Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Kurban medeniyeti By: reyyan Date: 06 Kasým 2010, 21:09:21
Kurban medeniyeti

Ahmet Rüstemoðlu

Kurban sevgidir. Bir sevgi medeniyetinin inþa unsurlarýndan biridir. Allah sevgisinden insan sevgisine, hayvan sevgisine uzanan bir inþa eylemidir.

Anti kurban histeri ile her kurban öncesinde kanlarý, garip manzaralarý öne çýkaranlar, ne yazýk ki kurbanýn inþa ettiði sevgi atmosferini yaralamaya çalýþýyorlar. Kendilerine ve topluma yazýk ediyorlar.

Bunda belki, cami iklimini, hac iklimini, oruç iklimini olduðu gibi, kurban iklimini de çocukluktan itibaren yaþamamýþ olmanýn büyük etkisi vardýr. Korkuyorlar kurbandan... Bu, ibadete yabancý olma duygusunun yansýmasýdýr. Oysa kurban korku unsuru deðil, bir sevgi derinliðidir.

Belki insanlarýmýzýn Ýslam'ýn kurban itinasýný yeterince özümseyememiþ olmasýndan, bunu hayata yansýtamamýþ olmasýndan, zaman zaman bedevileþmemizden kaynaklanan hoyratlýklar sebebiyle ortaya yanlýþ görüntüler çýkýyor. Kurban itinasý kurbanlýða adeta izzetü ikramý gerektiren bir terbiyedir. Nezaket, saygý, sevgi bunun özüdür. "Eziyet çektirmeyeceksin. Ýtip kakmayacaksýn." Ýnsanlarla iliþkilerimizin kýran kýrana biçim kazandýðý bir zamanda, hayvanýn hukuku, hele kurbanýn hukuku kolaylýkla gözardý edilebiliyor. Toplum kiþiliðindeki bütün aþýnmaya raðmen, kurban bir "kan tutkusu"nu yansýtmýyor Ýslam toplumlarýnýn... Hayýr, asla öyle deðil. Bir sevgi zemini her Müslüman'ýn yüreðinde kurban.

Gidin çocukluklarýnýza, ya da bakýn çocuðunuza, kurbanla çocuk arasýndaki iliþki, sonuçta ne býrakýyor çocuðun yüreðinde, bir izleyin, inanýyorum ki bir sevgidir hasýlasý kurbanýn... Kur'an "sevdiklerinizden verin" diye çaðýrýr Müslüman'ý. Hatta "Sevdiklerinizden vermezseniz gerçekten iyiliðe eremezsiniz" diye buyurur. Her kurban bir Hazreti Ýsmail gibi yansýr Müslüman'ýn yüreðine... Belki bir Müslüman'ýn en çok sevdiði hayvan, kurbanlýk hayvandýr. Kurbaný bir hayvan gibi, bir et yýðýný olarak görmez hatta Müslüman... Sanki o seçilmiþ, kutsanmýþ bir hayvandýr, Allah için sunulacak bir armaðan güzelliðine bürünmüþtür. Onun için kurban çocuklarýn sevgilisidir.

Kurban olayýna bir merhamet ayrýþmasý ya da sýnavý gibi bakmak ne kadar yanlýþtýr. Ýþ gelip, birilerinin zihninde, Müslümanlar'a kurban sorumluluðunu yükleyen Allah'ýn merhametini sorgulamaya dayanýyorsa, ne kadar derin bir zihin yanýlgýsý söz konusudur. Allah'tan daha merhametli olmaya soyunmak doðrusu, varoluþun hiçbir gerçekliðini anlamamak anlamýna geliyor.

Kurban "Rahman ve Rahim" sýfatlarýný, Müslüman'ýn adeta her adýmýnda "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek andýðý Allah Teala'nýn rahmet ikliminden bize süzülüp gelen buyruklardan biridir. Hazreti Peygamber, bir annenin evladýna olan þefkat ve sevgisini, Allah'ýn rahmet denizinden bir damla olarak zikreder. Hazreti Peygamber (s.a.) Allah'ýn rahmetinin yüz parça olduðunu, onlardan birisinin yeryüzüne indirildiðini ve yeryüzünde rahmet diye anýlabilecek ne varsa onlarýn tümünün Allah'ýn rahmetinin yüzde birinin yansýmasý olduðunu bildirir bize... Kurban ve baþka ibadetler, böyle bir rahmet deryasýnýn içinden süzülür ve sýnar insaný... Burada "kurbandaki psikolojik derinlik" üzerine yazýlanlarý hatýrlatacak deðilim, iþ, Rabb'in rahmaniyyetine, rahimiyyetine, "vedud - çok seven" sýfatýna mutlak iman sadedinde deðerlendirilmeli bana göre... Herkes kendi zihnini yeniden yoklamalý... Allah'ýn ikramý, lütfu var diye varýz, âlemler var. Ruhumuzda merhamet adýna bir iz varsa, o bile Rabb'in lütfu. Böyle iken bile birbirimizin kurdu isek, ya içimizde bir rahmet boyutu olmasa idi, nasýl vahþileþirdik birbirimize karþý... Ondan sonra kalkýp, kurban ibadetinde merhamet sorgulamasý yapmak...Ne kadar "insafsýz"ca bir tavýrdýr...

Kurban bizim medeniyetimizin bir güzelliðidir. Toplumu dokuyan bir sevgi ilmeðidir. Hac'la, bayramla bütünleþerek ancak Ýslam toplumlarýna has bir erdemi inþa ederek gelmiþtir. Batý medeniyeti karþýsýndaki aþaðýlýk duygusu ile anti kurban eðilimlerini birleþtirip ortaya bir "medeniyet sýnavý" çýkarmak olsa olsa bizim kimi çürümüþ yanlarýmýz bulunduðu gerçeðine iþaret eder. Kimi çürümüþ zihinlerimizin bulunduðuna...

Bir de devlete sözümüz var... Topluma her ibadeti zorlaþtýrma, her ibadetten bir rant üretme hissi verecek davranýþlardan ne zaman kurtulacaðýz? Aslýnda her biri erdemli insan ve toplum inþa edecek olan Ýslami ödevleri, bir tartýþma, hatta kavga zemini haline dönüþtürme huyunu ne zaman terkedeceðiz? Ne zaman "Sen özgürsün arkadaþ, özgürlüðü derinliðine yaþa, ibadetini gönül huzuru içinde doya doya yap, devlet senin hizmetindedir" itmi'nanýný vereceðiz topluma?

Ben son söz olarak gönülden tebriklerimi sunuyorum... Bayram, bayram olsun dilerim. Kurbanlarýmýz Rabbimiz'e yakýnlýðýmýzý, O'nun bize þahdamarýmýzdan yakýn olduðunu idrak etmemize vesile olsun dilerim. Haclar mebrur olsun dilerim... Muhammed Ýkbal'in dilediði gibi, hacýlarýmýzýn mübarek topraklardan ülkelerine takke, tesbih ve zemzemler yanýnda, Hazreti Ebubekir'in sadakatini, Hazreti Ömer'in adalet duygusunu, Hazreti Osman'ýn hâyâsýný ve Kur'an'a baðlýlýðýný, Hazreti Ali'nin büyük ilim aþkýný ve inanç derinliðini getirmelerini dilerim... Getirsinler ki, kaç zamandýr hasretini çektiðimiz güzel Ýslam'ýn güzel barýþ iklimini yeniden inþa edelim...


radyobeyan