Vatikan'da sema ayini By: ehlidunya Date: 27 Ekim 2010, 16:39:25
ABDULLAH AYMAZ
Vatikan'da sema ayini
Bir önceki yazýmda Roma gezimden, Tevere Diyalog Derneði'ndeki sohbetten bahsetmiþtim. Öbür gün de bir sema ziyafetine katýldýk. Ondan bahsedeyim...
Evet Türkiye Cumhuriyeti'nin Vatikan nezdindeki büyükelçiliðinin giriþimiyle Roma'da bir sema ayini tertip edildi. Bu akþamýn tertip edilmesindeki ana gaye Türkiye Cumhuriyeti ile Vatikan Devleti'nin üst düzeyde diplomatik münasebetler teþkil etmesinin ellinci yýldönümünü kutlamaktý.
Kültür Bakanlýðý Konya semazen heyetinin sema âyini icrasýndan evvel Türkiye Cumhuriyeti'nin Vatikan nezdindeki büyükelçimiz Prof. Dr. Kenan Gürsoy Bey iki ülke arasýndaki diplomatik münasebetlerin önemini vurgulayan bir konuþma yaptý. Büyükelçimiz konuþmasýný semanýn felsefi ve tasavvufi mânâlarýna dikkat çekerek bitirdi. Akabinde Vatikan Devleti adýna Vatikan'ýn eski Dýþiþleri Bakaný, þu anki Dinlerarasý Diyalog Komisyonu Baþkaný Kardinal Jean Louis Tauran da ellinci seneye varan iki ülke arasýndaki dostluðun, karþýlýklý hoþgörüye ve paylaþýlan saygý sevgiye dayandýðýný ifade ederek geçen sene Aziz Paulus'u anma törenleri münasebetiyle gitmiþ olduðu Türkiye'deki güzel hatýralarýný dile getirdi.
Ömer Faruk Belviranlý önce sema öncesi Mevlânâ Hazretleri'nin Peygamberimiz (sas) için yazdýðý Nât-ý Þerif'i okudu... Semazenler semaya baþladýlar. Herkes pürdikkat onlarý izlemeye baþladý. Gerçekten Ýtalyan seyirciler için dakikalarca baþ dönmesi olmadan dönmek çok dikkat çekici ve hayret vericiydi!.. Sema bittikten sonra Ahmet Çalýþýr Bey Kur'an okudu. Hüvallâhüllezî'nin ve Ýhlâs Sûresi'nin bu tilâveti sýrasýnda gözyaþý dökenler oldu!.. Sonra Postniþin Mustafa Holat Bey, post duasýný okudu...
Sema âyini için seçilen mekân Vatikan'ýn ana topraklarý dýþýnda Roma içerisinde yer alan saraylarýndan biri idi. Palazzo della Cancelleria ismiyle maruf, rönesans mimarisini yansýtan binanýn temel vazifesi engizisyon baþta olmak üzere Vatikan'ýn en önemli mahkemelerine ev sahipliði etmesiydi. Sarayýn hemen yaný baþýnda bulunan Campo dei Fiori (Çicekler Tarlasý) meydanýnda yer alan Giordano Bruno'ya ait anýt, sarayýn her zaman çok da hoþ hatýrlanmayacak tarihinden bir kesit sunmaktadýr. 16. yüzyýlda yaþamýþ Domeniken bir rahip olan Giordano Bruno, o dönemde kilisenin tasvip etmediði fikirlerinden ötürü Roma'ya çaðrýlýp bu mahkemelerde yargýlanmýþtý. Suçlu bulunan Bruno bugünkü anýtýn bulunduðu yerde canlý canlý yakýlarak kilisenin inanç öðretisine ters düþmenin ne tür sonuçlar doðurduðuna hâlen þahitlik etmektedir. Bu mesele Ýtalya'da bilhassa laik kesim tarafýndan din-devlet çatýþmasý gündeme geldiðinde yeniden ele alýnmaktadýr.
Semaya geçilmeden önce ayný bina içinde Kütahya çinilerinin de sergisi vardý. Büyükelçimiz Kenan Gürsoy Bey, çini sanatkârý, Naciye Nur Avlupýnar'ý, yaptýðý eserleri sergilemek üzere davet etmiþti. Açýlýþta Büyükelçimiz ve Prof. Anna Masala birer konuþma yaptýlar... 1964'te Türkiye'ye bir þarkiyatçý öðrenci olarak geldiðini söyleyen Masala, ülkemizde Mevlânâ ve Yunus gibi iki ulu dost bulduðunu iftiharla ifade etti!..
radyobeyan