Yorulmak Yorulmamak By: reyyan Date: 02 Kasým 2010, 18:47:13
Yorulmak - Yorulmamak
Ahmet Taþgetiren
Yorulmak... Zaman zaman her insanýn içini yoklayan bir risk dalgasý... Günümüz Müslümaný da yüreðini yorulma hissi etrafýnda sorgulama noktasýnda bulunuyor. Hizmet insanýnýn yorulmasý üzerinde durmak istiyorum bu yazýda. Ama önce yorulma üzerine bazý tesbitler yapmak gerekiyor.
-Metaller bile yoruluyor meselâ.. Hatta metal yorgunluðu çeliðin ayýrdedici bir özelliði olarak görülüyor. Þöyle diyor metalürji veya makina ile ilgilenenler: Metal kusursuz deðildir. Farklý alanlarda üzerine kuvvet kullanýldýðýnda metal içinde ayrý ayrý konumlarda bulunan kusurlar birleþir ve yorgunluk ortaya çýkar. Dayanýklýlýk kaybolur, kopmalar baþlar. Meselâ düz bir teli çektiðinizde herhangi bir yerinden koparamazsýnýz, ama eðip büktüðünüzde tel içindeki kusurlar bükme yerinde toplanýr ve tel yorulur, kopar. Cohesion (kohezyon diye okunur) kelimesi, bir "iç yapýþtýrma, bütünleþtirme gücü" olarak niteleniyor. Metaller için bu, moleküllerin birbirini çekme iradesi olarak nitelenebilir. Yorgunluk durumunda metal içinde bir araya toplanan kusurlar, moleküllerin birbirini çekme iradesini ortadan kaldýrýyor, demektir.
- Sonra medeniyetler yoruluyor ve meydan okumalara cevap veremez hale gelip, belli bir süreçte tarih sahnesinden ayrýlýyorlar. Tarih, yorulmuþ, enerjisi tükenmiþ ve ömrünü tamamlamýþ medeniyetlerle dolu.
-Sistemler de yoruluyor. Sistem içi kusurlar yoðunlaþýnca, sistemin çarklarý birbirini besleyemez hale geliyor ve yorgunluk baþlýyor, sistem yorulunca da, toplumu taþýyamaz hale geliyor. Çarklar dönmüyor, hayatýn her alanýnda problemler ortaya çýkýyor.
Böyle bir olayý Rusya yakýn zamanda yaþadý. Bir devlet adamý, Gorbaçov, sistem yorgunluðunun farkýna vardý, çýktý, "Kral çýplak, dedi. Sosyalizm týkandý. Sovyetler'de çarklar dönmüyor. Yeniden yapýlanma lâzým."
Türkiye'de "yönetemeyen demokrasi" kavramý son zamanlarda sýklýkla gündeme gelmeye baþladý. Bu, bir "sistem yorgunluðu"nun çok net ifadesi. Hatta, çok daha geniþ bir "sistem yorgunluðu"nun siyasi alana yansýmýþ iþareti demek daha doðru buna. Epey bir zaman var ki Türkiye'de sistem, yorgunluk emareleri veriyor, ve toplumu taþýyamýyor. Hayatýn her alanýnda S.O.S. yani imdat çýðlýðý varsa, bu, sistemin toplum ihtiyaçlarýna cevap verememesinin sonucu... Türkiye, Rusya'nýn aksine, köklü bir sistem tahlili ve restorasyonu yapmak yerine, belki "pansuman" diye nitelenebilecek müdahalelerle yorgunluðu atlatmaya çalýþýyor.
Sistem yorgunluðu, bir toplumun tarihi seyri için son derece önemli. Uzun süre sistem yorgunluðu içinde yaþayan toplumlarda, sosyal kýrýlmalara maruz kalýnmamasý, iç enerjilerin tükenmemesi, kusurlarýn büyüyüp tahrip edici niteliðe bürünmemesi, yani toplum dokularý arasýndaki çekim gücünün (cohesion) kaybolmamasý mümkün deðil. Türkiye þu anda bu sancýlarý derin biçimde yaþýyor.
-Ya insanýn yorgunluðu...
Asýl olan insanýn yorgunluðu...
Çünkü medeniyet yorgunluðu da sonunda varýp insanýn yorulmasýna uzanýyor, sistem yorgunluðu da...
Ýnsan yoruluyor.
* Ýmam yoruluyor meselâ... Cübbenin içi boþalýyor. Merhum Necip Fazýl'ýn "Cübbeler yüreksiz" diyerek iki kelime ile ifade ettiði müthiþ tesbit
gerçekleþiyor. Ýmam mihraba, onun ilk sahibinin, yani Allah Rasulü'nün yüreðinden pýrýltýlar taþýyabildiði nisbette diridir, canlýdýr, makamýna enerji taþýr. Yüreðine yorgunluk izleri düþtükçe de mihrabtaki önderlik misyonu aþýnmaya baþlar. Nedir imamýn yorulmasý? Onda varolmasý gereken iç baðlantýnýn, yani yüreðini Rasullulah'a raptederek gerçekleþtirebildiði imamet diriliðinin tükenmesi demektir. Bir misyon boþalmasýdýr bu, bir ruh eksiliþidir.
* Cemaat yoruluyor meselâ... Cemaat yorulduðunda cami cami olmaktan çýkýyor. Bir yerde gözleri görmediði halde camiye gelen, yerlerde sürünmek pahasýna camiye gelen, karý - kýþý, donu - buzu aþarak camiye gelen cemaatin diriliðini düþünün, bir baþka yerde ayaklarýný sürüyerek gelen ve ilk fýrsatta kapýya koþan insanlarýn yorgunluðunu... Cami ile cemaat arasýndaki gönül irtibatýnýn (iç bileþim gücü - manevi kohezyon) aþýnmasý demek bu... Cemaat yorulunca, caminin toplumu inþa eden sosyal misyonu da yoruluyor ister istemez.
* Namaz kýlan insan yoruluyor bazan. Namazýn içi boþalýyor. Tekbir tekbir olmaktan çýkýyor, niyet niyet olmaktan, kýyam kýyam olmaktan, rüku rüku olmaktan, secde secde olmaktan... "Ýyyake na'büdü ve iyyake nestein" demek, "Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardým dileriz" anlamýna vurgulu bir tevhid bilinci olarak okunmuyor artýk, bir seremoninin parçasýna dönüþüyor. "Tembel tembel kalkarlar onlar namaza..." bir Kur'an tesbitidir... "Kalbi itaatle ürperenler - huþu sahipleri" dýþýndakiler için "Namaz aðýr bir iþtir", tesbiti de Kur'an'a ait... Belki de Kur'an onun için bir kýsým "namaz kýlanlar"a "yazýklar olsun" diye sesleniyor...
* Bazan derviþ yoruluyor. "Ýman'dan, Ýslam'dan Ýhsan'a doðru" çýktýðý yolculuðun muhtevasýný kaybediyor. Heyecanýný kaybediyor...
Gerçekte irade adamýdýr derviþ. Onun için "Mürid"dir adý. Yola hiç kimsenin zoru ile deðil, aþkla çýkar, seçerek, talep ederek çýkar. Kalb dâvâsý vardýr, onu yoðurmak için çýkar. Ufku vardýr, onu yakalama azmiyle çýkar yola. Her davranýþýnda bu aþkla yüklü olmak gerekir.
Yorulan derviþ ise, önce iradesi yaralanan, kalb ritmi düþen derviþtir. Ondan sonrasý gelir. Ne teslimiyette heyecan kalýr ondan sonra, ne seherlerde, ne virdlerde... Kelime-i tevhidler, tevbeler, tesbihler, salatü selamlar bir alýþkanlýk haline dönüþür. Tefekkürün içi boþalýr, kalbi irtibatlar þuur özünü kaybeder. "Maiyyet" duygusu, yani Allah'la beraberlik idraki, idrak olmaktan çýkar, gaflete bürünür. Artýk ortada kiminle birlikte olduðunu sorgulamayan bir duyarsýzlýk mevcuttur.
* Hizmet adamý yoruluyor bazan.
Yaþanan maðlubiyetleri, karþýlaþýlan aksamalarý bir fasit dairede dönüyor gibi algýlýyor ve "Bir türlü olmuyor" demeye baþlýyor.
Sanki insanlardan bir þey beklemiþtir de gerçekleþmemiþtir, bir ücret aramýþtýr da bulamamýþtýr... Ümidi tükenmiþ, gelecek tutkusu kaybolmuþtur. Kendisi ile kaim gördüðü dâvâyý, kendi yüreði ile birlikte sönmeye mahkum zannetmektedir.
* Hatta kiþinin, toplumlarýn tüm Müslümanlýðý yoruluyor bazan. "Elhamdülillah Müslümaným" demenin çaðlara, toplumlara göre iç muhtevasý deðiþiyor, heyecan dozu deðiþiyor, coþkusu deðiþiyor.
Bir zaman onurdur bu söz, izzettir, ak alýnlarýn ýþýðýdýr, bir zaman ezikliðin parçasý... bir zaman kendini saklama kaygýsýna eþlik eder, bir zaman yürek daralmasýna...
-Evet yorulmak...
Yorgunluk her insanýn hayat yürüyüþünde muhtemel bir risk unsurudur. Bir yol kesicidir. Ev bile yorulur bazan, aile yorulur, anne - baba yorulur, eþler yorulur, çocuk yorulur... Ýnsan ruhu, med ve cezri yaþamaya müsait yapýdadýr. Ýmanla inkar arasýnda, ümitle ye's arasýnda, iflasla zafer duygularý arasýnda gel - gitler yaþar insan ruhu...
-Yorgunluk yaþla, baþla, fiziki - bedeni durumla baðlantýlý deðildir. Bazan 18 yaþýnda yorulmuþ, umut pýnarlarý kurumuþ, intiharýn eþiðine gelmiþ olur insanlar, bazan da 80 yaþýnda dipdiri kalýrlar.
Yorgunluk, doðrudan doðruya gönülle, yürekle ilgili bir hadisedir. Bir gönül kýrýlmasýdýr yorgunluk, bir yürek sarsýlmasý, aþýnmasý, tükenmesidir... Bir kalbi heyecan azalmasýdýr... Ümidin, imanýn, hayatýn ve mematýn Yaratýcýsý ile bir besleyici damar kopmasýdýr...
-Gerçekte mü'mine, yorulma hissine karþý onu rehabilite edecek kalbi lütuflar ihsan edilmiþtir.
Allah'a güven hissidir o, tevekküldür, iþin sonunu Allah'a havale etmedir, sabýrdýr, rýzadýr, ümiddir, ye'sten sakýnmadýr...
Hasbiyellah'týr...
Ni'me'l Mevla ve ni'mel vekildir!
"Mahzun olma Allah bizimle beraberdir" inancýdýr.
Allah âlimdir, hâbirdir, kulunu darda komaz, teslimiyetidir.
Her þeyi kendi gücüyle yapmadýðý, sonucu yaratanýn, kendi kudreti olmadýðý bilgisidir.
En küçük gayretlerin yazýldýðý bir kitab bulunduðu imanýdýr.
"Kýyametin kopuyor olduðunu görseniz, bir fidan dikin" þeklindeki Peygamber buyruðunda saklý iyimserlik ve geleceðe yatýrým hassasiyetidir.
Allah'tan baþkasýndan karþýlýk (ücret) beklememe disiplinidir.
Tüm bunlar, bir kalb terbiyesini gerektirir.
Kolay deðildir, ateþ yalýmýnýn yüzünüzü yaladýðý en zor þartlarda bile "Hasbiyallah - Allah bana yeter" demek, Ýbrahim yüreðine sahip olmak demektir.
-Büyük dâvâlar, yorulmayan, yorulma ortamýnda kendini yenileyebilecek deruni lütuflara damar açabilen yüreklerle taþýnýr.
Her yaþta "delikanlý yürekler" le yürür büyük dâvalâr...
Hazreti Peygamber, Mus'ab'da da o diri yüreði inþa etti, Ebubekir'de de...
Amr ibn Ümmi Mektum, ama bir sahabi idi ve Kadisiye Savaþý'nda ordunun sancaðýný o taþýdý. O bizzat taþýmaya talip oldu, görmezliðini, "sancak taþýmak" için gerekçe olarak kullandý, "Ben görmüyorum, bulunduðum yeri terkedemem, bu yüzden de sancaða sonuna kadar sahip çýkarým" dedi.
Tebük Savaþýnda hep diri kalanlarla yorulanlar ayrýþtý. Bir kýsmý varýný - yoðunu Rasulullah aþkýna ortaya koydu, bir kýsmý yolun uzunluðuna, havanýn sýcaklýðýna, olgunlaþmýþ hurmalarýn devþirilmesi kaygýsýna yenik düþtü...
Ebu Eyyub el Ensari, bir ordu bünyesinde Ýstanbul önlerine fetih için geldiðinde, yaþý seksen miydi, doksan mý bilinmiyor...
Son muhacir, hicret için yola çýkarken, devesine evladlarýnýn yardýmý ile binecek kadar yaþlanmýþtý ve yarý yolda can vermiþti.
-Kur'an'da bir çok ayet, deðiþik imtihanlarda insanlarýn karþý karþýya kalabileceði gönül yorgunluðunu gidermeyi hedefler... Kimi zaman savaþ ortamýnda can pazarýnda, evladü ýyal kaygýsý yaþanýrken, kimi zaman maldaki fakir hakkýný ayýrýrken, kimi zaman namaz disiplininden kopuþ ihtimalinde...
Ne diyor Mehmet Akif:
"Allah' a dayan, sa'ye sarýl, hükmüne ram ol
"Yol varsa budur, bilmiyorum baþka cýkar yol."
Gönlü bu kývamda olanýn gönül yorgunluðuna düþmesi mümkün olmaz.
Ne diyor Ýbrahim hakký Hazretleri:
"Hak þerleri hayr eyler,
Zannetme ki gayr eyler.
Aþýk aný seyreyler.
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler."
Bu imanda olanýn yüreði yorulmaz. Lütuf da imtihandýr, mihnet de...
Yakýn zamanlara baktýðýmýzda, önde, her türlü kýþ þartlarýnda gönlü yorulmayan, yýkýlmayan ümitsizliði yüreklerine kondurmayan, çorak topraklara su taþýyýp çiçek büyütmeye çalýþan Allah dostlarý görülür.
Kutlu bir dâvânýn müntesipleri, ancak, gönüllerini, yolda hep diri kalanlarýn yüreðine baðlayarak hedefe varýrlar. Hedef taht ve tac deðil, hedef dünyevi iktidarlar deðil, hedef þan þöhret deðil, hedef mal mülk deðil, hedef rýzaya ulaþmaktýr: Rýza-yý Bari'ye...
Doðrusu, her zaman yürekler sýnavdadýr.
Onun için bizden "selim bir kalb" istenir Hakk'ýn huzurunda...
Ynt: Yorulmak Yorulmamak By: manas Date: 02 Kasým 2010, 19:12:19
Ümit kalbimizin duasý..Sadece Ona c.c. güvenmek..Kudreti sonsuz olana teslim edebilmek iradeyi..ve sadece Ondan c.c. beklemek..OL deyince oluvereceðine inanmýþ gönüllerle..Yarab acizliðim sana yakarýþýmdýr..acizliðimi SEnden geleceklere vesile eyle..Beni SENDEN baþka kimseye muhtaç eyleme.. Alan SENSÝN Veren SENSÝN Kýlan SEN ...Ne verdinse odur...Dahi nemiz var..ALLAH KULUNA KAFÝ DEÐÝL MÝDÝR..
radyobeyan