Ahiret Günü
Pages: 1
Mizan By: hafýz_32 Date: 30 Ekim 2010, 16:10:55
MÝZAN


 

Ey kardeþim! Þunu da iyi bil ki, kýyamet gününde amel­leri tartýlacak olan kullar, Allah’ýn mümin kullarýdýrlar. Çünkü bu gibileri dünyada iken hem iyi amel iþlemiþler ve hem kötü iþler yapmýþlardýr. Miyzan bunlar için söz konusudur. Oysa kâfirler için amellerinin tartýlmasý söz konusu deðildir. Zira bunlara dünyada iken yaptýklarýnýn karþýlýðý verilmiþtir. Ahirete gelince kâfirler için ayrýca mizan kurulmayacaktýr. Nitekim Rabbimiz þöyle buyurmaktadýr:

“Ýnkâr edenlere gelince, onlarýn amelleri, ýssýz çöller­deki serap gibidir ki, susayan onu su zanneder; nihayet ona vardýðýnda herhangi bir þey bulamamýþ, üstelik yanýbaþýnda da inanmadýðý, kendisinden sakýnmadýðý Allah’ý bulmuþtur. Allah ise onun hesabýný tastamam görmüþtür. Allah hesabý çok çabuk görendir.” (Nur, 24/39)

Diðer bir ayette de Allah Teala þöyle buyuruyor: “Onla­rýn yaptýklarý her bir iyi iþi ele alýrýz, onu saçýlmýþ zerreler haline getiririz, deðersiz kýlarýz.” (Furkan, 25/23)

Allah Teala yine þöyle buyuruyor: “Ýþte onlar, Rableri­nin ayetlerini ve ona kavuþmayý inkar eden, bu yüzden amelleri boþa giden kimselerdir ki, biz onlar için kýyamet gününde hiçbir ölçü tanýmayacaðýz.” (Kehf, 18/105)

Bilindiði gibi doðrudan sýratý geçen ve Sabikun deniler –ki bunlar sözü ve özü bir olan Sýddikler ile þehitlerdir- kim­seler için mizan kurulmayacaktýr. Çünkü bunlar cennete herhangi bir hesaba çekilmeksizin girecek olanlardýr. Zaten daha önceki sayfalarda bunlar hakkýnda bilgi verilmiþti.

Þunu da bilmelisin ki, mizan denen terazi görüle bilen, duyu organlarýyla hissedilen ve iki kefesi-gözü olan bir terazi olup, bu terazinin birinci kefesi sadece iyilikleri tartmak için hazýrlanmýþtýr, diðer kefesi ise kötülükleri tartmak için hazýr­lanmýþtýr. Nitekim yüce Mevla’mýz da buyuruyor ki:

“Biz kýyamet günü için adalet terazileri kurarýz. Artýk kimseye, hiçbir þekilde haksýzlýk edilmez. Yapýlan iþ, bir hardal danesi kadar dahi olsa, onu adalet terazisine geti­ririz. Hesap gören olarak biz herkese yeteriz.” (Enbiya, 21/47)

Bir baþka ayette de Rabbimiz þöyle buyurmaktadýr: “Ar­týk kimlerin sevap tartýlarý aðýr basarsa, iþte asýl bunlar kurtuluþa erenlerdir. Kimlerin de tartýlarý hafif gelirse, artýk bunlar da kendilerine yazýk etmiþlerdir, çünkü onlar ebedi cehennemdedirler.” (Müminun, 23/102–103)

Yine Allah Teala buyuruyor: “O gün kimin tartýlan ameli aðýr gelirse iþte o, hoþnut edici bir yaþayýþ içinde olur. Ameli yeðni olana gelince, iþte onun anasý, yeri, yurdu haviyedir.” (Karia, 101/6–9)

Allah Teala buyuruyor: “O gün tartý haktýr.” (Araf, 7/8 )

Ey kardeþim! Þurasýný unutma ki o terazi çok hassa ve dakik bir terazidir. O terazi hassasiyetinde ve dakikliðine hiç­bir terazi yoktur. Sen, en görülemeyecek olan zerreleri bile tartacak olan bir terazi için ne söyleyebilirsin?

Allah Teala þöyle buyuruyor: “Kim zerre miktarý, aðýrlý­ðýnca hayýr yapmýþsa onu görür. Kim de zerre miktarý þer iþlemiþse onu görür.” (Zilzal, 99/7-8 )

Bu terazi nasýl dakik bir terazi olmasýn ki, çünkü onun koyucusu ve kurucusu hâkimlerin en adili olan Allah’týr. Unutma ki amellerin tartýlacaðý yer, kýyamet gününe oranla yerlerin en korkunç olanýdýr. Çünkü o gün kul, ailesini ve tüm sevdiklerini unutur. Aksine o gün o sadece kendi der­diyle meþguldür.

Ebu Davud, Hz. Aiþe (ra) annemizden rivayet ediyor, demiþ ki, bir gün cehennemi hatýrladým da bunun üzerine aðlamaya baþladým. Allah Resulü (as) beni aðlar görünce: “Seni aðlatan þey nedir?” diye sordu. Ben de dedim ki; cehennem ateþini hatýrladým da, bundan ötürü aðlamaya baþladým. Siz ailenizi, çocuklarýnýz kýyamet gününde hatýrla­yacak mýsýnýz? Allah Resulü (as) þöyle buyurdu: “Üç yerde hiçbir kimse hiç kimseyi hatýrlayamaz. Birincisi, amelleri tartýlýrken, amelleri aðýr mý bastý yoksa hafif mi geldi gerçeðini öðrene dek, ikincisi amel defterleri daðýtýlýrken, kendi amel defteri saðýndan mý, solundan mý yoksa ar­kasýndan mý verilecek gerçeðini öðreninceye kadar. Üçüncüsü ise Sýrat köprüsü cehennemin üzerinde kuru­lup buradan geçerken acaba düþecek mi, düþmeyecek mi gerçeði ortaya çýkana dek.”[1]

Mademki mizan, kýyamet gününde ümmetin karþý kar­þýya kalacaðý en önemli ve sýkýntýlý anlarýndan biridir. Böyle bir durumda kimi insanlar mutlaka kendileri için aracý olabi­lecek bir þefaatçiye muhtaç olacaklardýr. Doðrusu Allah’ýn Resulü Muhammed (as) amellerin tartýlmasý sýrasýnda orada hazýr bulunacak, böylece ümmetine þefaat edecektir.

Tirmizi Enes’ten (ra) rivayet ediyor. Enes diyor ki, Allah Resulüne dedim ki: “Ey Allah’ýn Resulü! Kýyamet gününde bana þefaatçi ol.” Peygamberimiz (as) da: “Ben bunu yapa­caðým” diye buyurdu. Ben de kendisine dedim ki; “ey Al­lah’ýn Resulü! Seni nerede aramalýyým.” Peygamber (as) þöyle buyurdu: “Ýlk araman gereken yer olarak beni sýrat üzerinde ara!” Ben de bu defa, “eðer ben sýrat üzerinde seninle karþýlayamazsam, nerede arayým” dedim. Allah Re­sulü (as): “Beni mizanýn yanýnda ara” buyurdu. Bu sefer de, “ya seni mizanýn yanýnda da bulamazsam nerede arayayým” dedim. Þöyle buyurdu: “Beni Havuzun baþýnsa ara. Çünkü ben ancak bu üç yerden birinde olurum.”[2]

Hz. Peygamber’in (as) Mizanýn yanýnda bulunma nedeni, Allah’ýn kendileri için þefaat edilmesine izin verdiði kimselere þefaatte bulunmasý içindir. Ayrýca Peygamberimizin bu þefa­ati dýþýnda daha baþka yerlerde de þefaat edecektir. Biz bu konuyu da ayrýca Þefaat baþlýðý altýnda sunacaðýz.

Ebu Davud ve Tirmizi Cabir’den rivayet ediyorlar. Cabir diyor ki, Allah Resulü (as) þöyle buyurdu: “Benim þefaatim, ümmetimden büyük günah iþleyenleredir.”[3]

Þunu da bilmelisin ki, mizanda yani terazide tartýlacak olan þey, amellerin yazýlý olduðu sayfalardýr. Çünkü yüce Allah her bir sayfa için bir deðer koyacak, kötülük yazýlý olan sayfaya, iþlediði kötülüðün durumuna göre, iyilik yazýlý olan sayfaya da iyiliðinin durumuna göre bir deðer koyacaktýr. Kýyamet gününde iyiliklerin yazýlý olduðu en aðýr gelecek olan sayfa, üzerinde þehadet kelimesinin yazýlý olduðu sayfa olacaktýr.

Tirmizi, Abdullah b. Amr b. As’tan rivayet ediyor. Ýbn Amr b. As diyor ki, Allah’ýn Resulü Muhammed (as) þöyle buyurdu:

“Allah ümmetim içerisinden bir kiþiyi kýyamet gü­nünde herkesin önünde ortaya çýkaracaktýr. Bu kiþi adýna doksan dokuz dosya açýlacak, her bir dosyanýn uzunluðu gözün ulaþabildiði noktaya kadardýr. Sonra yüce Allah kendisine, “bu dosyalarda var olanlardan kabul etmeye­ceðin bir þey var mý? Amelleri yazan ve kayda geçen sicil meleklerimin sana yaptýklarý bir haksýzlýk var mý?” diye sorar. O kimse da, “Hayýr, Rabbim!” der. Allah, “Peki, o halde herhangi bir mazeretin var mý?” diye soracak. Adam yine, “hayýr Rabbim!” diye cevap verecek. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah þöyle buyuracaktýr: “Ak­sine, bizim katýmýzda senin bir iyi amelin, iþin var. Bugün artýk sana haksýzlýk yapýlmayacaktýr.” Derken üzerinde, “Allah’tan baþka ilah yoktur, Muhammed de Allah’ýn kulu ve elçisidir” ifadesinin yazýlý olduðu bir kaðýt parçasý, bir belge çýkarýlacaktýr. Sonra Allah þöyle buyurur: “Þimdi kendi tartýnýn baþýnda bekle!” Adam, “Rabbim, bütün bu dosyalarýn yanýnda bu ufacýk belgenin, kaðýt parçasýnýn ne önemi olabilir ki?” der. Allah Teala da þöyle buyurur: “Doðrusu sen, haksýzlýða uðratýlmayacaksýn.” Nihayet tüm büyük dosyalar, belgeler terazinin bir kefesine, þehadet kelimesinin üzerinde yazýlý bulunduðu kâðýt par­çasý belge de terazinin diðer kefesine konacaktýr. Derken tüm dosyalar havaya kalkar, o ufacýk belge hepsinden aðýr basar. Çünkü Allah’ýn yüce ismi yanýnda hiçbir þey asla aðýr basmaz.”[4]

Ey katýnda hiçbir emanetin kaybolmadýðý Allah’ým! “Ben, þehadet kelimesini yani Allah’tan baþka ilah yoktur ve Mu­hammed de Allah’ýn elçisidir” kelimesini sana emanet ediyo­rum. Allah’ým! Benim son anda nefesimi bu kelime ile ka­patmamý bana nasip eyle, son sözüm bu kelime olmasý dile­ðiyle beni öldür! Ey merhametlilerim en merhametlisi Al­lah’ým! Beni bu kelime ile yeniden dirilt.

Rivayet olunduðuna göre, kulun amelleri tartýlýr ve fakat bir hasenesi, iyiliði eksik gelir. Mizanýn lehinde sonuçlanmasý için bir tek sevaba ihtiyaç vardýr. Bunun üzerine yüce Allah o kuluna der ki: “Ey kulum! Þöyle bir mahþer alanýna bak belki san bir sevap veya hasene verebilecek biri bulunabilir.” O kul da hemen mahþer alanýný dolaþmaya baþlar. Önce kardeþine gider ve “ey kardeþim! Sen benim öz be öz kardeþimsin, sen benim anamýn ve babamýn oðlusun. Doðrusu benim bir tek sevabým eksik geldi, terazinin aðýr basmasý için bu bir tek sevaba ihtiyacým var. Bana bir sevap ver ki, bu sayede tera­zimin iyilikler kefesi aðýr bassýn.” Ancak kardeþi ona der ki: “Senin korktuðun þeyden ben de endiþe duymaktayým. Bu­nun için ben, bir tek sevap da olsa sana veremem.” Kardeþi ona hiç aldýrmadan onu býrakýp gider.

Bundan sonra ayný adam bu defa annesine gider ve an­nesine der ki: “Anneciðim! Sen benim annemsin, dünyada bana karþý en þefkatli olan kimsesin. Sevap tarafýmýn aðýr basmasý ve benim kurtulabilmem için sadece bir tek hase­neye ihtiyacým var. Ne olur bana sadece bir tek hasene ver.” Annesi de: “Senin hakkýnda korktuðun þeyden ben de endiþe duymaktayým, korkmaktayým. Sana bir sevap da olsa veremem” der. Annesi oðlunu býrakýp gider.

Adam bu defa da babasýna gider ve babasýna þöyle der: “Babacýðým! Sen benim babamsýn. Benim iyiliklerimin aðýr basmasý ve kurtulabilmem için bir tek sevaba ihtiyacým var­dýr. Ne olur kurtulmam için bana bir tek sevap ver!” Babasý oðluna, senin korktuðun þeyin benim de baþýma gelmesin­den endiþe duymaktayým, dolayýsýyla sana bir sevap da olsa veremem.

Sonra d adam hanýmýna gider ve ona der ki; “ey benim hanýmým! Ben seninle bir ömür geçirdim. Senin için sýkýntý­lara katlandým. Benim mizanýmda iyiliklerimin aðýr basmasý ve kurtulabilmem için, bir tek sevaba, haseneye ihtiyacým var. Bana bir tek hasene veremez misin?” Eþi de, senin korktuðun, senin baþýna gelen þeyin benim de baþýma gel­mesinden endiþe duymaktayým. Ben sana bir þey veremem” der.

Bundan sonra da çocuðunun yanýna varýrý v e ona þöyle der: “Çocuðum! Sen benin çocuðunsun, seni mutlu kýlabil­mek için çok sýkýntý ve zorluklar çektim. Rahat edebilmen için her tür yorgunluða katlandým. Benim mizanda amelle­ri­min iyi tarafýnýn aðýr basmasý için sadece bir tek sevap ek­si­ðim var, kurtulabilmem için acaba sen bana bir sevap ve­rebilir misin? Ancak çocuðu ona der ki, senin korktuðun þe­yin benim de baþýma gelmesinden korkuyor ve endiþe duyuyorum, sana bir þey vermem. Sonra babasýný býrakýp gider.”

Adam daha sonra korku, ürperti ve endiþe içerisinde Rabbine döner. Çünkü gittiði yerlerden eli boþ dönmüþtür. Oysaki baþvurduðu kiþiler yabancýlarý deðildir, ailesidir, kar­deþi, babasý, eþi ve çocuklarýdýr ama hiçbiri derdine derman olmamýþlardýr. Rabbine döner ve der ki:

“Ey Rabbim! Yakýnlarýmdan her kime gittiysem, birisi bile bana bir tek hasene vermediler. Kardeþimden, annem­den, babamdan, hanýmýmdan ve çocuðumdan hep ret ce­vabý aldým.” Bunun üzerine yüce Allah kendisine der ki:

“Ben sana karþý onlardan çok daha merhametliyim. Ey meleklerim, alýn onu cennete koyun.”[5]

Ve yüce Allah þöyle buyuruyor:

“Ýþte o gün kiþi kardeþinden, annesinden, babasýn­dan, eþinden ve çocuklarýndan kaçar. O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardýr.” (Abese, 80/34–37)

Ey kardeþim! Düþün ve ibret al. Þu baþvurduðun kiþiler, insanlar arasýnda sana en yakýn olan kimselerdir. Ona mutlu bir yaþam sürdürmen için uðrunda her türlü yorgunluk ve sýkýntýya katlandýðýn çocuðun, sýrf o rahat bir hayat yaþasýn diye, dünyada onu kendine tercih ettin ve yorulmayý göze aldýn. O hiçbir þeyle sana fayda saðlamýyor, bir tek sevap olsun, onu bile sana vermiyor. Belki de kazandýðýn þu gü­nahlarýn birçoðu da onun yüzünden olmuþ olabilir.

Hayatta iken sana karþý þefkat kucaðýný açan annen, o da sana bir fayda getirmiyor, bir tek sevabýný olsun sana vermiyor.

Ýþte baban, senin için çalýþýp çabalayan, þefkatle ve mer­hametle dünyada iken baðrýna basan o da sana bir menfaat saðlamýyor, bir tek hasene olsun, sana vermiyor.

Öyleyse onlara karþý olan sevgin ve saygýn Allah’a karþý olan sevgi ve muhabbetinin üzerinde olmasýn. Allah sevgisini her þeyin üstünde tut. Allah’a itaati, onlara itaatin altýnda tutma. Her þeyden önce Allah’a itaati baþkalarýna itaatten üstün tut.

Evet, Anneye, babaya ve baþkalarýna iyilikte itaat gerek­lidir ama eðer onlar sana Allah’a karþý bir masiyeti, günah iþlemeyi emrederlerse böyle bir durumda onlara itaat etme! Çünkü yaratana kulun itaat etmemesi durumunda ona da itaat olunmaz. Nitekim yüce Allah þöyle buyurmaktadýr:

“Ey insanlar! Rabbinize karþý gelmekten sakýnýn. Ne babanýn evladý, ne evladýn babasý namýna bir þey ödeye­meyeceði günden çekinin. Bilin ki, Allah’ýn verdiði söz gerçektir. Sakýn dünya hayatý sizi aldatmasýn ve þeytan, Allah’ýn affýna güvenerek sizi kandýrmasýn.” (Lokman, 31/33)

Ey kardeþim! Annenden, eþinden, çocuðundan ve ba­bandan daha çok sana karþý merhametli olan Rabbinin rýza­sýný kazanmak için çalýþ! Sýrf onlarý memnun edeyim diye Rabbinin gazabýný kazanma, onlara mutlu bir hayat yaþata­caðým diye, Allah’a isyan etme! Sana Allah’tan korkmaný, onun emir ve yasaklarý doðrultusun iþ yapmaný tavsiye ede­rim. Hiçbir dostun bir dostuna fayda saðlayamayacaðý ve yardým da olunmayacaðý o günde kurtulanlardan olmak istiyorsan, bu söylenenlere dikkat et! Allah bizi de, seni de razý olabileceði ameller iþlemeye muvaffak kýlsýn ve bizleri ihlâs sahibi olan samimi kullarýndan eylesin!




--------------------------------------------------------------------------------

[1]    Münziri, Terðib v e Terhib, 4/424. Hâkim, Müstedrek, Kitabul Ehval, h:­8722/47

[2]    Tirmizi, Sýfatul Kýyame, h: 2433. Tirmizi, bu hadis Hasen Gariptir, demiþtir.

[3]    Tirmizi, Sýfatul Kýyame, h: 3435. Tirmizi, hadis için Hasen Sahih hadis ifadesini kullanmýþtýr.

[4] Tirmizi, Ýman, bap: 17, h:2639/2776

[5]    Hafýz Ýbn Kesir bunu tefsirinde, Abese suresinin 33–37. ayetlerinin tefsirinde vermiþtir. Demiþ ki, bu hadi mevkuf olarak Ýkrime’den rivayet olunmuþtur.


Ynt: Mizan By: Kaan8/B Date: 21 Nisan 2015, 18:01:34

Bundan sonra da çocuðunun yanýna varýrý v e ona þöyle der: “Çocuðum! Sen benin çocuðunsun, seni mutlu kýlabil­mek için çok sýkýntý ve zorluklar çektim. Rahat edebilmen için her tür yorgunluða katlandým. Benim mizanda amelle­ri­min iyi tarafýnýn aðýr basmasý için sadece bir tek sevap ek­si­ðim var, kurtulabilmem için acaba sen bana bir sevap ve­rebilir misin? Ancak çocuðu ona der ki, senin korktuðun þe­yin benim de baþýma gelmesinden korkuyor ve endiþe duyuyorum, sana bir þey vermem. Sonra babasýný býrakýp gider.”
Ynt: Mizan By: ceren Date: 07 Mayýs 2015, 21:22:50
Aleykümselam.Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Rabbim dünyada hayýr iþlemiþ,sevaba girmiþ ve cenneti kazanmýþ Salih kullarýndan eylesin bizleri inþallah....
Ynt: Mizan By: gözdenur:) Date: 07 Mayýs 2015, 21:24:15
Aleykum selam paylasim icin Allah razi olsun
Ynt: Mizan By: melda 6D Date: 28 Ekim 2015, 18:28:57
Selamün aleyküm. O gün annemiz, babamýz yani dünyadayken en yakýn olduðumuz insanlar bize bir tane bile sevap vermeyecek. Rabbim o gün merhametini bizden eksik etmesin. Efendimiz ve büyük zatlar bizlere o gün þefaatçi olur inþallah.
Ben makaleyi okudum ama þifre istedi tekrar konuyu bulup direk yorum yaptým. Ýnþallah okunmadý olarak iþaretlenmez.
Ynt: Mizan By: selinay 7b Date: 29 Ekim 2015, 21:40:12
Selamun Aleykum
Mizan dünya hayatýnda iþlediðimiz günah ve sevaplarý tartildigi ilahi terazidir. Allah bizlerin sevaplarinin aðýr gelmesini nasip eylesin Amin

Allah razý olsun
Ynt: Mizan By: Sevgi. Date: 26 Mart 2018, 00:47:32
Aleykümüsselam ahirette mizan yani terazi kurulacak herkes sorgulanacaktýr inþaAllah
Ynt: Mizan By: Esma korkmaz koü Date: 02 Nisan 2019, 01:54:11
Dünyada iken yapýlan davranýþlara, ibadetlere ve niyetlerimize dikkat etmeliyiz çünkü ne yaparsak karþýmýza çýkacak olan o dur terazilerimizin sevap kýsýmlarýnýn aðýr gelmesi duasý ile..
Ynt: Mizan By: ceren Date: 02 Nisan 2019, 22:16:48
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Mizan By: Bilal2009 Date: 03 Nisan 2019, 19:17:14
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri her daim hayýrla meþgul olan ve ahirette de hayýrlara kavuþan kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Mizan By: ceren Date: 07 Aðustos 2019, 16:54:02
Esselamu aleyküm.Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim...

radyobeyan