Ruhsal Prensip Buda By: ayten Date: 27 Ekim 2010, 00:32:49
5. 1. 2- Ruhsal Prensip Buda
Buda ile ilgili bilgiler,daha ilk zamanlarda efsanelerle süslenmiþ; efsane ve tarihi gerçekleri birbirinden ayýrmak çok güçleþmiþtir. Zaten, Buda'mn fiziki varlýðýnýn Budistler için fazla önemi yoktur. O ilahi alemden haber getiren bir peygamber deðildir. O kendi içinde keþfettiði kurtuluþ yolunu aydýnlatan, “Öðreti çarkýný” harekete geçirendir. Çünkü Buda, þahsýnda hakikati bulmanýn bir örneðidir. Herhangi bir Budist, Buda'yý þahsi bir varlýk olarak düþünebilir. Fakat ilahiyatçýlar Buda'yý þahýs olarak tasavvur etmeyi kabul etmezler. Onlara göre, Buda, aydýnlanmýþ, çeþitli zamanlarda, çeþitli varlýk ve þahsiyetler içinde dünyaya gelmiþ, ezelî tipin bir örneðidir. O'nun ferdi karakteri Önemli deðildir. Tenasühe inanan Budistlerce, Buda'nýn m.ö. 563 yýlýnda ilk defa dünyaya gelmediði inancý gayet tabiidir. Nasýl ki diðer ruhlar, pek çok defalar dünyada doðdular; hayvan, insan ve tanrý olarak yaþadýlarsa, Gautama da çeþitli zamanlarda, çeþitli yerlerde yaþamýþ, bütün canlýlarýn ortak kaderini tatmýþtýr. Bir Buda'nýn ruhsal kemalâtýna tek bir hayat kâfi gelmez, ancak yüzyýllar boyunca pek çok defalar dünyaya gelerek yavaþ yavaþ olgunluða eriþir. Bu seyahat, tasavvur edemeyeceðimiz kadar uzundur. Alýþýlagelen hesaplara göre bu sonsuz üç devirden (Mahakalpa’dan) daha uzundur. Sene olarak hesap edilirse, yaklaþýk 3 x 1056 eder. Ýþte bu zaman boyunca Buda, faziletlerin bütün çeþitlerini yerine getirmiþtir. Elle yapýlan pek çok Buda heykelleri, bu olgunluðun uzun hazýrlýklarýný simgeler. Efsâneler, Buda'nýn çeþitli hayatlarýnda, dünyanýn ve kötülerin efendisi Mara ile mücadelelerini, Buda'nýn zenginliklerini, dünyevî hakimiyeti nasýl feda ettiðini anlatýrlar.
Buda'nýn öðretisi ferdi bir açýklama olsaydý, vazifeler yükleyen bir otorite de olmazdý. Hakikatte O, Gautama'nýn þahsýnda gizlenmiþ, Buda tabiatýnýn ruhsal prensibinden ortaya çýkmaktadýr. Bu sebeple Budistler, Buda'ya ruhsal prensip gözüyle bakar ve O'na Tathagatha derler ve O'nun dharma-vücudundan bahsederler. Buda'yý tarihsel vücudundan ayýrýr, yeryüzünde her zaman görünen veya ayný öðretiyi açýklayan, sayýsýz Tathagathalar zincirinin sonsuz halkalarýndan biri olduðu gerçeði üzerinde dururlar. Bu sebeple Tathagatha, varlýk bakýmýndan bir gurubun cüzüdür. Budist sanatý, yedi Tathagatha'yý yâni Þakyamuni ve altý selefini, altýnda aydýnlandýklarý, hakikate kavuþtuklarý yedi aðaçla temsil eder. Mathura ve Aganta'da, yedi Budalar insan þeklinde tasvir edilirler ve pratikte birbirinden ayýrt edilmezler.
Ýnsanî vücudunu ise, O'nun hakiki þahsiyetini örten tesadüfi bir vücut olarak görürler. Bu görünen vücut arkasýnda, normal ölümlülerin vücudundan ayrý, inanç gözüyle görülebilen, anlaþýlabilen diðer bir varlýðýnýn olduðunu kabul ederler.
Budistler buna, “Bozulmayan vücut, saadet vücudu vs.” gibi isimler vermiþlerdir. Bu aydýnlanýp yükselen vücutta, 32 tane büyük, 80 tane küçük, Budalýk iþareti vardýr. Özellikle, 32 iþaret listesi bütün mezheplerce kabul edilir. Bu sebeple Budanýn resimleri ve heykelleri hiç bir vakit O'nun gerçek insani vücudunu göstermez, Onlar, Buda'nýn aydýnlanýp yükseldiði kabul edilen vücudunun tasvirleridir. Bu vücut, normal insan vücudu gibi sýnýrlanmýþ deðildir. Bir hardal tanesi büyüklüðündeki bir mekânda hareket edebildiði gibi, üç adýmda Indra'nýn göðüne çýkabilir. Batýlý araþtýrýcýlarýn tarihî Buda üzerinde durmalarý ise, yalnýz kendi görüþlerini aksettirir. Budist inananlarýnýn inançlarýný yansýtmaz. Budistler, tarihi Buda'ya deðil, onun ilerisindeki aydýnlanmýþ Buda'ya önem verirler.