Gelen By: sidretül münteha Date: 08 Kasým 2010, 17:41:44
Gelen
Bu gelen ilm-i ledün sultânýdur.
Bu gelen tevhîd ü irfan kânudur.
(Mevlid’den)
O kitap övülmüþtür.
Büyük, küçük hiçbir ilâhi kitap yoktur ki, O’nu methetmesin. Vahiyler Onun müjdesini getirir.
Ýþte ilk insan ve ilk Peygamber Âdem aleyhisselâma gelen kitapçýktan satýrlar.
– O yer ve gök ehlinin en doðrusudur. Cömertlikte en üstündür. Kalbi ipekten daha yumuþaktýr. Çok zaman hüzünlü ve çok zaman oruçludur. Hak teâlânýn korkusu ile doludur. Hep Rabbine yalvarýr. Gündüzleri de ibâdet eder. Ýnsanlarla birliktedir. Fakat dünya sevgisi gönlüne giremez. Sýr saklar ve dostluklara vefa gösterir.
Ýþte Ýdris Peygamberin kitapçýðý:
– O, insanlarla beraber olur. Onlarý aðýrlar. O, ALLAHýn vaadinden asla þüphe etmez. Yüce mevlâya pek çok ibadet eder. Kullarýn suçlarýný baðýþlar.
ALLAH’ýn “dostum” dediði büyük peygamber Ýbrahim aleyhisselamýn kitapçýðý:
– O, öyle bir kimsedir ki, insanlarý þehvet uçurumuna düþmekten korur. Kendisine yapýlan kötülükleri affeder, günahlarý örter.
iþte Tevrat! Yüce ALLAH’la konuþtuðu için “Kelimullâh” sýfatlý Musa Peygamber’in kitabý:
– O, gönlü çok zengin olan bir mübârek zattýr. Yoksul, kimsesiz ve düþkünlerin sevgilisi ve koruyucusudur. Zenginlerin hasta kalplerini tedavi eden bir mânevi tabibtir. Yaþlýlara hürmet eder. Çocuklara acýr ve þefkatle davranýr. O güzellerin en güzeli, temizlerin en temizidir. Sohbetinin lezzetine doyum olmaz. Yumuþak bir ses tonu ve güler yüz-tatlý dille anlatýr. Gaflet dolu kahkahalar yerine pýrlanta tebessümleri tercih eder. O, hükmederken çok âdildir. Haksýz bir iþ yaptýðý görülmez. Sabrý þaþýlacak kadar çoktur. Derdlere, belâlara, sýkýntýlara sabreder ve yine þükreder. Fakat, ALLAH ve Resûlüne inanmayan din düþmanlarý ile en amansýz þekilde cenk eden bir bahadýrdýr.
Savaþ sonrasýnda hürriyetini kaybeden esirlere kötülük yapmaz. Onlara hoþ davranýr. O, suratýný asmayan yüzü güleç bir insandýr. Öyle bir Peygamberdir ki, hiç bir kitap, kalem ve mektebe lüzum kalmadan bütün ilimler; bilgisi, gizli, açýk her ilmi kucaklamýþ olan ilim sýfatlý ALLAHü teâlâ tarafýndan her tafsilatý ile kendisine öðretilmiþtir.
Yine Tevrat’dan:
O, ALLAHü teâlâ’nýn Resûlüdür. Kalbi katý ve huyu kötü deðildir. Aþaðý þeyleri beðenmez ve onlara iltifat etmez. Her yerde ve her zaman ölçülü konuþur. Suçlarý affeder. Ümmeti güzel ahlâklýdýr. Minarelerden namaza davet eden müezzinleri iþitince abdest alýp camiye koþar, düzgün saf yapar, bir hizada dururlar. O’nun ümmeti, geceleri de zikreder ve ibadet yapar. Örtünmeye dikkat ederler... Mekke’de dünyaya gelecek, bütün insanlarý Hakka davet edecektir. O benim ismi Muhammed olan Peygamberimdir. O’nun varlýðý yüzsuyu hürmetine gözlerden perde kalkar, kulaklar iþitir, kalb gözleri açýlýr. O, bozuk dinleri ortadan kaldýrýp hak olan islâmiyeti yeryüzüne iyice yerleþtirmedikten sonra ömrüne son vermem.
Bu da sesi güzel Peygamber Davut aleyhisselâm’a inen Zebur:
– O’nun eli açýktýr. Hiç kýzmaz. Yüzü güzel, boyu güzel, huyu güzel, sözü güzeldir. Sözleri gönülleri rahatlatýr; ruhlarý huzura kavuþturur. Nur yüzlü bu peygamber nefsi ve kalbi hasta insanlarýn hakîkî tabibidir. O, ölüm ânýný, mezarý, mahþeri ve cehennemi düþünerek çok aðlar, çok düþünür, az konuþur, az uyur, az güler, gülüþü tebessüm þeklindedir.
Bu övgüler de göðe çekilen büyük Peygamber Ýsa aleyhisselam’ýn kitabý Ýncil’den:
– O, az yemek yer. Cimrilikten hoþlanmaz. Kimseyi çekiþtirmez. Aceleci deðildir. Hile yapmaz. Kötü söz konuþmaz. Kendisi için intikam almaz. Tembel deðildir. Aza kanaat edip, çoðu ihsan eder. O’nun iþleri ve tercihleri aþýrýlýklardan uzak ve bunlarýn ortasý üzeredir. Yerde ve gökte yaþayanlarýn medarý iftiharýdýr. O, günaha batmýþ olanlarýn þefaatçýsý, onsekiz bin âlemin rahmetidir. Cennette kýymetli kevser suyunu o daðýtacaktýr. Daima doðruluk üzre ve daima ihlâslýdýr. Dili her ân yüce Kur’ân-ý anar. O öyle üstün vasýflarla yaratýlmýþtýr ki gözleri uyusa kalbi uyanýk kalýr. Ýnsanlardan gelen eza ve cefaya katlanýr da yine þefaati býrakmaz.
Kýyamet vakti herkes, o ana baba gününün dehþetinden adeta akýl ve þuurunu kaybetmiþ halde “ALLAHým beni koru” diye inlerken O, “Ya Rabbi, ümmetimi koru” niyazýnda bulunacaktýr. Ýsrafil’in “sûr” ismi verilen borusu O’nun ümmeti sebebi ile çalacak; ölmüþler böylece yeniden dirilecektir. Kýyamet gününde herkes, O’nun þefaat etmesi için eteðine yapýþacaktýr. Ey Ýsa, Muhammed Mustafa’nýn Peygamberliðini tasdik ve O’na imân et. Ben azimüþþan Âdem’i cennet ve cehennemi O’nun sevgisi uðruna yaratdým. Eðer O’nu halk etmeseydim, hiçbir þeyi yaratmazdým!
Veheb bin Münebbih hazretleri ALLAHü teâlânýn buyurduklarýný semavi bir kitaptan naklediyor:
– Hak ve adalet O’nun þiarýdýr. O’nun dini islâmdýr. O’nun bereketiyle dargýn gönülleri barýþtýrýr, ayrý tabiattaki insanlarý birleþtiririm.. O’nun ümmetini ihlâs ve ibâdet yönünden öbür ümmetlerden üstün tutarým. Benim hoþnudluðumu kazanmak için evlerini barklarýný, çoluk çocuklarýný terk edip cihada gider, kâfirlerle savaþýr ve Allâh yolunda seve seve canlarýný verirler. Onlar namazda ve cihadda saflarýný düz tutarlar.
Namazlarýný acele etmeden sakin sakin ve þartlarýna uygun kýlarlar. Her yerde beni anar, uzun gecelerde namaza kalkar, gündüzleri din düþmanlarýna meydan okur, arslanlar gibi döðüþürler. Bütün bu hasletler O’nun hatýrý için ümmetine ihsan ve ni’metlerimdir. Ben her þeye kadirimdir...
Gelen iþte böyle bir Peygamberdi. Her cephesi ile örnek ve üstün insan. Melekler ve Peygamberler bu geliþi müjdeliyordu.
Nitekim o büyük insanýn doðumundan beþyüzaltmýþ sene önce Ka’b bin Lüey de ilâhi kitaplarda okuduklarýndan duygulanýr ve O’nu þiirler okuyarak müjdeler:
Ýnsanlar gafletteyken gelir yüce Peygamber,
Muhammeddir, doðrudur, ondadýr doðru haber.
ALINTI