Ey sevgili En Sevgili By: Hadice Date: 10 Kasým 2010, 09:35:22
Ey sevgili En Sevgili;
Ey nurunun hürmetine âlemler yaratýlmýþ olan, Ey nurlarýn en nurlusu!
Ey sevgili, Sen pür-cemâl, sen pör-kemâl, Sen pür-rahim ü þefkat!
Ey sevgili, Rabb-i Hakimin bizlere rahmetinin tecellisi güzeller güzeli Resülullah. Rahim olan ALLAH'ýn bizlere merhameti. Ey dürr-i yekta! Asi, kibirli, enaniyet denizinde boðulmuþ günahkârlarýn umudu, Cilvegâh-ý Enbiya. Aþk ehlinin Sultaný. Acýkmýþ gönüllerin sofrasý, bir tek hatýrýna aþklarýn feda edildiði Sultan. Kainata gönderilen armaðan. Ruhlarýmýzýn enisi; Resul-ü Ekrem... Bütün güzelliklerin biricik merkezi, Nebilerin imamý, ALLAH'ýn yeryüzünde yarattýðý halifelerin mehpeykeri, vatan-ý aslînin cenneti. Sevda mevsimlerinin en güzel iklimi Ey Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa!
Varlýðýn varoluþ gayesi biricik Efendimiz! Kainat sizinle þereflenmek arzusuyla yanýp tutuþmaktaydý. Cennetin kapýsýnda o güzel ismi gören gözden, yüreklere damýtýlan hasretiniz gün geçtikçe dindirilmez bir yangýn olmuþtu. Her yeni doðan güneþe Seni sormaktaydý Varaka! Goncalarý göðüslerinden zorla koparýlan annelerin feryatlarýyla inleyen gökyüzü yolunu gözlemekteydi. Fitne, (yol arkadaþý) günahla çýðlýk çýðlýða kol geziyordu Mekke sokaklarýnda... Ve bir gece âlemlere rahmet olan nurun Hz. Adem'den beri en temiz silsileyle Amine'ye ulaþtý. Bu kutlu haberi alamadý Abdullah. Ve siz geldiniz Ya Resülullah, Membâ-i Lütuf gibi düþtünüz kainata. Gönüller sükûnet buldu, zulmün sesi kesildi Ahmed-i Muhtarla, gülmeyen yüzler güldü. O çöl sizinle cennet bahçesine döndü...
Ey enfes rayihasýyla cihaný ýtýr bahçesine çeviren gül; sözleriyle madde ve mânâyý hallaç eden, her þeyin ötesini temâþâ etmemiz adýna bize sýr perdesini aralayan, örnek hayatýyla köhneleþmiþ anlayýþlarý tarumar ederek dünyanýn cennet yüzünü açan sevgili! Daha Seni elestte seçen Rabbim en büyük görevi vermiþti Sana. Öyle bir gayretin vardý ki Senin; kendini unutmuþtun adetâ. Ýlahî îkaz gelmiþti inanmýyorlar diye, ama yýlmadýn. Her defasýnda sana hakareti vazife edinmiþ Ebû Cehil'in elinden tutma adýna, neredeyse kapýsýnda sabahlýyor, bu da yetmiyor onu dualarýna alýyordun: "ALLAH'ým ne olur iki Ömer'den biri!" demiþtin, kimseyi unutmamýþtýn ve hani Ömer Ýbn-u Hattab gelmiþti de þükrü borç bilmiþtin ALLAH'a...
Ey hasýr sedirde sabahlayan, kainatýn ve kalplerin padiþahý, diþini kýrdýlar tebessümünü gösterdin onlara; baþýný yardýlar, önlerine serdin yüreðini; adýný sildiler, sineye gömdün. Cennet-i Zehra vücudunu taþa tuttular, o büyük melek onlarý helak edecekken ellerini açtýn Sevgiline! Öyle bir hayattý ki yaþadýðýn, canýna kastetmeye gelenler Sende can bularak geri döndüler. Sen hep yol göstericiydin bu uðurda. Hiç yýlmadan sünnet-i seniyye tohumlarýný atýyordun geçtiðin yollara...
Ey ismi Arþ-ý Âlâda yazýlý, meleklerin dilinde teþbih olan Habib-i Zîþân! Efendim; göremedim gözlerini ama eminim güneþten güzeldi. Duyamadým kokunu ama eminim rüyalarda avunduðum rânâlar kadar cemîldi. Oysa o kadar isterdim ki terinden güller dermeyi. Yusuf�u gördüðünde ellerini kesen kadýnlar, Seni görseler kalplerini keser diyordu Hz. Aiþe. "Vallahi Muhammed aydan daha güzeldir" deyince Cebir b. Semere, ay hicabýndan kendini gizliyordu. Ya sana aþýk o minicik bulut... Ey Mîraç Þehsuvârý sevgili; o kadar mahzun olmuþtu ki gökyüzü, Rabbim onun da duasýný kabul etti. Bu dua vesilesiyle mîraç gerçekleþti. Israr ediyordu melekler dönmemen için geri. Ey merhamet âbidesi, Namazdý miracýn en güzel hediyesi...
Ey Makâm-ý Mahmûd�un buhurdaný, mahlukâtýn en müntehabý ve en müstesnasý Beytullâhýn, aþk sarayýnýn Padiþahý! Bak bugün senin izinde kurtuluþ arayan gariplere. Biliyorsun Ebû Bekirler, Ömerler, Aliler, Huzeyfeler ve Bilâller seni analarýndan babalarýndan, yurtlarýndan ve yuvalarýndan daha çok sevdiler. Bu sevgi bitmedi Ya Resûlallah! Bu sevgi bitmedi. Yeryüzünün her metrekaresinde senin aþýklarýn, senin sevdalýlarýn var. Tek baþýna millet olacak Ýbrahimler var. Senin perdedârýn olacak Sâd b. Ebi Vakkaslar.
Biz senin çektiðini çekmedik Ya Resûlallah. Gelecek için yaptýðýn fedakârlýklarý gösteremedik. Ancak Senin yolunda güller topluyoruz. Elimize batan dikenler mi? Seninkinin yanýnda ne kî?
Ey Rahmeten lil'alemin Efendim! Bir gün arkadaþlarýnýn arasýnda ufuklara bakýp "Kardeþlerime selâm olsun!" demeseydin katlanýlýr mýydý bu hasrete? Öyle ki sevgim hüznüme denk, içimde ayrýlýk, fýrtýna, nefsimle daima cenk. Hicranla iki büklüm olduk Ya Resûlallah. Kardeþlerinin adýna yaraþýr biçimde taþýyamýyoruz emânetini. Kardeþlerin olma þerefinin hakkýný veremiyoruz. Korkunç bir belirsizlik var Senin dünyanda. Koskoca bir âlem garip ve zamanzede. Kimilerimiz akla takýlýp düz yolda yolsuzluk yaþamakta, kimilerimiz yalancý gönül hülyalarýna dalmakta. Ey Hurþid-i Þefaat Efendim! Biz çaðýn yetimleri çoðu zaman üzsek de seni, rahmet elini hissediyoruz hep baþýmýzda, bizi affeden o dilâra nefesi...
Ey ölümsüzlük iksiri, ey çölleri cennete çeviren Gül-i Rânâ! Hani ümmetine duaný kýyamete býrakmýþtýn. Benim gibi biçâreyi de þefaatinle þereflendirir misin? Benim de bu kirli ellerimden tutar mýsýn? Yoksa yüzüme bile bakmaz beni orada þimdiki gibi mahzun mu býrakýrsýn? Ya Resûlullah madem sen Þefi-ül Müznibîn'sin, mademki "Benim þefaatim ümmetimden büyük günahlarý olanlar içindir." buyurdun. Ben de bu þefaati ümit etmekten geri kalamam. Biliyorum Efendim, sen merhamet âbidesisin. Hani Tâif'de ayaklarýný kanatan o gafilleri bile affetmiþtin. Ýþte ümidim bundandýr. Bunca badireye katlanýyorsak sana olan sevgimizdendir. Kalbimize gözyaþlarýnýn tadýný vermeye gör sultaným. Ýnan ki sevgin taze vicdanlarýmýzda filizleniyor, zaman ihtiyarladýkça Sen gençleþiyorsun. Sevgi fedailerin var nur yolunda kývranan, Bilâller senin ismini haykýrýyor her ezanda an be an...
Ey Þâhid-i Mukaddes, Sultân-ý Selâtin ve Ey Muhtaç gönüllerimize âb-ý hayat olan Sevgili. Þimdi sana bu mektup yerine canýmý hediye etmeyi o kadar isterdim ki. Ama günahlarým mesafeyi arttýrýyor Ya Resûlullah! Utanýyorum, âcizim, güçsüzüm, çaresizim. Yine de ümitliyim. Belki bir gün duan avuçlarýma kayan bir yýldýz olur ve nefsimin daraldýðý anlarda lebbeyklerle dönerim yeniden hayata...
Ey gönüllerimize iþleyen derin nefes. Ýnsanlýk senin gelmeni bekliyor. Rahip Bahîra'nýn, Varaka bin Nevfel'in, Zeyd bin Amr'ýn beklediði gibi. Sen ki Hz. Ýbrahim'in duasý, Hz. Ýsmail'in muþtususun. Sen Ey kâinat kitabýnýn müfessiri; o geliþinle nasýl yeþerttiysen dünyayý, sönmeyen ateþleri söndürüp yýktýysan kasýrlarý, þimdi yine doð kalplerimize, "Ehlen ve Sehlen" diyen heybetinle belir ufukta. Ey insanlýðýn gönlündeki sümbül! Mademki baðban Sensin, bu bað niye Sensiz kalsýn. Bizi yalnýz býrakma, ruhlarýmýzý sensizlik ateþi ile yakma...
Ey Sevgili En Sevgili
Sevgin öyle doldurdu ki kalbimi
Hasretin öyle acýtýyor ki benliðimi
Aþkýn olmasa hiç kalbim sevmeyi öðrenir miydi?
Gel demeye bilmem dilimin kudreti kâfi mi?
Bu müthiþ zamanýn dehþeti özletiyor Asr-ý Saadeti
Özledik Efendim Seni
Gel de güldür gariplerini...
Zaman
radyobeyan