Hakiki,Halis Bir Nur Talebesi-7 By: Barla Date: 05 Kasým 2010, 18:34:41
Hakiki,Halis Bir Nur Talebesi-7
Bir Nûr Talebesi hayatýnýn bir kýsmýnda veya tamamýnda veya Sungur Aðabey gibi evli iken dahi mücerred olabilir. Ýþte o zaman ferdiyetin kudsi feleðine ancak mücerred Nûr Talebeleri çýkabilir. Risâle-i Nûr'un rahle-yi tedrisine oturmaya istihkâk kesbeden Nûr Talebeleri makâm-ý sýrra vâsýl olurlar ve ferdiyetin kudsi feleðine ulaþýrlar. Ferdiyete mazhâriyetin alâmeti dörttür.
Bunlar: nüfûz-u ma'nevî, ihâta-yý nûrâniyet, huzûr ve þuhûddur.
Bir Nûr Talebesii kalabalýk cemaât toplamaya çalýþmaz. Cemaât toplamak kolay, önemli olan cemaâti bir sistem üzerinde devamlý kýlmak, muhâfaza etmektir. Ýþte bu zordur. Üstâd buna çalýþmýþ.
Bir Nûr Talebesi tesbihâtý tam yapar, tehir etse de terk etmez. Tesbîhâtý tam yapmayan Talebeye büyük âfâtlar musallat olur. Maazallah Nûr Talebesinden beklenmeyen haller ondan sûdûr edebilir. Çünki tesbîhât Nûr Talebelerinin metin bir kalesidir. Kardeþim tesbîhâtý terk edersen, âhirzamandaki tahribkâr ehl-i nîsânýn tahrîbine ma'rûz kalýrsýn, iffetini muhâfaza edemezsin! Artýk sen bilirsin.
Bir Nûr Talebesinin sancak-ý ma'nevisi ihlâstýr. Üstâdýmýz altýbin küsûr sayfalýk külliyâttan sâdece ihlâs risâlesini laâkal onbeþ günde okumaya mecbûr tutmuþ. Fakat Risâle-i Nûr'un okunmasý ile de iþ bitmiyor. Kudsiyyetin iyi anlaþýlmasý lâzýmdýr. Ýhlâs-ý tâmmeye mazhâr Bir Nûr Talebesinin iç dünyasý, idrâký, lâhûti âlemlerin ve hakikatlarýn cevelângâhý olur. (Muhlâs olunca) günâh-ý kebâir ona, artýk yaklaþamaz.
Ýhlâsýn rükünleri dörttür:
1.Hakikat
2.Kudsiyet
3.Hikmet
4.Nûrâniyet.
Ýhlâsý, nûrâniyet tenvir eder. Kudsiyet ise nüfûz eder. En fazla nüfûz edenler aktâblardýr. Ýþte muhlâslar, ihlâsýn bu dört sütûnunu cem edenlerdir.
Bir Nûr Talebesi, nefs-i emmâre cihetiyle ölmüþse, ihlâsýn kudsiyyetini elde eder. Fakat ihlâsýn kudsiyyetini kin, adâvet ve iðbirâr öldürür. Bir insanda ihlâsýn kudsiyyeti varsa, Cenâb-ý Hak onun lisânýna nüfûzât verir. Sû-i zan muhabbetin ve uhuvvetin kezzâbýdýr. Gýybet, fert ve cemaâtlerin külliyen katli demektir. Þefkat ile giden Nûr Talebeleri ihlâsýn kudsiyetinin mümessilidirler. Hýrs, tama' ve hubb-u dünya ihlâsýn hakikatýný söndürüyor. Ýhlâsýn hikmetini de fýsk, sefâhât ve þehvâni arzular söndürür. Sû-i zan, gýybet ve iftirâdan hâsýl olan fitne ve fesât ise, ihlâsýn Nûrâniyetini söndürüyor. Ýhlâsýn kisvesi; tevâzu, mahviyet, sabýr, tevekkül ve þükürdür. Ýhlâsý kýrmak, ma'nen mükerremiyet arþýndan sukut etmektir. Sýrr-ý ihlâsta istihdâm kerâmeti vardýr. Ona mazhâr olan birisini haberi olmadan, Cenâb-ý Hak konuþturur. Muhâtabý onun diliyle terbiye ediyor. Ýnsaný sýrr-ý ehadiyete götüren yol, ihlâstýr.
Ýhlâsa mazhâriyetin semereleri: Samimiyet, hasbilik ve i'vazsýzlýk. Hiç kimseden maddi ve ma'nevi bir þey istememek. Hakikat-ý ihlâs muhâfaza edilse bir takým keyfiyetler kendiliðinden geliyor. Ýnsanýn hilkatýndaki asýl ma'nâ zuhûr ediyor. Ýnsanýn meleklere karþý rüçhâniyetinin esâsý, ihlâs iledir. Cilve-i ehâdiyete, tecelli-i samediyete âyine olmanýn yolu, sýrr-ý ihlâstan geçiyor. Evet, cilve-i ehâdiyete, tecelli-i samediyete âyine olmak kolay bir þey, âdi bir vazife deðildir. Sýrr-ý ihlâs; kalbin gözü, ruhun nazarý ve sýrrýn inkiþâfýdýr. Hayâtýn sýrr-ý hakikatý ehâdiyet ve samediyete âyineliktir ki, bu sýrr-ý ihlâstýr. Sýrr-ý ihlâs ise, insandaki mükerremiyeti terennüm ediyor. Sýrr-ý ihlâsa mazhâriyet için; riyâ, hýrs, tama' ve þöhret yollarýný kapamak lâzým. Sadâkâtlý Sýrr-ý Ýhlâs ve ihlâslý sýrr-ý sadâkât, itmi'nân-ý nefse medâr olacak ve müstebit nefsin istibdâtýný daðýtacaktýr. Sûre-i ihlâstaki tecelli-i ehâdiyet ve cilve-i samediyete âyinedârlýk ve ulvi gâyeye müteveccih olmak istersen, huzûzât-ý nefsâniyeyi tam sadâkâtla terk etmek lâzýmdýr. Þahýslar ihlâs-ý tâmmeye vâsýl olabilir. Ama sýrr-ý ihlâsa ve sýrr-ý sadâkâta mazhâr olamazlar. Bunlara ancak ve ancak has þâkirtlerin þahs-ý ma'nevisi sâhip olabilir.
Bu Asýrdaki Risâle-i Nûr'un Þahs-ý Ma'nevisi, sýrr-ý verâset ve sýrr-ý velâyete vâsýl olur. Melekût âleminde önce ilim verilir, sonra velâyet. Bu nokta-i nazardan hiçbir evliyâ, ma'nen ümmî deðildir. Velâyet, ubûdiyettir. Risâlet ise, teblið ve rutbedir. Bu asýrdaki velâyet, velâyet-i kübrâdýr. Velâyet-i kübrâ da Kur'ândan müstahreç bir keyfiyettir. Kur'ândan istihrâç ise; keskin nazar, ince fikir süzgeci istiyor. Bu asýrda, verâset-i nübüvvetin içindeki ârifler, ezelden mevhibe-i Ýlâhiyeye mazhârdýr.
Risâle-i Nûrun has þâkirtleri, tâ ezel sabahýnda ma'rifet þarâbýný içmiþler, nûr-u hidâyetle tavzif edilmiþler. Bir Nûr Talebesi da'vâ adamýdýr. Da'vâ adamý olarak ölmek, bir havâri gibi yaþa-maya baðlýdýr. Helâk olanlar, önce kendi iþlerinde ve vicdânlarýnda helâk olmuþlardýr. Izdýrâbsýzlýk en büyük eksikliðimizdir. (Rabbimiz bizi dertsiz ve derssiz býrakmasýn.) Âmin.
Ýslâm'ýn i'lâ ve ibkâsý, Nûr Talebelerinin en büyük ideâli olmalýdýr. Dünyevî ideâllerini, Ýslâm da'vâsýnýn önüne alanlar helâk oldular. Bir Nûr Talebesi bin defa da sözleri okusa, uhuvvet, ihlâs ve sadâkât ile müceh-hez olmazsa, fayda vermez. Risâle-i Nûr kardeþliði, nesebi kardeþlikten bin defa daha tefevvuka sâhibtir. Nefis, kardeþinize karþý haklý olarak i'tirâz ettirmek isterse deyiniz: "Biz deðil böyle cüz'i hukukumuzu, belki haysiyetimizi da'vâ-yý Kur'âniyedeki tesânüde fedâ etmeye karar vermiþiz." Risâle-i Nûrun þahs-ý ma'nevisine meftûniyet, insaný hakikat-ý uhuvvete çýkarýr. Bir Nûr Talebesi envâr-ý Kur'âniye ile boyanmalý, baþka boya aldý mý, çýkmýyor. Çünki bir su bile, herhangi bir boya ile boyansa, bir daha eski þeffâfiyetine dönemiyor.
Zübeyir Gündüzalp
Ynt: Hakiki,Halis Bir Nur Talebesi-7 By: manas Date: 06 Kasým 2010, 14:15:58
Allah razý olsun..inþaallah RABBÝM OKUDUKLARIMIZI YAÞAMAYI NASÝB ETSÝN..AMÝN
radyobeyan