Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Cennet By: meryem Date: 18 Ekim 2010, 10:58:02
Cennet

Ýman edip salih amellerde bulunanlarý müjdele. Gerçekten onlar için altlarýndan ýrmaklar akan cennetler vardýr. Kendilerine rýzýk olarak bu ürünlerden her yedirildiðinde: "Bu daha önce de rýzýklandýðýmýzdýr" derler. Bu onlara (dünyadakine) benzer olarak sunulmuþtur. Orada onlar için tertemiz eþler vardýr ve onlar orada süresiz kalacaklardýr. (2/25)
De ki: "Size bundan daha hayýrlýsýný bildireyim mi Korkup sakýnanlar için Rablerinin katýnda içinde temelli kalacaklarý altýndan ýrmaklar akan cennetler tertemiz eþler ve Allah´ýn rýzasý vardýr. Allah kullarý hakkýyla görendir." (3/15)
Yüzleri aðaranlar ise artýk onlar Allah´ýn rahmeti içindedirler içinde de temelli kalacaklardýr. (3/107)
Ýþte bunlarýn karþýlýðý Rablerinden baðýþlanma ve içinde ebedi kalacaklarý altýndan ýrmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapýp-edenlere ne güzel bir karþýlýk (ecir var.) (3/136)
Ama Rablerinden korkup-sakýnanlar; onlar için Allah katýnda -bir þölen olarak- altlarýndan ýrmaklar akan -içinde ebedi kalacaklarý- cennetler vardýr. Ýyilik yapanlar için Allah´ýn katýnda olanlar daha hayýrlýdýr. (3/198)
Ýman edip salih amellerde bulunanlarý altýndan ýrmaklar akan içinde ebedi kalacaklarý cennetlere sokacaðýz. Onda onlar için tertemiz kýlýnmýþ eþler vardýr. Ve onlarý ´ne sýcak-ne soðuk tam kararýnda gölgeliðe´ sokacaðýz. (4/57)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar biz onlarý altýndan ýrmaklar akan içinde ebedi kalacaklarý cennetlere sokacaðýz. Bu Allah´ýn gerçek olan va´didir. Allah´tan daha doðru sözlü kim vardýr (4/122)
Eðer Kitap Ehli iman edip sakýnsalardý elbette onlarýn kötülüklerini örter ve onlarý ´nimetlerle donatýlmýþ´ cennetlere sokardýk. (5/65)
Böylelikle Allah dediklerine karþýlýk olarak içinde ebedi kalacaklarý altýndan ýrmaklar akan cennetler verdi. Bu iyilik yapanlarýn karþýlýðýdýr. (5/85)
Allah dedi ki: "Bu doðrulara doðru söylemelerinin yarar saðladýðý gündür. Onlar için içinde ebedi kalacaklarý altýndan ýrmaklar akan cennetler vardýr. Allah onlardan razý oldu onlar da O´ndan razý olmuþlardýr. Ýþte büyük ´kurtuluþ ve mutluluk´ budur." (5/119)
Ýman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye güç yetireceðinden fazlasýný yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabý (halký)dýrlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardýr. (7/42)
Biz onlarýn göðüslerinde kinden ne varsa çekip almýþýz. Altlarýndan ýrmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaþtýran Allah´a hamd olsun. Eðer Allah bize hidayet vermeseydi biz doðruya ermeyecektik. Andolsun Rabbimizin elçileri hak ile geldiler." Onlara: "Ýþte bu yaptýklarýnýza karþýlýk olarak mirasçý kýlýndýðýnýz cennettir" diye seslenilecek. (7/43)
Cennet halký ateþ halkýna (þöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimizin vadettiðini gerçek buldunuz mu " Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (þöyle) seslenecektir: "Allah´ýn laneti zalimlerin üzerine olsun." (7/44)
Ýki taraf arasýnda bir engel ve burçlar (A´raf) üstünde hepsini yüzlerinden tanýyan adamlar vardýr. Cennete gireceklere: "Selam size" derler ki bunlar henüz girmeyen fakat (girmeyi) ´þiddetle arzu edip umanlardýr.´ (7/46)
Gözleri cehennem halkýndan yana çevrilince: "Rabbimiz bizi zalimler topluluðuyla birlikte kýlma" derler. (7/47)
"Kendilerine Allah´ýn bir rahmet eriþtirmeyeceðine yemin ettiðiniz kimseler bunlar mýydý (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksýnýz." (7/49)
Ateþin halký cennet halkýna seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah´ýn size verdiði rýzýktan aktarýn." Derler ki: "Doðrusu Allah bunlarý inkâr edenlere haram (yasak) kýlmýþtýr." (7/50)
Ýþte gerçek mü´minler bunlardýr. Rableri katýnda onlar için dereceler, baðýþlanma ve üstün bir rýzýk vardýr. (8/4)
Rableri onlara katýndan bir rahmeti bir hoþnutluðu ve onlar için kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler. (9/21)
Onda ebedi kalýcýdýrlar. Þüphesiz Allah büyük mükafaat katýnda olandýr. (9/22)
Allah mü´min erkeklere ve mü´min kadýnlara içinde ebedi kalmak üzere altýndan ýrmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiþtir. Allah´tan olan hoþnutluk ise en büyüktür. Ýþte büyük kurtuluþ ve mutluluk budur. (9/72)
Allah onlar için süresiz kalacaklarý, altýndan ýrmaklar akan cennetler hazýrladý. Ýþte büyük ´kurtuluþ ve mutluluk´ budur. (9/89)
Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Allah onlardan hoþnut olmuþtur onlar da O´ndan hoþnut olmuþlardýr ve (Allah) onlara içinde ebedi kalacaklarý altýndan ýrmaklar akan cennetler hazýrlamýþtýr. Ýþte büyük ´kurtuluþ ve mutluluk´ budur. (9/100)
Ýman edenler ve salih amellerde bulunanlar da Rableri onlarý imanlarý dolayýsýyla altýndan ýrmaklar akan nimetlerle donatýlmýþ cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder). (10/9)
Oradaki dualarý: "Allah´ým Sen ne yücesin"dir ve oradaki dirlik temennileri: "Selam"dýr; dualarýnýn sonu da: "Gerçekten hamd alemlerin Rabbi olan Allah´ýndýr." (10/10)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar ve ´Rablerine kalbleri tatmin bulmuþ olarak baðlananlar´ iþte bunlar da cennetin halkýdýrlar. Onda süresiz kalacaklardýr. (11/23)
Mutlu olanlar da, artýk onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dýþýnda gökler ve yer sürüp gittikçe orada süresiz kalacaklardýr. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandýr. (11/108)
Onlar Adn cennetlerine girerler. Babalarýndan eþlerinden ve soylarýndan ´salih davranýþlarda´ bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapýdan girip (þöyle derler:) (13/23)
Sabrettiðinize karþýlýk selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel. (13/24)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varýlacak yerin güzel olaný (onlarýndýr). (13/29)
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altýndan ýrmaklar akar yemiþleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakýnanlarýn (mutlu) sonudur inkâr edenlerin sonu ise ateþtir. (13/35)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar Rablerinin izniyle altýndan ýrmaklar akan içinde ebedi kalacaklarý cennetlere konulmuþlardýr. Orada birbirlerine olan dirlik temennileri: "Selam"dýr. (14/23)
Gerçekten takva sahibi olanlar cennetlerde ve pýnar baþlarýndadýr. (15/45)
Oraya esenlikle ve güvenlikle girin. (15/46)
Onlarýn göðüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sýyýrýp-çektik, kardeþler olarak tahtlar üzerinde karþý karþýyadýrlar. (15/47)
Orda onlara hiçbir yorgunluk dokunmaz ve onlar ordan çýkarýlacak deðildirler. (15/48)
Adn cennetleri; ona girerler onun altýndan ýrmaklar akar içinde onlarýn her diledikleri þey vardýr. Ýþte Allah takva sahiplerini böyle ödüllendirir. (16/31)
Ki melekler güzellikle canlarýný aldýklarýnda: "Selam size" derler. "Yaptýklarýnýza karþýlýk olmak üzere cennete girin." (16/32)
Onlar; altýndan ýrmaklar akan Adn cennetleri onlarýndýr orada altýn bileziklerle süslenirler hafif ipekten ve aðýr iþlenmiþ atlastan yeþil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanýrlar. (Bu) Ne güzel sevap ve ne güzel destek. (18/31)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir ´konaklama yeridir.´ (18/107)
Onda ebedi olarak kalýcýdýrlar ondan ayrýlmak istemezler. (18/108)
Ancak tevbe eden iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onlarýn dýþýndadýr); iþte bunlar cennete girecekler ve hiçbir þeyle zulme uðratýlmayacaklar. (19/60)
Adn cennetleri (onlarýndýr) ki Rahman (olan Allah onu) kendi kullarýna gaybtan vadetmiþtir. Þüphesiz O´nun va´di yerine gelecektir. (19/61)
Onda ´boþ bir söz´ iþitmezler; sadece selam (ý iþitirler). Sabah akþam onlarýn rýzýklarý orda (bulunmakta)dýr. (19/62)
O cennet; biz kullarýmýzdan takva sahibi olanlarý (ona) varisçi kýlacaðýz. (19/63)
Ýçlerinde ebedi kalacaklarý altýndan ýrmaklar akan Adn cennetleri de (onlarýndýr). Ve iþte bu arýnmýþ olanýn karþýlýðýdýr. (20/76)
Bunun üzerine dedik ki: "Ey Adem bu gerçekten sana ve eþine düþmandýr; sakýn sizi cennetten sürüp çýkarmasýn sonra mutsuz olursun." (20/117)
Böylece ikisi ondan yediler hemen ardýndan ayýp yerleri kendilerine açýlýverdi üzerlerini cennet yapraklarýndan yamayýp-örtmeye baþladýlar. Adem Rabbine karþý gelmiþ oldu da þaþýrýp-kaldý. (20/121)
Onun uðultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladýðý (sayýsýz nimet) içinde ebedi kalýcýdýrlar. (21/102)
Onlarý o en büyük korku hüzne kaptýrmaz ve: "Ýþte bu sizin gününüzdür size va´dedilmiþti" diye melekler onlarý karþýlayacaklardýr. (21/103)
Hiç þüphesiz Allah iman edenleri ve salih amellerde bulunanlarý altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar orada altýndan bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir. (22/23)
Onlar sözün en güzeline iletilmiþlerdir ve övülen doðru yola iletilmiþlerdir. (22/24)
Ýþte (yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin nimetlerine) varis olacak onlardýr. (23/10)
Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardýr; içinde de ebedi olarak kalacaklardýr. (23/11)
Dilediði takdirde sana bundan daha hayýrlýsý olarak altýndan ýrmaklar akan cennetler veren ve senin için köþkler kýlan (Allah) ne yücedir. (25/10)
De ki: "Bu mu daha hayýrlý yoksa takva sahiplerine va´dedilen ebedi cennet mi Ki onlar için bir mükafat ve son duraktýr." (25/15)
Ýçinde ebedi kalýcýlar olarak orada her istedikleri onlarýndýr; bu Rabbinin üzerine aldýðý istenen bir vaaddir. (25/16)
O gün cennet halkýnýn kalacaklarý yer daha hayýrlý dinlenecekleri yer çok daha güzeldir. (25/24)
Ýþte onlar sabretmelerine karþýlýk (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileði ve selamla karþýlanýrlar. (25/75)
Orda ebedi olarak kalýcýdýrlar; o ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. (25/76)
(O gün) Cennet takva sahiplerine yaklaþtýrýlýr. (26/90)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar; onlarý içinde ebedi kalýcýlar olarak altýndan ýrmaklar akan cennetin yüksek köþklerine muhakkak yerleþtireceðiz. (Salih) Amellerde bulunanlarýn ecri ne güzeldir. (29/58)
Böylece iman edip salih amellerde bulunanlar; artýk onlar ´bir cennet bahçesinde´ ´sevinç içinde aðýrlanýrlar´. (30/15)
Kim inkâr ederse artýk onun inkârý kendi aleyhinedir; kim salih bir amelde bulunursa artýk onlar kendi lehlerine olarak (cennetteki yerlerini) döþeyip hazýrlamaktadýrlar. (30/44)
(Ancak) Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için nimetlerle-donatýlmýþ cennetler vardýr. (31/8)
Orada ebedi olarak kalýcýdýrlar. Allah´ýn va´di haktýr. O üstün ve güçlü olandýr hüküm ve hikmet sahibidir. (31/9)
Ýman eden ve salih amellerde bulunanlar ise artýk onlar için yaptýklarýnýza karþýlýk olmak üzere bir aðýrlanma konaðý olarak barýnma cennetleri vardýr. (32/19)
Adn cennetleri (onlarýndýr); oraya girerler orada altýndan bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onlarýn elbiseleri ipek(ten)dir. (35/33)
Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah´a hamdolsun; þüphesiz Rabbimiz gerçekten baðýþlayandýr þükrü kabul edendir." (35/34)
Ki O bizi kendi fazlýndan (ebedi olarak) kalýnacak bir yurda yerleþtirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir býkkýnlýk da dokunmaz. (35/35)
Gerçek þu ki bugün cennet halký ´sevinç ve mutluluk dolu´ bir meþguliyet içindedirler. (36/55)
Kendileri ve eþleri gölgeliklerde tahtlar üzerinde yaslanmýþlardýr. (36/56)
Orada taptaze-meyveler onlarýn ve istek duyduklarý herþey onlarýndýr. (36/57)
Çok esirgeyen Rabb´dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardýr). (36/58)
Ýþte onlar; onlar için bilinen bir rýzýk vardýr. (37/41)
Çeþitli-meyveler. Onlar ikram görenlerdir. (37/42)
Nimetlerle donatýlmýþ (naim) cennetlerde. (37/43)
Birbirlerine karþý tahtlar üzerinde (otururlar). (37/44)
Kaynaktan (doldurulmuþ) kadehlerle çevrelerinde dolaþýlýr. (37/45)
Bembeyaz; içenlere lezzet (veren bir içki). (37/46)
Onda ne bir gaile vardýr ne de kendilerinden geçip akýllarý çelinir. (37/47)
Ve yanlarýnda bakýþlarýný yalnýzca eþlerine çevirmiþ iri gözlü kadýnlar vardýr. (37/48)
Sanki onlar saklý bir yumurta gibi (çarpýcý ve pürüzsüz). (37/49)
Böyleyken kimi kimine yönelmiþ olarak birbirlerine soruyorlar: (37/50)
Bir sözcü der ki: "Benim bir yakýným vardý." (37/51)
Derdi ki: Sen de gerçekten (diriliþi) doðrulayanlardan mýsýn (37/52)
Bizler öldüðümüz toprak ve kemikler olduðumuzda mý gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmiþiz (37/53)
(Konuþan yanýndakilere) Der ki: "Sizler (onun þimdi ne durumda olduðunu) biliyor musunuz " (37/54)
Derken bakýverdi onu ´çýlgýnca yanan ateþin´ tam ortasýnda gördü. (37/55)
Dedi ki: "Andolsun Allah´a neredeyse beni de (þu bulunduðun yere) düþürecektin." (37/56)
Eðer Rabbimin nimeti olmasaydý muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazýr bulundurulanlardan olacaktým. (37/57)
Þüphesiz bu, asýl büyük ´kurtuluþ ve mutluluðun´ ta kendisidir. (37/60)
Böylece çalýþanlar da bunun bir benzeri için çalýþmalýdýr. (37/61)
Adn cennetleri; kapýlar onlara açýlmýþtýr. (38/50)
Ýçinde yaslanýp-dayanmýþlardýr; orda birçok meyve ve þarap istemektedirler. (38/51)
Ve yanlarýnda bakýþlarýný yalnýzca eþlerine çevirmiþ yaþýt kadýnlar vardýr. (38/52)
Ýþte hesap günü size va´dedilen budur. (38/53)
Þüphesiz bu, bizim rýzkýmýzdýr, bitip tükenmesi de yok (38/54)
Ancak Rablerinden korkup-sakýnanlar ise; onlara yüksek köþkler vardýr, onlarýn üstünde de yüksek köþkler bina edilmiþtir. Onlarýn altýnda ýrmaklar akmaktadýr. (Bu) Allah´ýn va´didir. Allah va´dinden dönmez. (39/20)
Rablerinden korkup-sakýnanlar da cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman kapýlarý açýldý ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoþ ve temiz geldiniz. Ebedi kalýcýlar olarak ona girin." (39/73)
(Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va´dinde sadýk kalan ve bizi bu yere mirasçý kýlan Allah´a hamd olsun ki cennetten dilediðimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanlarýn ecri ne güzeldir." (39/74)
Rabbimiz onlarý Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va´dettin; babalarýndan eþlerinden ve soylarýndan salih olanlarý da. Gerçekten Sen üstün ve güçlü olansýn hüküm ve hikmet sahibisin. (40/8)
Kim bir kötülük iþlerse kendi mislinden baþkasýyla ceza görmez; kim de -erkek olsun diþi olsun- bir mü´min olarak salih bir amelde bulunursa iþte onlar içinde hesapsýz olarak rýzýklandýrýlmak üzere cennete girerler. (40/40)
Þüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah´týr" deyip sonra dosdoðru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onlarýn üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayýn ve hüzne kapýlmayýn size vadolunan cennetle sevinin." (41/30)
(O gün) Zalimleri kazandýklarý dolayýsýyla korkuyla titrerlerken görürsün; o (yaptýklarý) da üstlerine çöküvermiþtir. Ýman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet bahçelerindedirler. Rableri katýnda her diledikleri onlarýndýr. Ýþte büyük fazl (nimet ve üstünlük) budur. (42/22)
Siz ve eþleriniz cennete girin; ´sevinç içinde aðýrlanacaksýnýz. (43/70)
Onlarýn etrafýnda altýn tepsiler ve testilerle dolaþýlýr; orada nefislerin arzu ettiði ve gözlerin lezzet (zevk) aldýðý herþey var. Ve siz orada süresiz kalacaksýnýz. (43/71)
Ýþte yaptýklarýnýz dolayýsýyla mirasçý kýlýndýðýnýz cennet budur. (43/72)
Orda sizin için birçok meyveler vardýr; onlardan yiyeceksiniz. (43/73)
Muttakilere gelince; muhakkak onlar güvenli bir makamdadýrlar. (44/51)
Cennetlerde ve pýnarlarda (44/52)
Hafif ipekten ve aðýr iþlenmiþ atlastan (elbiseler) giyinirler karþýlýklý (otururlar). (44/53)
Ýþte böyle; ve biz onlarý iri gözlü hurilerle evlendirmiþizdir. (44/54)
Orda güvenlik içinde her türlü meyveyi istiyorlar; (44/55)
Orda ilk ölümün dýþýnda baþka ölüm tadmazlar. Ve (Allah da) onlarý cehennem azabýndan korumuþtur. (44/56)
Takva sahiplerine va´dedilen cennetin misali (þudur): Ýçinde bozulmayan sudan ýrmaklar tadý deðiþmeyen sütten ýrmaklar içenler için lezzet veren þaraptan ýrmaklar ve süzme baldan ýrmaklar vardýr ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir maðfiret vardýr. Hiç (böyle mükafaatlanan bir kiþi) ateþin içinde ebedi olarak kalan ve baðýrsaklarýný ´parça parça koparan´ kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu (47/15)
Cennet de muttakiler için uzakta deðildir (o gün) yakýnlaþtýrýlmýþtýr. (50/31)
Ona ´esenlik ve barýþ (selam)la´ girin. Bu ebedilik günüdür. (50/34)
Orda diledikleri herþey onlarýndýr; katýmýzda daha fazlasý da var. (50/35)
Þüphesiz muttaki olanlar cennetlerde ve pýnarlardadýrlar; (51/15)
Rablerinin kendilerine verdiðini alanlar olarak. Çünkü onlar bundan önce ihsanda (güzel davranýþta) bulunanlardý. (51/16)
Hiç þüphesiz muttakiler cennetlerde ve nimet içindedirler; (52/17)
Rablerinin verdikleriyle ´sevinçli ve mutludurlar´. Rableri kendilerini ´çýlgýnca yanan cehennemin´ azabýndan korumuþtur. (52/18)
Yaptýklarýnýzdan dolayý afiyetle yiyin ve için. (52/19)
Özenle dizilmiþ tahtlar üzerinde yaslanmýþlardýr. Ve Biz onlarý iri-ceylan gözlü hurilerle evlendirmiþiz. (52/20)
Onlara istek duyup-arzuladýklarý meyvelerden ve etten bol bol verdik. (52/22)
Orada bir kadeh kapýþýr-çekiþirler ki onda ne ´boþ ve saçma bir söz´ ne günaha sokma yoktur. (52/23)
Kendileri için (hizmet eden) civanlar etrafýnda dönüp dolaþýrlar; sanki (her biri) ´sedefte saklý inci gibi tertemiz pýrýl pýrýl.´ (52/24)
Kimi kimine dönüp sorarlar; (52/25)
Dediler ki: "Biz doðrusu daha önce ailemiz (yakýn akrabalarýmýz) içinde endiþe edip-korkardýk." (52/26)
"Þimdi Allah bize lütufta bulundu ve ´hücrelere kadar iþleyen kavurucu´ azabdan korudu." (52/27)
Ki Cennetü´l-Me´va onun yanýndadýr. (53/15)
Rabbin makamýndan korkan kimse için ise iki cennet vardýr. (55/46)
Çeþit çeþit ´inceliklere ve güzelliklere´ (veya her türden sýk aðaçlara) sahiptirler. (55/48)
Ýkisinde de akmakta olan iki pýnar vardýr. (55/50)
Ýkisinde de her meyveden iki çift vardýr. (55/52)
Astarlarý aðýr iþlenmiþ atlastan yataklar üzerinde yaslanýrlar. Ýki cennetin de meyve-devþirmesi (ordakilere) yakýn (kolay)dýr. (55/54)
Orada bakýþlarýný yalnýzca eþlerine çevirmiþ kadýnlar vardýr ki bunlardan önce kendilerine ne bir insan ne bir cin dokunmuþtur. (55/56)
Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler. (55/58)
Ýhsanýn karþýlýðý ihsandan baþkasý mýdýr (55/60)
Bu-ikisinin ötesinde iki cennet daha var. (55/62)
Alabildiðine yemyeþildirler. (55/64)
Ýçlerinde durmaksýzýn fýþkýrýp-akan iki pýnar vardýr. (55/66)
Ýçlerinde (her türden) meyve eþsiz-hurma ve eþsiz-nar vardýr. (55/68)
Orada huylarý güzel, yüzleri güzel kadýnlar vardýr. (55/70)
Otaðlar içinde korunmuþ huri kadýnlar. (55/72)
Bunlardan önce kendilerine ne bir insan ne bir cin dokunmuþtur. (55/74)
Yeþil yastýklara ve çarpýcý güzellikteki döþeklere yaslanýrlar. (55/76)
Yarýþýp öne geçenler de öne geçmiþ öncülerdir. (56/10)
Ýþte onlar yakýnlaþtýrýlmýþ (mukarreb) olanlardýr. (56/11)
Nimetlerle-donatýlmýþ cennetler içinde; (56/12)
Birçoðu geçmiþ (ümmet)lerden (56/13)
Birazý da sonrakilerden. (56/14)
´Özenle iþlenmiþ mücevher´ tahtlar üzerindedirler. (56/15)
Karþýlýklý yaslanmýþlardýr. (56/16)
Çevrelerinde ölümsüzlüðe ulaþmýþ gençler dönüp dolaþýr; (56/17)
Kaynaðýndan (doldurulmuþ) testiler, ibrikler ve kadehler (56/18)
Ki, bundan ne baþlarýný bir aðrý tutar, ne de kendilerinden geçip akýllarý çelinir. (56/19)
Arzulayýp-seçecekleri meyveler (56/20)
Canlarýnýn çektiði kuþ eti. (56/21)
Ve iri gözlü huriler (56/22)
Sanki saklý inciler gibi; (56/23)
Yaptýklarýna bir karþýlýk olmak üzere (onlara sunulur); (56/24)
Orada ne ´saçma ve boþ bir söz´ iþitirler ne günaha sokma. (56/25)
Yalnýzca bir söz (iþitirler:) Selam selam. (56/26)
Ashab-ý Yemin ne (kutludur o) Ashab-ý Yemin. (56/27)
Yüklü dallarý bükülmüþ kiraz (aðaçlarý) (56/28)
Üstüste dizili meyveleri sarkmýþ muz aðaçlarý (56/29)
Yayýlýp-uzanmýþ gölgeler, (56/30)
Durmaksýzýn akan su(lar); (56/31)
Ve (daha) birçok meyveler arasýnda (56/32)
Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). (56/33)
Yükseklere-kurulmuþ döþekler (sedirler). (56/34)
Gerçek þu ki, Biz onlarý yeni bir inþa (yaratma) ile inþa edip-yarattýk. (56/35)
Onlarý hep bakireler olarak kýldýk (56/36)
Eþlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaþýt (56/37)
Ashab-ý Yemin olanlar için. (56/38)
(Bunlarýn) Birçoðu geçmiþ (ümmet)lerden (56/39)
Birçoðu da sonrakilerdendir. (56/40)
Eðer o (ölecek kiþi), yakýn kýlýnan (mukarreb olan)lardan ise (56/88)
Bu durumda rahatlýk ,güzel rýzýk ve nimetlerle donatýlmýþ cennet (onundur). (56/89)
Ve eðer, Ashab-ý Yeminden ise (56/90)
Artýk, Ashab-ý Yeminden selam sana. (56/91)
O gün, mü´min erkekler ile mü´min kadýnlarý nurlarý önlerinde ve saðlarýnda koþarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz içinde ebedi kalýcýlar (olduðunuz) altýndan ýrmaklar akan cennetlerdir. Ýþte ´büyük kurtuluþ ve mutluluk´ budur. (57/12)
Allah´a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsýn ki Allah´a ve elçisine baþkaldýran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) baðý kurmuþ olsunlar; bunlar ister babalarý ister çocuklarý ister kardeþleri isterse kendi aþiretleri (soylarý) olsun. Onlar öyle kimselerdir ki (Allah) kalplerine imaný yazmýþ ve onlarý kendinden bir ruh ile desteklemiþtir. Onlarý altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere sokacaktýr; orda süresiz olarak kalacaklardýr. Allah onlardan razý olmuþ onlar da O´ndan razý olmuþlardýr. Ýþte onlar Allah´ýn fýrkasýdýr. Dikkat edin; þüphesiz Allah´ýn fýrkasý olanlar felah (umutlarýný gerçekleþtirip kurtuluþ) bulanlarýn ta kendileridir. (58/22)
Ateþ halký ile cennet halký bir olmaz. Cennet halký ´umduklarýna kavuþup mutluluk içinde olanlardýr.´ (59/20)
O da sizin günahlarýnýzý baðýþlar sizi altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleþtirir. Ýþte ´büyük mutluluk ve kurtuluþ´ budur. (61/12)
Sizi, toplanma günü için bir arada toplayacaðý gün; iþte bu aldanma (teðabün) günüdür. Kim Allah´a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalýcýlar olmak üzere altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar. Ýþte büyük ´mutluluk ve kurtuluþ (fevz)´ budur. (64/9)
Ýman edip salih amellerde bulunanlarý, karanlýklardan nura çýkarmasý için Allah´ýn apaçýk ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onu içinde süresiz kalýcýlar olmak üzere altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar. Allah gerçekten ona ne güzel bir rýzýk vermiþtir. (65/11)
Allah, iman edenlere de Firavun´un karýsýný örnek verdi. Hani demiþti ki: "Rabbim bana kendi katýnda cennette bir ev yap; beni Firavun´dan ve onun yaptýklarýndan kurtar ve beni o zalimler topluluðundan da kurtar." (66/11)
Tahtlar üzerinde bakýp-seyretmektedirler. (83/23)
Onlarý gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette þaþkýn-sapýklardýr" derlerdi. (83/32)
Þüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altýndan ýrmaklar akan cennetler vardýr. Ýþte büyük ´kurtuluþ ve mutluluk´ budur. (85/11)
O gün öyle yüzler de vardýr ki, nimette (engin bir mutluluk içinde)dirler. (88/8)
Harcadýðý-çabadan dolayý hoþnuttur. (88/9)
Yüksek bir cennettedir. (88/10)
Orda anlamsýz bir söz iþitmez. (88/11)
Orda ´durmaksýzýn akan´ bir kaynak vardýr. (88/12)
Orda ´yükseklerde kurulmuþ tahtlar da vardýr; (88/13)
Konulmuþ (içecek dolu) kaplar, (88/14)
Dizi dizi yastýklar, (88/15)
Ve serilmiþ yaygýlar. (88/16)
Ey mutmain (tatmin bulmuþ) nefis (89/27)
Rabbine, hoþnut edici ve hoþnut edilmiþ olarak dön. (89/28)
Artýk, kullarýmýn arasýna gir. (89/29)
Cennetime gir. (89/30)
Ýman edip salih amellerde bulunanlar ise; iþte onlar da yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarýdýr. (98/7)
Rableri katýnda onlarýn ödülleri, içinde ebedi kalýcýlar olmak üzere altýndan ýrmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan razý olmuþtur, kendileri de O´ndan razý (hoþnut memnun) kalmýþlardýr. Ýþte bu Rabbinden ´içi titreyerek korku duyan kimse´ içindir. (98/8)

Ynt: Cennet By: ceren Date: 15 Aðustos 2016, 23:27:44
Esselamu aleykum.Allahin emir ve yasaklarina uyan ve onun rizasini rahmetini kazanip cennet ehli olan kullardan eylesin rabbim bizleri inþallah...
Ynt: Cennet By: yagmur_7-c Date: 16 Aðustos 2016, 00:15:10
Ve aleykum selam
Ýnsan için en kiymetli þey cennetir ama yine de dünyadan da vazgeçemez bir türlü....Rabbim asýl güzelliðe erisebulenlerden etsin inþallah....
Ynt: Cennet By: HALACAHAN Date: 07 Ekim 2016, 03:44:03
Ýman edip salih amellerde bulunanlarý altýndan ýrmaklar akan içinde ebedi kalacaklarý cennetlere sokacaðýz. Onda onlar için tertemiz kýlýnmýþ eþler vardýr. Ve onlarý ´ne sýcak-ne soðuk tam kararýnda gölgeliðe´ sokacaðýz. (4/57)
Rabbim Mevlam bu mubarek golgeliklerde serinletmeye layýk gördüklerinden eyle burdaki kardeslerimzi  ve bizleri ..Amin ..
Ynt: Cennet By: Sevgi. Date: 30 Aralýk 2016, 14:34:19
Esselâmü Aleyküm Ve Rahmetüllah. Allah ( Celle Celalühu ) biz kullarýna her kolaylýðý sunmuþ neden halen Allah'ýn emir ve yasaklarýna uyup cenneti umut etmiyoruz. Allah'ým neolur bizleri senin Rýzaný kazanmak için emir ve yasaklarýna uyan kullarýndan olmayý nasip et. Aminn ecmain

radyobeyan