Beyaz karanfil kokusu By: sumeyye Date: 20 Ekim 2010, 18:03:16
BEYAZ KARANFÝL KOKUSU
Bakýþlarýma ilmek ilmek döþenen bu beyaz sûret,bir kardelen narinliðiyle,zarif iþlemelerle nakþedilen nazdýr yüreðime..
Iþýltýsýný içinde saklayan bir gece vaktindeyim, her tarafa beyaz karanfil kokusu sinmiþ.Bu tatlý rayiha bütün caddeleri tek tek dolaþýyor. Þehre hiç durmaksýzýn lapa lapa kar yaðýyor.Sanki beyaz bir tülden peçe iniyor topraðýn alacalý yüzüne. Hazin bir þarký gibi çöküyor, sükut adýndaki karanlýðýn omuzlarýna bu beyaz koku..Sarýyor boylu boyunca çatýlarýn turuncu rengini,yaz sabahlarýnda sarmaþýk güllerini kollarýnda sallayan bahçe korkuluklarýný, ince dikenli çam dallarýný, pencere önlerini, balkon demirlerini ,yollarý ve kaldýrým kenarlarýný..Kuþlar kapýlarýný soðuða karþý iyice kapattýklarý yuvalarýnda ýlýk uykulara dalýyorken, sokaklarda derin bir sessizlik can buluyor.
Vefasýz bir güneþin altýnda kendini saklayan, vefa adýna yeþerip, saçýna ak düþmüþ topraðýn yüzünü þenlendiren kardelenlerin beyaz yazgýsýve kýyamda duran bu çiçeðin yüzüne þiir þiir yaðan gökyüzünün adý oluyor kar..
Kar tanelerinin izlediði yolu yukarýya doðru takip ederek, þu darmadaðýnýk halimle çoban yýldýzýnýn izini sürüyorum.Uykularýn rüyalara, rüyalarýn da uykulara tutkun olduðu bu saatte, kýpýrtýsýz kalbime gürül gürül yaðan kar, ýzdýraplarýmýn üzerine kördüðümler atan bir inþirah oluyor.
Camýn arkasýnda her zamankinden farklý olarak, adeta gelinlik giyinmiþ bir manzara var.Ýri beyaz bulgur taneleri gibi, bulutlarýn koynundan çýkýp yeryüzüne doðru boncuk boncuk yürüyen bir düþ olmalý bu.. Seyrine dalýnca insaný bu dünyanýn dýþýna çekerek, yeni keþifler yaptýracak kadar muazzam olan bu güzellik, rahmet adlý bir gümüþ makasla bulutlarýn milyonlarca parçaya bölünmüþ hali olsa gerek.. Önce gökyüzünü sonra da bütün bir þehri minik, beyaz kanatlý kelebek bedenleri istila etmiþ gibi.Aðaçlar eþsiz görüntüsünün cazibesinden midir bilinmez, böylesi beyaz bir gece karþýsýnda el pençe divan durup, indirmiþler dallarýný, eðmiþler baþlarýný.Bu nazlý yükü üzerlerinde taþýmaktan memnun bir þekilde, baharda nasýl ki çiçeklerle döþeniyorlarsa týpký öylece, bu sefer de karla bezemiþler kendilerini..
Ellerime konan ve hemen eriyen kar tanesi, fýrfýrlý yapraklarý ile suya düþen karanfilin, kývrýmlarýnda kalan bir damla ýslaklýk gibi. Bir ceylan kadar ürkek duruþuyla, sanki “düþtüðüm yeri incitir miyim acaba?” endiþesini taþýyor.Yaðmur gibi delidolu, heyecanlý deðil. Daha aðýrbaþlý, daha mütevazý ve az konuþup çok dinleyen birisinin bilgeliðini içinde saklýyor. Sedeften iðne ile iþlenmiþ pahalý bir mücevher, ama dokununca pýrýltýlý bir damlaya dönüþecek kadar da alçakgönüllü. Ancak aheste aheste okunduðu zaman anlaþýlan þiirler gibi topraða sýðýnýþlarý..
Yeryüzüne uzak beyaz bir denizin dibinde beslenerek, gecenin siyah kakülüne düþmüþ bir avuç inci tanesi kadar güzeller..Yaðmura benzemedikleri gibi doluya benzer özellik de göstermiyorlar. Dolu gibi,sert, umursamaz, kaygýsýz ve aceleci deðiller.Aksine yumuþak yüzlü,ince düþünceli ve nazikler.
Tatlý tatlý köpürüp, ayaklarýma çarpan denizin o sakinliðini hatýrlatýyor bana, hareketsiz duran ellerimin üstüne,birbirine deðmeden gelip, birbiri üzerine kibarca düþen kar taneleri.. Semada büyüyen bu kýr çiçeklerinin her birinin topraða deðiþini kalbimin ayrý bir yerinde hissediyorum sanki. Böyle bir hisle beraber kar üzerinde yürüyünce irkiliyorum. Ayak izimin altýnda kalan tanelerin canýnýn yanacaðý gibi bir duygu içimi kaplýyor.
Göðe açýlan merhamet kapýlarýnýn yere dökülen rahmet anahtarlarý onlar. Ýnsanoðlu deðdi mi bu beyaz güzelliðe bütün büyü bozuluveriyor sanki. Önce gittikçe çoðalan ayak izleri, sonra aðaçlarýn üzerlerine vurulan darbelerle silkelenen kar birikintileri, süpürmeler ve çamurla birleþerek ortaya çýkan beyazdan uzaklaþýp rengi kahverengiye dönen yýðýnlar…Oysa gözlerin uyuduðu bir zamanda kaplamýþtý topraðý bu beyaz örtü. Sokak lambasýnýn yaþlý sarý ýþýðý, her kar tanesinde ayrý bir gençlik iksirini içmiþçesine, diðer gecelere göre daha çok parlýyor. Araba tekerleklerinin henüz geçmediði, küreklerin henüz deðmediði yollar, baharda papatyalarla kaplanan, insan ayaðýnýn dokunmadýðý dað yamaçlarýna ne kadar da çok benziyor. Bu beyaz büyü bir tek çocuk elleri dokunduðu zaman bozulmuyor. Çünkü soðuk zerreler, onlarýn üþüyen ellerinde hep gülümseyen, sýcak kalpli ve zeytin gözlü,ton ton bir sevimliliðe dönüþüyor.
Gece ilerledikçe, bu büyüden habersiz olan uykular derinleþiyor.Karanlýk siyahlaþtýkça, kar taneleri beyazlaþýyor ve yaðdýkça gece gecelikten çýkýp sanki gündüz oluyor. Balkonda, demirlerin üzerinde biriken karlarý izlerken, üþüdüðümü fark ediyorum. Her halleriyle nezaketi haykýran bu minik taneler,üþüyen bedenime raðmen içime tarifi imkansýz bir sýcaklýk akýtýyor. Bu his, baharýn açan ilk çiçeðini gördüðümde, kalbimde kalan duyguya çok benziyor.
Beyaz bir düþün yorgunluðu mudur topraðý bu kadar pamuk yüzlü kýlan?Açamayan tomurcuklarýn isyaný mý,yoksa çiçeklerin toprak üzerine devrilen gölgeleri miktarýnca kendi renklerinde göðe söyledikleri gizli bir aðýt mý?
Kar kokusu, beyaz karanfil kokusu oluyor. Ne bahar kokusuna benziyor, ne de güz.Soðuk zamanlarýn aralarýna sýkýþtýrýlmýþ bir tutam sýcak dua kokusu bu. Bir yudum gönül berraklýðýnýn göðe çarpýp, çoðalarak latif edalarla aþaðýlara kayan þefkat muþtusu..Ýçimin sokaklarýný yýkaya yýkaya, tozlarýný ala ala, evimin önüne beyaz boncuklar gibi yýðýlan bu nurdan damlalar göðün yeryüzünün gittikçe kararan çehresine tuttuðu matemi midir? Bir hicraný mý saklar bu beyazlýk, dertli bir özlemi mi barýndýrýr zerrelerinde? Bu kadar sessiz oluþlarý, çaresiz bir yalnýzlýðý mý demlendirir anlatmak istediklerinde?
Bir inþirah vaktindeyim.. Meleklerin her tane ile beraber yeryüzüne yaðdýðý beyaz bir dua vaktindeyim .Uykular biraz daha uzun sürse, arabalarýn tekerlekleri geçmese, kar üzerinde yalnýzca gri kanatlý güvercinlerin ayak izleri kalsa, bu beyaz yalnýzlýk güneþ doðup onlarý bir su birikintisi haline getirene kadar hiç bozulmasa.. Zuhal GEDÝK