Hac ibadetine dair By: Date: 29 Ekim 2010, 16:01:48
HAC ÝBÂDETÝNE DÂÝR
Hem mîlâdî senenin, hem de Zil-ka’de ayýnýn son günü olan bu Cumartesi makalemizde, “Hac Mevsimi”nde olmamýz dolayýsýyla, birazcýk “hac” ibâdetinden bahsetmek istiyoruz. Bilindiði gibi, “Ka’be-i muazzama”yý ziyâretle ilgili iki temel ibâdet vardýr:Her ibâdetle ilgili olarak dört mezhebe göre farklý bazý hükümler bulunmaktadýr. Ömre, Mâlikî mezhebinde de, gücü yeten müslümanlara, ömürlerinde bir kerre müekked sünnettir. Fakat Þâfiî ve Hanbelî mezheplerinde ömre de, hac gibi, ömürde bir kerre farzdýr.
1-“Hac”, 2-”Ömre(umre)”.
Hanefî mezhebine göre “hac”, gücü yeten müslümanlara, ömürlerinde bir def’a olmak üzere farz, “ömre” ise sünnet-i müekkede(kuvvetli sünnet)dir.
Ýslâmýn 5. þartý olan “hac ibâdeti”, hem bedenî, hem de mâlî bir ibâdet olup, “belli bir yeri, belli bir zamanda, belli þeyleri yaparak ziyâret etmek” þeklinde tarîf edilmektedir.
Hac ancak, “hac aylarý“ adý verilen belli zaman içerisinde yapýlabilir. Hac aylarý ise Þevvâl-i þerîf ve Zi’l-ka’de aylarý ile Zi’l-hicce ayýnýn ilk on günüdür. Bu aylar girmeden önce, hacla ilgili menâsikten herhangi biri yapýlamaz. Hac ve Ömre, yol üzerindeki “mîkât” denilen sýnýrlarý geçmeden niyet edilip ihrâma girmek suretiyle yapýlýr.
Yine Zilhiccenin 9. günü olan Arefe gününde, Arafât’ta bulunmayan ve vakfe yapmayan bir kimsenin haccý sahîh olmaz; sonraki senelerden birinde tekrâr hac yapmasý gerekir.
Hac ve Ömre ibâdetleri, hac aylarý içerisinde, ayrý ayrý yapýlabileceði gibi, bunlarýn ikisi birlikte de yapýlabilir. Ömrenin belli bir zamaný olmayýp, bu ibâdet, Arefe günü sabâhýndan, Kurban bayramýnýn dördüncü günü akþam vaktine kadar olan beþ gün müstesnâ olmak üzere, hac aylarýnda da, hac aylarý dýþýnda da, bütün yýl boyunca, her zaman yapýlabilir. Zikredilen beþ günde ömre yapmak, Hanefî mezhebine göre tahrîmen mekrûhtur.
Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), hac ibâdetini yapacaðý zaman, bu ibâdette bir takým meþakkatler bulunduðu için, “Allah’ým onu bana kolaylaþtýr…” diye duâ buyurmuþlardýr. Ayrýca, Peygamber Efendimiz “Hac menâsikinizi benden alýnýz (öðreniniz ve benim yaptýðým gibi yapýnýz)” buyurmaktadýrlar.
Hac aylarý girdikten sonra, hacdan önce ömre yapýlýp yapýlmamasý, yapýlacaksa ömre ve haccýn ayný ihrâmla mý, yoksa ayrý ayrý ihrâmlarla mý yapýlacaðý durumuna göre üç türlü hac vardýr: Bunlar “ifrâd”, “temettü’” ve “kýran” haclarýdýr.
Bunlarý kýsaca tarif edecek olursak:
1- Hacc-ý Ýfrâd (Ýfrâd Haccý): Ömresiz olarak yapýlan hacdýr. Bu hac nev’inde, hac aylarý içinde, hacdan önce ömre yapýlmayýp, sadece hac niyyetiyle ihrâma girilerek, hac menâsiki edâ edilir. Mîkât sýnýrlarý içinde bulunanlar da, mîkât hudûdu dýþýndan gelenler de “Ýfrâd Haccý” yapabilirler. Bunda þükür kurbaný vâcip deðildir.
2- Hacc-ý Temettü’ (Temettü’ Haccý): Ayný senenin hac aylarý içerisinde, evvelâ ömre yapýp ihrâmdan çýktýktan sonra, ayrý bir niyyet ve ihrâmla yapýlan hac nev’idir. Bu haccý, sadece, mîkât sýnýrlarý dýþýndan, hac için gelenler yapabilirler.
Bunda þükür kurbaný vâciptir; kurban için tayin edilen mekân olan Minâ’da kesilir. Bu kurban, hacýlarýn memleketlerinde kesilemez. Ama herhangi bir hacý müsâfir (seferî) deðilse, zengin olmasý sebebiyle ayrýca kesmesi vâcip olan kurbaný için vekâlet verip bunu memleketinde kestirebilir.
Þu kimseler temettü’ haccý yapamazlar:
a- “Mekkî” olanlar (Mekke’liler),
b- “Mîkât” sýnýrlarý içerisinde bulunanlar,
c- Mekke-i Mükerreme ve mîkât sýnýrlarý içine, hac aylarý‘ndan (yani Þevvâl ve Zilka’de aylarý ile Zilhicce’nin ilk on günü’nden) önce gelmiþ olanlar.
3-Hacc-ý Kýrân (Kýrân Haccý): Ayný yýlýn hac aylarý içinde, her ikisine birlikte niyyet edilerek, ömre ve haccý bir ihrâmda birleþtirmek suretiyle yapýlan hac nev’idir. Kýrân haccýný, temettu’ haccýnda olduðu gibi, sadece mîkât sýnýrlarý dýþýndan gelenler yapabilirler.
Bu ibâdeti yapacak olanlar, ömre ve hacca, her ikisine birden niyyet ederler. Ömreyi yaptýktan sonra, ihrâmdan çýkmadan ya’ni ayný ihrâm ile, hac menâsikini de îfâ ederler. Bunda da, temettü’da olduðu gibi þükür kurbaný vâciptir.
Mekke’liler, mîkât sýnýrlarý içerisinde bulunanlar ve buralara hac aylarýndan önce gelmiþ olanlar kýrân haccý yapamazlar.
Netice olarak söyliyelim ki, görüldüðü üzere, her ibâdetin, zamaný, mekâný, yapýlýþ þekli bulunmaktadýr. Zâten ibâdet, onu emreden Zâtýn emrine uygun olursa, ibâdet olur. Kiþinin kafasýndan estiði þekilde, yerde ve zamanda yapýlan ibâdet sahîh ve makbûl olmaz.
Bu bakýmdan hacca gitmeden önce, kýymetli fýkýh veya ilmihal kitaplarýný yahut muteber bir “Hac ve Umre Rehberi”ni, dikkatli bir þekilde okumalý, yapýlacak ve yapýlmayacak iþleri iyice öðrenmelidir. Haccýn farz, vâcip, sünnet ve müstehaplarý ile ihrâm yasaklarýný ve diðer hükümleri dikkatli bir þekilde öðrenmeli ve usûlüne uygun yapmalýdýr. Ýhrâma giren kiþinin, ihrâmlý bulunduðu müddet zarfýnda, ihrâmlýya yasak olan fiil ve davranýþlardan dikkatle kaçýnmasý lâzýmdýr.
Ynt: Hac ibadetine dair By: ceren Date: 01 Þubat 2018, 15:27:26
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Hac ibadetine dair By: Sevgi. Date: 02 Þubat 2018, 01:24:21
Aleyküm Selam. Mevlam cümlesi ile bizlerede Hac ve Umre ibadetini yerine getirmeyi nasip etsin inþaAllah
Ynt: Hac ibadetine dair By: Bilal2009 Date: 02 Þubat 2018, 14:23:52
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri bu ibadetleri dosdoðru yapanlardan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun