Martin Lings
Pages: 1
Yeni Yuva By: selsebil Date: 14 Nisan 2009, 19:03:31
Cami'in bitirilmesine yakýn Peygamber (s.a.v.), cami­nin doðu duvarýna bitiþik iki oda yapýlmasý için emir ver­di. Biri hanýmý Þevde (r.), diðeri de niþanlýsý Aiþe (r.) için­di. Binanýn yapýmý toplam yedi ay sürmüþtü, Peygamber (s.a.v.) bu süre içinde Ebu Eyyub (r.)'un evinde kaldý. Sevde'nin evi bitmek üzere ilçen, Zeyd (r.)'i, zevcesi Sevde'yi. kýzlarý Ümmü Gülsüm Cr.) ve Fatuna tr.)yý Medine'ye ge­tirmesi için Mekke'ye gönderdi. Ebu Bekir (r.) de oðlu Ab­dullah'a, Ümmü Rûmân, Esma ve Aiþe'yi getirmesi için haber gönderdi. Zeyd kendi karýsý Ümmü Eymen ve küçük oðullan Üsame'yi de beraberinde getirdi. Talha tüm taþý­nabilir mallarýný elden çýkarmýþtý, bu yüzden o da Zeyö'le beraber Medine'ye geldi, henüz yeni hicret ediyordu. Bu partinin geliþinden kýsa bir süre sonra Ebu Bekir (r.) kýzý Esma'yý annesi Safiye ile birlikte birkaç aydan beri Me­dine'de olan Zübeyr'le evlendirdi. Ebu Bekir'in kýz kar­deþi Kureybe, yaþlý ve kör olan babalarý Ebu Kuhafe'ye bakmak için Mekke'de kalmýþtý. Kureybe'nin aksine, ba­basý henüz müslüman olmamýþtý.

Peygamber (s.a.v.) Zeyd'in Ümmü Eymen (r.)'den baþ­ka, kendi yaþýnda ikinci bir eþ almasýný uygun gördü ve Cahþ'm oðlu Abdullah'tan güzel kýzý ZeynebU istedi. Ýlk önceleri Zeynep Ýsteksizdi, bunun için bir sürü geçerli ne­deni de vardý. Zeyneb bir Kureyþ'UydÝ, Fakat bu sebebi öne sürmesi inandýrýcý olmadý. îki taraftan» saf Kureysli olan annesi Umeyme, Esed'ii bir adamla evlenmiþti, Zeyd'in Kureyþ kabilesine evlat edinildiði hesaba katýlmazsa, onun ailesinin kabileler: olan Beni Kalk ve Beni Tayy, Beni Esed'e göre daha aþaðý bir statüdeydi. Zeynep, Zeyd'le evlenme­sini Peygamber (s.a.v.)'in istediðini anlayýnca, razý oldu, ve evlilik meydana geldi. O sýralarda kardeþi Hamne de Mus'ab'la evlenmiþti. Bundan kýsa bir süre sonra Zeyneb'in annesi Umeyme Medine'ye geldi ve Peygamber (s.a.v.)'e biat etti.

Peygamber (s.a.v.) ve kýzlarý, Þevde ile birlikte yeni yapýlan evde oturmaya baþladýlar. Bundan bir ya da iki ay sonra Aiþe'rdn de artýk evlenmesi gerektiði kararýna vardýlar. O sýralarda Aiþe (r.), güzelliði göze çarpan do­kuz yaþlarýnda bir çocuktu. Güzelliði anne ve babasýndan kaynaklanýyordu. Kureyþliler babasýna, yüzü güzel oldu­ðu için Atik derlerdi[1]. Annesi hakkýnda ise Peygamber (s.a.v.) þöyle derdi: «Kim Cennet'teki büyük gözlü Huri kýzlarým görmek isterse, Ümmü Rûmân (r.)'a baksýn.*[2] Peygamber (s.a.v.) uzun süreden beri Aiþe'ye çok yakýn­dý. Aiþe (r.), Peygamber (s.a.v.}'le babasýnýn Medine'ye hic­ret edip, kendisinin annesi ile birlikte Mekke'de kaldýðý birkaç ay dýþýnda, onu hergün görmeye alýþmýþtý. Küçük ya­þýndan beri O, anne ve babasýnýn Muhammed (s.a.v.)'e, hiç kimseye göstermedikleri sevgi ve saygýyý gösterdiklerini farkediyordu. Ona bunun nedenleri de anlatýlmýþtý: O, Al­lah'ýn Basulü idi, düzenli olarak Cebrail'le iliþki içindeydi ve O, semaya yükselip tekrar yeryüzüne döndüðü için in sanlar arasýnda seçkin bir adamdý. Onun görünüþü bile bu yükseliþi gösteriyor ve Cennet zevklerinden birþeyler Ýletiyordu.' Onun mucize dokunuþunda bu zevk elle tutu­lur hale geliyordu. Herkes sýcaktan bayýlýrken onun elleri «kardan daha serin ve miskten daha güzel kokulu»[3] o1 yordu. Bunun  yanýsýra O,  sanki  ölümsüzmüþ gibi  yaþýný göstermezdi. Gözleri parlaklýðýndan birþey kaybetmemiþti. Siyah saçlarý ve sakalý hâlâ gençliðin izini taþýyordu. Be­deni ise, Fil Yýlýndan sonra geçen elli üç yýjýn. sadece yarý­sýný yaþamýþ bir adam olduðunu gösterecek kadar zinde görünüyordu.

Düðün için bir takým hazýrlýklar yapýldý. Fakat bun­lar, Aiþe'ye eþsiz ve büyük bir an yaþadýðýný hissettirecek denli büyük deðildi. Evden ayrýlmasýndan kýsa bir süre önce Aiþe bahçeye kaçmýþ ve bir arkadaþýyla oynamaya dalmýþtý. Kendisi bu olayý þöyle anlatýyor: «Bir tahtere­vallinin üzerinde oynuyordum, uzun saçlarým darmadaðý­nýk olmuþtu. Geldiler, beni alýp götürdüler ve hazýrladý­lar.»[4].

Ebu Bekir (r.), Bahreyn'den kýrmýzý, ince çizgili bir kumaþ almýþta. Bundan Aiþe (r.)'ye düðün elbisesi diktiler. Bu elbiseyi giydirdiler, annesi onu elinden tutup, dýþýnda Ensar'dan bazý kadýnlarýn beklediði yeni evine götürdü. Onu þöyle selamladýlar: Mutluluk ve iyilik dileðiyle -her þey iyi olsun». Daha sonra onu Peygamber .(s.a.v.)'Ýn ya­nma götürdüler. Kadýnlar onun saçlarýný tarayýp, takýlar­la süslerken, Peygamber (s.a.v.) ayakta onlarý gülümseye­rek seyretti. Diðer düðünlerinin aksine bu düðünde yemek vermedi. Tören mümkün olduðu kadar sadeydi. Bir kâse süt getirilmiþti. Peygamber (s.a,v.) kendisi içtikten sonra Kaseyi Aiþe'ye uzattý. O, utanarak reddetti, fakat Peygamber (s.a.v.) ýsrar edince Ýçti ve kaseyi yanýnda otu­ran kardeþi Esma'ya uzattý. Orada bulunanlarýn hepsi de sütten içtiler. Daha sonra, gelin ve damadý yalnýz býrakarak hepsi evlerine' gittiler.

Son üç yýl boyunca, Aiþe'nin arkadaþlarýnýn gelip Ebu Bekir'in avlusunda oynamadýklarý çok az gün vardý. Aiþe (r.)'nin Peygamber (s.a.v.)'in evine taþýnmasý bu durumu deðiþtirmedi. Artýk arkadaþlarý hergün onu yeni evinde zi­yaret ediyorlardý. Bunlardan bir kýsmý kendisi gibi aile­siyle Mekke'de hicret edenler, bir kýsmý ise Medine'de edindiði yeni arkadaþlardan oluþuyordu. Aiþe CrJ þöyle anla­týyor: «Ben, arkadaþlarýmla beraber bebeklerimle oynar­dým. O sýrada Peygamber Cs.a.v.) gelirdi. Onu görünce ar­kadaþlarým kaçýþýrlardý. Fakat Peygamber (s.a.v.} onlarý, ben onlarla beraber olmak istediðim için geri getirirdi.»[5]. Bazen onlar kaçmaya fýrsat bulamadan: «Olduðunuz yer­de kalýn.»" derdi. Çocuklarý sevdiði ve kýzlarýyla oynama­ya alýþýk olduðu için bazan onlara katýlýp birlikte oyun oy­nardý. Oyuncaklarýn ve bebeklerin bir çok rolleri vardý. Aiþe fr.) þöyle diyor: «Bir gün ben oyuncaklarýmla oynarken Peygamber (s.a.v.) içeri girdi ve: «Ey Aiþe, bu hangi oyun?» dedi. Ben: «Süleyman'ýn atlarý» dedim. O da bana güldü.»[6] Fakat bazen geldiðinde onlarý rahatsýz etmenýpk için cübbesine bürünür beklerdi.

Aiþe (rj'nin yaþamýnýn üzücü bir yaný da vardý. Yesrib, tüm Arabistan'da, belli bir mevsimde -yayýlan ateþli humma hastalýðýyla tanýnýrdý. Bu, Özellikle vakaya yaban­cý olanlarý yakalayan bir hastalýktý. Peygamber (s.a.v.) hum­maya yakalanmamýþtý, fakat onun en yakýn arkadaþlar: -Ebu Bekir, azatlýsý Amir (r.) ve Bilal ( hummaya tu­tulmuþlardý. Bir sabah Aiþe babasýný ziyarete gitti ve uç adamý yan baygýn halde yatarken bulunca dehþete kapýl­dý. «Babacýðým, nasýlsýn?» diye sordu. Fakat babasý ceva­býný dokuz yaþýndaki bir kýzýn anlayabileceði seviyeye in-diremeyecek derecede hastaydý. Bu yüzden iki mýsrahk bir þiirle cevap verdi:

«Herkes her sabah akrabalarýna iyi günler diler,

Ve ölüm onun ayakkabýsýnýn baðýndan daha yakýndýr».

Aiþe babasýnýn sayýkladýðýný zannetti ve Amir'e döndü. Ölmese de ölüme çok yaklaþan Amir de ona þiirle cevap verdi. O sýrada Bilal hummadan kurtulmuþtu, fakat hiçbir þey yapacak gücü olmadýðý için evin avlusunda yatýyor-

Buna raðmen, konuþacak kadar gücü vardý, þu sözleri söyledi:

«Ah, geceleyin bir daha uyuyabilecek iniyim?

Mekke dýþýnda yetiþen sümbül ve kekiklerin arasýnda?

Mecenne[7] sularýndan bir daha içip,

Þâme ve Tafîl[8] bir daha görebilecek miyim?"

Aiþe çek üzgün bir þekilde eve döndü. «Ateþten, akýl­lan baþlarýndan gitmiþ bir halde sayýklýyorlar» dedi. Pey­gamber (s.a.v.î, Aiþe, anlamasa da çocuk hafýzasýyla on­larýn söylediklerini kelimesi kelimesine tekrarlayýnca ikna oldu. Ve þöyle dua etti: «ALLAH'ým, Mekke'yi bize sevgili kýldýðýn gibi,. Medine'yi de bize sevgili kýl, hatta daha da sevgili. Bize suyunu ve ekinlerini ver ve hummayý bura­dan Mahya'ah[9] kadar uzaklaþtýr»[10] ALLAH onun duasýný kabul etti.

 

 



--------------------------------------------------------------------------------

[1] I. H. 161,

[2] I. S. VII, 202.

[3] B.fXr, 2

[4] i. s. vm, 40-1.

[5] A.g.e., 41.

[6] A.g.e., 42

 

[7] Mekke'ye yakýn bir yerin ad.

[8] Mekke'de 2 tepe,

[9] Medine'nin yedi günlük deve yolu güneyinde bir yer.

[10] 1.1. 414.

 


radyobeyan