Adam ve Adamlar By: meryem Date: 20 Ekim 2010, 23:41:11
Adam ve Adamlar
Ýki taraf arasýnda bir engel ve burçlar (A´raf) üstünde hepsini yüzlerinden tanýyan adamlar vardýr. Cennete gireceklere: "Selam size" derler, ki bunlar, henüz girmeyen fakat (girmeyi) ´þiddetle arzu edip umanlardýr.´ (7/46)
Bunlarýn örneði, ateþ yakan adamýn örneðine benzer; (ki onun ateþi) çevresini aydýnlattýðý zaman, Allah onlarýn aydýnlýðýný giderir ve göremez bir þekilde karanlýklar içinde býrakýverir. (2/17)
Ve sizin için denizi ikiye yarýp sizi kurtardýðýmýzý ve Firavun´un adamlarýný -gözlerinizin önünde- boðduðumuzu hatýrlayýn. (2/50)
Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanýdýklarý (ileri gelen birtakým) adamlara seslenerek derler ki: "Ne (güç ve servet) toplamýþ olmanýz, ne büyüklük taslamanýz (istikbarýnýz) size bir yarar saðlamadý." (7/48)
Sakýnýp rahmete kavuþmanýz için, içinizden sizi uyarýp korkutacak bir adam aracýlýðý ile bir zikir (Kitap) gelmesine mi þaþtýnýz " (7/63)
Sizi uyarmak için aranýzdan bir adam aracýlýðýyla Rabbinizden size bir zikr´in gelmesine mi þaþýrdýnýz (Allah´ýn) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kýldýðýný ve sizin yaratýlýþta geliþiminizi arttýrdýðýný (veya üstün kýldýðýný) hatýrlayýn. Öyleyse Allah´ýn nimetlerini hatýrlayýn, ki kurtuluþ bulasýnýz." (7/69)
Musa, belirlediðimiz buluþma zamaný için kavminden yetmiþ adam seçip-ayýrdý. Bunlarý da ´dayanýlmaz bir sarsýntý´ tutuverince, dedi ki: "Rabbim, eðer dileseydin, onlarý ve beni daha önceden helak ederdin. (Þimdi) Ýçimizdeki beyinsizlerin yaptýklarýndan dolayý bizi helak edecek misin O da Senin denemenden baþkasý deðildir. Onunla sen dilediðini saptýrýr, dilediðini hidayete erdirirsin. Bizim velimiz Sensin. Öyleyse bizi baðýþla, bizi esirge; Sen baðýþlayanlarýn en hayýrlýsýsýn." (7/155)
Sen bunun (böyle bir mescidin) içinde hiçbir zaman durma. Daha ilk gününden takva temeli üzerine kurulan mescid, senin bunda (namaza ve diðer iþlere) durmana daha uygundur. Onda, arýnmayý içten-arzulayan adamlar vardýr. Allah arýnanlarý sever. (9/108)
Ýçlerinden bir adama: "Ýnsanlarý uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri katýnda ´gerçek bir makam´ olduðunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara þaþýrtýcý mý geldi Ýnkâr edenler: "Gerçekten bu, açýkça bir büyücüdür" dediler. (10/2)
Kavmi ona doðru koþarak geldi; onlar daha önceden kötülükler iþlemekteydiler. "Ey kavmim" dedi. "Ýþte benim kýzlarým, bunlar sizler için daha temizdir. Artýk Allah´tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düþürmeyin. Ýçinizde hiç aklý baþýnda olan (reþid) bir adam yok mu " (11/78)
Dediler ki: "Ey Þuayb, atalarýmýzýn taptýðý þeyleri býrakmamýzý ya da mallarýmýz konusunda dilediðimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazýn mý emrediyor Çünkü sen, gerçekte yumuþak huylu, aklý baþýnda (reþid bir adam)sýn." (11/87)
Biz onlarýn seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuþmalarýnda da o zalimlerin: "Siz büyülenmiþ bir adamdan baþkasýna uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz. (17/47)
Onlara iki adamýn örneðini ver; onlardan birine iki üzüm baðý verdik ve ikisini hurmalýklarla donattýk, ikisinin arasýnda da ekinler bitirmiþtik. (18/32)
Kendisiyle konuþmakta olan arkadaþý ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayaðý tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kýlan (Allah)ý inkar mý ettin " (18/37)
O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan baþkasý deðildir, onu belli bir süre gözetleyin." (23/25)
O ise, yalnýzca bir adam (insan)dýr, Allah´a karþý yalan uydurmaktadýr, bizler de ona inanacak deðiliz." (23/38)
(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alýþ-veriþ onlarý Allah´ý zikretmekten, dosdoðru namazý kýlmaktan ve zekatý vermekten ´tutkuya kaptýrýp alýkoymaz´; onlar, kalplerin ve gözlerin inkýlaba uðrayacaðý (dehþetten allak bullak olacaðý) günden korkarlar. (24/37)
Ya da kendisine bir hazinenin býrakýlmasý veya (ürünlerinden) yemekte olduðu bir bahçesi olmasý (gerekmez miydi) " Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiþ bir adama uyuyorsunuz." (25/8)
Ýki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa´nýn adamlarý: "Gerçekten yakalandýk" dediler. (26/61)
(Musa) Halkýnýn haberi olmadýðý bir zamanda þehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarýndan, þu da düþmanlarýndan. Derken taraftarlarýndan olan, düþmanlarýndan olana karþý ondan yardým istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attý ve iþini bitiriverdi. (Sonra da:) "Bu þeytanýn iþindendir; o, gerçekten açýkca saptýrýcý bir düþmandýr" dedi. (28/15)
Þehrin öbür yakasýndan bir adam koþarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarýnda görüþmektedirler, artýk sen çýk git; gerçekten ben sana öðüt verenlerdenim." (28/20)
Elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çýksýn. Ve (her türlü) dehþetten yana kanatlarýný kendine doðru çek. Ýþte bunlar, senin Rabbinden Firavun ve önde gelen adamlarýna iki kesin-kanýt (mucize)dýr. Gerçekten onlar, fasýk bir topluluktur." (28/32)
Allah, bir adamýn kendi (göðüs) boþluðu içinde iki kalp kýlmadý ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptýðýnýz (zýharda bulunduðunuz) eþlerinizi sizin anneleriniz yapmadý, evlatlýklarýnýzý da sizin (öz) çocuklarýnýz saymadý. Bu, sizin (yalnýzca) aðzýnýzla söylemenizdir. Allah ise, hakký söyler ve (doðru olan) yola yöneltip-iletir. (33/4)
Mü´minlerden öyle erkek-adamlar vardýr ki- Allah ile yaptýklarý ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adaðýný gerçekleþtirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiçbir deðiþtirme ile (sözlerini) deðiþtirmediler. (33/23)
Ýnkâr edenler dediler ki: "Siz darmadaðýn olup daðýldýðýnýzda, gerçekten sizin yeni bir yaratýlýþta bulunacaðýnýzý size haber veren bir adamý gösterelim mi size " (34/7)
Onlara, apaçýk olan ayetlerimiz okunduðunda: "Bu, sizi babalarýnýzýn taptýklarýn(ilahlar)dan alýkoymak isteyen bir adamdan baþkasý deðildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu, düzülüp uydurulmuþ bir yalan (iftira)dan baþka bir þey de deðildir." Ýnkâr edenler de, kendilerine geldiði zaman hak için: "Bu, apaçýk bir büyüden baþka bir þey deðildir" dediler. (34/43)
Þehrin en uzak yerinden bir adam koþarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun" dedi. (36/20)
Ve derler ki: "Bize ne oluyor ki, kendilerini þerir (kötü)lerden saydýðýmýz adamlarý göremiyoruz." (38/62)
Allah (ortak koþanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkýnda uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklý olan (köle) bir adam ile yalnýzca bir kiþiye teslim olmuþ bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu Hamd, Allah´ýndýr. Hayýr onlarýn çoðu bilmiyorlar. (39/29)
Firavun ailesinden imanýný gizlemekte olan mü´min bir adam dedi ki: "Siz, benim Rabbim Allah´týr diyen bir adamý öldürüyor musunuz Oysa o, size Rabbinizden apaçýk belgelerle gelmiþ bulunuyor. Buna raðmen o eðer bir yalancý ise yalaný kendi aleyhinedir; ve eðer doðru sözlü ise, (o zaman da) size va´dettiklerinin bir kýsmý size isabet eder. Þüphesiz Allah, ölçüyü taþýran, çok yalan söyleyen kimseyi hidayete erdirmez." (40/28)
Ve dediler ki: "Bu Kur´an, iki þehirden birinin büyük bir adamýna indirilmeli deðil miydi " (43/31)
Bir de þu gerçek var: Ýnsanlardan bazý adamlar, cinlerden bazý adamlara sýðýnýrlardý. Öyle ki, onlarýn azgýnlýklarýný arttýrýrlardý." (72/6)
Ýþte bunlar, sað yanýn adamlarýdýr (Ashab-ý Meymene). (90/18)
Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanýn adamlarýdýr (Ashab-ý Meþ´eme). (90/19)
Ynt: Adam ve Adamlar By: metin7/c Date: 24 Ocak 2014, 17:30:21
ben adamým biz adamýz çaktý
Ynt: Adam ve Adamlar By: Rabia nur kaplan 8.D Date: 24 Ocak 2014, 17:33:58
Kendin bilen her insan, adam olmalý adam.
O, deðerli büyükler, söyleyin ner’de kaldý?
Kendin bilen her insan, adam olmalý adam.
radyobeyan