi, Hilal Yayýnlarý, 1967, s. 76)
Peygamberimiz, Ýslam davetini engellemeyen ve genel kurallara uyan herkes ile iyi iliþkiler içinde olmuþ ve hiçbir zaman diðer din mensublarýnýn dinlerine müdahale etmemiþtir. Ehl-i kitabý toplumun birer ferdi olarak kabul etmiþ ve onlarýn bazý davetlerine icabet etmiþtir.
Resulullah’ýn ehl-i kitabýn düðün yemeklerine katýldýðýna, cenazelerini taþýdýðýna, hastalarýný ziyaret ettiðine ve onlara ikramda bulunduðuna dair rivayetler bulunmaktadýr. Hatta Necran Hýristiyanlarý onu ziyaretlerinde Resulullah onlara abasýný sermiþ ve oturmalarýný söylemiþtir. Ýslam, müslüman olmayan topluluklarýn, dinlerini istedikleri gibi yaþamalarýna izin vermiþ ve bunu engelleyenleri de cezalandýrmýþtýr…
Ayrýca Ýslam, ehli kitabýn yemeklerinden yemenin caiz olduðunu söylemiþ, kestiklerinin helal olduðunu söylemiþ ve onlarýn kadýnlarýyla müslüman erkeklerin evlenebileceðini söylemiþtir. Evlendikten sonra da kadýnýn kendi dinini serbestçe yaþayabileceðini ve ona herhangi bir baský yapýlamayacaðýný belirtmiþtir. (Yrd.Doç.Dr.Yusuf Ziya Keskin, Nebevi Hoþgörü, s.77-78)
Necran, Mekke ile Yemen arasýnda bir yerdir. Necran Hýristiyanlarýnýn temsilcileri Medine’ye geldiklerinde Hz. Peygamber (S.A.V.) ve ashabý henüz ikindni namazýný kýlmýþlardý. Onlar da ibadet vakitleri geldiði için, mescide girip doðu istikametine yöneldiler ve ibadet etmeye hazýrlandýlar. Ashab-ý kiram onlara mani olmak istedi. Ancak Resulullah (S.A.V.) onlarýn serbest býrakýlmalarýný ve ibadetlerini yapmalarýna müsaade edilmesini emretti. Onlar da doðuya doðru yönelerek ibadetlerini yaptýlar. (Ýbn Hiþam, I, 574; Ýbn Sa’d, I, 357)
…Müslümanlar gayrimüslimlerden herhangi birisini himaye edebileceði gibi, kendisi de onlardan himaye talebinde bulunabilir. Nitekim Taif dönüþü Hz. Peygamber’in Mut’im b. Adiyy’in, Habeþistan’a ilk hicret esnasýnda Hz. Ebubekir’in Ýbn’d-Daðinne’nin, Habeþistan’Dan ilk dönme sýrasýnda ise Osman b. Maz’un’un azgýn müþrik Velid b. Muðire’nin himayesine girdikleri bilinmektedir. (Ýbnu’l Esir, Ýbn Kesir, Doðu Batý kaynklarýnda birlikte yaþama, s.83)
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ve onu izleyen Raþid Halifelerin çeþitli hýristiyan, yahudi ve diðer dini gruplarla yaptýðý anlaþma metinleri bugün birer vesika olarak korunmaktadýr…. Mesela, Hz. Peygamber (s.a.v.), hýristiyon olan Ýbn Harris b. Ka’b ve dindaþlarýna yazdýrdýðý anlaþma metninde: “Þarkta ve Grapta yaþayan tüm hýristiyanlarýn dinleri, kiliselerei, canlarý, ýrzlarý ve mallarý Allah’ýn, Peygamber’in ve tüm müminlerin himayesindedir. Nasraniyet dini üzere yaþayanlardan hiç kimse kerhen Ýslam’a icbar edilmeyecektird. Hýristiyanlardan birisi herhangi bir cinayete veya haksýzlýða maruz kalýrsa müslümanlar ona yardým etmek zorundadýrlar” maddelerini yazdýrdýktan sonra: “Ehl-i Kitap ile ancak en güzel yöntemlerle mücadele edin…(Ankebut, 29/46) ayetini okudu. (Ýbn Hiþam, Ebu Muhammed Abdulmelik, (v.218/834), es-Siretü’n-Nebeviyye, Daru’t-Turasi’l-Arabiyye, Beyrut, 1396/1971, IV/241-242; Hamidullah, el-Vesaik, s.154-155, No.96-97; Doðu Batý kaynaklarýnda birlikte yaþama, s.95)

Medine Site Devleti Sözleþmesinin 17. maddesi: “Yahudilerden bize tabi olanlara yardým edilip iyi davranýlacaktýr. Onlar hiçblir haksýzlýða uðramayacak, düþmanlarýna yardým edilmeyecektir.”
25. madde: *Beni Avf yahudileri müminlerle birlikte tek bir ümmettirler. Onlar kendi dinlerine, müslümanlar da kendi dinlerine göre yaþayacaklardýr”.
36. madde: “Müslümanlarla yahudiler arasýnda yardýmlaþma, nasihat ve iyilik olacaktýr” (Ýbn Kesir, es-Sire, II/322; Hamidullah, el-Vesaik, s.44-45; Doðu ve Batý kaynaklarýnda birlikte yaþama, s.285)
Taberi ve Zemahþeri’nin deðiþik rivayetelrel naklettikleri haberlere göre, Mekke’de demircilik yapan, Ýncil ve Tevrat’ý çok iyi bilen ve Hz. Peygamber’in kendisiyle görüþüp sohbet ettiði hýristiyan bir adam yaþýyordu. (et-Taberi; Doðu ve batý kaynaklarýnda birlikte yaþama, s.306)
“Zýmmiler diye Ýslam Devletine sadýk kalacaðýný ve itaat edeceðini söyleyerek burada yaþama niyeti gösteren bütün güyrimüslimlere denir… Ýslam, bütün bu çeþit vatandaþlara, hayatlarýnýn, bedenlerinin, mallarýnýn, kültür, inanç ve namuslarýnýn korunacaðýna dair bir garanti verir. Onlara da ssadece memleket kanunlarý uygulanýr ve bütün medeni meselelerde Müslümanlarla eþit haklara sahip kýlýnýr. (Ýslamda Devlet Nizamý, Ebu-l A’la-El Mevdudi, Hilal Yayýnlarý, 1967, s. 58)
Ünlü müfessir Fahreddin-i Razi, Tefsir-i Kebir’inde:
“Din ve iman müstesna tutulmak kaydýyla, bir Müslümanýn bir gayr-i müslimi hafife almasýný, ona karþý böbürlenmesini caiz görmemekte ve insanlarýn iman veküfür haricinde diðer övülen sýfatlar itibarýyla müþterek olduðu” ifade etmektedir. (Fahreddin-i Razi, Tefsir-i Kebir, c. 28, s.138)



ALINTI
Ynt: Efendimizden s.a.v hadisleri By: ceren Date: 12 Haziran 2015, 21:52:03
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri bu hadisler ýþýðýnda yaþayan,peygamber efendimizin yolun da giden kullarýndan eylesin inþallah..

radyobeyan