Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Bu zamanda hizmet By: sumeyye Date: 24 Ekim 2010, 13:47:50
Bu Zamanda Hizmet


Ýçinde bulunduðumuz asýr, önceki asýrlara nazaran, imtihan þartlarý daha aðýrlaþmýþ bir asýrdýr. Müspet hareket edenler azalmýþ, menfi hareket edenlerin sayýsý hýzla artmaya baþlamýþtýr. Yani aksaklýklarý gideren, yapýcý-onarýcý hareket edenlerin sayýsý; yýkýcýlarýn, tahrip edenlerin sayýsýna oranla çok daha azdýr. Dolayýsýyla yapýcýlarýn daha büyük bir gayretle çalýþmasý gerekiyor ki, bu tahribin, manevi yýkýmýn önüne geçilebilsin veya þartlarý dengeleyebilsin.
Bu çok önemli bir vazife olduðu için Allah mükâfatýný da çokça vermektedir. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bir hadis-i þeriflerinde, “Allah'ýn rýzasý için bir gece din ve vatan muhafazasý uðrunda nöbet bekleyen kimsenin nail olduðu sevap, geceleri teheccüd namazýyla kaim ve gündüzleri oruçlu olarak geçirilen bin gecenin sevabýndan fazla ve daha faziletlidir”1 buyur- muþlardýr. Müslümanlarýn dünya hayatlarý için nöbet beklemek bu kadar sevaplýysa, onlarýn ahiretleri, imanlarý için faaliyet gösterenlerin sevabý elbette çok daha fazla olacaktýr.
Ebu Hureyre'den rivayet edilen bir hadiste Peygamber Efendimiz (a.s.m.), Allah yolunda yapýlan faaliyetlerin her yönüyle sevap olduðunu belirtmiþtir:
“Kim Allah'a iman ederek ve vadini tasdik ederek, Allah yolunda kullanmak üzere bir at tutarsa bu atýn yediði, teri, gübresi, idrarý kýyamet günü terazisine girecek, yani sahibine sevap olacaktýr.”2
Ýman ve Kur'an hizmetinde bulunmanýn fazileti çok yüksektir. Ýnsanlarýn imanlarýna yönelik yapýlan çalýþmalarýn hiç biri karþýlýksýz kalmaz. Allah rýzasý için iman hesabýna yapýlan en küçük bir faaliyet, dünya hesabýna yapýlan çok büyük þeylerden çok büyüktür. Hz. Enes'ten (r.a.) rivayet edildiðine göre, Peygamber Efendimiz (a.s.m.), “Öðleden evvel veya öðleden sonra bir kerecik Allah yolunda yola çýkýþ, dünya ve içindeki her þeyden daha hayýrlýdýr”3 buyurarak bu öneme deðinmiþlerdir.
Allah'a iman hesabýna yapýlan her þey çok önemlidir. Çünkü ebedi hayattaki durumumuz, imanýmýzýn durumuna baðlýdýr.
Ýnsanýn ebedi hayattaki pasaportu hükmünde olan iman çok kýymetli olduðu için imana hizmet de çok önemlidir. Peygamber Efendimizin (a.s.m.) iman hizmetinin ne kadar öneme haiz olduðunu belirten þu hadisi oldukça önemlidir:
“Bir tek adam seninle hidayete gelse, sahra dolusu kýrmýzý koyun, keçilerden (sadaka vermenden) daha hayýrlýdýr.”4
Ayrýca Ebu Hureyre'den (r.a.) rivayet edildiðine göre, bir defasýnda Peygamber Efendimiz (a.s.m.) “Kim, Allah yolunda, ila-yý kelimetullah (Allah'ýn adýný yüceltmek) için, devenin iki saðýmý arasýnda geçen müddet kadar mücadele etse cennet kendisine vacip olur.”5
Müslüman olarak hepimize düþen görevler vardýr. Herkes kendi kabiliyetine, faaliyet gösterdiði alana göre bu hizmete el atmasý gerekmektedir. Neþriyatla uðraþanlar kitap, dergilerle bu görevi yapmalý; televizyon, radyocular bu yolla hizmet etmeli; bir esnaf tanýdýklarýna dili döndüðü ölçüde anlatmalýdýr ve hakeza.
Burada bize düþen ikinci önemli bir görevse, anlattýklarýmýzý öncelikle kendi hayatýmýza uygulamamýzdýr. Aksi takdirde anlattýklarýmýz kimseye fazla etki etmeyecektir.
Sigaranýn çok zararlý olduðunu anlatan bir kimse kendisi sigara içiyorsa onun anlatmasý pek bir þey ifade etmeyeceði gibi, iman hizmetinde olan kiþilerin de Allah hesabýna anlattýklarý þeyleri önce kendilerinin yapmalarý gerekir ki bir tesiri olsun. Eðer anlattýðýný yapmýyorsa bu daha tehlikeli bir sonuç verebilir. Çünkü bir kýsým tembel insanlar “Demek yapmasam da olur” diyerek kendilerine bir dayanak bulduklarýný sanabilirler.
Üstad Bediüzzaman'ýn dediði gibi, “Eðer biz ahlâk-ý Ýslamiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtýný ef'âlimizle (fiillerimizle) izhar etsek (göstersek), sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle Ýslâmiyet'e girecekler. Belki, küre-i arzýn bazý kýtalarý ve devletleri de Ýslâmiyet'e dehalet edecekler (dâhil olacaklar).”6
Ziya Paþa'ya ait olan “Ayinesi iþtir kiþinin lafa bakýlmaz” sözü de bunu ifade ediyor olsa gerek.
Iman ve Kur'an hizmetinde olanlara büyük görevler düþmektedir. Allah, bu mübarek insanlara teþvik olsun diye acele mükâfatlar da gönderir. Fakat faaliyetlerinde bir gevþeklik gösterirlerse, onlara birtakým küçük musibetler göndererek ikaz eder. Bu sayede hatalarýný anlayýp tekrar, manen üstlenmiþ olduklarý kutsal görevleri- ne devam ederler. Bunlar hakikatte musibet deðil, Allah'tan gönderilen lütuflardýr.
Bunlar, dünyayý tatlý görüp görevlerini kýsmen unuttuklarý zaman, maksatlarýnýn tersiyle bir muamele görürler. Hatalarýný anlayanlar tekrar kutsal vazifelerine devam ederler. Hem de bu ikaz nevinden gelen musibetler günahlarýna kefaret olup ahirette makamlarýný yükseltir, inþaallah.
Cenab-ý Hak iman ve Kur'an hizmetinde ihlas, gayret, sadakat ve þuurluca çalýþanlarýn sayýsýný artýrsýn ve bizim de onlar gibi ihlasýmýzý ve gayretimizi artýrsýn, âmin.


Dipnotlar:

1.         Dârimî, Sünen.
2.         Kütüb-ü Sitte, Hadis no: 1004.
3.         Kütüb-ü Sitte, Hadis no: 989.
4.         Buharî, Cihâd: 102; Ebu Dâvud, Ilim: 10; Dârimî, Ilim:10; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr: 6:359, Hadis no: 9606.
5.         Kütüb-ü Sitte, Hadis no: 990.
6.         Bediüzzaman Said Nursi, Tarihçe-i Hayat, s. 116-17, Söz Basým Yayýn, Ist. 2009.



Ýkram ASLAN

radyobeyan