Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Ceza By: meryem Date: 18 Ekim 2010, 10:37:48
Ceza

Bunu, hem çaðdaþlarýna, hem sonra gelecek olanlara ´ibret verici bir ceza´, takva sahipleri için de bir öðüt kýldýk. (2/66)
Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarýndan sürüp-çýkarýyor ve günah ve düþmanlýkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleþiyordunuz. Oysa onlarý çýkarmanýz, size haram kýlýnmýþtý. Yoksa siz, Kitabýn bir bölümüne inanýp da bir bölümünü inkâr mý ediyorsunuz Artýk sizden böyle yapanlarýn dünya hayatýndaki cezasý aþaðýlýk olmaktan baþka deðildir; kýyamet gününde de azabýn en þiddetli olanýna uðratýlacaklardýr. Allah, yaptýklarýnýzdan gafil deðildir. (2/85)
Onlarý, bulduðunuz yerde öldürün ve sizi çýkardýklarý yerden siz de onlarý çýkarýn. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karþý savaþýncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanýnda onlarla savaþmayýn. Sizinle savaþýrlarsa siz de onlarla savaþýn. Kafirlerin cezasý iþte böyledir. (2/191)
Haccý ve umreyi Allah için tamamlayýn. Eðer (düþman, hastalýk ve buna benzer nedenlerle) kuþatýlýrsanýz, artýk size kolay gelen kurban(ý gönderin). Kurban yerine varýncaya kadar baþlarýnýzý traþ etmeyin. Kim sizden hasta ise veya baþýndan þikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliðe kavuþursanýz, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayýna gelen bir kurban(ý kesmek gerekir). Bulamayana da, hacc´da üç gün, döndüðünüzde yedi (gün) olmak üzere, bunlar, tamý tamýna on (gün) oruç vardýr. Bu, ailesi Mescid-i Haram´da olmayanlar içindir. Allah´tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezasý pek çetin olandýr. (2/196)
Ýsrailoðullarýna sor, onlara nice açýk ayet(ler) verdik. Kendisine geldikten sonra kim Allah´ýn nimetini deðiþtirirse, (bilsin ki) þüphesiz Allah, cezasý pek þiddetli olandýr. (2/211)
Ýþte bunlarýn cezasý, Allah´ýn meleklerin ve bütün insanlarýn lanetlerinin üzerine olmasýdýr. (3/87)
Ýçinizden özgür mü´min kadýnlarý nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sað ellerinizin malik olduðu inanmýþ cariyelerinizden (alsýn.) Allah sizin imanýnýzý en iyi bilendir. Öyleyse onlarý, fuhuþta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemiþler olarak velilerinin izniyle nikahlayýn. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir þekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuþ yapacak olurlarsa, özgür kadýnlar üzerindeki cezanýn yarýsý(ný uygulayýn.) Bu, sizden günaha sapmaktan endiþe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayýrlýdýr. Allah, baðýþlayandýr, esirgeyendir. (4/25)
Kim bir mü´mini kasýtlý olarak (taammüden) öldürürse cezasý, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmýþ, onu lanetlemiþ ve ona büyük bir azab hazýrlamýþtýr. (4/93)
Ne sizin kuruntularýnýzla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularýyla deðil. Kim kötülük yaparsa, onunla ceza görür; o, Allah´tan baþka bir veli (dost) ve bir yardýmcý bulamaz. (4/123)
Ve: "Biz, Allah´ýn Resulü Meryem oðlu Mesih Ýsa´yý gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadýlar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkýnda anlaþmazlýða düþenler, kesin bir þüphe içindedirler. Onlarýn bir zanna uymaktan baþka buna iliþkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (4/157)
Þüphesiz kendi günahýný ve benim günahýmý yüklenmeni ve böylelikle ateþin halkýndan olmaný isterim. Zulmedenlerin cezasý budur." (5/29)
Allah´a ve Resûlü´ne karþý savaþ açanlarýn ve yeryüzünde bozgunculuða çalýþanlarýn cezasý, ancak öldürülmeleri, asýlmalarý ya da elleriyle ayaklarýnýn çaprazca kesilmesi veya (bulunduklarý) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aþaðýlanmalarýdýr, ahirette onlar için büyük bir azab vardýr. (5/33)
Hýrsýz erkek ve hýrsýz kadýnýn, (çalýp) kazandýklarýna bir karþýlýk, Allah´tan, ´tekrarý önleyen kesin bir ceza´ olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandýr, hüküm ve hikmet sahibidir. (5/38)
De ki: "Allah katýnda, ´kesinleþmiþ bir ceza olarak´ bundan daha kötüsünü haber vereyim mi Allah´ýn kendisine lanet ettiði, ona karþý gazablandýðý ve onlardan maymunlar ve domuzlar kýldýðý ile taðuta tapanlar; iþte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmýþlardýr." (5/60)
Ey iman edenler, siz ihramlýyken avý öldürmeyin. Sizden kim onu kasýtlý olarak (taammüden) öldürürse, cezasý, hayvandan öldürdüðünün bir benzeridir. Buna da, Kabe´ye ulaþmýþ bir kurbanlýk olarak içinizden adalet sahibi iki kiþi hükmedecektir. Veya yoksullarý doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir keffaret vardýr. Böylelikle iþlediðinin vebalini tadmýþ olsun. Allah geçmiþte olaný baðýþladý. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktýr. Allah üstün ve güçlü olandýr, öc sahibidir. (5/95)
Bilin ki, Allah gerçekten cezasý pek þiddetli olandýr. Ve Allah baðýþlayandýr, esirgeyendir. (5/98)
Ve kendi zanlarýnca dediler ki: "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdýr. Onlarý bizim dilediklerimiz dýþýnda baþkasý yiyemez. (Þu) Hayvanlarýn da sýrtlarý haram kýlýnmýþtýr." Öyle hayvanlar vardýr ki, -O´na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah´ýn ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarýndan dolayý O, cezalarýný verecektir. (6/138)
Bir de dediler ki: "Bu hayvanlarýn karýnlarýnda olan, yalnýzca bizim erkeklerimize aittir, eþlerimize ise haramdýr. Eðer o, ölü doðarsa onlar da bunda ortaktýrlar." Allah, (bu) düzmelerinin cezasýný verecektir. Þüphesiz O, hüküm sahibi olandýr, bilendir. (6/139)
Yahudi olanlara her týrnaklý (hayvaný) haram kýldýk. Sýðýrlardan ve koyunlardan, sýrtlarýna veya baðýrsaklarýna yapýþan veya kemiðe karýþanlar dýþýnda iç yaðlarýný da onlara haram kýldýk. ´Azgýnlýk ve hakka tecavüzde bulunmalarý´ nedeniyle onlarý böyle cezalandýrdýk. Biz þüphesiz doðru olanlarýz. (6/146)
Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katý vardýr, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden baþkasýyla cezalandýrýlmaz ve onlar haksýzlýða uðratýlmazlar. (6/160)
Þüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karþý büyüklenenler, onlar için göðün kapýlarý açýlmaz ve halat (ya da deve) iðnenin deliðinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarlarý iþte böyle cezalandýrýrýz. (7/40)
Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardýr. Biz zulme sapanlarý iþte böyle cezalandýrýrýz. (7/41)
Dediler ki: "Onu ve kardeþini þimdilik bekletiver (vereceðin cezayý ertele), þehirlere de toplayýcýlar yolla"; (7/111)
Ayetlerimizi ve ahirete kavuþmayý yalanlayanlar, onlarýn amelleri boþa çýkmýþtýr. Onlar yaptýklarýndan baþkasýyla mý cezalandýrýlacaklardý (7/147)
Þüphesiz, buzaðýyý (tanrý) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayatýnda bir zillet yetiþecektir. Ýþte biz, ´yalan düzüp-uyduranlarý´ böyle cezalandýrýrýz. (7/152)
Ýsimlerin en güzeli Allah´ýndýr. Öyleyse O´na bunlarla dua edin. O´nun isimlerinde ´aykýrýlýða (ve inkâra) sapanlarý´ býrakýn. Yapmakta olduklarý dolayýsýyla yakýnda cezalandýrýlacaklardýr. (7/180)
(Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü´minlerin üzerine ´güven duygusu ve huzur´ indirdi, sizin görmediðiniz ordularý indirdi ve inkâr edenleri azablandýrdý. Bu, inkârcýlarýn cezasýdýr. (9/26)Öyleyse kazandýklarýnýn cezasý olarak az gülsünler, çok aðlasýnlar. (9/82)
Onlara geri döndüðünüzde kendilerinden vazgeçmeniz için Allah´a and içecekler. Artýk siz onlara sýrt çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazanmakta olduklarýnýn bir cezasý olarak, barýnma yerleri cehennemdir. (9/95)
Andolsun, sizden önceki nesilleri, resulleri kendilerine apaçýk deliller getirdiði halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek olduklarý için yýkýma uðrattýk. Ýþte biz, suçlu-günahkar olan bir topluluðu böyle cezalandýrýrýz. (10/13)
Sonra o zulmetmekte olanlara: "Sürekli azabý tadýn" denilecek. Kazandýklarýnýz dýþýnda, bir baþka þeyle mi cezalandýrýlacaktýnýz " (10/52)
Kapýya doðru ikisi de koþtular. Kadýn onun gömleðini arkadan çekip yýrttý. (Tam) Kapýnýn yanýnda kadýnýn efendisiyle karþýlaþtýlar. Kadýn dedi ki: "Ailene kötülük isteyenin, zindana atýlmaktan veya acý bir azabtan baþka cezasý ne olabilir " (12/25)
Öyleyse" dediler. "Eðer yalan söylüyorsanýz (bunun) cezasý nedir " (12/74)
Dediler ki: "Bunun cezasý, (su tasý) yükünde bulunanýn kendisidir. Ýþte biz zulmedenleri böyle cezalandýrýrýz." (12/75)
Onlar, iyilikten önce kötülüðü çabuklaþtýrmak istiyorlar; oysa onlardan önce nice örnekler gelip-geçmiþtir. Ve þüphesiz, senin Rabbin, zulümlerine karþýlýk insanlar için baðýþlama sahibidir ve þüphesiz senin Rabbin, cezasý çok þiddetli olandýr. (13/6)
Gök gürültüsü O´nu hamd ile, melekler de O´na olan korkularýndan tesbih ederler.. O, yýldýrýmlarý gönderip bununla dilediðine çarpar; onlar ise Allah hakkýnda çekiþip-tartýþýrlar. O, gücü (ve cezasý) pek çetin olandýr. (13/13)
(Bu azab,) Allah´ýn her nefsi kendi kazandýðýyla cezalandýrmasý içindir. Þüphesiz Allah, hesabý pek çabuk görendir. (14/51)
Eðer ceza verecekseniz, size verilen cezanýn misliyle ceza verin ve eðer sabrederseniz, andolsun bu, sabredenler için daha hayýrlýdýr. (16/126)
Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuða) dönerseniz biz de (sizi aþaðýlýk kýlmaya ve cezalandýrmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuþatma yeri kýldýk. (17/8)
Demiþti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, þüphesiz sizin cezanýz cehennemdir; eksiksiz bir ceza." (17/63)
Bu, þüphesiz, onlarýn ayetlerimizi inkar etmelerine ve: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandýktan sonra mý, gerçekten biz mi yeni bir yaratýlýþla diriltileceðiz " demelerine karþýlýk cezalarýdýr. (17/98)
Ýþte, inkâr etmeleri, ayetlerimi ve elçilerimi alay konusu edinmelerinden dolayý onlarýn cezasý cehennemdir. (18/106)
Sonra onlarýn arkasýndan öyle nesiller türedi ki, namaz (kýlma duyarlýlýðýn)ý kaybettiler ve þehvetlerine kapýlýp-uydular. Böylece bunlar azgýnlýklarýnýn cezasýyla karþýlaþacaklardýr. (19/59)
Dedi ki: "Haydi çekip git, artýk senin hayatta (hakettiðin ceza: "Bana dokunulmasýn") deyip yerinmendir." Ve þüphesiz senin için kendisinden asla kaçýnamayacaðýn (azab dolu) bir buluþma zamaný vardýr. Üstüne kapanýp bel bükerek önünde eðildiðin ilahýna bir bak; biz onu mutlaka yakacaðýz, sonra darmadaðýn edip denizde savuracaðýz." (20/97)
Ýþte biz ölçüsüzce davrananlarý ve Rabbinin ayetlerine inanmayanlarý böyle cezalandýrýrýz; ahiretin azabý ise gerçekten daha þiddetli ve daha süreklidir. (20/127)
Onlardan her kim: "Gerçekten ben, O´nun dýþýnda bir ilahým" diyecek olsa, bu durumda biz onu cehennemle cezalandýrýrýz. Zalimleri biz böyle cezalandýrýrýz. (21/29)
Dediler ki: "Öyleyse, onu insanlarýn gözü önüne getirin ki ona (nasýl bir ceza vereceðimize) þahid olsunlar." (21/61)
Derken, hak (ettikleri cezaya karþýlýk) olmak üzere, o korkunç çýðlýk onlarý yakalayýverdi. Böylece onlarý bir süprüntü kýlýverdik. Zulmeden kavim için yýkým olsun. (23/41)
Zina eden kadýn ve zina eden erkeðin her birine yüzer deðnek (celde) vurun. Eðer Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanýz, onlara Allah´ýn dini(ni uygulama) konusunda sizi bir acýma tutmasýn; onlara uygulanan cezaya mü´minlerden bir grup da þahit bulunsun. (24/2)
Onun (kadýnýn) da dört kere Allah adýna (yeminle) onun (kocasýnýn) hiç þüphesiz yalan söyleyenlerden olduðuna þahidlik etmesi kendisinden cezayý uzaklaþtýrýr. (24/8)
Doðrusu, uydurulmuþ bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir þer saymayýn, aksine o sizin için bir hayýrdýr. Onlardan her bir kiþiye kazandýðý günahtan (bir ceza) vardýr. Onlardan (iftiranýn) büyüðünü yüklenene ise büyük bir azab vardýr. (24/11)
O gün, Allah hak ettikleri cezayý eksiksiz verecektir ve onlar da Allah´ýn hiç þüphesiz hak olduðunu bileceklerdir. (24/25)
Ve onlar, Allah ile beraber baþka bir ilah´a tapmazlar. Allah´ýn haram kýldýðý caný haksýz yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunlarý yaparsa ´aðýr bir ceza ile´ karþýlaþýr. (25/68)
Kim bir kötülükle gelirse, artýk onlar da ateþe yüzükoyun atýlýr (ve onlara:) "Yaptýklarýnýzdan baþkasýyla mý cezalandýrýlýyorsunuz " (denir). (27/90)
Böylelikle nankörlük etmeleri dolayýsýyla onlarý cezalandýrdýk. Biz (nimete) nankörlük edenden baþkasýný cezalandýrýr mýyýz (34/17)
Za´fa uðratýlanlar da büyüklük taslayanlara: "Hayýr, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah´ý inkar etmemizi ve O´na eþler koþmamýzý bize emrediyordunuz" dediler. Azabý gördüklerinde piþmanlýklarýný saklarlar; biz de inkâr edenlerin boyunlarýna halkalar geçirdik. Onlar, yaptýklarýndan baþkasýyla mý cezalandýrýlacaklardý (34/33)
Ýnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateþi vardýr. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabýndan (bir þey) hafifletilir. Ýþte biz, her nankör olaný böyle cezalandýrýrýz. (35/36)
Yaptýklarýnýzdan baþkasýyla cezalandýrýlmayacaksýnýz. (37/39)
Günahý baðýþlayan, tevbeyi kabul eden, cezasý pek þiddetli olan ve lütuf sahibi (Allah´tan). O´ndan baþka ilah yoktur. Dönüþ O´nadýr. (40/3)
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladý ve kendilerinden sonra (sayýsý çok) fýrkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakký, onunla yürürlükten kaldýrmak için, ´batýla-dayanarak´ mücadeleye giriþtiler. Ben de onlarý yakalayýverdim. Artýk Benim cezalandýrmam nasýlmýþ (40/5)
Çünkü gerçekten onlar, Resulleri kendilerine apaçýk belgeler getirirdi; fakat onlar inkâr ederlerdi. Bu yüzden Allah, onlarý (azabla) yakalayýverdi. Þüphesiz O, kuvvetli olandýr, cezalandýrmasý þiddetlidir. (40/22)
Kim bir kötülük iþlerse, kendi mislinden baþkasýyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, diþi olsun- bir mü´min olarak salih bir amelde bulunursa, iþte onlar, içinde hesapsýz olarak rýzýklandýrýlmak üzere cennete girerler." (40/40)
Artýk gerçekten o inkar edenlere þiddetli bir azap taddýracaðýz ve yaptýklarýnýn en kötüsüyle cezalandýracaðýz. (41/27)
Bu, Allah´ýn düþmanlarýnýn cezasý olan ateþtir. Bizim ayetlerimizi inkar etmeleri dolayýsýyla bir ceza olarak, orada onlar için ebedilik yurdu vardýr. (41/28)
Bu, Allah´ýn düþmanlarýnýn cezasý olan ateþtir. Bizim ayetlerimizi inkar etmeleri dolayýsýyla bir ceza olarak, orada onlar için ebedilik yurdu vardýr. (41/28)
Ýman edenlere de ki: "(Allah´ýn) Onlarý kazandýklarýyla cezalandýrmasý için, Allah´ýn günlerini ummayanlarý (þimdilik) baðýþlasýnlar." (45/14)
Ýnkâr edenler ateþe sunulacaklarý gün, (onlara þöyle denir:) "Siz dünya hayatýnýzda bütün ´güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaþayýp-zevk sürdünüz. Ýþte yeryüzünde haksýz yere büyüklenmeniz (istikbarýnýz) ve fasýklýkta bulunmanýzdan dolayý, bugün alçaltýcý bir azab ile cezalandýrýlacaksýnýz." (46/20)
Rabbinin emriyle herþeyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden baþka, hiçbir þey(leri) görünemez duruma düþtüler. Ýþte biz, suçlu-günahkar bir kavmi böyle cezalandýrýrýz. (46/25)
Þüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleþecektir. (51/6)
Hesap ve ceza (din) günü ne zaman " diye sorarlar. (51/12)
Girin ona; artýk ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptýklarýnýzla cezalandýrýlýyorsunuz." (52/16)
Göklerde ve yerde olanlar Allah´ýndýr; öyle ki, kötülükte bulunanlarý, yaptýklarý dolayýsýyla cezalandýrýr, güzel davranýþta bulunanlarý da daha güzeliyle ödüllendirir. (53/31)
Ýþte bu, onlarýn din (hesap ve ceza) gününde þölenleridir. (56/56)
Ýþte o vakit, eðer ceza görmeyecek iseniz, (56/86)
Bu, onlarýn Allah´a ve O´nun Resûlü´ne ´baþkaldýrýp ayrýlýk çýkarmalarý´ dolayýsýyladýr. Kim Allah´a baþkaldýrýp-ayrýlýk çýkarýrsa, muhakkak Allah, cezasý (ikâbý) pek þiddetli olandýr. (59/4)
Allah´ýn o (fethedilen) þehir halkýndan Resûlü´ne verdiði fey, Allah´a, Resûl´e, (ve Resûl´e) yakýn akrabalýðý olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmýþlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasýnda dönüp-dolaþan bir devlet olmasýn. Resûl size ne verirse artýk onu alýn, sizi neden sakýndýrýrsa artýk ondan sakýnýn ve Allah´tan korkun. Þüphesiz Allah, cezasý (ikâbý) pek þiddetli olandýr. (59/7)
Sonunda onlarýn akibetleri, þüphesiz ateþin içinde ikisinin de süresiz olarak kalýcý olmalarýdýr. Ýþte zalim olanlarýn cezasý budur. (59/17)
Ey inkâr edenler, bugün özür beyan etmeyin. Siz ancak yaptýklarýnýzla cezalandýrýlýyorsunuz. (66/7)
Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayýyorduk." (74/46)
(Ýþlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak, (78/26)

Ynt: Ceza By: ceren Date: 28 Eylül 2017, 14:49:12
Esselamu aleykum.rabbim bizleri onun emrine uyan ve onun cezasýndan azabýndan kurtulan kullardan eylesin inþallah. ..

radyobeyan