Makale Dünyasý
Pages: 1
Merhametin bereketi By: sumeyye Date: 28 Ekim 2010, 21:56:00
Merhametin Bereketi


Ýmanýn ilk meyvesi merhamettir. Ondan uzak bir gönül zî-hayat (hayat sahibi, canlý) deðildir. Her hayrýn baþý olan besmele ve fatiha Allah'ýn (c.c.) Rahman ve Rahîm (merhamet) isimleri ile baþlar. Peygamberler ve velîlerin hayat hikayeleri de merhamet menkýbeleri ile doludur.

Allah'ýn (c.c.) ahlaký ile ahlaklanmanýn en tabiî neticelerinden biri, merhamet dolu engin bir gönle sahip olmaktýr. Ýbadetlerin, bilhassa haccýn hakîkatine böyle bir gönül ile kavuþulabileceðini Mevlana (k.s.) aþaðýdaki þu hikayesi ile ifade eder:

"Bir kiþi hac ve umre îfasý için Mekke'ye doðru sür'atle gidiyordu."

"Her gittiði þehirde oranýn ulularýný araþtýrýyor;

"- Bu beldede basîret sahibi kim var?" diye önüne gelene soruyordu.

"Çünkü nereye sefer yaparsa yapsýn, evvela Hakk dostlarýný bulmanýn zarureti inancý içinde idi."

"Hakk Teala:

"Þayet bilmiyorsanýz, zikir ehlinden sorunuz!" buyuruyordu."

"Musa (a.s.) dahî ledünnî ilme sahib Hýzýr'ý (a.s.) ziyaretle emredilmiþti."

"Bu kiþi, hilal gibi süzgün, uzun boylu bir pîr gördü ki, onda velîlerin rûhaniyeti vardý."

"Gözleri Dünya'ya âma, kalbi ise, Güneþ gibiydi."

"O kiþi, o pîrin karþýsýna oturdu. Pîr ona;

"- Ey kiþi, nereye gidiyorsun? Gurbet eþyasýný nereye taþýyorsun?" dedi"

"O kiþi de:

"- Hacca gitmek niyetindeyim; iki yüz dirhem de param var." dedi."

"Pîr o kiþiye dedi ki:

"- Ey kiþi! O dünyalýðýnýn bir miktarýný Allah (c.c.) yolundaki muhtaçlara, garîblere, bîçarelere daðýt! Onlarýn gönüllerine gir ki; rûhunun ufku açýlsýn! Ýlk defa gönlüne haccettir! Ondan sonra rakîk bir gönülle o nazik hac yolculuðuna devam et!.."

"Çünkü Kabe, Allah'ýn (c.c.) hane-i birri, yani ziyareti farz olan, sevabý mücib bir beyttir. Lakin insan kalbi, bir sýr hazinesidir."

"Kabe, Azeroðlu Ýbrahim'in (a.s.) binasýdýr. Gönül ise, "Celîl" ve "Ekber" olan Allah'ýn (c.c.) nazargâhýdýr."

"Eðer sende basîret varsa, gönül Kabe'sini tavaf et!.

Topraktan yapýlmýþ sandýðýn Kabe'nin asýl manasý gönüldür."

"Cenab-ý Hakk, görünen, bilinen suret Kabe'sini tavaf etmeyi, kirlilikten temizlenmiþ, arýnmýþ bir gönül Kabe'si elde edesin diye sana farz kýlmýþtýr."

"Þunu iyi bil ki, sen Allah'ýn (c.c.) nazargâhý olan bir gönlü incitir, kýrarsan, Kabe'ye yaya olarak da gitsen, kazandýðýn sevab, gönül kýrmanýn günahýný dengeleyemez.."

"Sen varýný, yoðunu, malýný, mülkünü ver de bir gönül yap!.. Yap da o gönül, mezarda, o kapkara gecede sana ýþýk versin..."

"Allah'ýn (c.c.) huzûruna altýn dolu binlerce keseler götürsen, Cenab-ý Hakk:

"Bize bir þey getirmek istiyorsan, kazanýlmýþ bir gönül getir!"

"Çünkü altýn, gümüþ bizim için bir þey deðildir. Eðer bizi ve rýzamýzý istiyorsan, bunun ancak bir gönül kazanmaya baðlý olduðunu unutma!.." buyurur."

"Hakk'ýn nûrunun insandaki tecellîsini görmek için kalb gözün iyice açýlsýn!."

"O kiþi, pîrin bu nüktelerini kavradý. Gönlü, sohbetle, merhametin esrarýndan bir hisse aldý. Huzur ve vecd içinde hac yolculuðuna devam etti."

Mevlana (k.s.) bu hikayeden sonra devamla buyurur:

"Sefere çýkacaðýn vakit, ilahî bir hazine olan insan-ý kamil olmak talebi ile çýk ki, gönlünün ufku açýlsýn!"

"Her kim ekin ekerse, maksadý buðday almak olur. Saman zaten buðday ile husûle gelir."

"Saman ekersen, buðday hasýl olmaz. Öyleyse sen de insan-ý kamil, rehber-i fazýl ara; onun talibi ol!"

"Hac vakti olunca Kabe'yi ziyaret ve tavaf maksadý ile git! Bu maksatla gidersen, Mekke'nin hakîkatini görmüþ olursun!.."

Mevlana'nýn (k.s.) hikayede haccý misal vermesi, haccýn çok nazik bir ibadet olmasýndandýr. Çünkü hacda, meþru olan birçok þeyler yasaklanýr. Bir mahþer manzarasý sergilenir. Ayet-i kerîmede insanýn "refesden, yanî malayaniden, Dünya'nýn boþ þeylerinden korunmasý ihtar edilir. Bu sebepten ötürü hac yolculuðuna ruhî bir hazýrlýkla çýkmalýdýr.

"Namazýn, orucun nafilesi gibi haccýn da nafilesi vardýr. Nafile yapýlan hac ibadetleri hakkýnda cahilane tenkitler yapmak, Allah (c.c.) korusun ucu küfre sarkan sözlerdir. Bunlar, cehalet homurtularý olup, ibadet lezzetinden mahrumiyetin kara ifadeleridir

Asr-ý saadetten beri nafileler, bir îman vecdi île devam ede gelmiþlerdir. Heyecan ve iþtiyak île yapýlan nafile ibadetler kulu, Allah'a (c.c.) takarrub (yakýnlaþma) tecellîsine mazhar kýlar. Ruhu derinleþtirir. Merhamet ve cömertlik vasýflarý inkiþaf eder. Hakk'ýn gören gözü, iþiten kulaðý olur, yani onlarýn görüþleri, duyuþlarý, düþünüþleri ve ifadeleri artýk hep ilahî nurun cereyanýdýr.

Bu yükseliþler, nafile ibadetlere olan muhabbet ve mahlûkata olan merhametle mümkündür. Ýmam-ý A'zam'ýn 55 kere haccettiðini söylemek bu hususta kafî ve vâfîdir.

"Tezkîretu'l-Evliya" kitabýndan insanýn Hakk katýnda deðerini ifade eden bir kýssa:

Tabiînden âlim, fâzýl, muhaddis ve sûfî Abdullah bin Mübarek, haccý îfa ettikten sonra Mekke de Harem de yakaza halinde iken semadan iki melek gelir Biri diðerine:

"- Bu sene 600 bin kiþi haccetti. Hepsinin haccý Þam da Ali bin Muvaffak ismindeki bir ayakkabý tamircisinin yaptýðý amelin hürmetine kabul oldu. Bu kiþi hacca gitmeðe niyet etti, lakin gidemedi. Onun yaptýðý bir amel hürmetine bu kadar hüccacîn haccý kabul oldu " der.

Abdullah bin Mübarek uyku île yakaza arasý olan bu halden uyanýnca, merak ve hayret içinde kaldý. Þam kervaný ile Þam'a gitti. O zatý bulup sordu:

"- Sen hacca gitmediðin halde ne amel iþledin?"

Ali bin Muvaffak, Abdullah bin Mübarek gibi meþhur bir zatý karþýsýnda görünce þaþýrdý. Heyecanýndan bayýldý. Kendisine geldiðinde þöyle anlattý:

"- Otuz sene hacca gitmeyi arzu eder dururdum Eskicilikten 300 dirhem para biriktirdim. Hac yolculuðuna niyet ettim. Hamile karým:

"- Komþudan et kokuþu geliyor; bana bir parça et ister misin'?" dedi Komþuma gittim. Durumu anlattým. Komþum aðladý:

"- Yedi gün oldu ki, çocuklarým açtýr... Yolda ölü bir hayvan buldum.

Ondan bir parça kestim. Þimdi onu kaynatýp onlarý avutuyorum. Helal bir gýda bulamaz isem, mecburî onu yedireceðim. Ýsterseniz vereyim, fakat bu kaynayan et, bunlara ölümle burun buruna geldikleri için helal, size ise haramdýr." dedi.

Ali bin Muvaffak devamla:

"- Bunu duyunca, sanki içimden bir parça koptu. Bin bir zorlukla biriktirdiðim bu 300 dirhemi ona verdim;

"Ya Rabbî, hac niyetimi kabul et!.." diye Rabbime iltica ettim." dedi.

Bunun üzerine Abdullah bin Mübarek:

"Rabbim bana rüyada doðruyu bildirmiþ!" dedi.

Bu hadise Rahman ve Rahîm olan Rabbimizin bize gösterdiði bir merhamet bereketidir. Rüyadaki zuhuratla hacdan misal verilmesi, ibadet hayatýnda da merhametin ne derece mühim bir rol oynadýðýný ifade etmektedir.

Diðer manada hac, beden elbisesinden sýyrýlýp ruhun derinliðine kavuþabilmeye gayret ederek nefsanî kasýrgalardan kurtulmaða çalýþmaktýr. Ýçli Yûnusumuz bazý beyitlerinde bu hakikati þöyle ifade eder

Ak sakallu pîr hoca

Bilemez hâli nice

Emek yimesün hacca

Bir gönül yýkar ise



Gönül Çalab'ýn tahtý

Gönül Çalab'a baktý

Ýki cihan bedbahtý

Kim gönül yýkar ise

Sýrf þekille ruhî bir derinliðe ulaþýlamayacaðýna dair Bayezîd-i Bistamî'den (k.s.) þu kýssa meþhurdur:

Müridlerinden biri:

"- Kürkünüzden bir parça verseniz de teberruken üzerimde taþýsam!.."der.

Bayezîd cevaben:

"- Oðlum, sen adam olmazsan, Bayezîd'in kürküne deðil, derisini yüzüp, içine girsen fayda vermez !" buyururlar.

Bayezîd-ý Bestamî (k.s.), bir yolculuk esnasýnda bir aðacýn altýnda istirahat ederler. Müteakiben yolculuða devam ederler. Yolda torbalarýn üzerinde, dinlendikleri yerden geçen bir kaç karýncanýn gezindiðini görürler. Onlarý yurtlarýndan mahrum etmemek ve onlara gurbet hayatý yaþatmamak için geri dönerler. Dinlendikleri yere gelir, karýncalarý eski yerlerine býrakýrlar.

Yaratandan ötürü yaratýlana muhabbetin kamil bir tezahürü!.. Hadîs-i þerîfde buyurulur:

"Kendisinin aç kalmasýný umursamayýp ölümüne sebep olan bir kadýn cehenneme gitti. Susuzluktan soluyan bir köpeðe ayakkabýsý ile su içiren günahkâr bir kadýn da affedildi."

Hz Ebûbekir (r.a.) buyurur:


"Ya Rabbi! Benim vücûdumu cehennemde o kadar büyüt ki, baþka kullarýna orada yer kalmasýn!.."

Ýslam'da merhamet ufkunun sonsuzluðu iþte budur!

Ya Rab! Merhamet, kalplerimizin tükenmez hazînesi olsun!.. Amîn...

 

Osman Nuri topbas

radyobeyan