Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Cihat By: meryem Date: 18 Ekim 2010, 10:29:41
Cihat

Sizinle savaþanlara karþý Allah yolunda savaþýn (ancak) aþýrý gitmeyin. Elbette Allah aþýrý gidenleri sevmez. (2/190)
Haram ay haram aya karþýlýktýr; hürmetler (de) karþýlýklýdýr. Öyleyse kim size saldýrýrsa onun saldýrdýðý gibi siz de ona saldýrýn. Allah´tan korkup-sakýnýn ve bilin ki Allah muhakkak ki korkup-sakýnanlarla beraberdir. (2/194)
Savaþ hoþunuza gitmediði halde üzerinize yazýldý (farz kýlýndý). Olur ki hoþunuza gitmeyen bir þey sizin için hayýrlýdýr ve olur ki sevdiðiniz þey de sizin için bir þerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. (2/216)
Þüphesiz iman edenler hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; iþte onlar Allah´ýn rahmetini umabilirler. Allah baðýþlayandýr esirgeyendir. (2/218)
Musa´dan sonra Ýsrailoðullarýnýn önde gelenlerini görmedin mi Hani peygamberlerinden birine: "Bize bir melik gönder de Allah yolunda savaþalým" demiþlerdi O: "Ya üzerinize savaþ yazýldýðý halde savaþmayacak olursanýz " demiþti. "Bize ne oluyor ki Allah yolunda savaþmayalým Ki biz yurdumuzdan çýkarýldýk ve çocuklarýmýzdan (uzaklaþtýrýldýk.)" demiþlerdi. Ama onlara savaþ yazýldýðý (öngörüldüðü) zaman az bir kýsmý hariç yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilir. (2/246)
Andolsun eðer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz Allah´tan olan bir baðýþlanma ve rahmet, onlarýn bütün toplamakta olduklarýndan daha hayýrlýdýr. (3/157)
Nitekim Rableri onlara (dualarýný kabul ederek) cevab verdi: "Þüphesiz Ben erkek olsun kadýn olsun sizden bir iþte bulunanýn iþini boþa çýkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. Ýþte hicret edenlerin yurtlarýndan sürülüp-çýkarýlanlarýn ve yolumda iþkence görenlerin çarpýþýp öldürülenlerin mutlaka kötülüklerini örteceðim ve onlarý altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere sokacaðým. (Bu) Allah katýndan bir karþýlýk (sevap)týr. (O) Allah karþýlýðýn (sevabýn) en güzeli O´nun katýndadýr." (3/195)
Ey iman edenler sabredin ve sabýrda yarýþýn (sýnýrlarda) nöbetleþin. Allah´tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz. (3/200)
Ey iman edenler (düþmanlarýnýza karþý) tedbirinizi alýn da savaþa bölük bölük çýkýn ya da topluca çýkýn. (4/71)
Öyleyse dünya hayatýna karþýlýk ahireti satýn alanlar Allah yolunda savaþsýnlar; kim Allah yolunda savaþýrken öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceðiz. (4/74)
Size ne oluyor ki Allah yolunda ve: "Rabbimiz bizi halký zalim olan bu ülkeden çýkar bize katýndan bir veli (koruyucu sahib) gönder bize katýndan bir yardým eden yolla" diyen erkekler kadýnlar ve çocuklardan zayýf býrakýlmýþlar adýna savaþmýyorsunuz (4/75)
Ýman edenler Allah yolunda savaþýrlar; inkar edenler ise taðut yolunda savaþýrlar öyleyse þeytanýn dostlarýyla savaþýn. Hiç þüphesiz þeytanýn hileli-düzeni pek zayýftýr. (4/76)
Kendilerine; "Elinizi (savaþtan) çekin namazý kýlýn zekatý verin" denenleri görmedin mi Oysa savaþ üzerlerine yazýldýðýnda onlardan bir grup insanlardan Allah´tan korkar gibi- hatta daha da þiddetli bir korkuyla- korkuya kapýlýyorlar ve: "Rabbimiz ne diye savaþý üzerimize yazdýn bizi yakýn bir zamana ertelemeli deðil miydin " dediler. De ki: "Dünyanýn metaý azdýr ahiret ise muttakiler için daha hayýrlýdýr ve siz ´bir hurma çekirdeðindeki ip-ince bir iplik kadar´ bile haksýzlýða uðratýlmayacaksÝnýz." (4/77)
Artýk sen Allah yolunda savaþ kendinden baþkasýyla yükümlü tutulmayacaksýn. Mü´minleri hazýrlayýp-teþvik et. Umulur ki Allah küfredenlerin aðýr-baskýlarýný geri püskürtür. Allah ´kahredici baskýsýyla´ daha zorlu acý sonuçlandýrmasýyla da daha zorludur. (4/84)
Onlar kendilerinin inkâra sapmalarý gibi sizin de inkâra sapmanýzý istediler. Böylelikle bir olacaktýnýz. Öyleyse Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan veliler (dostlar) edinmeyin. Þayet yine yüz çevirirlerse artýk onlarý tutun ve her nerede ele geçirirseniz öldürün. Onlardan ne bir veli (dost) edinin ne de bir yardýmcý. (4/89)
Mü´minlerden özür olmaksýzýn oturanlar ile Allah yolunda mallarýyla ve canlarýyla cihad edenler eþit deðildir. Allah mallarýyla ve canlarýyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kýlmýþtýr. Tümüne güzelliði (cenneti) va´detmiþtir; ancak Allah cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kýlmýþtýr. (4/95)
Yeryüzünde adým attýðýnýzda (yolculuða ya da savaþa çýktýðýnýzda) kafirlerin size bir kötülük yapmalarýndan korkarsanýz namazý kýsaltmanýzda sizin için bir sakýnca yoktur. Þüphesiz kafirler sizin apaçýk düþmanlarýnýzdýr. (4/101)
Ýçlerinde olup onlara namazý kýldýrdýðýnda onlardan bir grup seninle birlikte dursun ve silahlarýný (yanlarýna) alsýn; böylece onlar secde ettiklerinde arkalarýnýzda olsunlar. Namazlarýný kýlmayan diðer grup gelip seninle namaz kýlsýnlar onlar da ´korunma araçlarýný´ ve silahlarýný alsýnlar. Küfredenler size apansýz bir baskýn yapabilmek için sizin silahlarýnýzdan ve emtianýz (erzak ve mühimmatýnýz)dan ayrýlmýþ olmanýzý isterler. Yaðmur dolayýsýyla bir güçlüðünüz varsa veya hastaysanýz silahlarýnýzý býrakmanýzda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alýn. Þüphesiz Allah kafirler için aþaðýlatýcý bir azab hazýrlamýþtýr. (4/102)
(Düþmanýnýz olan) Topluluðu aramakta gevþeklik göstermeyin. Siz acý çekiyorsanýz þüphesiz onlar da sizin acý çektiðiniz gibi acý çekiyorlar. Oysa siz onlarýn umud etmediklerini Allah´tan umuyorsunuz. Allah bilendir hüküm ve hikmet sahibidir. (4/104)
Ey iman edenler, toplu olarak kâfirlerle karþýlaþtýðýnýz zaman onlara arka çevirmeyin (savaþtan kaçmayýn). (8/15)
Kim onlara böyle bir günde -yine savaþmak için bir yana çekilen ya da bir baþka bölüðe katýlmak için yer tutanýn dýþýnda- arkasýný çevirirse, gerçekten o Allah´tan bir gazaba uðramýþtýr ve onun barýnma yeri cehennemdir. Ne kötü bir yataktýr o. (8/16)
Fitne kalmayýncaya ve dinin hepsi Allah´ýn oluncaya kadar onlarla savaþýn. Þayet vazgeçecek olurlarsa þüphesiz Allah yaptýklarýný görendir. (8/39)
Ey iman edenler bir toplulukla karþý karþýya geldiðiniz zaman dayanýklýk gösterin ve Allah´ý çokca zikredin. Ki kurtuluþ (felah) bulasýnýz. (8/45)
Onlara karþý gücünüzün yettiði kadar kuvvet ve besili atlar hazýrlayýn. Bununla Allah´ýn düþmaný ve sizin düþmanýnýzý ve bunlarýn dýþýnda sizin bilmeyip Allah´ýn bildiði diðer (düþmanlarý) korkutup-caydýrasýnýz. Allah yolunda her ne infak ederseniz size ´eksiksiz olarak ödenir´ ve siz haksýzlýða uðratýlmazsýnýz. (8/60)
Ey Peygamber mü´minleri savaþa karþý hazýrlayýp-teþvik et. Eðer içinizde sabreden yirmi (kiþi) bulunursa iki yüz (kiþiyi) maðlub edebilirler. Ve eðer içinizden yüz (sabýrlý kiþi) bulunursa kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeði) kavramayan bir topluluktur. (8/65)
Þimdi Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir za´f olduðunu bildi. Sizden yüz sabýrlý (kiþi) bulunursa (onlarýn) iki yüzünü bozguna uðratýr; eðer sizden bin (kiþi) olursa Allah´ýn izniyle (onlarýn) iki binini yener. Allah sabredenlerle beraberdir. (8/66)
hiçbir peygambere yeryüzünde kesin bir zafer kazanýncaya kadar esir almasý yakýþmaz. Siz dünyanýn geçici yararýný istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah üstün ve güçlüdür hüküm ve hikmet sahibidir. (8/67)
Onlarla çarpýþýnýz. Allah onlarý sizin ellerinizle azablandýrsýn hor ve aþaðýlýk kýlsýn ve onlara karþý size zafer versin mü´minler topluluðunun göðsünü þifaya kavuþtursun. (9/14)
Yoksa siz içinizden cihad edenleri ve Allah´tan ve Resûlü´nden ve mü´minlerden baþka sýr-dostu edinmeyenleri Allah ´bilip (ortaya) çýkarmadan´ býrakýlývereceðinizi mi sandýnýz Allah yaptýklarýnýzdan haberdardýr. (9/16)
Hacýlara su daðýtmayý ve Mescid-i Haram´ý onarmayý Allah´a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptýklarý) gibi mi saydýnýz (Bunlar) Allah katýnda bir olmazlar. Allah zulmeden bir topluluða hidayet vermez. (9/19)
Ýman edenler hicret edenler ve Allah yolunda mallarýyla ve canlarýyla cihad edenlerin Allah katýnda büyük dereceleri vardýr. Ýþte ´kurtuluþa ve mutluluða´ erenler bunlardýr. (9/20)
De ki: "Eðer babalarýnýz çocuklarýnýz kardeþleriniz eþleriniz aþiretiniz kazandýðýnýz mallar az kâr getireceðinden korktuðunuz ticaret ve hoþunuza giden evler sizlere Allah´tan O´nun Resûlü´nden ve O´nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise artýk Allah´ýn emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah fasýklar topluluðuna hidayet vermez." (9/24)
Andolsun Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardým etti. Hani çok sayýda oluþunuz sizi böbürlendirip-gururlandýrmýþtý fakat size bir þey de saðlayamamýþtý. Yer ise bütün geniþliðine raðmen size dar gelmiþti sonra arkanýza dönüp gerisin geri gitmiþtiniz. (9/25)
(Bundan) Sonra Allah elçisi ile mü´minlerin üzerine ´güven duygusu ve huzur´ indirdi sizin görmediðiniz ordularý indirdi ve inkâr edenleri azablandýrdý. Bu inkârcýlarýn cezasýdýr. (9/26)
Kendilerine kitap verilenlerden Allah´a ve ahiret gününe inanmayan Allah´ýn ve Resûlü´nün haram kýldýðýný haram tanýmayan ve hak dini (Ýslam´ý) din edinmeyenlerle küçük düþürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaþýn. (9/29)
Ey iman edenler ne oldu ki size Allah yolunda savaþa kuþanýn denildiði zaman yer(iniz)de aðýrlaþýp kaldýnýz Ahiretten (cayýp) dünya hayatýna mý razý oldunuz Ama ahirettekine (göre) bu dünya hayatýnýn yararý pek azdýr. (9/38)
Eðer savaþa kuþanýp-çýkmazsanýz O sizi pek acý bir azabla azablandýracak ve yerinize bir baþka topluluðu getirip deðiþtirecektir. Siz O´na hiçbir þeyle zarar veremezsiniz. Allah herþeye güç yetirendir. (9/39)
Hafif ve aðýr savaþa kuþanýp çýkýn ve Allah yolunda mallarýnýzla ve canlarýnýzla cihad edin. Eðer bilirseniz bu sizin için daha hayýrlýdýr. (9/41)
Eðer yakýn bir yarar ve orta bir sefer olsaydý onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eðer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaþa) çýkardýk." diye sana Allah adýna yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onlarýn gerçekten yalan söylediklerini biliyor. (9/42)
Eðer (savaþa) çýkmak isteselerdi herhalde ona bir hazýrlýk yaparlardý. Ancak Allah (savaþa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarýný doladý ve; "(Onlara) Siz de oturanlarla birlikte oturun" denildi. (9/46)
Sizinle birlikte çýksalardý size ´kötülük ve zarardan´ baþka bir þey ilave etmez ve aranýza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. Ýçinizde onlara ´haber taþýyanlar´ vardýr. Allah zulmedenleri bilir. (9/47)
Kendilerine zulmedilmesi dolayýsýyla onlara karþý savaþ açýlana (mü´minlere savaþma) izni verildi. Þüphesiz Allah onlara yardým etmeye güç yetirendir. (22/39)
Onlar yalnýzca; "Rabbimiz Allah´týr" demelerinden dolayý haksýz yere yurtlarýndan sürgün edilip çýkarýldýlar. Eðer Allah´ýn insanlarýn kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uðratmasý) olmasaydý manastýrlar kiliseler havralar ve içinde Allah´ýn isminin çokça anýldýðý mescidler muhakkak yýkýlýr giderdi. Allah kendi (dini)ne yardým edenlere kesin olarak yardým eder. Þüphesiz Allah güçlü olandýr aziz olandýr. (22/40)
Allah adýna gerektiði gibi cihad edin. O sizleri seçmiþ ve din konusunda size bir güçlük yüklememiþtir atanýz Ýbrahim´in dini(nde olduðu gibi). O (Allah) bundan daha önce de bunda (Kur´an´da) da sizi Müslümanlar olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize þahid olsun siz de insanlar üzerine þahidler olasýnýz diye. Artýk dosdoðru namazý kýlýn zekatý verin ve Allah´a sarýlýn sizin Mevlanýz O´dur. Ýþte ne güzel mevla ve ne güzel yardýmcý. (22/78)
Bizim uðrumuzda cihad edenlere þüphesiz yollarýmýzý gösteririz. Gerçekten Allah ihsan edenlerle beraberdir. (29/69)
Öyleyse inkâr edenlerle (savaþ sýrasýnda) karþý karþýya geldiðiniz zaman hemen boyunlarýný vurun; sonunda onlarý ´iyice bozguna uðratýp zafer kazanýnca da´ artýk (esirler için) baðý sýmsýký tutun. Bundan sonra ya bir lütuf olarak (onlarý býrakýn) veya bir fidye (karþýlýðý salýverin). Öyle ki savaþ aðýrlýklarýný býraksýn (sona ersin). Ýþte böyle; eðer Allah dilemiþ olsaydý elbette onlardan intikam alýrdý. Ancak (savaþ) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah) amellerini giderip-boþa çýkarmaz. (47/4)
Ey iman edenler eðer siz Allah´a (Allah adýna Ýslama ve Müslümanlara) yardým ederseniz O da size yardým eder ve sizin ayaklarýnýzý saðlamlaþtýrýr. (47/7)
Ýman edenler derler ki: "(Savaþ izni için) Bir sûre indirilmeli deðil miydi " Fakat içinde savaþ (kýtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiði zaman kalplerinde hastalýk olanlarýn üzerine ölüm baygýnlýðý çökmüþ olanlarýn bakýþý gibi sana baktýklarýný gördün. Oysa onlara evla (olan): (47/20)
Öyleyse siz üstün (bir durumda) iken barýþa çaðýrmak suretiyle gevþekliðe düþmeyin. Allah sizinle beraberdir; O sizin amellerinizi asla eksiltmez. (47/35)
Bedevilerden geride býrakýlanlara de ki: "Siz yakýnda zorlu savaþçý olan bir kavme çaðrýlacaksýnýz; onlarla (ya) savaþýrsýnýz ya da (onlar) Müslüman olurlar. Bu durumda eðer itaat ederseniz Allah size güzel bir ecir verir; eðer bundan önce sýrt çevirdiðiniz gibi (yine) sýrt çevirirseniz sizi acý bir azab ile azablandýrýr." (48/16)
Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur topal olana güçlük yoktur hasta olana da güçlük yoktur. Kim Allah´a ve Resûlü´ne itaat ederse (Allah) onu altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar. Kim de sýrt çevirirse onu acý bir azab ile azablandýrýr. (48/17)
Kafir olanlar sizinle savaþmýþ olsalardý arkalarýný dönüp kaçarlardý; sonra ne bir veli (koruyucu dost) ne bir yardýmcý bulamazlardý. (48/22)
Ki onlar inkâr ettiler sizi Mescid-i Haram´dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanlarý) yerlerine varmaktan alýkoydular. Eðer kendilerini bilmediðiniz mü´min erkekler ve mü´min kadýnlarý bilgisizlik dolayýsýyla darmadaðýn edip de bu yüzden size ´dayanýlmaz bir sýkýntý´ dokunmayacak olsaydý (o zaman durum farklý olurdu. Durumunun böyle olmasý) Allah´ýn dilediðini rahmetine sokmasý içindir. Eðer (karýþýk yaþayan mü´minler) seçilip ayrýlmýþ olsalardý muhakkak içlerinden inkâr edenleri acý bir azab ile azablandýrýrdýk. (48/25)
Mü´minlerden iki topluluk çarpýþacak olursa aralarýný bulup-düzeltin. Þayet biri diðerine tecavüzde bulunacak olursa artýk tecavüzde bulunanla Allah´ýn emrine dönünceye kadar savaþýn; eðer sonunda (Allah´ýn emrini kabul edip) dönerse bu durumda adaletle aralarýný bulun ve (her konuda) adil davranýn. Þüphesiz Allah adil olanlarý sever. (49/9)
Allah sizinle din konusunda savaþmayan sizi yurtlarýnýzdan sürüp-çýkarmayanlara iyilik yapmanýzdan ve onlara adaletli davranmanýzdan sizi sakýndýrmaz. Çünkü Allah adalet yapanlarý sever. (60/8)
Allah ancak din konusunda sizinle savaþanlarý sizi yurtlarýnýzdan sürüp-çýkaranlarý ve sürülüp-çýkarýlmanýz için arka çýkanlarý dost edinmenizden sakýndýrýr. Kim onlarý dost edinirse artýk onlar zalimlerin ta kendileridir. (60/9)
Ve eðer eþlerinizden (kafirlere kaçmalarýndan dolayý) herhangi bir þey kafirlere geçer böylece siz de (savaþta onlarý yenip) ganimete kavuþursanýz eþleri (kaçýp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptýklarýnýn bir mislini verin. Kendisine iman ettiðiniz Allah´tan sakýnýn. (60/11)
Þüphesiz Allah kendi yolunda sanki birbirlerine kenetlenmiþ bir bina gibi saf baðlayarak çarpýþanlarý sever. (61/4)
Allah´a ve O´nun Resulü´ne iman edersiniz mallarýnýzla ve canlarýnýzla Allah yolunda cihad edersiniz. Bu sizin için daha hayýrlýdýr; eðer bilirseniz. (61/11)
Ey Peygamber kafirlere ve münafýklara karþý cihad et ve onlara karþý ´sert ve caydýrýcý´ davran. Onlarýn barýnma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüþ yeridir o. (66/9)


radyobeyan