Din Nasihattýr
Pages: 1
Bediuzzaman'dan tavsiyeler By: hafýz_32 Date: 31 Ekim 2010, 09:00:11
BEDÝÜZZAMAN SAÝD NURSÝ'[58]DEN TAVSÝYELER


 

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Dünyanýn lezzetleri, zevkleri ve zinetleri Halýkýmýzý, Mâlikimizi ve Mevlamýzý bilmediðimiz takdirde Cennet de olsa Cehennemdir. Evet, öyle gördüm ve öyle zevk ettim. Bilhassa þefkatin ateþini söndürecek marifetullahtan baþka bir þey var mýdýr? Evet, marifetullah olduktan sonra dünya lezzetlerine iþtah olmadýðý gibi cennet isteði bile geri kalýr.

 

Bil ki Ey Aziz!

 

Ýnsan yaþayýþ itibariyle bir daðdan kopup sel içine düþen veya yüksek bir apartmandan düþüp yuvarlanan bir þahýs gibidir. Evet, hayat apartmaný yýkýlýyor. Ömür uçaðý þimþek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarýný süratle çalýþtýrýyor. Arz sefinesi (dünya gemisi) de süratle giderken temerrü merre's-sehâb (bulutun geçmesi gibi geçiyor.) Yer gemisi süratle yüzerken dünyanýn gayr-ý meþru (helal olmayan) lezzetlerine uzatýlan ellere zehirli dikenlerin batacaðý düþünülsün. Binaenaleyh o zehirli dünya oklarýna bakýp el uzatma.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Allah'a kul ve hizmetkâr olana her þey hizmetkâr olur. Bu da her þey Allah'ýn mülk ve malý olduðunu iman ve azimle olur.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Bu küre-i arz (dünya) misafirhanesi, insanlarýn mülk ve malý deðildir. Ancak insanlar amele gibi o misafirhanenin çeþit çeþit iþlerinde ve mesleklerinden çalýþýrlar.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Dünyada sana ait çok emirler var. Ama ne içeriðinden ve ne sonuçlarýndan haberin olmuyor.

Biri cesettir. Evet, cesedin genç iken lâtif, nazik ve güzel gül çiçeðine benzerse de ihtiyarlýðýnda kuru ve uyuþmuþ kýþ çiçeðine benzer.

Biri de hayat ve hayvanattýr. Bunun da sonu ölüm ve bitiþtir.

Biri de insaniyettir. Bu ise bitiþ ve bakilik arasýnda þüphelidir. Dâima bakinin ancak zikir ile muhafazasý lâzýmdýr.

Biri de ömür ve yaþayýþtýr. Bunun da sýnýrý tayin edilmiþtir. Ne ileri ve ne de geri bir adým atýlamaz. Bunun için acý çekme, mahzun olma. Tahammülünden âciz, takatinden hariç olduðun uzun emel yükünü yüklenme.

Biri de vücuttur. Vücut zaten senin mülkün deðildir. Onun maliki ancak Mâlikü'l-Mülktür. Ve senden daha çok senin vücuduna þefkatlidir. Binaenaleyh Mâlik-i Hakikinin idari emrinden hariç o vücuda karýþtýðýn zaman zarar vermiþ olursun. Ümitsizliði aþýlayan eden hýrs gibi...

Biri de belâ ve musibetlerdir. Bunlar geçicidir, devamlarý yoktur. Geçiciliði düþünülürse zýtlarý akla gelir, buda lezzet verir.

Biri de sen burada misafirsin. Ve buradan da diðer bir yere gideceksin. Misafir olan kimse beraberce getiremediði bir þeye kalbini baðlamaz. Bu yoldan ayrýldýðýn gibi, bu þehirden de çýkacaksýn. Ve sonra bu fani dünyadan da çýkacaksýn. Öyle ise aziz olarak çýkmaya çalýþ, Vücudunu Mucidine (yaradanýna) feda et, karþýlýðýnda büyük bir fiyat alacaksýn. Çünkü feda etmediðin takdirde ya geçici heva olur, gider, veya Onun malý olduðundan yine O'na döner.

Biri de dünyanýn lezzetleridir. Bu ise kýsmete baðlýdýr. Talebinde yorgun düþer. Ve geçici olmasý itibariyle aklý baþýnda olan onlarý kalbine alýp kýymet vermez.

Dünyanýn akibeti ne olursa olsun lezzetleri terk etmek evladýr. Çünkü sonucun ya kurtuluþtur; kurtuluþ ise þu geçici lezzetlerin terkiyle olur. Veya bedbahtlýktýr; ölüm ve idam beklentisinde bulunan bir adam sehpanýn güzelliði ve süslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi?

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Dört þey için dünyayý fiilen deðil, kalben terk etmek lâzýmdýr.

 

1. Dünyanýn ömrü kýsa olup süratle bitiþe ve batýþa gider. Bitiþin acýsýyla kavuþmanýn lezzeti yok olur.

 

2. Dünyanýn lezzetleri zehirli bala benzer. Lezzeti nispetinde acýsý da vardýr.

 

3. Seni beklemekte ve senin de süratle ona doðru gitmekte olduðun kabir dünyanýn süslü, lezzetli þeylerini hediye olarak kabul etmez. Çünkü dünya ehlince güzel sayýlan þey orada çirkindir.

 

4. Düþmanlar ve zararlý haþaratlar arasýnda bir saat durmakla dost ve büyükler meclisinde senelerce durmak arasýndaki fark, kabir ile dünya arasýndaki ayný farktýr. Dolayýsýyla, Cenab-ý Hak da bir saatlik lezzeti terk etmeye davet ediyor ki, senelerce dostlarýnla beraber rahat edesin. Öyle ise kayýtlý ve kelepçeli olarak götürülmeden evvel Allah'ýn dâvetine icabet et.

 

 Bil ki, Ey Aziz!


 

Kabir, âlem-i âhirete açýlmýþ bir kapýdýr. Arka tarafý rahmettir, ön tarafý ise azaptýr. Bütün dost ve sevgililer o kapýnýn arka tarafýnda duruyorlar. Senin de onlara karýþma zamanýn gelmedi mi? Ve onlara gidip onlarý ziyaret etmeye isteðini yok mudur? Evet, vakit yaklaþtý, dünya kirlerinden temizlenmek üzere bir gusül lazýmdýr…

Eðer, Ýmam-ý Rabbani Ahmed-i Farukî bugün Hindistan'da hayattadýr diye ziyaretine bir davetiye gelse, bütün zahmetlere ve tehlikelere katlanarak ziyaretine gideceðim. Binaenaleyh, Ýncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed, Kur'ân'da Muhammed ismiyle müsemma iki cihanýn güneþi kabrin arka tarafýnda milyonlarca Farukî Ahmedler ile ebedi istirahatadýrlar. Onlarýn ziyaretlerine gitmek için niye acele etmiyoruz? Geri kalmak hatadýr.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Þu gerçeklere dikkat etmek lazýmdýr:

 

1. Allah'a kul olana her þey amadedir. Allah'a kul olmayana her þey düþmandýr.

 

2. Her þey kader ile takdir edilmiþtir. Kýsmetine razý ol ki, rahat edesin.

 

3. Mülk Allah'ýndýr. Sende emaneten duruyor. O emaneti alýp senin için muhafaza edecek. Sende kalýrsa gücü biter ve heba olup gider.

 

4. Devamý olmayan bir þeyde lezzet yoktur. Sen fanisin. Dünya da fanidir. Halkýn dünyasý da fanidir. Kâinatýn þu görünüþü de fanidir. Bunlar, saniye, dakika ve saat ve gün gibi birbirini takiben bitiþe gidiyorlar.

 

5. Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadýðý takdirde fani dünyada býraktýðýn eserlere de kýymet verme.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Aklý baþýnda olan insan, ne dünya ömründen kazandýðýna sevinir ve ne de kaybettiði þeye üzülmez.. Zira dünya durmuyor, gidiyor. Ýnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun. Bak, ihtiyarlýk þafaðý, kulaklarýn üstünde yuva kurmuþtur. Baþýnýn yarýsýndan fazlasý beyaz kefene sarýlmýþ. Vücudunda iz býrakmaya niyet eden hastalýklar, ölümün keþif kollarýdýr. Dolayýsýyla, ebedî ömrün önündedir. O ömrü bakide göreceðin rahat ve lezzet ancak bu fani ömürde çaba ve çalýþmalarýna baðlýdýr. Senin o ömrü bakiden hiç haberin yok. Ölüm meleði uyandýrmadan evvel uyan.

 

 Bil ki, Ey Aziz!


 

Kur'ân-ý Kerim okunurken anlamak istediðin zaman deðiþik þekillerde dinleyebilirsin.

 

1. Resul-i Ekrem (a.s) nübüvvet kürsüsüne çýkýp beþere hitaben Kur'an'ýn âyetlerini teblið ederken, kýraatini kalben ve hayalen dinlemek için kulaðýný o zamana gönder. O mübarek dudaklardan çýkar gibi dinlemiþ olursun.

 

2. Veya Cebrail (a.s) Hz. Muhammed'e (a.s) teblið ederken her iki Hazretin arasýnda yapýlan teblið konuþmalarýnýn vaziyetini dinler gibi ol.

 

3. Veya Arþ-ý Ala makamýnda yetmiþ bin perde arasýnda Kelam'ý Ezelî'nin Resul-i Ekrem (a.s)’a olan konuþmasýný dinler gibi hayalî bir vaziyete gir.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Senin iktidarýn kýsa, bekan az, hayatýn sýnýrlý, ömrünün günleri sýnýrlý ve her þeyin fanidir. Öyle ise þu kýsa, fani ömrünü fani þeylere sarf etme ki, fani olmasýn. Baki þeylere sarf et ki, baki kalsýn.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Ey nefis! Eðer takva ve amel-i salih ile Halýk'ýný razý etti isen, halkýn rýzasýný aramana lüzum yoktur. O kâfidir. Eðer halk da Allah'ýn hesabýna rýza ve sevgi gösterirlerse iyidir. Þayet onlarýnki dünya hesabýna olursa kýymeti yoktur. Çünkü onlar da senin gibi âciz kullardýr. Dolayýsýyla ikinci þýkký takip etmekte gizli þirktir. Evet, bir ihtiyaç için sultana müracaat eden adam sultaný razý etmiþse o iþ görülür…

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Gözler sanatý görüp de sanatçýyý gözler görmezse çok garip ve pek çirkin düþer. Çünkü o halde Sanatçýnýn manen, kalben görünmemesi ya basiretin körlüðündendir veya kalp gözünün kör olmasýndandýr. Veya pek dar görüþlü olduðundan meseleyi büyüklüðüyle kavramadýðýndandýr.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Senin önünde çok korkunç büyük meseleler vardýr ki, insaný tedbire ve hassasiyete mecbur eder.

 

Birisi: Ölümdür ki, insaný dünyadan ve bütün sevgililerinden ayýran bir ayrýlmaktýr.

 

2. Dehþetli, korkulu ahiret memleketine yolculuktur.

 

3. Ömür az, sefer uzun, yol tedariki yok, kuvvet ve kudret yok, aczi mutlak gibi acýklý acýlara maruz kalmaktýr. Öyle ise bu gaflet ve unutkanlýk isyan nedir? Devekuþu gibi baþýný unutkanlýk kumuna sokar, gözüne gaflet gözlüðünü takarsýn ki, Allah seni görmesin. Veya sen Onu görmeyesin. Ne vakte kadar fani þeylere ihtimam ve ebedi þeylerle meþgul olacaksýn?

 

 Bil ki,  Ey Aziz!


 

Bizler uzun bir seferdeyiz. Buradan kabre, kabirden haþre, haþirden ahiret memleketine gitmek üzereyiz. O yollarda karanlýklarý aydýnlatacak bir nur ve bir erzak lazýmdýr. Güvendiðimiz akýl ve ilimden ümit yok. Ancak Kur'ân'ýn güneþinden, Rahmanýn hazinesinden tedarik edilebilir.

 

Bil ki, Ey Aziz!


 

Ýnsan bir yolcudur. Çocukluktan gençliðe, gençlikten ihtiyarlýða, ihtiyarlýktan kabre, kabirden haþre, haþirden ebede kadar yolculuðu devam eder. Her iki hayatýn ihtiyaçlarý Mâlikü'1-Mülk tarafýndan verilmiþtir. Fakat o ihtiyaçlarý cehaletten dolayý tamamen bu dünya hayatý için sarf ediyoruz. Halbuki o ihtiyaçlarla alakalý onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayatý bakiyeye sarf etmek gerektir.

Ey insan! Ana rahimde iken, çocuk iken, ihtiyar ve iktidardan mahrum bir vaziyette iken, seni pek leziz rýzklar ile besleyen Allah, sen hayatta kaldýkça o rýzký verecektir. Baksana! Her bahar mevsiminde yeryüzünde yaratýlan çeþitli rýzklarý kim yaratýyor ve kimler için yaratýyor? Senin aðzýna götürüp sokacak deðil ya! Yahu, eðlencelere, bahçelere gidip dallarda sallanan o güleç yüzlü leziz meyveleri koparýp yemek zahmet midir? Allah insaf versin.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Ücret alýndýðý zaman veya mükâfat verildiði vakit, rekabet, kýskançlýk mikrobu oynamaya baþlar. Fakat iþ zamanýnda, hizmet vaktinde o mikrobun haberi olmuyor. Hatta tembel adam çalýþkaný sever, zayýf olan kuvvetliyi takdir ve ihsan eder. Fakat çalýþmasýný ister ki, iþ hafif olsun, zahmetten kurtulsun.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Ýnsanýn Cenab-ý Haktan hiçbir hakký talep etmeye hakký yoktur. Bilâkis dâima þükretmeye mecburdur. Çünkü, mülk Onundur, insan Onun mülkünün parçasýdýr.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Mahlukatýn en zâlimi insandýr. Ýnsan kendi nefsine olan aþýrý sevgiden dolayý kendisine hizmet ve menfaati olan þeyleri sever, hem kýymet verir. Sermayesinden istifade gördüðü þeylere kul ve köle olur. Aksi halde ne sever ve ne kýymet verir.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Yarýn seni rezil ve rüsvalýklara maruz býrakmakla terk edecek olan dünyanýn þatafatýna bugün kemal-i izzet ve þerefle terk edersen pek aziz ve yüksek olursun. Çünkü o seni terk etmeden evvel sen onu terk edersen, hayrýný alýr, þerrinden kurtulursun. Fakat vaziyet noksan olursa, kazancýnda noksan olur.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Ey nefs-i emmâre! Katiyen bil ki, senin hususi, ama pek geniþ bir dünyan vardýr ki, amel, ümit, gayret, ihtiyaç üzerine bina edilmiþtir. En büyük temel taþý ve tek direði senin vücudun ve senin hayatýndýr. Halbuki o direk kurtludur. O temel taþý da çürüktür. Dolayýsýyla, gerçekten bozuk ve zayýftýr. Dâima harap olmaya hazýrdýr.

Evet, bu cisim ebedî deðil, demirden deðil, taþtan deðil. Ancak et ve kemikten ibaret bir þeydir. Ani olarak senin baþýna yýkýlýyor, altýnda kalýyorsun. Bak, geçmiþ zaman senin gibi geçmiþ olanlara geniþ bir kabir olduðu gibi, istikbal zamaný da geniþ bir mezaristan olacaktýr. Bugün sen iki kabir arasýndasýn, artýk sen bilirsin.

Arkadaþ! Bildiðimiz, gördüðümüz dünya bir iken, insanlar sayýsýnca dünyalarý mevcuttur. Çünkü, her insanýn tam manâsýyla hayalî bir dünyasý vardýr. Fakat öldüðü zaman dünyasý yýkýlýr, kýyameti kopar.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Bu dünya ebedi kalmak için yaratýlmýþ bir menzil deðildir. Ancak Cenab-ý Hakkýn ebedî ve ezeli olan selam diyarýna, yolunun davetlisi olan mahlukatýn toplanmalarý için bir han ve bir bekleme salonudur.

Ey arkadaþ! Ýnsan baþýboþ, serseri, sahipsiz bir hayvan deðildir. Ancak onun da bütün harekât ve fiilleri yazýlýyor, tespit ediliyor. Ve amelinin neticeleri hýfzediliyor ki, mahþeri kübrada ona göre derece alsýn. Dolayýsýyla, her güz mevsiminde yapýlan tahribat, gelecek bahar mevsimlerinde gelen yeni misafirler için yer oluþturmak ve bir nevi teskere ve izindir. [59]


Ynt: Bediuzzaman'dan tavsiyeler By: ceren Date: 07 Temmuz 2015, 17:25:11
Esselamu aleykum.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Üstadýn tavsiyelerine uyan ve uygulayan kullardan olalým inþallah....
Ynt: Bediuzzaman'dan tavsiyeler By: ceren Date: 07 Þubat 2018, 15:03:56
Aleykumselam.rabbim bizleri üstad said nursinin yolunda giden onun ogutlerine uyan kullardan eylesin inþallah. ..
Ynt: Bediuzzaman'dan tavsiyeler By: Sevgi. Date: 08 Þubat 2018, 02:32:51
Bilgiler için Allah Razý olsun. Mevlam bizleri öðütlere uyanlardan eylesin
Ynt: Bediuzzaman'dan tavsiyeler By: ceren Date: 22 Mart 2018, 16:01:03
Aleykümselam.Rabbim bizleri Üstad Said Nursinin öðütlerine uyan onun gibi islam yolunda çalýþan ve kurtuluþa eriþen kullardan olalým inþallah...
Ynt: Bediuzzaman'dan tavsiyeler By: Bilal2009 Date: 22 Mart 2018, 18:07:21
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri dosdoðru yoldan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan