Nuaym ibni Mesud By: reyyan Date: 30 Ekim 2010, 17:25:44
Nuaym ibni Mes'ud -radýyallahu anh-
Mustafa Eriþ
Nuaym Ýbni Mes'ûd radýyallahu anh uyanýk, zeki bir genç... Olaylar karþýsýnda güçlük çekmeyen, harbin hile olduðunu bilen bir kahraman... Hâdiseleri kavrayýþta ve çözümlemede becerikli bir yiðit...
O , Hendek harbi esnasýnda Ýslâm'la þereflendi. Ýsmi Nuaym olup Gatafan kabilesindendir. Müslüman olmadan önce para ve eðlenceye düþkün bir kimseydi. Arzu ve isteklerini tatmin için Necid çöllerinden kalkar Yesrib'e gelirdi. Benî Kureyza yahudileriyle sýký iliþki içindeydi. Mekke vâdileri Ýslâm nuruyla aydýnlandýðý sýralarda o, gününü gün ediyordu. Zevk ve eðlencelerine engel olmasýndan korktuðu için yeni din Ýslâm'dan þiddetle uzak durmaða çalýþýyordu. Fakat Allah Tealâ onun gönlünü Ahzab günü Ýslâm'ýn nuruna hazýrladý.
O , Hendek gazvesinde kendine yeni bir sayfa açtý. "Harb hiledir" düstûrunun þaheser bir hikâye kahramaný oldu. Ýslâm'a giriþi þöyle gerçekleþti:
Hicretin beþinci senesiydi. Medine'li müslümanlarý, dýþardan Kureyþ ve Gatafan kabileleri, içerden Benî Nâdir ve Benî Kureyza yahudileri kuþatýp yeni dinin kökünü kazýmak istediler. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz de o günlerde Medine'de Benî Kureyzâ yahudileriyle bir barýþ antlaþmasý imzalamýþtý. Benî Nadir'in ileri gelenleri Benî Kureyza'yý kýþkýrtmaya baþladýlar. Bu defa felâketin Müslümanlarýn baþýna geleceðini söylediler. Yaptýklarý anlaþmayý bozmalarýný ýsrar ettiler. Onlar da Mekke ve Necidden iki ordunun geldiðini görünce antlaþmayý bozdular.
Bu haber Müslümanlarýn arasýna yýldýrým gibi düþtü. Kureyþ ile Gatafan kabileleri Medine'yi kuþatmýþ halka gelen erzak yolunu kesmiþlerdi. Benî Kureyza da içerden Müslümanlarýn arkasýnda hazýrlýk yapýyordu. Fitne ortalýðý kaplamýþtý. Münâfýklar boþ durmuyordu. Ýçlerinde gizlediklerini açýða vurup þöyle diyorlardý: "Muhammed bize, Kisrâ ve Kayser'in hazinelerine sahip olacaðýmýzý vadediyor. Ýþte bugünkü durumumuz. Bizler ihtiyaç için tuvalete gitmekten bile korkar hale geldik... "
Kalplerinde hastalýk olanlar ortalýðý bu þekilde fitneye verdiler. Beni Kureyzâ'nýn yapacaðý baskýnda kadýnlarýna, çocuklarýna ve evlerine zarar geleceðini düþünerek guruplar halinde ayrýlmaya baþladýlar. Bu kuþatma yirmi gün kadar sürdü. Her iki tarafta da açlýk, sefalet baþgösterdi. Atlarý, develeri ölmeye baþladý. Soðuktan askerler dahi kýrýlmaya yüz tuttu.
Rasûl-i Ekrem (s.a.) efendimiz devamlý Rabbine sýðýnarak:"Allah'ým! Senden bana vadettiðin yardýmý istiyorum!... Allah'ým! Senden bana vadettiðin yardýmý istiyorum..." diye duâ ediyordu.
Bu duâyý gece gündüz tekrar edip duruyorken bir gece yarýsý Gatafan kabilesinden Nuaym'ýn gönlüne bir kývýlcým düþtü. Sabaha kadar onu uyku tutmadý. Ýçinden bir ses ona : " Yazýklar olsun sana Nuaym !.. Seni Necid gibi uzak yerden getiren sebep nedir? Senin gibi akýllý birisine sebepsiz yere harb etmek yakýþýr mý? Sen onunla ne gasbedilmiþ bir hakký geri almak için ne de tecavüze uðramýþ bir ýrzý korumak için savaþýyorsun. Sen bilinmeyen bir sebeble onunla harb etmeye geldin!..." diyerek sesleniyordu. Kendi kendine bir iç muhasebesi yapan Nuaym gece karanlýðýnda kalkýp Rasûlullah (s.a.) efendimizin yanýna gitti. Rasûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz ona: " Nuaym Ýbni Mes'ud sen misin?" dedi. O da: "Evet benim." dedi. "Bu saatte gelmene sebeb nedir ? " dedi. Bunun üzerine Nuaym, Kelime-i Þehadet getirdi ve þunlarý söyledi: "Ya Rasûlallah ! Ben Müslüman oldum. Yalnýz kavmimin bundan haberi yok. Þimdi bana dilediðini emret !..." dedi. Ýki Cihan Güneþi Efendimiz de ona: "Kavmine git ve düþmanýmýzýn gayret ve gücünü zayýflat. Çünkü harp hiledir." buyurdu.
Nuaym Ýbni Mesûd (r.a.) Fahr-i Kâinat (s.a.) Efendimizi memnun edebilmek için kabileler arasý diplomasi trafiðine baþladý. Her kabilenin kabul edeceði tarzda fikirler üretti. Önce Benî Kureyza'ya gitti ve onlara : " Burasý sizin memleketiniz. Mallarýnýz, çoluk çocuðunuz ve kadýnlarýnýz var. Baþka bir yere gidecek haliniz yok. Ama Kureyþ ve Gatafan öyle deðil. Harbi kazanýrsa ganimet bilirler. Kazanamazlarsa güven içinde memleketlerine dönerler..." diyerek onlarý vazgeçirmeðe çalýþtý. Hatta onlarýn eþrafýndan bazý adamlarý yanlarýna alarak rehin tutmalarýný teklif etti. Oradan çýktý Kureyþ ve Gatafan'a geldi. Onlara da: " Beni Kureyza'nýn Muhammed'le anlaþtýðýný ve Kureyþ ile Gatafan eþrafýndan bir çok adamlar alýp ona teslim,edeceðini" söyledi.
Ebû Cehil Benî Kureyza'yý denemek için oðlu Ýkrime'yi gönderdi. Ýkrime onlara vardýðýnda: "Babamýn selâmý var. Burda eðlenip durmamýz uzadý. Artýk bizde usandýk. Yarýn çarpýþmaða karar verdik." dedi. Onlar: " Yarýn Cumartesidir. Biz o gün hiçbir iþ tutmayýz. Sonra yanýmýzda rehin kalmalarý için sizden ve Gatafan eþrafýndan yetmiþ kiþiyi bize vermedikçe sizinle birlikte harb etmeyiz. " cevabýný verdiler. Ýkrime kavmine döndü ve duyduklarýný anlattý. Onlar da hep bir aðýzdan: "Vay aþaðýlýk maymunlar!.. Vallahi bizden rehine olarak bir koyun bile isteseler yine vermeyiz." dediler.
Nuaym (r.a.) bu þekilde düþmanlarý birbirine düþürdü. Aralarýndaki anlaþmalarý bozmada baþarýlý oldu. Gece yarýsý bir de þiddetli rüzgâr çýktý. Fýrtýna çadýrlarýný baþlarýna yýktý. Kazanlarýný devirdi. Ateþlerini söndürdü. Periþan bir vaziyette karanlýkta çekip gitmek zorunda kaldýlar.
Sabah olunca, müslümanlar, düþmanlarýn kaçýp gittiðini gördü ve: " Kuluna yardým eden Allah'a... Askerini aziz kýlan... Kabileleri tek baþýna yenen Allah'a hamd olsun..." dediler.
O günden sonra Nuaym Ýbni Mesûd (r.a.) Resûl-i Ekrem (s.a.)'in güven kaynaðý oldu. O'nun verdiði hiçbir vazifeyi aksatmadý. Onunla birlikte harblere katýldý. Onun önünde sancak taþýdý.
Mekke fethi günü Ebû Süfyan Ýbni Harb, müslüman askerleri'ni seyretmek üzere durduðunda, Gatafan'ýn sancaðýný taþýyan bir adamý gördü ve yanýndakilere: " Bu kim? " diye sordu. Onlar da: "Nuaym Ýbni Mesûd..." dediler. Bunun üzerine Ebû Süfyan þunlarý söyledi: " Hendek savaþýnda bize yaptýðý neydi!... O, Muhammed'in en büyük düþmanýyken þimdi onun önünde kavminin sancaðýný taþýyor..."
Allah her zaman mü'minlerin yardýmcýsýdýr... Yeter ki gönlümüzü O'na tam verelim. Dinde muhlisler olarak yaþayalým. Göz yaþlarýyla samimi duâlara devam edelim. Allahu Teala bu dualar hürmetine nice Nuaym'ler çýkarýr... Cemel vakasýnda vefat ettiði rivayet edilen Nuaym Ýbn Mesûd (r.a.)'un þefaatlerini niyaz ederiz.
radyobeyan