Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Gamri By: armaðan Date: 24 Nisan 2009, 22:30:51
Evliyânýn büyüklerinden ve Þâfiî mezhebî fýkýh âlimi. Ýsmi, Muhammed bin Ömer bin Ahmed el-Vâsýtî el-Gamrî el-Mahallî, künyesi Ebû Abdullah, lakabý ise Þemsüddîn'dir. 1384 (H.786) senesinde Mýsýr'ýn Gamr bölgesinde doðdu. 1445 (H.849) senesi Þâbân ayýnýn sonlarýnda Mahallet-ül-Kübrâ denilen yerde vefât etti. Yaptýrdýðý câminin yanýna defnedildi.

Gamrî, doðduðu yerde ilim öðrenmeye baþladý. Fakîh Ahmed ed-Demsîsî'den Kur'ân-ý kerîmi öðrendi ve ezberledi. Et-Tenbîh adlý eseri okudu. Memleketindeki diðer âlimlerin de sohbetlerinde ve derslerinde bulunan Gamrî, ilim öðrenmek için Kâhire'de Câmi'ul-Ezher Üniversitesine girdi. Bu arada fýkýh ilmini öðrendi. El-Mardinî'nin derslerini tâkib etti. Sonra yalnýzlýðý seçip, ibâdetle meþgûl oldu.Tasavvuf erbâbý ile görüþtü. Ömer el-Vefâî Ahmed ez-Zâhid'in sohbetlerinde bulunarak kemâle erdi. Sonra hocalarý onu, insanlara ilim öðretmekle görevlendirdiler.

Gamrî, birçok beldeleri dolaþtý. Buralarda insanlara vâz ve nasîhatlerde bulundu. Mahallet-ül-kübrâ denilen yerdeki Þemsiyye Medresesini geniþlettirdi ve saðlam bir medrese hâline getirdi. Ayrýca oraya bir de câmi yaptýrdý.Bu medrese ve câmide ders verdi, hutbe okudu ve vâz ve nasîhatte bulundu. Bölge halký ondan çok istifâde etti. Kâhire'deki birçok câminin tâmirine vesîle oldu. Hocasý Ahmed ez-Zâhid de onun yaptýrdýðý imâretlerde ders verdi. Gamrî'nin ismi, her tarafa yayýldý. Birçok ilim tâlibi, ders almak için yanýna geldiler. Tâmir ettirdiði câmilerin yanlarýna dergâhlar yaptýrdý. Buralar, Kur'ân-ý kerîm okunan, sohbet edilen, ibâdet yapýlan yerler oldu.

Gamrî çok kere hacca gitti. Bir süre Mekke-i mükerremede kaldý. Beyt-ül-Makdîs'i ziyâret etti.Ehl-i sünnet îtikâdýnda olup, bid'atten uzak duran ve þiddetle sakýnan bir zât idi. Dünyâ malýna düþkün deðildi. Kendisine getirilen hediyeleri fakirlere daðýtýrdý.

Gamrî'nin birçok kerâmetleri görüldü. Bir gece hýrsýzlar, Gamrî'yi öldürmek için dergâha gelip kapýyý kýrdýlar. Gamrî yanýnda bulunan talebelerine ve sevdiklerine; "Onlarý ben karþýlayacaðým. Hiç biriniz çýkmasýn!" buyurdu. Dýþarý çýkýp hýrsýzlara doðru bir nazar etti. O esnâda hepsi feryâd ederek silâhlarýný attýlar ve tövbe ettiler.

Dergâhta kandillerin yakýlmasý unutulduðu zaman, Gamrî kandillere eliyle iþâret eder, kandiller yanmaya baþlardý. Kerâmetlerini gören birçok kiþi, kendinden geçti. Þeyh Zekeriyyâ onun yedi iklimdeki her þeye vâkýf olduðunu bildirdi.

Muhammed Gamrî, talebelerini; ihtiyârlar, orta yaþlýlar ve gençler olmak üzere üç gruba ayýrmýþtý. Her grubun yeri ayrýydý. Bu gruplar birbirlerinin yerine gitmezdi. Sâdece Cumâ namazýna giderlerken bir araya gelirlerdi. Bu arada bir hafta boyunca öðrendiklerini müzâkere ederlerdi. Muhammed Gamrî, kendisine talebe olmak isteyeni, kendi baþýna sormadan iþ yapmýyacaðýna dâir söz aldýktan sonra talebeliðe kabûl ederdi. Bundan sonra talebe her iþinde, her hareketinde tamâmen hocasýna tâbi olurdu. Kendi istek ve arzularý kalmaz, hocasýnýn dediklerine uygun yaþardý.

Gamrî, birçok eser yazmýþtýr. Bunlardan bâzýlarý þunlardýr: 1) El-Kavâid-üs-Sûfiyye, 2) El-Hükm-ül-Meþrût fî Beyân-iþ-Þürût, 3) Menh-ul-Minne fit-Telebbüsî bis-Sünne (dört cild), 4) El-Vasýyyet-ül-Câmia, 5) Mehâsin-ül-Hisâl fî Beyâni Vücûh-il-Helâl, 6) En-Nusratü fî Ahkâm-il-Fýtrati,

Hatalý Ýþ

Sultan Çakmak, Saîd beldesinin emîri Kalak bin Ömer'i görevden aldýðý gibi, zincire vurdurarak huzûruna getirtti. O esnâda yolda, Muhammed Gamrî'nin talebelerinden biri, Saîd denilen yerde þalgam satýyordu. Hayvaný kaydý ve yere yýkýldý. O da; "Ey hocam Muhammed Gamrî! Bana yardým et!" diye seslendi. Zincirlerle baðlý olan Ýbn-i Ömer bu sözü duyunca; "Bu yardým istediðin zât kimdir?" diye talebeye sordu.Talebe de; "Bu zât benim hocamdýr." dedi. Bunun üzerine Ýbn-i Ömer; "Ben de Muhammed Gamrî'ye sýðýnýyorum." dedi.

Muhammed Gamrî, dergâhýnda olduðu hâlde, Ýbn-i Ömer'in sözünü iþitti. Hemen üç talebesini yanýna alarak Kâhire'ye gitti. Ýbn-i Ömer'i zincirlerle baðlý gördü. Yanýndaki talebesi Ýbn-i Nahhal'e; "Sen saraya git. Sultan, Ýbn-i Ömer'e þiddet gösterip, öldürülmesini emrettiði zaman, þehâdet parmaðýný baþ parmaðýnýn üzerine koy. Bunu yaptýðýn zaman, orada bulunanlarýn nefesleri týkanýr. Sultan da boðulacak hâle gelecektir." dedi.

Ýbn-i Nahhal, saraya gittiðinde, MuhammedGamrî'nin dediði gibi oldu. Bunun üzerine Ýbn-i Nahhal, þehâdet parmaðýný baþ parmaðýnýn üzerine koydu ve bastýrdý. O anda sultan dâhil, orada bulunanlar nefes darlýðýndan kustular. Sultan, yaptýðý iþte bir hatâ olduðunu anlayýp, Ýbn-i Ömer'in býrakýlmasýný ve ona hediyeler verilmesini emretti. Bunun üzerine Ýbn-i Nahhal, hemen oradan ayrýlýp durumu hocasýna bildirdi. Muhammed Gamrî de; "Bizim isteðimiz yerini bulmuþtur." dedi. Ýbn-i Ömer'e bu durum, kimse tarafýndan bildirilmedi. Muhammed Gamrî dergâhýna döndü ve berâberinde götürdüðü talebelerine:

"Bu iþi Allahü teâlâ için yaptým ve ben ölünceye kadar kimseye söylemenize izin vermiyorum." dedi.

1) Mu'cem-ül-Müellifin; c.11, s.77
2) Ed-Dav-ül-Lâmi; c.8, s.238
3) Þezerât-üz-Zeheb; c.7, s.265
4) Esmâ-ül-Müellifîn; c.2, s.195
5) El-A'lâm; c.6, s.315
6) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.162
7) Keþf-üz-Zünûn; c.1, s.176, 674,
8 Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.87
9) Brockelmann; Gal-2; s.147 Sup-2, s.150
10) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.12, s.31

Ynt: Gamri By: Bilal2009 Date: 30 Eylül 2020, 15:15:35
Allah razý olsun bilgiler için
Ynt: Gamri By: Sevgi. Date: 03 Ekim 2020, 04:37:35
Esselâmü Aleyküm. Rabb'im bizleri sevdiði kullarýnýn yolundan gidenlerden eylesin.. Amin
Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim

radyobeyan