Taoizm By: ayten Date: 28 Ekim 2010, 00:25:08
2- Taoizm
Literatür
1- Lao-Tzu, Taoizm, 2. Baský, Ankara 1963.
2- H.von Glasenapp, Die nichtchristlichen Religionen, s.110-114.
3- F.Heiler, Die Religionen der Menschheit, s.117-127.
Çin'de dinî spekülasyonun zirvesine Güney Çinli düþünür Laotse eriþti. Tarihen þüpheli kaynaklarýn bildirdiðine göre, Laotse m.ö. 604 de Çin'in Çu devletinin, Ku bölgesinde, Çüyen köyünde dünyaya gelmiþtir. Kendi adý Erh, aile adý Li'dir. Çu Sülâlesinden bir prensin arþivcisi ve tarihçisi oldu. BÝr çocuðu ve birçok torunlarý oldu. Fakat O, saray hayatýndan ve devlet iþlerinden çabuk býkarak, Han Kvan Bölgesinde bir daðýn yamacýndaki bir kulübeye yerleþti. Orada senelerce yaþadý ve küçük bir kitap yazdý. Sonunda, seksen yaþýnýn üzerinde Ýken, kulübesini terk ederek Batýya doðru gitti ve bir daha görünmedi. Çin kaynaklarý onun Hotan'a gittiðini ve orada Öldüðünü rivayet ederler. [221]
Laotse hakkýnda fazla bilgimiz olmamakla birlikte, geriye býraktýðý bilinen kitap, dünyanýn en zor anlaþýlan kitaplarýndan biridir. Ýçinde kîsa kîsa iþlenmiþ, Tao ve Te hakkýnda seksenbir yazý bulunur. Ýfadede ki kapalýlýk, onun ne olduðu sorusuyla baþlar. “Tao” kavramý yaklaþýk “Varlýk esasý, istikâmet, yol, kâinatýn içinde hareket ettiði yol” mânalarýna gelebilir. “Site” ise, “Ýyi amel, fazilet” demektir. Fakat bu fazilet tâbiri genel bir sözdür. Bundan ne kastediliyor, pek belli deðildir.
Tao-Te-King, “Fazilet yolu, kâinat kanunu ve onun tesiri” anlamýna gelir. m.s. 664 de kutsal kitap olarak kabul edilmiþ ve T'ang sülalesi imparatorlarýndan Ming Huang 719 da ona bir tefsir yazmýþtýr. Eski zamanlarda gök her þeyin hakimi sayýlýrdý. Daha sonralarý ahlaki manayý da içine almýþtýr. Mistik ve panteist bir düþünür olan Laotse'nÝn öðretisinin anlaþýlabilmesi, çekirdek kelime Tao'ya baðlýdýr. Tao nedir? Sorusuna cevap bulmak gerekir. Laotse kitabýnda buna þu cevabý verir: “Yer insanlarýn normudur, Gök yerin normudur, Tao Gök'ün normudur, Tao'nun normu ise onun kendi hayatýdýr.” Tao fiilsiz ve ebedîdir. Bu sebeple onun yaþadýðý hiçbir þey yoktur. Varlýklarýn hiçbir þey yapmamasý, yânî sükûneti, onlarýn iþi yapmasýna daha çok yardým eder. Ona göre evrenin çýktýðý ilk prensip Tao'dur. O ezelidir, ebedidir, her yerde vardýr, ancak bilinmez ve isimsizdir. Her þey ondan gelir, bütün yaratýklarýn anasýdýr, esasýdýr. Nitekim Koreli Peygamber Moon onu “Tanrý” olarak vasýflandýrýn ýþtýr.
Hayatýn gayesi sükûnet olmalýdýr. Ýnsan duygusuyla harekete geçmeden önce Wuwey (hiçbir þey yapmamak) ve Puhyen (hiçbir þey söylememek) ve Huwu'ya (denge durumuna) ulaþmalýdýr. Bu vaziyette hayat her bakýmdan ideal ve güzel olur. Çünkü tabiat kanunlarý kuvvetlidir. Ýnsan kendi tabiatýnýn geliþmesi dahilinde her þeye yardým etmelidir; fakat ona müdahale etmemelidir. Tabiat kesin olarak ÝyÝ ve güzeldir. Ýnsanlarýn yaptýðý þeyler tabiatýn meydana getirdikleri yanýnda adi ve basit kalýr. O halde Wuwey fiilsiz tesirdir. Su, Tao'nun suretlerinden biridir. Kavga etmez, en aþaðý yeri alýr. Bununla beraber, o çok önemlidir. Aslýnda her þey kendiliðinden olur, ayrýca güç harcamaya gerek yoktur. Ýcraat düzenli oluþma da zarar verir ve Tao, çöküntüye uðrar. Böylece akýl ve adalet meydana çýkar ki, bu da insanlar arasýndaki nifak ve gerginliði artýrýr. [222]
Laotse'de ki ahlâk anlayýþý tamamen menfidir. Mutlak sükûnet ve rahatlýk içinde arzu ve Ýstekleri terkederek dünyaya sýrt çeviren bir hayat tarzý ile insanýn kendini Tanrýya teslim etmesi ve onunla birleþmesi esasýna dayanýr. Ýnsana, varlýklar içinde özel bir yer tanýnmaz. Bilakis hayat baðlarýndan çözerek, Tao'nun derinliklerine düþürmek ister. Tao'yu tanýmaya ise, ne teorik âlimlik, ne de fiilî dünya hikmeti fayda verir. Laotse diyor ki, “Pencereden bakmadan gök yolu görülür. Evden çýkmadan dünya tanýnýr. Evden ne kadar uzaklaþýlýrsa, o kadar az tanýnýr. Bu sebeple hikmet sahibi gitmeden, görmeden ve bir þey duymadan bütün eþyayý tanýr”. Laotse'ye göre dünyadaki bütün fenalýklar, ihtiraslar, karýþýklýklar hep öðrenilen þeylerden gelir;
“Ýhtiraslarý uyandýran þeyleri öðrenmektense, kendini dinlemeli ve bu þekilde içini, kalbini okuma yolunu bulmalýdýr. Ancak o zaman ezeli erginliðe varýlýr. Bunun için insan mümkün olduðu kadar sükunete ve huzura eriþmeðe çalýþmalýdýr. Bunun biricik çaresi de bir þey yapmamak” (Wuweý)dýr. [223]
Ona göre insan ancak manevi faziletleriyle insandýr. Ýdeal insan ise, iyi, lütufkar, sadýk, dürüst ve her hale kendim uydurmaya çalýþan alçak gönüllü bir kimsedir. Bazý düþünürler bunun açýklanmasýnda, “Ýnsanýn biri manevi, diðeri maddi iki tabiatý olduðu gibi, biri iyiliðe, diðeri de fenalýða çevrilmiþ iki yönelimi vardýr. Ýyiliðe yönelimini geliþtirmek insanýn en önemli vazifesidir” þeklinde açýklamalar yapmýþlardýr. [224]
Tao'yý takip eden kimse en iyi bir hükümdardýr. Þeref ve zenginlikten dolayý gurur duymak çok aþaðý bir davranýþtýr. Bunlardan kendini çeken kimse semanýn yolunu bulur. Maddi hayata kýymet vermenin doðru bir þey olmadýðýný kabul eder. Bunun için halkýn çok fazla arzu edecekleri þeyleri göstermek ve onlarý baþkalarýný düþük gösterecek þekilde takdir etmek ideal bir insanýn yapamayacaðý þeylerdir. Yalnýz kendini görenler akýllý deðillerdir. Kendileriyle iftihar edenler bir iþ göremezler. Bunlarý kimse sevmez.
Taoizm'de Devlete müspet vazifeler düþmez, harp tenkit edilir, maddî ilerleme küçümsenir. Pek çok memuriyet ve müesseseler lüzumsuz görülür. Tao'nun Devleti, sessiz ve kendiliðinden yürümelidir. Belirli bir Ýdeal, müspet bir hedef olmamalý, bir sükûnet ve hareketsizlik durumu izlenerek, Tao'yu tanýmaya çalýþýlmalýdýr. Laotse'deki en yüksek saadet, ruhsal bir durumdur. “Devleti yönetenler halkýn ihtiraslarým ve arzularýný tahrik ve teþvikten çekinmelidirler. Bunun için büyük adamlar halkýn midelerini doldururlar, kalplerini, kafalarýný boþaltýrlar; iradelerim zayýflatýrlar, kemiklerini kuvvetlendirirler ve onlarý daima bilgisiz býrakýrlar.” [225] Laotze'nin halkýn bilgisiz kalmasýný istemesi onlarý aþaðý görmesinden deðil, halkýn huzur ve sükun içinde yaþamasýnýn ancak bu yolla gerçekleþeceðine inanmasmdandýr.
Lao-tse'den bazý öðütler:
“Ýç hayatýmýzý keþfe çalýþmak, çok konuþmaktan daha iyidir!” k.5.
“Kendine kýymet verdiði kadar, dünyaya da kýymet veren kimseye herkes güvenir. Kendini sevdiði kadar memleketim de severse, herkes ona saygý gösterir.” L13.
“Herhangi bir kimsenin dünyayý elde etmek istediðine ve neticede bunu yaptýðýna þahit oldum Fakat, gene tamamiyle muvaffak olmadýðýný gördüm. Dünya ruhtan bir kap gibidir. Yapýlamaz. Yapanlar onu harap ederler. Elde edenler kaybederler.” k. 29.
Ynt: Taoizm By: Kaan8/B Date: 26 Nisan 2015, 17:49:59
Allah onlara hideyet versin insaallah :(
Ynt: Taoizm By: sultan aktay Date: 26 Nisan 2015, 19:02:31
selamun aleyküm aynen kaan kardeþim