Fetavayý Resulullah
Pages: 1
Temizlik By: hafýz_32 Date: 14 Ekim 2010, 14:03:40
TEMÝZLÝK


Deniz Suyuyla Abdest Almak
 

Allah Azze'nin elçisine (as) deniz suyuyla abdest almak hususu sorulun­ca þöyle buyurdu: "Denizin suyu temiz, onda ölmüþ olan deniz hayvaný da helaldir'[148]

 
Ýçine Bir Þeyler Atýlmýþ Kuyudan Abdest Almak
 

Nebî'ye (as) soruldu: "Ýçerisine (âdet kant gibi) kan, çürüyüp kokmuþ nesneler ve köpek leþi gibi benzeri þeyler atýlmýþ olan kuyudan abdest alýnýr mý?" Nebî (as), "temiz olan suyu hiçbir þey murdar etmez" buyurdu. [149]

 
Çölde Az Ve Seyrek Bulunan Su
 

Nebîye (as) soruldu: "Çöllerde vahþi hayvanlarýn ve diðer canlýlarýn sýkça gittikleri sularýn durumu nedir?" O (as), "eðer su iki kullet (damaca­na) kadar ise hiçbir þey onu murdar etmez" buyurdu.

Ebu Sa'lebe, Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Biz Ehl-i Kitap'a mensup o-lan bir toplumun topraðýnda yaþýyoruz. Onlar domuz eti yiyorlar ve (alkol­lü) içki içiyorlar. Bu durumda onlarýn kapkacaklarým ve yemek kaplarýný nasýl kullanabiliriz?" Resul (as) þöyle buyurdu: "Bu durumda eðer kullana­cak baþka bir kap bulamýyorsanýz onlarýn kaplarýný su ile temizleyerek ye­meðinizi piþirin ve o kaplardan suyunuzu için."

Buharý ve Müslim'de bu hadis þöyle geçmektedir: "Biz ehl-i kitaptan o-lan bir toplumun arazisindeyiz, bu durumda onlarýn kaplarýndan yemek yiyebilir miyiz?" Resul (as) söyle buyurdu: "Hayýr, ama eðer baþka kapkacak bulamýyorsanýz onlarý yýkayýn ve kullanýn".

Müsned ve Ebu Davud, Îbn-Ý Mâce, DârimÝ gibi Süncn'lerde ise þöyle geçmektedir: "MecusîleHn kaplarýný kullanmak konusunda bize bir fetva (çözüm yolu) söyle bu kaplarý kullanmak zorunda kalýrsak ne yapalým?' Re­sulullah (as), "eðer onlarý kullanmak zorunda kalýrsanýz önce su ile temizle­yin sonra kullanýn " buyurdu.

Tirmýzîde þöyle nakledilmektedir: Mecusîledn tencereleri konusunda Resululiah'a (as) sorulunca, "onlarý yýkamak suretiyle temizleyin, sonra ye­meklerinizi piþirin " buyurdu. [150]

 
Namazda Ýken Herhangi Bir Þey Gördüðünü Sanan Kiþi
 

Resulullalra (as) soruldu: "Namazda iken birþey gördüðünü ya da duy­duðunu sanan kiþi hakkýnda ne dersin?" O (as), "bir ses duymasý veya bir kâr-zararsözkonusu olmadýkça namaztm bozmasýn"buyurdu. [151]

 
Mezi
 

Resululiah'a (as) mezinin durumu sorulunca þöyle buyurdu; "Mezinin çýkmasý abdest almayý gerektirir". Soruyu soran devam ederek, "ya mezi el­biseme bulaþýrsa durum ne olur" dedi. Peygamber (as), "yalnýzca mezinin bulaþtýðý yere bir parça su rfö&vbuyurdu. Tirmizî bu hadisi sahih saymýþtýr.

Resululiah'a (as), "her erkek mezi salgýlar, mezi çýktýðýnda erkeklik uz­vunu ve husyelerini yýka ve namaz için abdest al" buyurdu. [152]


Bir Kadýna Yaklaþan Kimse

 

Resululiah'a (as) þöyîe soruldu: "Ey Allah'ýn elçisi, tanýmadýðý bir kadý­na yaklaþan, onunla buluþan, ama onunla cinsel iliþkide bulunmayan, bu kadýna sadece karýsýna yaklaþtýðý gibi yaklaþan (onunla oynaþan) kimse hakktnda ne dersin; üstelik Allah Azze, 'gündüzün iki ucunda (sabah-ak-þam) ve gecenin Ýlk baþtagtctnda namaz kýl Ýyilikler kötülükleri siler götürür' ayetim indirmiþ iken?"

Resulullah (as), "abdest al ve namaz kýl." dedi. Muaz þöyle sordu: "Ya Resulullah (cinsel iliþkide bulunmaksýzýn yabancý bir kadýnla oynaþan kim­senin bu kötülüðüne karþýlýk olarak abdest alýp namaz kýlmasý keyfiyeti) yal-ntzca bu adam için mi geçerlidir yoksa tüm Müslümanlar için mi?" Resul (as), "evet tüm inananlar için geçerlidir." [153]

 
Kadýn Ýhtilam (Rüyada Orgazm) Olursa
 

Ümmü Seleme RcsuFe (as) þöyle dedi: "Ya Resulullah, kuþkusuz Allah Azze hak (gerçek) olan þeylerden utanmaz. Öyleyse bir bayan ihtilam olduðunda boy abdesti (gusül) almasý gerekir mi?" Resulullah (as), "evet (eðer u-yandtðý zaman cinsellik organýnda) sývý (diþilik suyu) görürse gusletmesi ge­rekir" buyurdu. Ümmü Seleme, "kadýnlar da erkekler gibi ihtilam olurlar mý?" diye sorunca, Resul (as), "hay elin bollaþstn (sýkýntý görnýeyesin), han­gi hususlarda erkek çocuk anneye benzer?". Bir baþka açýklamada da þöyle geçiyor: Ümmü Seleme, Resulullah'a (as), "kadýn ihtilam olunca gusleder mý?" dedi.

Müsned'de þöyle geçiyor: Havle bint-Ý Hakîm. Nebî'ye (as) þöyle sordu: "Kadýn rüyasýnda erkeðin gördüðü gibi bir rüya görünce durumu ne olur?". Resul (as), "nasýl ki erkek rüya gördüðünde menisi fýþkýrmadýkça gusletmesi gerekmiyorsa kadýn da öyledir; diþilik suyu akýncaya kadar gusletmesi ge­rekmez''buyurdu.

Mü'minlerîn emiri Ali b. Ebu Talib (a), Resululiah'a (as) mezi konusunu sordu. O (as), "mezinin akmasýyla abdest, meninin ftþktrmastyla da gusül almak gerekli olur' buyurdu. Bir baþka anlatýmda þöyle geçiyor: "Erkeklik organýnýn ucunda meziyi görürsen abdest al, erkeklik organýný yýka. Meni boþalm tþsa guslet".

Bu hadisi tmam Ahmed kitabýna almýþtýr. [154]

 
Uyandýðýnda Islaklýk Gören, Ama Ýhtilam Olduðunu Hatýrlamayan Kiþi
 

ResuluUah'a (as); uyandýðýnda ýslaklýk gören, ama ihtilam olduðunu (rü­yada orgazm olduðunu) hatýrlamayan kiþinin durumu sorulduðunda, Nebî (as), "o kiþi gusül abdesti alýr" dedi. [155]

 
Uyandýðýnda Gördüðü Rüyayý Hatýrlayan, Ama Islaklýk Görmeyen Kiþi
 
Resululiah'a (as) þöyle soruldu: "Bir erkek uyandýðýnda ihtilam olduðu­nu (rüya gördüðünü) hatýrlasa, ama bu ihiilamýn ýslaklýðýný göremese bu kiþinin durumu nedir?" O (as), "bu kiþinin gusül abdesti almasý gerekmez" buyurdu. [156]

 
Kiþi Cinsel Ýliþkide Meni Fýþkýrtmazsa
 

Resululiah'a (as) soruldu: "Karýsýyla cinsel iliþkide bulunan, ama meni­si fýþkýrmayan kimsenin durumu nedir?" Resulullah (as), "(orada oturmakta olan Hz. Aiþeyi göstererek) bu ve ben bu iþi yapýyoruz (cinsel iliþkide bulu­nuyoruz, ama meni ftþkýrmýyor) daha sonra her ikimiz de gusül abdesti alý­yoruz".

tmam Müslim bu hadisi kitabýnda zikretmiþtir. [157]

 
Saç Örgüsü Sýký Olan Haným
 

Ümmü Seleme, Resululiah'a (as) þöyle sordu:  "Ey Allah'ýn Peygamberi ben saç örgüleri çok sýk, çok sert olan bir hanýmým; cünüplüklen kurtulmak için saç bölüklerimi daðýtayým mý?"

Resulullah (as), "hayýr, yalnýzca baþýna üç kez su dökmen, sonra da su­yu üzerine bolca dökünmen (boca etmen) yeterlidir" dedi. Bu hadisi Müslim kitabýna almýþtýr. Ebu DavucTdan yapýlan rivayette de, "dokunduðun her a-vuç suda suyu saç örgülerinin aralarýna geçir" denmektedir. [158]

 
Mescide Giden Bozuk Yol
 

Bir haným, Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Ey Allah'ýn elçisi, bizim mes­cide giden çok bozuk bir yolumuz var. Yaðmur yaðýnca ne yapabiliriz?" Re­sulullah (as), "ayný yere (mescide) ulasan hu yoldan baþka daha iyi bir yolu­nuz yok mu?" dedi O haným, "var ey Allah'ýn elçisi" dedi. Resul (as), "bu iyi yol da diðerinin ulaþtýðý yere ulaþýyor, (öyleyse ne zorluðunuz var?)" buyur­du. Bir baþka rivayette þöyle geçmektedir: "bu kötü yolun haricinde ondan daha iyi bir yol yok mu?" diye sordu. Ben, "var ey Allah'ýn elçisi" dedim. Re­sulullah (as), "bu yol da -sizi- diðer yolun gittiði yere götürür" dedi,

Resul'e (as) þöyle denildi: "Biz mescide gelmek istiyoruz, ama yol pislik­ten geçilmiyor". Resuluilah (as), yeryüzünün bir kýsmý diðerini temizler".

Hadisi Ýbn-i Mâce kitabýnda almýþtýr. [159]

 
Hayýz Kanýna Bulaþmýþ Elbise
 

Bir haným, Resulullah'a (as) þöyle dedi: "Elbisesine hayýz (âdet) kaný bulaþmýþ olan bir hanýmýn durumunu açýklar mýsýnýz, bu haným, ne yapa­caktýr?" Resulullah (as), "kanýn bulaþtýðý yeri ovalasýn, sonra su ile çitÝLesin ve yýkasýn, sonra da o elbiseyle namazýný kýlsýn" dedi.

Bu hadis muttefekun aleyhtir. [160]

 
Yaða Düþmüþ Fare
 

Resulullah'a (as), "yaðýn içine fare düþerse ne yapmak gerekir" diye so­ruldu. Resulullah (as), "yaðýn içine düþmüþ fareyi ve etrafýndaki yaðý atýn, kalan yaðý yiyin." hu hadisi Buhar, kitabýnda rivayet etmiþ, ama donuk yaðla erimiþ yað arasýndaki ayrýntýlarý belirtmemiþtir. [161]

 
Kesilmeksizin Ölmüþ Koyunun Yüzülmesi Ve Ölü Hayvanlarýn Derileri
 


Mey mu ne, kesilmeksizin ölmüþ olan murdar koyunu derisini almadan attýklarýný söylediðinde Resulullah (as) þöyle dedi: "koyun ya da keçi gibi hayvanlardan ölü olarak bulduklarýnýzýn derisini alýnýz" . Meymune, "ko­yunun derisini mi alalým, ama o ölmüþtü?" dedi. Resulullah (as) þöyle bu­yurdu: "Allah Azze þöyle buyurmuþtur. 'De ki; bana vahyeditenler arasýn­da (kitapta) yenilmesi haram olarak yalnýzca ölü etinden, akýtýlmýþ kandan, pis olan domuz etinden yahut bir Jasýktýk (günah) olarak Allah'tan baþkasý adýna kesilenlerden baþka hiçbir þey görmüyo­rum...' Siz onu (hayvaný) (mecbur kaldýðýnýz takdirde-çev.) yeryahut derisi­ni (her halükarda-çev.) tabaklayarak kullanýrsýnýz". Sonra Meymune ölü hayvanýn derisini yüzmek üzere birisini gönderdi, deriyi tabakladý ve ondan bir su kýrbasý (tulumu) yaptý, bu su tulumunu yýrtýhncaya kadar da kullandý. Ýmam Ahmed bu hadisi kitabýna almýþtýr. [162]

 
Ýstitabe (Iþtýnca, Taþla Taharetlenme)
 

Resulullah'a (as), "istitabenin (taþla taharetlenmenin) durumu nedir?" diye sorulunca þöyle dedi: "(Tuvalet ihtiyacýnýzý giderdiðinizde) evvela üç tane taþ alýrsýnýz, iki taþ pisliði temizlemek ve üçüncü taþ ise anüsü (dýþký ye­rini) ve çevresini silmek içindir". Bu hadis "hasen"dir. Ýmam Malik ise "mür-sel" sayarak, "siz (büyük abdestyaptýktan sonra) önce üç tane taþ bulursu­nuz" ifadesini almýþ, ama bunun üzerine herhangi bir ekleme yapmamýþtýr. [163]

 
Dýþkýlamak
 

Saraka, Resulullah'a (as), dýþkýlamanýn durumunu sordu. Resulullah (as), dýþkýlamak için tuvalete oturduðu zaman önünü ya da arkasýný kýbleye dön­memesini, rüzgara karþý durmamasýný ve üç tane taþla yahut üç aðaç parça­sýyla ya da üç parça toprak keseðiyle (topaðýyla) istinca ederek temizlenme­sini ve anüste dýþký kalýntýsý býrakmamasýný emretti. [164]

 
Abdestte Suyu, Yýkanan Her Organa Tam Gereðince Ulaþtýrmak
 

Resulullah'a (as) abdestin durumu sorulunca þöyle buyurdu: "Abdestte suyu, yýkadýðýn her organýna (tam) hakkýný vererek ulaþtýr, abdesli tamam­la, parmaklarýnýn arasýný ov ve yýka, oruçlu olmadýðýn zaman burnuna su­yu iyice çek."

Bu hadisi Ebu Davud kitabýna almýþtýr.

Amr b. Anbese, "abdest nasýl alýnýr, durumu nedir" diye sorduðunda, Resulullah (as), "abdest, abdest aldýðýn zaman iki elini yýkayýp temizlemen-dir. Eðer böyle yaparsan hatalarýn (günahlarýn) týrnaklarýnýn arasýndan ve eklemlerinden çýkar (yokolur). Bunlardan baþka, burnuna su çekerek yýka­man, elleri dirseklerine kadar yýkaman baþýný mesb etmen (sývazlaman) ve ayaklarýný yýkamandýr. Genel olarak tüm. bu organlarýný yýkadýðýnda bütün hatalarýn yokolur gider. Sen* atýcýndan doðduðun gündeki gibi (günahsýz) o-lursun" buyurdu.

Bu hadisi Ýmam Nesaî kitabýna almýþtýr.

Bir bedevi Resulullah'a (as) abdestin durumunu sordu. Resulullah (as), abdesti (yüzü, dirseklere kadar -veya birlikte- elleri yýkamak, baþý ve ayaklarý da sývazlamak -meshetmek- veya yýkamak olarak) ona üç kez: gösterdi ve þöyle buyurdu:  "tþte ahdest böyledir kim bunun üzerine bir þey eklerse -veya çýkarýrsa- kötülük etmiþ, konulan bu sýnýrý aþmýþ re zulüm etmiþ demektir" Bu hadisi îmam Ahmed kitabýnda göstermiþtir. [165]

 
Namazda   iken yellenmek
 

Bedevinin birisi Resulullah'a (as) þöyle dedi: "Ey Allah'ýn elçisi bizden birisi namazda iken arkasýndan yel çýksa, suyumuz da çok az olsa durumu­muz ne olur?" Resulullah (as), "hafifçe yelteneniz abdest alsýn... Kadýnlarý­nýzla anûsünden cinsel iliþkide bulunmayýn. Allah hakký açýklamaktan asla utanç duymaz" buyurdu.

imam Tirmtzî bu hadisi kitabýna almýþtýr. [166]

 
Ayakkabýlar üzerine meshetmek
 

Resulullah'a (as) ayakkabý üzerine meshetmek (abdest alýrken çýkarmak-sýzýn ayakkabý üzerini sývazlamak) hakkýnda sorulduðunda þöyle buyurdu: "Yolcu için Üç gün, mukim (yolcu olmayan) için ise bir gün bir gece sureyle­dir". Ýbn-i Ebu Ammara, RcsuluÜah'a (as) þöyle sordu: "Ey Allah'ýn elçisi (ahdest aldýðýmda çýkannaksýzýn) ayakkabýlarýmýn üzerine mesbedebilir miyim?" Resulullafa (as), "evet" buyurdu. Ýbn-i Ammara, "bir gün mü?' diye sordu. Resulullah, "ikigûn"buyurdu. Ýbn-i Ammara, "üç gün olmaz mý?" di­ye sorunca Resulullah (as), "evet, hatta dilediðin kadar" buyurdu.

Bu hadisi Ebu Davud kitabýna almýþtýr.

Ýlim adamlarýndan bir grup bu hadisin dýþ anlamýna (zahirine) önem ve­rerek meshetme hususunda herhangi bir vakit (süre) belirlememiþlerdir. Bir diðer grup ise, "bu durum kesindir, mesh hususunda vakit belirleyen hadis­ler mukayyeddir, yani bir kurala, bir koþula baðlýdýr. Bu baðlýlýk ise kesinlik kazanmýþtýr" diyerek fikirlerini belirtmiþlerdir. [167]

 
Topraklan yararlanýrsýn
 

Bir bedevi, Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Ben ailemle birlikte çöllerde 4 ay ya da 5 ay kalýyorum. Bu zaman süresince bizden lohusalar, bayýzlüar (âdet görenler) ve cünûpter oluyor. Bizim için ne öneriyorsýýn, görüþün ne­dir?" Resutullah (as), "topraktan yararlanýn (abdestinizi ve guslünüzü te­yemmümle yapýn)" buyurdu.

Bu hadisi Ýmam Ahmed kitabýnda nakletmiþtir.

Ebu Zerr, Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Ben sulardan çok uzaklarda­yým, ailem de benimle; cünüp oluyorum.." Resulullah (as), "su bulamazsan temiz toprak 10 sene süreyle temizleyicidir. Su bulduðun zaman cildini o-nutUa sil (veyayýkan)"'buyurdu.

Bu hadis hasendir. [168]

 
Sargý
 

Bilek kemiði kýnlan (ve kýrýðý sardýran) Hz. Ali, Resulullah'a (as) sargý­nýn durumunu sorunca Resulullah (as) abdest alýrken sargýlarýn üzerine mes-hetmesini emretti.

Bu hadisi Ýbn-Ý Mace kitabýna almýþtýr. [169]

 
Yýkanarak Cünüplükten Temizlenmek
 

Sevban þöyle dedi: Resulullah'a (as) yýkanarak cünüplükten temizlen­menin durumunu sordular. Þöyle buyurdu: "Cünüp olan erkek saçlarýný da­ðýtarak, yayarak yýkar ki kýl diplerine kadar su girsin; kadýn için böyle bir durum söz konusu deðildir. Saçlarýný daðýtmasý gerekmez, saç örgülerini aç­maksýzýn üç avuç (yani azýcýk) su ile baþýný ýslatmasý yeterlidir". Bu hadisi Ebu Davud kitabýna almýþtýr. Bir adam Resulullah'a (as) þöyle dedi: "Cünüp olmuþtum, yýkandým; sabah namazýný kýldýktan ve sabahladýktan sonra týr­nak bölgelerine suyun deðmediðini gördüm, þimdi durum ne olacak?'' Resu­lullah (as), "eðer (yýkanýrken) su deymeyen yerler üzerine elinle meshettiysen yeterlidir" diye buyurdu.

Bu hadisi Ýbn-i Mâce kitabýna almýþtýr. [170]

 
Hayýzdan Temizlenme
 

Bir haným Resulullah'a (as) hayýzýn durumu sorulduðunda þöyle buyur­du: "Adetten temizlenmiþ olanýnýz, suyunu ve (yapraklarý yýkanmada kulla­nýlan bir bitki olan) sedirini alýr. Temizlenir ve temizliðini güzelce yapar. Baþýna bir miktar su döker ve (adeta) kemiklerine kadar ulaþsýn diye (baþý­ný) saçlarýný bastým hastýra güzelce ovar. Sonra su dökünür (yýkanýr), daha sonra hoþ kokulu (misk veya parfümlü) bir bez parçasýyla silinir, temizlenir".[171]

 
Hayýzlý Olan Kadýnla Yapýlacak Þeylerden Helal Olanlar
 
Bir adam, Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Hanýmým hayýzlý (adetli) ol­duðu zaman onunla yapacaðým helal iþler nelerdir?" Resulullah (as), "ona i-zarýný (göbekten aþaðýsýný örten peþtemali) giydir. Artýk senin iþin göbekten yukansýyla oynaþmaktan Ýbarettir1' diye buyurdu.

Ýmam Malik bu hadisi kitabýna almýþtýr. [172]

 
Hayýz Olan Kadýnla Karþýlýklý Yemek Yemek
 

Resulullah'a (as) hayýzlý kadýnla bir sofrada yemek yemenin durumu so­rulunca'þöyle buyurdu: "Birlikte yemek yiyiniz" .

Bu hadisi Tirmtzî kitabýna almýþtýr. [173]

îmam Malik bu hadisi kitabýna almýþtýr. [174]

 
Hayýz Olan Kadýnla Karþýlýklý Yemek Yemek
 

Resulullah'a (as) hayýzh kadýnla bir sofrada yemek yemenin durumu so­rulunca þöyle buyurdu: "Birlikte yemek yiyiniz" . Bu hadisi T.irmizî kitabýna almýþtýr. [175]

 
Lohusalarý Bekleme Süreleri
 
Resulullah (as), "lohusalar ne kadar beklerler?" diye sorulunca þöyle bu­yurdu: "Lohusalar 40 gün beklerler, ama 40 günden önce onlarý tetnizlenmiþ görmeniz hariç (yani 40günden önce de temizlenebilirler)",

Darekutnî bu hadisi kitabýnda zikretmiþtir. [176]

 
Kedi Pis Deðildir
 

Kedi evcil bir hayvandýr. Evlere ve yerleþim yerlerine vakitli vakitsiz gi­rer çýkar. Acaba aðzý ve vücudu temiz midir yoksa pislik (mikrop) taþýr rný?

Resulullah (as) bu hususta, "o (kedi) pis hayvanlardan deðildir. Etrafý­nýzda dönüp durur (sizinle adeta içli dýþlýdýr)" buyurdu. Kedilerin, fare ve benzeri herhangi bir þey yedikten sonra bir kaba kafalarýný sokup su içmeleri durumunda bu suyun (ve kabýn) temizliði konusunda alimler çiþitli görüþler ileri sürdüler: Ýmam Ahmed ve bir baþkasýna göre bu husustaki görüþler 4 bölümdür. Bazýsý, "kedinin bu durumda býraktýðý su artýðý kesinlikle temizdir" demekte, bazýsý, "aðzýnýn temiz olduðu bilininceye kadar bu su kesinÝikle pistir" deðerlendirmesini yapmaktadýr. Bazýsý ise, "böyle bir þey yiyen kedi gidip kaybolur, dönüþünde aðzýný temizlemiþ olabilir. Bu durumda artýk ettiði su temizdir, yoksa temiz deðildir" demiþtir. Bu, Ýmam Þafiî,' Ýmam Ahmed ve Rasulullah (as) hanýmlarýndan herhangi birisiyle böyle bir þey yapmýþ mýdýr?

Hz. Aiþe'den rivayet olunan ve Buharý ve Müslim'de yeralan hadiste Hz. Aiþe þöyle diyor: "Ben ve Resulullah ayrýt kaptan avuç avuç alarak yýkanýr­dýk". Bir baþka rivayette ise, "suyun azhðt nedeniyle 'bana da býrak, bana da býrak: diye baðýrýrdým "diyor. Yine Sahih'te yeralan bir hadiste, Resulullah ve hanýmlarýndan herhangi birinin ayný kaptan birlikte yýkandýklarý nakledil­mektedir, Meymune bint-i Haris ve Ümmü Seleme gibi.

Hz. Aiþe'den þöyle rivayet olunmuþtur: "Ben ve Resulullah, beraber ayný kaptan su alarak yýkanýyorduk. Bu kap 16 eski Irak nth kadar veya 15 Mýsýr ntltndan biraz az idi ( bu ölçü tahminen 20 ile 25 litre kadardýr)". Sahih'te, Resuluüah'ýn (as) bir müddlük (1.8 litre) bir su ile abdest aldýðý ve bir Sa'lýk (7,5 litre) bir su ile de boy abdesti aldýðý geçmektedir. Ýbn-i Ömer'den rivayet olunup Sahih'te yeralan bir hadiste, "Resulullah'in (as) döneminde erkekler ve hanýmlarý ayný sudan alarak (kan koca) bir arada yýkanýrlardý" ibaresi geçmektedir.[177]

iþte bu anlatýlanlar Resulullah'tan (as) ve kendisiyle birlikte Medine'de yaþayan ashabýndan nakledilen sünnetlerdir. Burada rivayet olunan ve kesin­lik kazanan hususlardan birisi, karý ve kocanýn birlikte yýkanmalarýnýn, ister­se bîri diðerinin artýk býraktýðý suyla dahi yýkanmýþ olsun helal olduðudur. Bu konuda Ýslam alimleri arasýnda hiçbir çekiþme olmamýþ, aksine söz ve fikir birliði saðlanmýþtýr. Diyorlar ki, nikâhlý erkek ve kadýn (karý koca) yahut er­kekler ve kadýnlar bîr su kabýndan su alarak abdest alýr ya da yýkanýrlar, bu caizdir. Bu, kuþaktan kuþaða geçen haberler halinde yayýlan sahih sünnetler­le kesinleþmiþtir.

Burada alimlerin tek fikir ayrýlýðý, kadýnýn yalnýz baþýna yahut erkeðiyle birlikte gusletmesi durumunda erkeðin onun artýðý olan suyla gusletmesinin yasaklýðýdýr. Bu hususta tmam Ahmed ve birkaç kiþinin fikrine göre ortaya konulan açýklamalar üç türlüdür:

Birincisi: Erkeðin hanýmýnýn artýðý olan suyla gusletmesinde hiçbir sakýn­ca yoktur. Ýkincisi: Böyle bir þey hoþ deðildir (mekruhtur). Üçüncüsü: Eðer kadýn yalnýz baþýna yýkanmýþ, kocasýyla birlikte yýkanmamýþsa, erkeðin, kadý­nýn guslederken (boy abdesti alýrken) avuç avuç alarak yýkandýðý suyun arta kalanýyla yýkanmasý men edilmiþtir.

Bu hususta sünen (sünnetler, hadisler) kitaplarýnda çeþitli hadisler riva­yet edilmiþtir. Ama burada bunlarýn tamamýný zikredemeyiz. Erkeklerle ka­dýnlarýn, eþ olarak birlikte bir kaptan alýp yýkanmalarýnýn caiz oluþu hususun­da bir fikir ayrýlýðý yoktur. Durum böyle olunca, hamamlarda olduðu gibi er­keklerin kendi aralarýnda ve kadýnlarýn da kendi aralarýnda yýkanmalarý caiz olur. Bu hususta fikir ayrýlýðý söz konusu deðildir. Bu açýklamalardan sonra, yanýnda bîr baþkasý varken (guslü) yýkanmayý mekruh (çirkin) gören yahut bir kimseyle birlikte gusletmenin kiþiyi temizlemeyeceði görüþünde olan kiþi Müslüman alimlerin söz birliði halinde almýþ olduklarý karara karþý çýkmýþ ve inananlarýn toplumundan ayrýlmýþ olur.

Bu açýklamalar göstermektedir ki, Resulullah'm (as) ve hanýmlarýnýn ve diðer erkeklerle hanýmlarýnýn birlikte guslederken su aldýklarý kap küçücük bir þeydir (yani kap küçük olmasýna raðmen eþlerin avuç avuç alarak boy abdesti almalarý caizdir ve o suda eþlerden birinin kullanýp artýrmasýyla pis olmaz). [178]

 
Su Dökünürken Suyu Ýdareli Kullanmak
 

Pek çok yöre sakinlerine suyun ulaþtýrýlmasý zor bir þeydir. Zira su son derece kýttýr. Bu nedenle yýkanýrken su kullanýmýnda yapabildiðince idareli (ekonomik) davranmak gerekli olur, kaçýnýlmazdýr. Acaba bu hal Resulullah'm (as) bir sünneti midir?

Resulullah'm (as) bir müdd (730 gr. civarý) su ile abdest aldýðý ve bir sa' (3 litre civarý) su ile guslettiði kesin olarak bilinen bir þeydir.

Ebu Hanife, sa'dan kastýn 8 Irak rýtli olduðunu söyler (yani yaklaþýk ola­rak 12.304 litre). Ama Malik, Þafiî, Ahmed ve benzerleri gibi Hicazhlara göre bu miktar 3.3/10 rýtldir (yani yaklaþýk 8.151 kg). Bu hususta Ýmam Ebu Yu­suf un Ýmam Malik'le olan hikayesi meþhurdur. Ebu Yusuf, Ýmam Malik'e sa' ve müdd ölçeklerinin miktarlarýný sorunca, Medinelilere sa' dedikleri ölçüleri­ni getirmelerini söyledi. Daha sonra Ýmam Ebu Yusuf un yanýna pek çok sa' ölçeði getirilince Ýmam Malik onlardan birisine, "bu sa' ölçek sana nasýl u-laþtý (bunu nereden aldýn)"âedi (çünkü sa' ölçekleri deðiþikti).

O, "babam babasýndan rivayet etti, ben de ondan rivayet ediyorum, de­dem fýtýr sadakasýný Resulullah'a (as) bu sa' ölçeði ile teslim ediyormuþ" de­di.

Bir baþkasý þöyle dedi: "Bana annem, kendi annesinden rivayet etti; annesinin bahçe ürününün sadakasýný Resulullah'a (as) (kendi ölçeðini göstererek) bu ölçekle veriyormuþ". Diðerleri de ayný þeyi söyleyince Ýmam Malik, Ebu Yusuf a, "bunlar yalan mý söylüyorlar" dedi. Ebu Yusuf, "hayýr, Allah'a yemin ederim ki, bunlar yalan söylemiyorlar" dedi. Ýmam Malik, "ey Irak'týlar, bu rtth sizin rýtlýnýzla kýyasladým ve sizin ritimiz bu ölçüyle 5.1/3 ntýl (8.200 gr) çýktý" dedi. Ebu Yusuf, Ýmam Malik'e þöyle dedi: "Ey Abdul­lah, þimdi senin sözüne dönelim. Eðer arkadaþýn benim gördüðümü görseydi, benim döndüðüm gibi dönerdi." (Yani Medinelilerin doðruluðunu görüp fikrimi deðiþtirdim demek istiyor-çev.)

Ýþte bunlar Medinelilerden sa' ve müdd ölçeklerinin miktarlarý konusun­da mütevatir olarak gelen haberlerdir. [179]

 
Kesik Saç (Kýl) Temizdir
 

Traþ edilmiþ kýl, saç temiz mi, yoksa pis midir?

Çoðu alimler insanýn kesik saçýnýn (kýlýnýn) temiz olduðu konusunda fi­kir birliðindedirler. Mesela Ýmam Malik ve Ebu hanife kesik saçýn (kýlýnýn) te­miz olduðu görüþündedirler. Bu hususu Ýmam Ahmed görünüþte kabul etmiþ gibidir. Ýmam Þafiî ise bu temizlik durumunu bazý koþullara baðlamýþtýr. Bu hadis sahihtir. Bu hususta þunlar anlatýlmaktadýr: Peygamber (as) baþýný traþ ettiðinde saçýnýn yarýsýný Ebu Talha'ya vermiþ ve diðer yarýsýný da Ýnsanlara daðýtmýþtýr. Genel olarak Peygamber (as) temizliðin ve pisliðin belirlenmesi hususunda ümmetine de söz hakký tanýmýþtýr. Ama esas itibariyle O (as), a-raþtýrma ve uzmanlýk gerektiren bir kanýtýn varolduðu bazý hususlar hariç tüm ahkamda (yargýlarda) Müslümanlar için bir örnektir. [180]

 
Kadýnlarýn Sünnet Olmasý
 

Kadýnlarýn ve erkeklerin sünnet olmalarý bir sünnet mi, yoksa (sonradan uydurulmuþ) bir bid'af mýdýr?

Resulullah (as) kadýnlarý sünnet eden bir hanýma þöyle dedi: "Sünneti hafif tut, kesmede aþýn gitme ve azýcýk kes. Zira sünnette (kadýn uzvunun btzrýndan, klitorisinden ya da dilcik'inden) çok hafif almak, çok az kesmek kadýnýn yüzünü aydýnlatýr, cinsel iliþkide kadýnýn daha çok tat almasýný saðlar ve orgazmý tatmayý kolaylaþtýrýr'.

Burada þu hususlar söz konusudur:

Birincisi: Erkeðin sünnet.edilmesinden amaç, sidiðin erkeklik organýnýn ucunu saran kýlýf içerisinde hastalýða ve pisliðe yolaçmasýný önlemektir.

Ýkincisi: Kadýnýn sünnet edilmesinin amacý, kadýnýn klitorisinden kay­naklanan þehvetinin azgýnlýðýný gemlemek ve erkeðe olan isteðini az da olsa mutedil hale getirmektir. Zira kadýnýn cinsel organýnýn býzýr (dilcik veya klito-ris) denen bölümünün kýlýfý þehveti artýrýcý bir özelliðe sahiptir. Hatta bunu vurgulamak için halk arasýnda birbirlerine söverken "ye'bne'l gulfa", yani "ey sünnetsiz kadýn organýnýn çocuðu" derler. Bunlar genel olarak erkeðe söy­lenmektedir. Kadýnlarýn sünnet edilmesi olgusu dikkate alýndýðýnda, fahiþeli­ðin, geleneksel olarak kadýnlarýn sünnet edildiði toplumlarda deðil de sünnet edilmeyen bazý uluslarýn kadýnlarý arasýnda yayýldýðý teslim edilecektir. Eðer sünnette kesilen parça büyük kesilirse kadýnýn þehveti (cinsel isteði) zayýflar ve erkekten elde etmek istediði cinsel tatmin, karþý cinse olan özlem gibi ga­yeler mükemmelleþmez, hep kýsýr ve donuk kalýr. Parça normal olarak alýnýr­sa elde edilmek istenen özelliklere kavuþulur ve ihtiyaçlar giderilir. [181]

 

Kasýk Kýllarýný Traþ Etmek Ve Koltuk Altý Kýllarýný Almak
 

Kasýk kýllarýný traþ edip koltuk altý kýllarýný almak için geçmesi gereken zaman ne kadardýr?

Enes'ten þöyle rivayet olunmuþtur: "Resulullah (as) kasýk kýllarýný traþ e-dip koltuk allýný almamýz için bize bir süre belirledi. Yani iki traþ arasým 40 günden daha uzun tutmamamýzý söyledi." Bu hadis sahihtir. Ýþin en doð sunu bilen Allah'týr. [182]

 
Allah'a Ýnanmýþ Kiþi Pis Olmaz
 

Þöyle rivayet olunmuþtur: "Allah Azze'ye inanmýþ olan bir mü'min pis olmaz, yalnýzca cünüp olur. Ölü de olabilir diri de". Acaba bu husus doðru mudur?

Huzeyfe ve Ebu Hureyre'nin Resulü Hah'tan (as) rivayet ettikeri hadisler­de bu husus yeralmaktadýr. Resulullah'a (as), cünüp olan bir mü'minin duru­mu sorulduðunda þöyle buyurdu: "Mü'min kiþi pis olmaz". Altý hadis kitabý da bu hadisi Ebu Hureyre'den rivayet etmiþlerdir. Ama Ýmam Buharý, "Kita-bu'l Gusl" bölümünde hadisin nedenlerini açýklamýþ ve hadisi, baþýna "sub-hanallah" ibaresinin ilavesiyle rivayet etmiþtir. HâkinVin "Sahihinde ise "ö-lü yahut diri" ibaresi geçmektedir. Cünüp kiþinin kýllarýný yahut týrnaklarýný kesip atmasýnýn mekruh (çirkin) oluþu hususunun serî (Ýslamî) bir kanýtý o-lup olmadýðýný bilmiyoruz. Resulullah ,(as) Müslüman olan bir kimseye þöyle demiþtir: "Küfrün (inkarcýlýðýn) kýllarým kes at ve sünnet ol". Müslüman olan bir baþkasýna gusletmesini emretmiþtir. Bu açýklama iki hususun caiz (helal) oluþuna iþarettir. Birincisi, hayýzlý kadýnýn taranmasý ve týrnaklarým kesmesi; i-kincisi, cünüp kimsenin taranmasý ve traþ olmasý veya týrnaklarýný kesmesinin caiz oluþu keyfiyetidir. Allah Azze iþleri en doðru bilendir. [183]

 
Abdestte Baþ Tamamen Mi Yoksa Kýsmen Mi Meshedilir?
 

Abdest alýrken baþýn tamamen mi yoksa kýsmen mi meshedileceði husu­sunda alimlerin görüþü farklýdýr.

Resulullah'tan (as) bu konuda rivayet olunan hadislerin sahih ve hasen derecelerinde oluþlarý nedeniyle imamlar baþýn tamamen meshedilmesi husu­sunda ittifak halindedirler. Aslýnda Resukýllah'ýn (as) abdest alma hususiyetini rivayet edenler, ResululÝah'm (as) baþýnýn bir kýsmýný meshettiðine dair hiçbir haber aktarmamalardýr. Fakihler de (Ýslam hukuk bilginleri) böyle bir þey nakletmemiþlerdir. Bununla birlikte mesela Kudûrfnin "Muhtasar" adlý eseri­nin baþýnda, O'nun (as) abdest aldýðýnda yalnýzca kâkülünü meshettiði husu­su yeralmaktadýr. Bu husus, Sahih-i Buharfde yeraian bazý hadislerde de geçmektedir. Mugire b. Þu'be'den þöyle rivayet olunmuþtur; "Resulullah (as) Tebük seferinin yapýldýðý yýlda abdest aldý ve kâkülüne meshetti" . Bazý alim­ler iþte bu rivayetler nedeniyle baþýn yalnýzca bir kýsmýnýn meshediîerek abdest alýnmasý fikrini benimsemiþlerdir. Ebu HanÝfe ve Þafiî'nin mezhebi (fikri, ve uygulamasý) böyledir. Bu husus Ýmam Ahmed ve Malik'Ýn görüþleri içeri­sinde de gündeme gelir. Bir grup alim ise, "baþýn tamamý mesh edilmelidir" diyorlar. Bu fikir Ýmam Malik ve Ahmed'in meþhur olan mezhepleridir. Bu haber de sahihtir. Ama Kur'an-i Kerim'de baþýn bir kýsmýnýn meshediîerek abdest alýnacaðým gösteren herhangi bir delil yoktur. Allah Tealâ'nm açýkla­masý þöyledir: "Baþýnýzý meshediniz (sývazlayýnýz) ve ayaklarýnýzý da (meshedin veya yýkayýn).." Bu ayet, "yüzlerinizi mesbedin, ellerinizi de" ayetinin benzeridir. Her iki ayette de geçen "mesh" sözcüðü ve "bi" e-datt dikkate deðerdir. Teyemmüm ayeti, teyemmümün abdestin yerini alma­sýný ifade etmekle birlikte kýsmen yapýlan meshe iþaret etmemektedir. Te­yemmüm, toprakla meshetmek demek olduðuna göre toprakla birden fazla mesh tekrarý sözkonusu deðildir. Abdest iþin aslý, teyemmüm de geçici ola­rak onun yerini alan bir husus olmasýna ve mesh iþlemi de su ile yapýlýp tek­rarýn sözkonusu olmasýna raðmen nasýl oluyor da teyemmüm ayeti kýsmî meshe iþaret etmiþ oluyor? Düþünebilen hiç kimse böyle bir iddiayý ileri sür­mez.

Bunlar dikkate alýnýnca diyoruz ki, "ayetteki 'bi-' edatý bütünün bazý parçalarýna iþaret eder. Zira 'bi-' edatý kýsým bildirir" diyen ya da bu ayetin bu nedenle ortak bîr ölçüye Ýþaret ettiðini iddia eden kimse hem imamlara hem de lisanýn yapýsýna karþý hata iþlemiþ demektir. Yalnýzca bazý ifadeler i-çin kelimelerin baþýna gelen, fiillerle kullanýlarak onlarý geçiþli (müteaddî) yapan ve anlama artý bir deðer kazandýran "bi-" edatýnýn fonksiyonunu, "bir gözettir (kaynaktýr) ki Allah'ýn kullan ondan içerler" ayetinde görebili­riz. Zira Allah Azze, ayetteki "ondan" ifadesini "min-" (-den, -dan) edalýyla deðil de "bi-l* (-e, -a, Ýle) edalýyla vermiþtir. Eðer "min-" edalýyla verseydi, bu anlatým, kana kana-doyasýya içmeyi ifade etmezdi. Yani "min-" yalnýzca kýs­ma iþaret eder, oysa   "bi-"  tamamhk gösterir. En doðrusunu bilen Allah'týr. [184]

 
Yemeðin Bereketindendir
 

Ýnsanýn yemek yemezden önce abdest almasý farz kýlýnmýþ gerekli bir husus mudur?

Selman Farisî'nin Resulullah'a (as) þöyle dediði rivayet olunmaktadýr: "Biz Tevrat'ta, 'yemek yemezden evvel abdest almayý yemeðin bereketi' ola­rak okuduk" deyince Resulullah (as), "yemeklerden önce ve sonra abdest al­mak yemeðin bereketidir" buyurmuþtur. En doðruyu bilen Allah'týr. [185]

 
Kýbleye Saygý Göstermek
 

Müslümanlarýn kýbleleri, kalplerinden gelen bir sevgiyi ve gönüllerinin ilgisini gerektirmektedir. Küçük ya da büyük abdest bozarken (tuvalete otu­rurken) önünü yahut arkasýný kýble yönüne dönmek helal midir?

Bu hususta "Sahih-i Buhari"de þöyle geçer; Resulullah (as) buyurdu ki:

"Küçük su dökerken ya da büyük abdeste otururken önünüzü (yahut arka­nýzý) kýbleye dönmeyiniz. Bu ihtiyaçlarýnýzý giderirken doðuya yahut batýya dönünüz". Sünen kitaplarýnda Ýse Resulullah'tan (as) þöyle nakledilir; Buyur­du ki: "Doðu ile batý arasý kýbledir". Bu hitap, Medine'de ve Þam, yarýmada ve Ýrak gibi Mekke'nin güneyinde ya da kuzeyinde ikamet eden kimseler i-çtndir. Oysa Mýsýr'da oturanlarýn kýbleleri doðu, batý ve kýþýn gündoðuþunun güneyinde (güney doðuda) yeralýr. En iyisini bilen Allah Azze'dir. [186]

 
Ýslam Ümmetinin Yüzü Ve Ayaðý Aktýr
 

Ebu Hureyre'den þöyle rivayet olunmuþtur; Rcsulullah'm (as) þöyle de­diðini iþittim: "Kuþkusuz ki, kýyamet gününde ümmetimden olanlar abdest-ten dolayý yüzleri ve ayaklarýnda aklýk iþaretleri olduðu halde toplanýrlar. Öyleyse kendi yüz akýný artýrabilenler artýrsýnlar".

Bu hadisin lafzý Müslim'e aittir. Hadis Müttefekun aleyhtir. [187]

 
Büyük Abdest Bozduktan Sonra Suyun Bulunmadýðý Durumda Sað Ele Taþ Alarak Temizlenmenin Yasaklanmasý
 

Abdullah b. Ebu Katâde'den, O da babasýndan rivayet ederek Resulul-lah'ýn (as) þöyle söylediðini aktardý: "Küçük su dökerken erkeklik organýnýzý sað elinizle tutmayýn. Helada büyük abdestten ve küçük su dökmeden sonra sað elinizle yýkanmayýn ve temizlenmeyin. Su içtiðinizde de (içeceðinizi bir dikiþte içmeyip soluklanýn) nefesinizi kabýn içine boþaltmayýn". Bu hadisi Müslim rivayet etmiþtir. Resulullah (as) bir þey içerken bir dikiþte soluksuz iç­mez, iki ya da üç kez ara verir ve bir yudum içtikten sonra ara verdiðinde kabýn içine nefes alýp vermezdi. [188]

 
Temizliðe Sað Taraftan Baþlamak
 

Hz. AÝþe'den þöyle rivayet edilmiþtir: "Resulullah (as) temizliðe sað tara­fýndan baþlamaktan, (bineðinden inip veya yerinden kalkýp) yürümek iste­diðinde önce sað adýmýný atmaktan ve ayakkabý giydiðinde önce saðýný giy­mekten hoþlanýrdý". Hadisi Müslim rivayet etmiþtir. [189]

 
Tüm Namazlarý Bir Tek Abdestle Kýlmanýn Caiz Oluþu
 

Süleyman b. Büreyde'den, O da babasýndan þöyle rivayet etti: Resulul­lah (as) Mekke'nin fethi günü bir abdestie tüm namazlarý kýldý ve abdest alýr­ken kulak memelerinin üzerine Ýnen saçlarýný da meshetti. Bunun üzerine Hz. Ömer þöyle dedi: "Bugün daha önce yapmadýðýn bir þey yaptýn (yani bunun anlamý ne?)". Resulullah (as) þöyle cevapladý: "Onu bilerek, isteyerek yaptým ya Ömer".

Bu hadis Sahih-i Müslim'de geçmektedir. [190]

 
Abdestle Yýkanan Organlar (Kýyamet Gününde) Abdestin Ýzi Olarak Beyazdýr
 

lbn-i Ebu'l HazinVden þöyle rivayet olunmuþtur: Ebu Hureyre'nin arka­sýnda idim. Abdest alýyor ve elini ta koltuðunun altýna kadar yýkýyordu. Ben, "ey Ebu Hurcyre bu abdest de nedir, nasýl abdest alýyorsun?" deyince þöyle dedi- "Ey Ferruhoðullarý! Sizler burada mýsýnýz, eðer sizin burada olduðu­nuzu bilseydim bu þekilde abdest almazdým. Dostum Resulullah 'tan (as) þöy­le iþittim: Mü'min abdest alýrken suyunun ulaþtýrdýðý organlar kýyamet gü­nünde beyazdýr (ak-paktýr)".

Hadisi Müslim rivayet etmiþtir. [191]

 
Durgun Suya Küçük Su Dökmenin Yasaklanmasý
 

Ebu Hureyre'den þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) þöyle buyur­du:  "Hiçbiriniz durgun bir suya küçük su döküp sonra da orada yýkanmasýn

Bu hadis Müslim'in Sahihinde geçmektedir. [192]


[149] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 75.

[150] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 75-76.

[151] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 76.

[152] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 76.

[153] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 76.

[154] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 76-77.

[155] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 77.

[156] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 77.

[157] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 77.

[158] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 77-78.

[159] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 78.

[160] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 78.

[161] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 78.

[162] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 78-79.

[163] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 79.

[164] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 79.

[165] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 79-80.

[166] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 80.

[167] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 80.

[168] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 80.

[169] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 81.

[170] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 81.

[171] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 81.

[172] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 81.

[173] Kur'an-i Kerim inmezden önce Yahudiler hayýzlý olan kadýnla karþýlýklý (bir safrada) yemek yemezlerdi. Bu uygulama onlarýn görüþlerini ortadan kaldýrmýþtýr. Ama hayýzla, hayýz süresi dýþýnda gelen kan arasýn-

[174] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 81-82.

[175] Kan ve kocanýn birlikte yýkanmalarý caizdir. Birbirlerini görseler de. Bu konuda Hz. Aiþe'den pek çok hadis rivayet edilmiþtir. H/. Aiþe þöyle dedi: "Ben ve Resulullah, birlikte, aramýzda bulunan bir kaplan su alarak yýkanýyorduk. Ellerimiz kabýn içinde karýþýyordu. O (as) betiden çabuk davranýyordu, ben de 'ba­na da býrak, bana da býrak' diye baðmyordum, her ikimiz de cünüptük". Bu hadisi Buharý. Müslim ve E-bu Avane "Sahih" adlý kitaplarýnda rivayet etmiþlerdir. Hadisin sözcük diziliþi (siyaký) Müslim'e ve yapýlan eklemeler Buhari'ye aittir. Müslim kitabýnda btý konuyu "Aklu'r Racul Ma'a tmraetihi" baþlýðý altýnda topla­mýþ ve açýklamýþtýr. Davudi bu hadisi, kiþinin kendi hanýmýnýn vücuduna (cinsellik organýna) bakmasýnýn caiz oluþuna bir kanýt olarak göstermektedir. Ýbn-i Hibbân Ýse bunun aksini savunarak, Süleyman b. Mu­sa'dan rivayet olunan hadisi kanýt olarak göstermiþtir. Musa'ya, "hanýmýnýn cinsellik organýna (/ercine) bakan kiþi hakkýnda ne diyorsun?" denildiðinde þöyle dedi: "Ren bunu Ataya sordum, bana, Aiþe'yebu-nu sordun mu?' dedi. Ben de bu hadisi hatýrladým- Bu hadisin anlamý bu konudaki kanýttýr'. Hafýzýn "Feth" isimli eserinde (1/290) bu hususta söyledikleri þudur: "Biz, 'Hz, Aiþe dedi ki' diyerek ona nisbet o-iunan ve 'ben Resulullah 'in (as) avretini

(erkeklik oranýný) asla görmedim' Ýbaresi geçen bu hadisin ge-çirsiz olduðunu kabul ediyor ve bunu kanýtlýyoruz". Taberânî'nin "SaðÝr" Ýsimli eserinde geçen bu hadisi Hafýz Ýbn-i Hacer "e!-Lisan" adlý eserinde yalanlamaktadýr. "Sizden biriniz hammýyla ya da cariyesiyle cinsel iliþkide bulunduðunda onlarýn cinsel organlarýna (vücutlarýna) bakmasýn, zira kadýnýn /ercine (cinsel organýna) bakmak körlük getirir" hadisi de bu kabildendir. Ýmam Ebu Hatim ve Ýbn-i CevzTnin de dedikleri gibi, bu (tip) hadisler uydurma ve Resulullah'a (as) ve ailesine iftiradýr. nu sordun mu?' dedi. Ben de bu hadisi hatýrladým. Bu hadisin anlamý bu konudaki kamittr". Hafýzýn "Feth" isimli eserinde (1/290) bu hususta söyledikleri þudur: "Biz, 'Hz. Aiþe dedi ki' diyerek ona nisbet o-tunan ve 'ben Resulullah 'm (as) avretini (erkeklik oraným) asla görmedim' ibaresi geçen bu hadisin ge-çirsiz olduðunu kabul ediyor ve bunu kanýtlýyoruz'. Taberânî'nin "Saðir" isimli eserinde geçen bu hadisi Hafýz Ýbn-i Hacer "el-Usan" adlý eserinde yalanlamaktadýr. "Sizden biriniz hammýyla ya da cariyesiyle cinsel iliþkide bulunduðunda onlarýn cinsel organlarýna (vücutlarýna) bakmasýn, zira kadýnýn /ercine (cinsel organýna) bakmak körlük getirir" hadisi de bu kabildendir. Ýmam Ebu Hatim ve tbn-1 Cevzî'nin de dedikleri gibi, bu (tip) hadisler uydurma ve Resulullah'a (as) ve ailesine iftiradýr.

Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 82.

[176] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 82.

[177] Her evli çiftin birbirlerinin vücutlarýna ve her yerlerine, hatta cinsel organlarýna bakmalarý ve okþamalarý helaldir. Kocasýnýn, kadýnýn fercinden (cinsel organýndan) yararlanmasý, okþamasý, bakmasý vs. de helaldir. Çünkü cinsel organlar da vücudun bir parçasýndan baþka bir þey deðildir. Uu hususta Ýbn-i Urve el-Ilan-belî'nin "el-Kevaklb" adlý eserine bakýlabilir, imam Malik, el-Vâkýdî, Ýbn-i Sa'd ve baþkalarý da ayný görüþü Paylaþmaktadýrlar.

[178] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 82-84.

[179] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 84-85.

[180] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 85.

[181] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 85.

[182] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 86.

[183] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 86.

[184] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 86-87.

[185] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 87.

[186] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 87-88.

[187] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 88.

[188] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 88.

[189] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 88.

[190] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 88.

[191] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 89.

[192] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 89.

Ynt: Temizlik By: yagmur_7-c Date: 16 Temmuz 2016, 20:24:38
Esselamu aleykum
Çok güzel ve açýk anlatýlmýþ temizlik konusu ...Masallah....Rabbim bu temizlik kurallarýna uymayý nasip etsin inþallah....Rabbim gönlümüzü temiz eylesin inþallah....
Ynt: Temizlik By: damla6d Date: 16 Temmuz 2016, 20:27:45
#Esselamu aleykum..Temizlik imandandýr..Peygamberimiz sav in de sünnetidir..Rabbim razý olsun..#
Ynt: Temizlik By: HALACAHAN Date: 15 Ekim 2016, 17:13:57
Aleykum selam ..Temizliðin hemen hemen her çeþidinin konu alýndýðý yararlý paylaþým olmuþ ..Allah razi olsun ..Emeginize saðlýk ..
Ynt: Temizlik By: ceren Date: 15 Ekim 2016, 21:31:45
Aleykumselam.Islam dinin ve ibadetin temeli ruhen ve bedenen temizlikden gelir.Rabbim bizleri temizliðine dikkat eden kullardan eylesin inþallah....

radyobeyan