Bu mektup size Efendim By: sidretül münteha Date: 18 Ekim 2010, 16:45:43
Bu Mektup Size Efendim
Bu mektup size efendim…Size sevdalý milyonlar adýna yazýyor ve size gönderiyorum… Ýçimden geçenleri anlatmaya tam anlamý ile kifayetsiz kalýyor kelimeler… Cümleler bir bir devriliyor belki… Ama size layýk olmayan aþkýmý bu mektupla size sunuyorum… Sizin asýrlar önce bahsettiðiniz bir asýrda yaþayan bir ümmetinizim…
Efendim… Ben üzerine güneþ doðan, namazlarýnda o manevi derinliði yaþayamayan, kýsaca sizin uzak durmayý emir buyurduðunuz þeylere yakýn olan biriyim… Geriye dönüp dikkatlice baktýðýmda size yazacaðým, size övünç ile bahsedeceðim hallerim yok ne yazýk. Ýsmini duyunca hiç hýçkýrýklara bulanamadým… Evet, elim kalbimde sizi andým. Sizin istediðiniz gibi. Ama ben isterdim ki. Mübarek isminiz anýldýðý vakit iki büklüm olayým, gözyaþlarýna bulanayým… Anam babam sana feda olsun Ya RasulALLAH diye hýçkýrýklarla birde ben sesleneyim…
Yazýk ki sizi sevmekten baþka size yazacaðým hiç bir þeyim yok benim… Efendim sizi rüyalarýmda görmeyi de çok ama çok isterdim… Sizi görenler anlattýlar sizi. Sizin nur çehrenizden bahsettiler. Saçlarýnýzý gözlerinizi anlattýlar. Sizi görenler size layýk. Hallerinden belli. Ben sizi görmeye hakkým olmadýðýnýn idrakindeyim. Yadýrgamýyorum. Ama efendim siz kapýlarý öyle apansýz çalarsýnýz ki, çalýlarýn içinde size uzanan elleri apansýz tutarsýnýz ki, beklide bu bendeki ümidi soldurmayan… Efendim eðer mektubumu okumaya layýk bulursanýz ben rüyalarýmda hayalinizi dahi görmeye razýyým. Bir sabah uyandýðýmda gözlerimde hala duran gözyaþlarýmýn olmasýný, yüzümde mübarek elinizin sýcaklýðýnýn gitmemiþ olmasýný o kadar çok isterdim ki… Bazen sizinle uzun uzun konuþtuklarýný anlatanlar var. Bilin ki böyle büyük hayallerim yok benim. Haddimi bilirim. Konuþmasanýz da bir nefesinizi duymak kâfi gelir bana. Bazen de ümmetinizden kimilerinin saçlarýný okþuyor, kimilerine de uzun uzun tebessüm ediyormuþsunuz… Ah… Ne büyük bir saadet.
Ya RasulALLAH çok savrulduk sensizlik girdabýnda. Sana gerektiði gibi baðlanýp teslim etseydik kalbimizi, ýzdýrap olan yaþantýmýz sükûnete dönüþecekti muhakkak. Lakin þahsým adýna yapamadým. Tövbelerimi samimiyetsizlik içinde gönderdim rabbime… Ýyiliklerim riyalara bulandý. Çok yoruldum efendim. Çok yoruldum. Þu karanlýklarda ýþýðýnýza muhtacým. Ey güllerin efendisi bu hafta sizin kutlu doðum haftanýz… Bizler kendimize yeni yeni günler ürettik… Annelerimizin, Babalarýmýzýn, Sevgililerimizin hatta komþularýmýzla altýn günlerimiz bile oldu. Kýsacasý üç yüz altmýþ beþ günün üç yüz altmýþ beþinide bir hayali avuntu içinde doldurduk durduk. Ah bir bilsen, Beraat gecesi, Kadir gecesi, Miraç gecesi varken biz nelerle oyalandýk durduk.
Ya RasulALLAH sizi sevenler her gününü her anýný sizinle vuslat anýymýþ gibi yaþýyor. Bende bir gül aldým bu gün. En güzelinden. En kýrmýzýsýndan… Ve en güzel kokanýndan… Siz olsaydýnýz aramýzda eminim kapýnýzýn önü güllerle dolardý… Ben kendi ellerimle vermeye çekinirdim utanýrdým bekli de… Ama uykusuz kaldýðým gecenin sabahýnda, Ýlk ýþýklarlar kapýnýzýn önüne býrakýp sizin için seçtiðim gülü; kapýnýzý çalýp hýzla uzaklaþýrdým. Uzaklardan gülümü elinize aldýktan sonra yüzünüze düþen dünyanýn en güzel tebessümü seyrederdim… Size günün ilk gülünü ben vermek isterdim… Ben vermek isterdim ya RasulALLAH… ALINTIDIR