Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Deccal ve deccaliyet By: sumeyye Date: 23 Ekim 2010, 12:20:27
Deccal ve Deccaliyet


1) Hz. Peygamber'in Dualarýnýn Söyledikleri

Deccalin (deccallik zihniyetinin) önemli özellikleri vardýr. Ama bundan önce bizönemli bir sorunun cevabýný vermek istiyoruz. Soru þudur:
“Gerçekten deccal ve deccaliyet diye bir þey var mýdýr.”
Þimdi konuyu aþaðýdaki veriler üzerinde yeniden deðerlendirelim:

1) Hz. Peygamberin deccalla ilgili açýklamalarý; sahabe âlimlerinden Abdullah b.Ömer, Ensardan Enes b. Malik, Huzeyfe b.Yemân, sahabenin büyük hadis âlimlerinden Ebu Hureyre, Abdurrahman b. Cübeyr, Ebû Said el-Hudri, Mugire b. Þu'be, Abdullah b. Amr, Fatýma bint-i Kays, Cabir b.Abdullah ve Ebu Ümame el Bahili ve Nevâs b. Sem'an gibi sahabelerden rivayet edilmiþtir.

2) Ayrýca, Hz. Ayþe, Ebu Hureyre ve Enes b. Malik gibi sahabeler, Hz. Peygamberin deccaldan Allah'a sýðýndýðý dualarýný da bize nakletmiþlerdir. Þu halde Hz. Peygamber, geçmiþ nebilerin ümmetlerini deccaldan korkuttuðu gibi, ümmetini ondan ve tehlikesinden korkutmuþ ve ona karþý uyarmýþtýr. Ayrýca hanýmý Hz. Ayþe'nin de þahit olduðu dualarýnda “Mesih Deccal” fitnesinden hep Allah'a sýðýnmýþ ve müminlerin de böyle yapmasýný istemiþtir.

Hz. Peygamber'in ihbarýyla “tüm nebiler deccaldan haberdar olduðuna göre, bütün ilahi dinlerde deccal inancý vardýr ve olmalýdýr.”
Öyleyse kestirmeden þöyle denebilir mi?
'Yahudilikte, Hýristiyanlýkta varsa, bize de oradan geçmiþtir ve asýlsýz bir israiliyattýr”
Bu, iþin kolayýna kaçmak ve deccalla ilgili hadislerin hepsine “tümdenci, toptancý ve genelleyici” bir olumsuz tavýr almak ve görmezlikten gelmektir. Kanaatimizce saðlýklý bir düþünce olmasa gerektir ve doðru deðildir.

Þunu da belirtelim ki, Ýslam deccal inancý ve kültürü, Ýslam öncesi dinlerden, siyasi çalkantýlardan, mezhep görüþlerinden, folklordan ve bazý düþmanlýklardan etkilenmiþtir. Deccalla ilgili hadislerde problemli olanlar da inkâr edilemez. O zaman þu soruyu sormak gerekir:
“Ýslam öncesindeki her semavi dinde olanýn, illa Ýslam'da olmamasý mý gerekir?”
“Bizi bu düþünceyi kurallaþtýrmaya götüren ayetler ve nakli deliller mi vardýr?”
Ayrýca, böylesi bir düþünceye saplanmak çoðu zaman yanýltýcýdýr. Mesela bu tarz bir çýkýþ noktasýndan hareketle þöyle desek doðru olur mudur?
“Filan dinde tek Allah inancý vardýr, Ýslam'da da tek Allah inancý olduðuna göre, bu inanç oradan gelmiþtir ve yanlýþtýr.”
Elbette doðru olmaz. Ansiklopedi maddeleri okunursa, Ýslam'da olan pek çok inanç ve telakkinin, farklýlýk arz etse de önceki dinlerde var olduðu görülecektir. Bu tarz-ý nazarý Ýslamýn emrettiði ve yasakladýðý diðer þeylere de uygulayýp genellersek, içinden çýkýlmaz bir bataklýða saplanýrýz.

Tam tersine, ayný iman esaslarýnýn, bazý emir ve yasaklarýn ve diðer gerçeklerin Ýslam öncesi ilahi dinlerde yer almasý, Ýslamýn ayný gerçekleri ihbarýný destekler ve “teyit” eder. Deccal, mesih ve mehdi konularýna da bu açýdan bakýlmasý gerektiði kanaatindeyiz.
Hz. Ayþe'nin “Mesih Deccal = Yalancý Mesih” fitnesinden Allah'a sýðýnmakla ilgili sahih rivayetlerinden birisi þöyledir:
“Hz. Ayþe radýyallahu anha'dan: Rasulullah (s.a.v.) þöyle dua ederdi:
'Allah'ým, kabir azabýndan, ateþin fitnesinden, kabrin fitnesinden, Yalancý Mesihin (el-mesih ed-deccâl) fitnesinin þerrinden, zenginliðin fitnesinin þerrinden, fakirliðin fitnesinin þerrinden sana sýðýnýyorum.
Allah'ým, hatalarýmý kar ve dolu suyu ile (temizler) gibi yýka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediðin gibi, kalbimi hatalardan temizle. Allah'ým, tembellikten, yaþlýlýktan, borçluluktan ve günah iþlemekten sana sýðýnýyorum.”

Ayrýca sahabe-i kiramdan Ebu Hureyre ve Hz. Peygamber'in yeðeni Abdullah b. Abbas da, Rasulullah'ýn ne zaman çýkacaðý kesin olmayan deccal fitnesinden Allah'a sýðýndýðýný aktarýrlar. Tek baþýna Hz. Peygamberin dualarý bile, deccal vakasý ve gerçeðinin inkârýnýn mümkün olmadýðýný gösterir.
2) Deccal Konulu Hadisler ve Olaylar Gerçek mi?

1)Deccal konulu hadisler genel kýstas ve ölçülere göre sahih olduðu gibi, ayrýca bunlar içinde Kütüb-i Sitte'den Buhari ve Müslim'in üzerinde ittifak ettiði “müttefakun aleyh” olanlarý da vardýr. Öyleyse bu konu; hafife alýnamaz, görmezden gelinemez, göz ardý edilemez ve kolayca yok sayýlamaz. Fakat bu konudaki hadislerin kimilerine israiliyatýn, israiliyatla ilgili bazý gerçek dýþý malumatlarýn, ravilerin bazý söz ve hilaf-ý vaki istihraç/çýkarým, istinbat ve yorumlarýnýn girdiði de inkâr edilemez. Þu kadar var ki, bütün bunlar, deccal ve deccaliyet gerçeðini inkâra götürmeme- lidir.
3)Hz. Peygamberin konu ile ilgili açýklamalarý- na bakýlýrsa, Rasulullah “müteaddit defa ve farklý zamanlarda” ümmetini deccal fitnesinden, “büyük deccal/yalancý mesih” ve deccallerden inzar etmiþtir. O, kimi açýklamalarýný ve “hitabelerini de” birden çok kiþi ve toplum huzurunda yapmýþtýr. Diyeceði- miz o ki, bu nakiller nereden çýktýðý belli olmayan, köksüz ve fýsýltý ile yayýlan haberler deðildir.
3) Rasulullah “Deccal Hurafe ve Uydurmadýr” Dedi mi?
Rasulullah deccal konusu mevzu bahis olunca þöyle dedi mi:
“Böyle þeylere inanmayýn, böyle þeyler hurafe ve uydurmadýr.”
1)Eðer deccal ve deccaliyetin gerçekliði söz konusu olmasaydý, Hz. Peygamber bunun olmadýðýný açýklardý. Çünkü konu zaman zaman gündeme taþýnýyor, kendisine soruluyor ve konuþuluyordu. Rasulullah “bu bir uydurmadýr, bir hurafedir” der ve konuya son noktayý koyardý. Biz de hadis ravilerinden bunu alýr, bu hadisi nakleder ve deccal ve deccaliyetin olmadýðýný anlatýrdýk. Oysa böylesi bir hadis; “zayýf, problemli ve uydurma da olsa” mevcut deðildir. Öyleyse üzerinde düþünülmesi gereken þudur:
“Neden böyle bir hadis yoktur, sahabeler deccala ve deccaliyete inanýyorlar mýydý, Rasulullah çýkacaðýný söylüyor muydu? Rasulullah deccal ve deccaliyet konusunda açýklamalarda bulunuyor ve onu inkâr etmiyorsa bizim yönelimimiz ne olmalýdýr?”

2)Ayrýca zaman zaman sahabeler ve özellikle Arap Yarýmadasýnda dört dâhiden biri kabul edilen Muðire b. Þu'be de deccal konusunda Hz. Peygam- berden sorular sormuþlardýr. Bu sorular karþýsýnda Rasulullah þöyle söyleyebilirdi:
“Onun aslý yoktur, ehl-i kitaptan gelen bir hurafedir, israiliyattýr, uydurmadýr, bana bu hususta bir daha bir þey sormayýn…”
Ama o hep deccal fitnesi konusunda onlarý gerektiði gibi bilgilendirmiþ ve sorularýna cevaplar vermiþtir. Hatta Muðire, deccal konusunda Hz. Peygamber'e ne kadar çok soru sorduðunu þöyle açýklar:
“Mâ seele ehadun en-nebiyye sallallâhu aleyhi ve selemle 'ani'd- deccâli eksera mimmâ seeltu = Nebi sallallâhu aleyhi ve selemle deccaldan benim sorduklarýmdan daha çok soran biri olmadý.”
4) Deccal Konusu Niye Karýþýk?
Zaman zaman konu hakkýnda þöyle bir soruya da muhatap olmaktayýz.
“Deccal konusu neden bu kadar karýþýk ve anlaþýlmasý zor?”
Konuyu aþaðýdaki bilgiler ýþýðýnda þöyle açabiliriz:
1) Deccal konulu hadislerde, Kur'an ayetlerinde olduðu gibi, 'müteþâbihât' cinsinden bazý þeyler, zamanýmýz insanlarýndaki gibi akýldan uzak görülebiliyor ve tereddütler de doðurabiliyordu. Muðire b. Þu'be þöyle anlatýr:
“(Bir keresinde bana) o (Rasulullah): 'Vemâ suâlüke = Haydi sualin nedir?' dedi.
Ben þöyle dedim:
‘Ýnnehum yekûlûne: Me'ahû cibâlün min hubzin ve lahmin, ve nehrun min mâin = Gerçekten onlar (deccal konusunda senden bilgi alanlar): 'Onun beraberinde ekmekten ve etten daðlar (gibi yiyecek) ve sudan bir nehir vardýr' diyorlar.
(Bunun üzerine) o þöyle buyurdu:
'Hüve ehvenü 'ala'l-lâhi min zâlike = O Allah'a (onun nihayetsiz kudretine) yarattýklarýndan pek (daha) kolaydýr”
Bir baþka seferinde de Hz. Muðire'ye, “o sana zarar veremez' dedikten sonra, Muðire: 'Onlar gerçekten, 'onun yanýnda yiyecekler ve nehirler vardýr' diyorlar' deyince Rasulullah buyurmuþtu:
“O (bunlarý yaratmak) Allah'a þundan (yarattýklarýndan) pek kolaydýr”

Muðire o çaðda, Araplarýn dört dâhisinden biri olarak görülüyordu. Görüldüðü üzere bu konuda onu tereddütlere, istibatlara sevk eden sorularý vardý. Bu konuda çok sormasýnýn 'nedenlerinden biri de' bu olsa gerekti. Konuyu çok sormasý, onu bütünsel ve ince ayrýntýlarýyla kavramak istemesin- den de kaynaklanmalýdýr.

Fakat o bazý meselelerde aklý tam ikna olmasa da, konuyu “inkâra yeltenmiyor”du. Hz. Peygamber deccal konusunu hafife alýp, görmezlikten gelip, inkâr etmediði gibi; sahabeler de bu yola gitmiyorlardý. Bu yönelimin süre gelmesinden dolayýdýr ki, yirminci asra kadar deccali inkâr eden müslüman âlime ve yönelime rastlanmamaktadýr.

Hz. Peygamber her konuda örnek ve modelse kendi kendimize þöyle soralým:
“Onun inkâr etmediðini biz niye inkâr edelim?”
“Bu konuda Hz. Peygamber ve ashabýn tutumunu örnek alacaksak, onlarla paralel yönelim ve tutumu sergilememiz gerekmez mi?”

2) Abdullah b. Ömer'in naklettiðine göre, Hz. Peygamber veda haccýnda bile müminler içinde ayaða kalkarak, deccaldan korkutmuþtu. Onu dinleyenlerden hiç kimse de deccalý “inkâr etmemiþ”ti. Bu konudaki “ikrarlarý” da sahih rivayetlerin varlýðýna ve onlarýn sýhhatine kuvvet verir. Çünkü bir topluluk huzurunda gerçekleþen olayý bir kiþinin anlatýr, orada hazýr olanlar onu dinledikleri halde bir þey söylemezse ve susarak takrir ederlerse, anlataný teyit edip ve desteklemiþ olurlar. Bu durum da, olayý o topluluk rivayet etmiþ gibi kuvvetlendirir.
5) Deccal Kýyamet Alâmeti mi?

Bu konuda þöyle de sorulabilmektedir:
“Deccal gerçekten kýyamet alâmeti mi?”

1) Þunu açýkça belirtelim ki, deccalla ilgili hadisler ve deðerlendirmeler en muteber hadis kitaplarýnda, eþrât-ý sâat (kýyamet alâmetleri) içinde yer alýr, farklý ve meþhur sahabelerden rivayet edilirler. Konu farklý zamanlar ve topluluklar içinde konuþulur.

2) Ayrýca o Hz. Peygamberin (s.a.v.) dualarýnda yer alýr ve en yakýnlarý tarafýndan bu dualar bize aktarýlýr. Bütün bunlar; deccallerin ve deccaliyetin mahiyeti herkesçe tam kavranamasa da, þu veya bu þekilde tahakkuk edeceðini, hurafe ve israiliyattan olmadýðýný göstermektedir.
Osmanlý þairlerinden Niyazi-i Mýsri (ölm.1694) deccal konulu bir þiirinde deccalýn geleceðini þöyle dile getirir:
“Gele Deccâl gele gele
Gör ki bu gün neler ola
Cümleten il sana güle
Gele Deccâl gele gele
Gör kim senün hâlün n'ola”
Görüldüðü üzere divan þairleri de hadislerden ve deccalla ilgili açýklamalardan hareketle deccalýn ve onun temsil ettiði büyük deccaliyetin bir gün geleceðini söylemektedirler. Onun þerri ve fitnesi büyük olduðu için o gün/devir müslümanlar için zor bir dönem olacaktýr.

Hadislerde de ahirzamanla ilgili olarak “O gün haliniz nice olur” gibi ifadeler yer alýr. Mýsrî de “o gün halin (Müslümanlarýn hali) nice ola” derken bir bakýma hadislerden iktibasla konuyu dile getirir. Deccal zamanýnda eminler hain, hainler emin olacak, müslümanlar tahkir ve terzil edilecek, horlanýp küçük düþürülecektir. Bu yüzden maskara durumuna düþürülen Müslümanlara cümle âlem gülebilir ve onlarý aþaðýlar.


Kaynaklar

ARSLAN, Arif, Dünya Kültürlerinde Kýyamet, Merkür Yayýnlarý, Ýstanbul 2003.
DEBBAÐOÐLU, Ahmed - KARA, Ýsmail, Ansiklopedik Büyük Ýslam Ýlmihali,
Dergâh Yayýnlarý, Ýstanbul 1979.
ÝBN-Ý MACE, Muhammed b. Yezid, Sunenu Ýbn-i Mace, III, el- Mektebetü'l- Ýslamiyye, Ýstanbul ty.
MÜSLÝM, Ebu'l- Hüseyn el- Kuþeyri, Sahihu Müslim, I-III, Tahkik, Muhammed Fuad Abdulbaki, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul 1992.
NESEÝ, Sinan b. Dýmar, Sunenü'n-Neseî, I-VIII, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul 1992.
NEVEVÝ, Yahya b. Þeref, Riyazu's- Sâlihîn, terc., Mehmed Emre, Bedir Yayýnevi, Ýstanbul 1987.
NEVEVÝ, Yahya b. Þeref, Sahihu Müslim bi Þerhi Nevevi, I-XVIII, el-Matbaatu'l-Mýsrýyye, Mýsýr 1924.
NÝYÂZÝ-Ý MISRÎ, Niyâzî-i Mýsrî Dîvâný, Haz., Kenan Erdoðan, Akçað Yayýnlarý, Ankara 1998.
SARITOPRAK, Zeki Ýslama ve Diðer Dinlere Göre Deccal, Yeni Asya Yayýnlarý, Ýstanbul 1992.
SARITOPRAK, Zeki, “Deccal”, DÝA, IX, Ýstanbul 1994, s. 69- 72.
SEYHAN, Ahmet, Hadislerde Kýyamet Alâmetleri, Tuðra Ofset, Isparta 2006.
TÝRMÝZÝ, Muhammed b. Ýsa, Sünenü't-Tirmizi, terc., Osman Zeki Mollamehmetoðlu, Yunus Emre Yayýnevi, Ýstanbul ty.


Prof. Dr. Murat SARICIK
Ynt: Deccal ve deccaliyet By: Rüveyha Date: 01 Aðustos 2014, 10:31:19
Esselamu Aleyküm.Mevlam razý olsun.Mevlam deccalin fitnesinen bizleri muhafa etsin inþaAllah.
Ynt: Deccal ve deccaliyet By: [Muhammet] Date: 10 Aðustos 2014, 17:41:51
Esselamu Aleyküm.Rabim bizi deccalin fitnesinden muhafaza etsin... Rabim bizi korusun ve o gün yani kýyamaet günü gelince imanýmýzla ölmeyi nasip etsin... ve inþaALLAH bütün insanlar iblisin,nefisin,deccalin þerinden korunmayý nasip  etsin eðer onlarýn tuzaðýna düþerersek AHÝRETe iþimiz çok zor o yüzden iblisin,nefisin,deccalin þeriinden sana sýðýnýnýrýz...RABÝM...bütün kötülüklerden sana sýðýnýrýz...      AMÝN       
Ynt: Deccal ve deccaliyet By: [Muhammet] Date: 10 Aðustos 2014, 17:43:27
 Rasulullah (s.a.v.) þöyle dua ederdi:  ALLAH'ým, kabir azabýndan, ateþin fitnesinden, kabrin fitnesinden, Yalancý Mesihin (el-mesih ed-deccâl) fitnesinin þerrinden, zenginliðin fitnesinin þerrinden, fakirliðin fitnesinin þerrinden sana sýðýnýyorum.
ALLAH'ým, hatalarýmý kar ve dolu suyu ile (temizler) gibi yýka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediðin gibi, kalbimi hatalardan temizle. ALLAH'ým, tembellikten, yaþlýlýktan, borçluluktan ve günah iþlemekten sana sýðýnýyorum.”
Ynt: Deccal ve deccaliyet By: Rüveyha Date: 10 Aðustos 2014, 23:14:23
Amin inþaAllah muhammed kardeþim..Mevlam bizleri ahir zaman fitnesinden muhafaza etsin..
Ynt: Deccal ve deccaliyet By: [Muhammet] Date: 10 Aðustos 2014, 23:16:46
teþekkürler rüveyha abla bu paylaþýmýn için...

radyobeyan