Ahmed Hilmi Efendi By: armaðan Date: 23 Nisan 2009, 13:46:44
Osmanlý Devletinin son devresinde yetiþen âlim ve evliyâdan. Ýsmi Ahmed bin Muhammed bin Ýsmâil'dir. Ankara'da doðdu. Doðum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Ýlim ve fazîlet sâhibi bir zât olarak yetiþti. Asrýn fazîletlilerinden el-Hâc Ahmed Hilmi adýyla tanýndý. 1916 (H.1335) senesi Muharreminin (12 Teþrîn-i Sânî) Pazar günü Ýzmit'te vefât etti. Sultan Orhan Câmii civârýndaki Baðçeþme kabristanýna defnedildi.
Ahmed Hilmi Efendi, ilim ve edeb üzere yetiþip, Ahmed Ziyâüddîn Gümüþhânevî hazretlerinin talebeleri arasýna girdi. Hocasýndan tasavvuf yollarýndan Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî hazretlerinin insanlarý yetiþtirmedeki terbiye usûlü olan Hâlidiyye kolundan icâzet (diploma) aldý. Sonra Ýzmit'te Fevziye, Taþýçýlarbaþý ve Yeni Cumâ câmilerinde imâm ve hatiplik yaptý. Bu vazîfesi sýrasýnda haftanýn salý ve cumâ günleri yatsý namazýndan sonra Hatm-i hâcegân gibi hayýrlý iþlerle meþgûl oldu. Çok kimseyi Allahü teâlâyý anmaya ve hatýrlamaya alýþtýrdý. Onlarýn gönüllerinin toplanmasýna çalýþtý. Bilâhare çýkan dedikodular yüzünden Kastamonu taraflarýna gönderildi. Orada ikâmete (kalmaya) memur edildi.
Ahmed Hilmi Efendi orada Müslümanlarýn dinlerini korumalarý için lâzým olan bilgileri öðrenmelerine dâir Muhibbü'l-Fýkh li Hýfzý'd-Dîn ismindeki eserini hazýrlayýp neþretti. Daha sonralarý Ýzmit'e döndü. Vakitlerini medresede ders ve talebe yetiþtirmekle ve ibâdetle geçirdi. Vefât haberi zamânýn Ýkdâm Gazetesi'nin 15 Muharrem 1916 Pazar günkü nüshasýnda irtihal baþlýðý altýnda þöyle yayýnlandý:
"Ýzmit'te Gâzi Süleymân Paþa Medresesi Müderrisi Hulefâ-i Nakþibendiyye-i Hâlidiyyeden ve Fudalâ-yý asrdan Ankaralý Hacý Ahmed Hilmi Efendi irtihal-i bekâ eylemiþtir. Mevlâ-yý müteal rahmet eyleye. Ýzmit'te Orhan Câmii civârýndaki Kal'a kabristanýna defnedilecektir."
Ahmed Hilmi Efendi kitabýný yazma sebebini þöyle anlatýr:
Kastamonu vilâyetinde ikâmete memur olduðum günlerden birinde sâlih bir zâta misafir oldum. O esnâda bana anlattý: Onun sevdiklerinden biri hasta olmuþ. Tedâvî için bir tabîb getirmiþler. O tabîb misâfir olduðum zâta; "Bir hasta için bir köye gitmiþtim. Orada ihtiyar bir adama peygamber ve kitabýnýzýn ismi nedir diye sordum. O ihtiyar cevap veremeyip sükût etti. Sonra ben o adama, peygamberimin ismi Îsâ, kitâbýmýn ismi Ýncîl'dir. Bak ben biliyorum sen bilmiyorsun, dedim." diye anlatmýþ.
Bu anlatýlan gayretime dokundu. Ýnsanlara nasîhat olarak vâzda ve dýþarýda hoca efendilere iþin önemini, vehâmetini söylemiþsem de, içimdeki ateþ dinmedi. Bir zaman Devrekâne nâhiyesinde Tevfikiyye Medresesinde ders okuturken ihlâs sâhibi bir zât bu eseri hazýrlamamýzý istedi. Allahü teâlâya tevekkül ederek yazmaya baþladým ve bu eser meydana geldi.
Ýmâm ve Hatip efendilere tavsiye ve ricâ ederim ki, cumâ günü ve cemiyetlerde (toplantýlarda) ilmihâle dâir bilgiler okumalý, yalnýz sýbyanlar (çocuklar) ile yetinmeyip, cumâ namazýndan evvel Dürri Yektâ Þerhi ve Ýmâm-ý Birgivî'nin Vasiyyetnâme'si ve bunun þerhlerinden edinmeli ve ahâliye (müslümanlara) okumalýdýr.
Ahmed Hilmi Efendi yine þöyle anlatýr:
Peygamber efendimiz; "Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir." buyurdu. Dînin emir ve yasaklarýný bildirmede âlimler vâristir. Peygamberler dîni, diyâneti insanlara bildirip açýklamakta neler çektiler. Fakat ilâhî emir ve dînî vazîfeyi bildirmekten geri durmadýlar.
Ýnsanlar ise onlara bu teblið ettikleri, bildirdikleri þey sebebiyle düþman olurlardý. Peygamberler cenâb-ý Hakk'a tevekkül edip (sýðýnýp, güvenip) onlardan korkmadýlar. Bizler ise dünyâ geçimini düþünüp ararýz. Onu da tamam elde edemeyiz. Bâzýmýz dünyâda ve âhirette periþan olur gider. Dîni öðretmede tamâmen peygamberlerin yolunda olsaydýk dünyâ ve âhiretimiz mâmur olurdu. Yavrularýmýz dinlerini tam öðrenemiyorlar. Yardýma muhtaçlar. Rabbimizin; "Allahü teâlânýn dînine yardým ederseniz Allahü teâlâ da size yardým eder" (Muhammed sûresi: 7) buyurduðunu duymuþsunuzdur.
Hepsi Haktýr Gerçektir
Ahmed Hilmi Efendi buyurdu ki:
Mümin mümine yardým ve muâvenete borçlu gibidir. Ýþini âlimlerin bildirdiði þekilde yap. Bu zamanda fetvâ, takvâ aranmaz deme. Bu nefs ve þeytanýn aldatmasýdýr. Ýslâmiyette güçlük ve zorluk yoktur. Eski ümmetlerde olan güç ve aðýr teklifler bu ümmetten kalkmýþtýr.
Ne çâre ki din kayrýlmaz. Ýþ âlimlere sorulmaz. Âdet ne ise ona bakýlýr. Nefs ne isterse o yapýlýr. Yine de müslümanlýk dâvâsýna kalkýlýr. Heyhat uzak böylelerine müslümanlýk.
Komþu hakkýnda þöyle bildirdi:
Hazret-i Enes, Peygamber efendimizden rivâyet etti ki: "Kiþinin îmâný doðru olmadýkça, kalbi doðru olmaz. Dili doðru olmadýkça kalbi doðru olmaz. Mümin, komþusunun lisanýndan (dilinden) emin olmadýkça Cennet'e giremez."
Îmâný tâzelemek husûsunda buyurdu ki:
Her gün tecdîd-i îmân (îmâný yenilemek) müstehaptýr. "Yâ Rabbî! Eðer benden unutarak ve yanlýþlýkla ve bilerek küfür ve þirk ve günâh ve her ne meydana gelmiþ ise ben onlarýn hepsinden dönüp vazgeçtim, piþman oldum. Bir dahi yapmamaya söz verdim. Ýslâm dînini kabûl ettim. Peygamber efendimiz hazretleri senin tarafýndan her ne getirdi ise inandým, kabûl ettim. Dilim ile söyledim kalbim ile tasdîk ettim. Hepsi haktýr, doðrudur ve gerçektir. Eðer söz ve iþlerim dîne aykýrý ise ondan da piþman oldum. Vaz geçtim." demeli ve Âmentü duâsýný okumalýdýr.
1) Muhibbü'l-Fýkh li Hýfz-id-Dîn; s.3
2) Ahmed Ziyâeddîn Gümüþhânevî; s.163
Ynt: Ahmed Hilmi Efendi By: ceren Date: 27 Temmuz 2015, 19:46:31
Esselamu aleyküm..Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Osmanlý devletinin son devrinde yetiþen alim ve evliyadýr. Ankarada doðmuþtur.Ýlim yolunda hizmet etmiþtir.Rabbim bizleri bu zatlarýn ve evliyalarýn yolunda giden kullardan eylesin bizleri inþallah...
Ynt: Ahmed Hilmi Efendi By: Sevgi. Date: 04 Aralýk 2020, 05:03:37
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri sevdiklerinin yolundan ayýrmasýn inþaAllah..
Ynt: Ahmed Hilmi Efendi By: Bilal2009 Date: 05 Aralýk 2020, 17:14:39
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan