Hamd O na mahsustur By: sumeyye Date: 26 Ekim 2010, 14:46:50
Hamd O’na Mahsustur
Kur’an’da defalarca “Hamdin Allah’a mahsus oldu- ðu” belirtilir. Allah’ýn güzel isimlerinden biri de Hamid- tir. Hamîd, güzel nitelikler sahibi, hür iradesiyle lütuf ve iyilikte bulunan, saygý, sevgi ve övgü gören demektir.
Allah, gerçek anlamda Hamîd’tir. Çünkü, son derece güzel sýfatlara sahiptir. Bunlar, sanat eserlerinin tanýklýðýyla birer realitedir. Lütuf ve ihsanlarýndan yararlanmayan, nimetleri içinde yüzmeyen hatta her zerresiyle varlýðýný O’na borçlu olmayan hiçbir varlýk yoktur. Yaptýðý iyilik ve lütuflarý hiç kimsenin zorlamasý ile deðil tamamen özgür iradesiyle yapmaktadýr. Canlý, cansýz bütün varlýklar tarafýndan hal, söz ve fiillerin diliyle övülmektedir. Kendisine hamd ve sena yöneltilir- ken O’na karþý sonsuz bir ta’zim ve hürmet içinde bu- lunulmaktadýr. Bizce acý, tatlý bütün iþlerinde hiçbir yan- lýþlýk ve hikmetsizlik söz konusu deðildir. Yaptýklarý ve söyledikleriyle her zaman övülmeye layýktýr.
Hamîd ismi Kur’ân’da 16 defa geçer. Kur’ân’da, þu özellikleri münasebetiyle Allah’a hamd edildiðini görüyoruz: Alemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm, hesap gününün hükümraný olduðu (1/2-4); gökleri ve yeri, karanlýklarý ve aydýnlýðý yarattýðý (6/1); göklerde ve yerde hükümran, her þeyi hikmetle yapan ve her þeyden haberdar olduðu (34/1); has kuluna, eðrilik taþýmayan dosdoðru bir kitap indirdiði (18/1). Ayrýca, insanlarýn (17/111; 14/39), meleklerin (39/75; 2/30), gök gürültüsü gibi meteorolojik unsurlarýn (13/13), kýsaca, anlayamadý- ðýmýz bir dil ile istisnâsýz tüm varlýklarýn (17/44) Allah’ý övdüðü belirtilir.
Görebilen ve duyabilen için, kâinat sergisinde sýra sýra dizilmiþ ihsanlarý, açýk bir dil ile O’nu övüyor. Yeryüzü çarþýsýnda sergilenmiþ tüm nimetleri, O’na olan hamdlerini ilan ediyor. Rahmet ve kereminin her yönden ölçülü ve tartýlý çeþit çeþit meyveleri, O’nun cömertlik ve lütfuna tanýklýk etmekle þükrüne davet ediyor.
Övgüye konu olan nimeti de, nimeti getiren varlýklarý da, nimet verme ve iyilik etme güç ve yeteneðini de veren O’dur. Ýyilik ve nimetlerin zahiri sahipleri ise, birer vasýtadan ibarettirler. Bütün varlýklarda övgü ve sena nedeni tüm üstün nitelik ve güzel vasýflar hep O’nun eseri dir. Dolayýsýyla, ezelden ebede kadar hangi nimet ve iyi-lik vesilesiyle olursa olsun ve kimden kime yapýlýrsa yapýl sýn bütün övgüler gerçekte O’na gider. Kâinatta bir tek nimete gerçekte sahip olan, bütün nimetlere de sahiptir. Bir elmayý yaratan, dünyayý döndürerek mevsimleri peþ peþe getirip yeryüzündeki tüm elmalarý yaratan O’dur. Çünkü, aralarýnda mühür birliði vardýr. Elmayý yaratan, yeryüzünde rýzka vesile olan ve beslenmemizi saðlayan tüm meyve ve rýzýklarý da yaratandýr. Demek ki, en küçük bir canlýya en cüz’î bir nimeti veren, doðrudan doðruya kâinatýn Yaratýcýsý ve besleyicisi olabilir. Öyleyse her türlü þükür ve hamd de doðrudan doðruya O’na aittir. Þu âleme bakýldýðýnda, tavaný gülümseyen yýldýzlarla bezenmiþ, tabaný süslü varlýklarla þenlenmiþ bir saray, bir bahçe biçiminde görünüyor. Tavanýndaki tüm o parlak, düzenli ve yüksek cisimler, zeminindeki bitki ve hayvan denilen hikmetli, sanatlý ve süslü varlýklar hep O’nun kudret mu’cizeleri ve sanat harikalarýdýr. O’nu tanýtýyor, övüyor ve sevdiriyorlar. Hepsi de, muntazam görünüþleri ve ölçülü þekilleriyle O’nun birliðinin tellâl ve þahitleridirler. Yeryüzü bahçesindeki aðaçlarýn dallarýna takýlmýþ, ilimle, hikmetle, keremle yoðrulmuþ, güzel ve hoþ yapýlý çeþit çeþit þekil, renk ve desenlerdeki meyveler ve çiçekler, türlü diller ile o güzel rahmetin ve mükemmel keremin hediye ve ihsanlarý olduklarýný ilan ediyorlar.
Bazý kimselerin bu hamdi yerine getirmemeleri, O’nun övülmeye layýk olduðu ve övülmesi gerektiði gerçeðini ortadan kaldýrmaz. Meselâ, muhtaç biri, kendisine padiþahýn deðerli hediyelerini getiren yoksul bir hademenin ayaðýný öpüp, asýl hediye sahibini tanýmama akýlsýzlýðýný gösterse bile, hediyenin gerçek sahibi olan o padiþah, yine de teþekküre, övgüye layýktýr. O þahsýn kadirbilmezliði, padiþahýn övülmesi gereðini ortadan kaldýrmaz. Baþkalarýnca övüldüðüne mani olmaz. Bunun gibi, nimetlerin zahirî sebeplerini övüp, Gerçek Sahibini unutmak; her türlü nimetin kaynaðý olan Allah’ýn hamde layýk olduðuna ve fiilen de sayýsýz yaratýklarý tarafýndan hamd ü senâ edildiðine engel deðildir.
Musibet gibi görünen bazý Ýlâhî ciraatlar bile, aslýnda birer nimet olup hamdi gerektirirler. Hastalýk ve ihtiyarlýk, hatta ölüm bile görünüþte acý ve soðuk ise de, aslýnda bin bir hikmeti barýndýran birer nimettir. Kimden geldiði bilindikten ve imân ile hikmeti anlaþýldýktan sonra, en hoþlanmadýðýmýz bir hadise bile bize gülümser. Neticesi þifa olan acý bir ilaç hükmüne geçer ve gönül gözü açýk olanlar için hamde vesile olur.
Ynt: Hamd O na mahsustur By: ceren Date: 19 Temmuz 2017, 19:25:05
Esselamu aleyküm.bizi yaratan ve yöneten rabbime binlerce kez subhanallah...
Ynt: Hamd O na mahsustur By: Sevgi. Date: 19 Temmuz 2017, 21:47:25
Ve Aleyküm Selam. Rabbimizin verdiði tüm nimetlere sonsuz þükürler olsun.
Ynt: Hamd O na mahsustur By: Rüveyha Date: 20 Temmuz 2017, 13:46:25
Ve aleykümselam.. Rabbim hamdýmýzý þükrümüzü artýrsýn inþallah..
Ynt: Hamd O na mahsustur By: Bilal2009 Date: 20 Temmuz 2017, 15:11:39
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Þakir kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun