Maneviyat ikliminde yolculuk By: SevD@_GüLü Date: 04 Kasým 2010, 13:03:10
Maneviyat ikliminde yolculuk
Ýklim-i Ziya…Ýltifât-ý Hüdâ…Habib-i Muhammed Mustafa…Mekân-ý Nebiyi Muhterem Efendimizin Vatan-ý Vucudiyyesine ulaþmanýn arzusu ile,bir kuþ hafifliðinde “ Þehirlerin Anasýna “ , “ Kutlu ve Emin Beldeye “ ve Muazzam Kabemize uçarken ,yüreðimiz çýlgýnca çarpýyor bir an önce ulaþmak için çýrpýnýp duruyordu.
Otelimize eþyalarýmýzý yerleþtirip, Kutlu Mekana,Beyt-ül Hakka , ve Mübarek Mescide hemen yol aldýk….Ulaþýr-ulaþmaz ;sevinç gözyaþlarýmýz,dualarýmýza çoktan Amin diyordu….
Simsiyah örtüsü ,ihtiþamlý görüntüsü ve beþeriyeti Ýhtirama mecbur kýlan asaleti ve yaratýlýþtan beri ; Ýmâretin,ibadetin,imametin,asaletin,kerametin,vahdetin,
Sirkâtin sembolü ve Lâ mekan Sultanýna Kutsî makamda mekan olan,Mukaddes Kabemiz tüm güzelliði ile karþýmýzdaydý.Dualarýmýz ve yaradana ilticamýz,Ýlahî Emre icabet duygularý içersinde; ellerimizin,yüreðimizin ve gözlerimizin içinde
Kabe ve biz kendimizden geçmiþ halde Kulluk anlaþmamýza yeniden imza atýyorduk gözyaþlarýmýzla…
Çok geçmeden bizde býraktýk kendimizi sonsuzluk ummanýnýn girdabna….
Salat,Selam,Hamd,Þükür,Sena,salavat,Tahiyyat ve Salih Kullarýn Ubudiyetine iþtirâk ederek,bizde sunduk yüce Rabbe kulluðumuzu; Mevlâna misâli dönerek Ýlahî Emrin aþkýyla….Visâle koþuyorduk ,emirle çoþuyorduk ,uçuyorduk,uçuyorduk……
La Mekân Þehrinin sultanýna , Fenâ Fillah nezdinde,râm olurken ; sanki ,
Rabbanî bir buluþmayla ; serden,yardan ve tüm engellerden geçerek,bizde dön- dürdük yüreðimizi Salihlerle beraber yüce rabbimize…
Kapkara yüreðimiz,Hacer-ül Esved’le nurlandý .Yüzümüz Altýnolukta aklandý.Kabe kapýsýnda durduk.Mültezemde kulluk sunduk.Hatimde Hz.ismail ile buluþtuk.Makamýnda Hz.Ýbrahim ile konuþtuk.Hz.Rasüle salavat ve tüm Peygamberân-ý Ýzâma selam gönderdik, her köþesinden mübarek Kabenin…Pervane
misali ;Umutla ,Visâle döndük…döndük…döndük…Yakarak benliðimizi…Her devir döndük….günahlarýmýza ,kirlerimize,zaaflarýmýza ,eksiklerimize,isyanýmýza,
kapkara lekelerimize,kanaatsiz bitmeyen istekerimize ,umursuz ,þuursuz ,bilinçsiz kiþiliðimize ve bir türlü idrakinde olamadýðýmýz kimliðimize ve hiçbir zaman tamamlayamadýðýmýz eksik kulluðumuza aldýrmadan bizde döndürdük yüreklerimizi ,müminlerle af talep ederek….
Son þavtla yükselirken Ýlahî Mekana ; Ruhumuzu zemzemle dindirdik ,Yüce
Allaha arz ederken son namazý…Dayanýlmaz ve doyulmaz hazlar içinde þükrettik
yaradana…
Çok farklýydýk…Farklýydýk dâvete icâbet etmiþtik.Farklýydýk Yüce Rahmana
Misafir olmuþtuk.Yüceler yücesine misafir olmanýn bahtiyarlýðýný her zerremizde
hissediyorduk.
Binbir niyaz,istek ve nazla ; kul olmanýn,yaradana teslim olmanýn Emr-i Ýlahi-
ye icâbetin gereðini yapmýþ olmanýn hazzýyla,yürekler ferah,gözler aydýn,her yaný-
mýzý kuþatan manevî iklimde huzur içinde ,yeni ibadetlere hazýr olma düþüncesiyle
otellerimizde istirahate çekildik.
Arafat
Beklenen gün gelmiþti.Hani Yüce Rabbin “Çok yakýnda bileceksiniz.Çok iyi bileceksiniz.” dediði gün ....Renkler,diller,elbiseler,istekler hep ayný…..Hep ayný
amaçla çarpýyordu yürekler ve ayný amaçla dönüyordu diller ; Alemlerin rabbi olan tek yaratýcýya…
Tüm beþeriyet bir alanda toplanmýþ,yüzler yerde,ilahi rahmeten zerre beklerken ; Adem (a.s) misali Tevbeler sunuluyor…Buluþmalar gerçekleþiyor…Ve “Bugün herkes kendi nefsine hesap sorucu ….” olmuþ mahþeri bir prova canlandýrý- lýrken Piþmanlýklar dile getiriliyor samimiyetle , “Nasuh tevbelerle yüce rabbe dönerek…”
Nefsani duygulardan sýyrýlýp Ýlahî Emre uyarak ; Müslümanvâri bir duruþla ,
Þeytana dur demek , nefse gem vurmak,kulluk üzere dimdik duruyorum demek ve
buluþmalar diyarýnda sevgililer sevgilisiyle buluþmak ,Ýlahi Rahmete ulaþmak…
Tevazu ,vakar,sadakat,samimiyet,duruþ,varoluþ ve teslimiyet tüm gönülleri kaplamýþtý…..
Bir gece yürüyüþüyle, adým adým müzdelifeye mahþeri kalabalýklar halinde
Mina’ya , sonsuzluða akarken ; yeni mekan ve buluþmalara yol alýyorduk.Geçmiþin
hazin hatýrasý ve þanlý destanýn her sahnesi gözümün önünden geçerken , Babalar
Ýbrahimdi…oðullar Ýsmail,anneler Hacer…Tüm samimiyet ve hiç bitmeyen bir
kinle,toplanan taþlar þeytana bin bir hýþýmla atýlýrken, dualar mýrýldanýyordu
dudaklar…Aslýnda Þeytaný deðil , nefsimizi kör etmeye çalýþýyorduk…..
Ýbrahimi Tevekkül ,Ýsmaili Teslimiyet,Haceri bir Rýza ile, yürekten Salavatlar
okuduk atamýz Ýbrahime …Selam gönderdik Mina’dan ilahi emre teslim olmuþ
Kurban Ýsmaile…. Ve annelerin þereflisi Hacer valideye … kana kana zemzem içerek selam yolladýk , Safa ile Merveden…. Bizler kurban olamadýk fakat kurbanlýklar gönderdik adýmýza , kabul makamýna….Baþýmýzý traþ ettik ve gerekirse baþýmýz üzerine söz verdik….Helali-Helal , Haramý – Haram edindik…Kulluk makamýnda huzura döndük , huzura durduk , huzur bulduk…Rahmet ve Merhamet saðnaðýnda milyonlarla beraber nûþ olduk , af nameleriyle Beraat ümit ederek….
“ Bir gece vakti Kullarýný Arafata , oradan Müzdelifeye, Minaya , oradan da
Mescid-i Harama ulaþtýran Rabbimizin þaný çok yücedir. ”
Zafer yaman/fameck din görevlisi
Ynt: Maneviyat ikliminde yolculuk By: manas Date: 04 Kasým 2010, 15:10:05
Deðerli kardeþim..Bu güzel yazýnýzla bizi tam da zamanýnda o güzel iklime götürdünüz..hayali böyle güzelse aslý nasýldýr hiç bilemiyorum..Ýnþaallah biz de o güzel daveti alanlardan oluruz..En hayýrlý bir vakitte..Rabbim size de aslýný göstersin inþaallah..amin..
radyobeyan