Fetavayý Resulullah
Pages: 1
Namaz By: hafýz_32 Date: 14 Ekim 2010, 13:27:36
NAMAZ

Cemaatla Namaz Kýlmaktan Ayrýlmak
 

Ebu Dâvûd ve Nesâî'nin "Sünerf'lerinde yeralan ve Ebu'd Derdâ'dan ri­vayet olunan bir hadiste þöyle deniyor; Resulullah'ýn (as) þöyle dediðini iþit­tim: "Bir köyde (yerde) üç kiþi bulunduðu halde ezan okunmuyor, namaz da kîlýnmýyorsa onlar þeytanin mülkleri olmaktan baþka birþey yapmýyorlar demektir. Sakýn cemaattan (topluluktan) ayrýlma; çünkü sürüden ayrýlaný kurt kapar". Allah Azze ve Celle þöyle buyurmuþtur: "Þeytan onlarý kendi­ne mülk edindi, onlara Allah'ýn zikrini unutturdu. Ýþte bu tipler þeyta­nýn partisidir (taraftarlarýdýr). Dikkat edin þeytanýn taraftarlarý za­rara uðrayanlarýn ta kendileridir".[193]

 
Namazda Saflarýn Düz Tutulmasý
 

Allah Tealâ þöyle buyuruyor: "Rabbýn ve melekler saf saf gelirler".

(Fecr 22). Yani düzgün güzel saflar oluþturarak gelirler. Acaba bu dikkate a-Iýndýðýnda namazda saflarý oluþturmak ve onlarý düz tutmak þeriate (Ýslam'a) uymak anlamýna gelmez mi?

Sahih-i Buharî'de yeralan bir hadiste Resulullah'ýn (as) þöyle dediði riva­yet olunur: "Meleklerin Rabbleri katýnda saf tuttuklarý gibi saf tutmayacak mýsýnýz?"Bunun üzerine birisi Resulullah'a (as) þöyle dedi: "Ey Allah'ýn Re­sulü! Melekler Allah'ýn katýnda nasýl saf oluþtururlar?" Resulullah (as) þöyle buyurdu: "Ýlk sýrayý düzgün ve doðru bir þekilde yaparlar, sonra birbirlerine yanaþýp saffta dururlar". Bir baþka hadiste Ýse Resulullah'ýn (as) þöyle buyurduðu rivayet olunur: "Eðer insanlar cemaatla namazýn ilk safýnýn ve çað­rýnýn (ezan, kamet veya imamýn hitabýnýn) neler gizlediðini (ne tür bayýrla­rý ve iyilikleri kapsadýðým) öðrenseler, sonra da (ilk safta yer) bulamasalardý, ilk safa üþüþür ve onun hayrýndan pay almak için uðraþýrlardý". [194]

Buharî'de þöyle geçmektedir: "Erkek saflarýnýn en hayýrlýsý birinci sajf ve en kötüsü sonuncu saffttr". Bu hususun anlatýldýðý ve namaz kýlan cemaa­ta, önce birinci, sonra ikinci ve sonra da diðer saflarý oluþturmalarýnýn açýk­landýðý bu tip örnekler "Sünen" kitaplarýnda çoktur. Cemaata gelindiðinde, birinci saf boþ ve düzensiz bir durumda iken yeni bir saf oluþturmak islam þeriatine aykýrýdýr. Namazda iken namaza zarar veren bir þey yahut boþ söz veya çirkin olan bir husus ya da haram yahut mescidde namaz anýnda ko­runmasý gerekli herhangi bir þey Resulullah'ýn (as) açýkladýðý þeylere bir ek olarak yapýlýrsa, þeriatý yüceltmeyi gerektiren hususlar terkedilmiþ, þeriate ge­rektiði gibi saygý gösterilmemiþ ve Allah Azze'ye itaatten sayýlan meþru' sýnýr­larýn dýþýna çýkýlmýþ olur. Kiþi, Allah'ýn emirlerine uymak hususunda -tam ve dosdoðru yapmadýðý halde- yaptýklarýnýn eksik, yanlýþ olduðuna inanmýyorsa Allah Azze'nin emirlerini yerine getirmeye engel olanlardan sakýnmaya götü­recek açýk bir cezanýn  verilmesi artýk hak olur. Ýþleri en iyi bilen Allah'týr. [195]

 
Namazda iken öksürmek ve boðazý temizlemek
 

Namazda öksürmek ve boðaz temizlemek namazý bozar mý? Bu hususta­ki görüþler nelerdir?

Resulullah (as) þöyle buyurmuþtur: "Þu kýldýðýmýz namazýmýz, ademoð-lunun söyleyeceði -kendine Özgü- hiçbir sözle sahih olmaz. Kuþkusuz Allah Azze kendi iþinde dilediðini emreder, namazda size konuþmamayý emret­miþtir". Zeyd b. Erkam þöyle diyor: ".... Böylece namazda susmayý emretti, konuþmamýzý yasakladý. Bu hususta Müslümanlar hemfikirdirler". Hatta na­mazda kafayý çevirip saða sola bakmak bile mekruhtur. Bu hususta Hz. Ai-þe'den þöyle rivayet olunmuþtur: Ben Resulullah'a (as) namazda kafayý çevi­rip saða sola bakýnmak hakkýnda sorduðumda bana, "namazda kafayý çevi­rip saða sola bakýnmak, þeytanýn kulun namazýndan elde ettiði suistimaller-dendir" buyurdu. Hadisi Buharý rivayet jetmistir.

Ýlim adamlarý, namazda bile bile konuþan kiþiyi namazýnýn doðru olma­sýný istemeyen kiþi olarak deðerlendirip namazýnýn bozulmuþ olduðunu söy­lüyorlar. Burada bile bile konuþmak demek, namazda olduðunu bilmek ve konuþmanýn yasaklanmýþ olduðunun bilincinde olmak dernektir. Resulullah (as) namazda konuþmayý yasaklamýþ ve þöyle demiþtir: "insanoðlu namazda konuþtuðunda kullandýðý sözcükler namazýn hiçbir bölümünü ýslah etmez". Namazda konuþmayý anlatan pek çok hadis vardýr Ama "namazda konuþ­mak" anlamý içerisinde ne öksürmek, ne de boðaz temizlemek vardýr. Bu iki sözcük ne yalnýz baþlarýna, ne de bir baþka kelimelerle konuþmak kapsamý­na girmediði gibi öksürüp gýrtlak temizleyen kiþi de "konuþan" diye adlandý-rýlamaz. Ne var ki buradaki öksürük ve gýrtlak temizleme ifadesi ile anlatýl­mak istenen, delillerle anlaþýlmaktadýr. Kastedilen, (birilerine verilen) iþaret­ler olabilir. Namazda kahkaha ile gülmek ve benzeri þeyler hakkýnda iki ce­vap verilir: Ýlki; kahkahanýn çirkinlik ve ayýp (yahut huy) anlamýnda deðer­lendirilmesidir. Ýkincisi; biz, kahkahanýn namazý bozduðu görüþünü namazda konuþmak olarak deðerlendirip benimsemiyor ve bu açýklamalardan îsÝam a-limlerinin büyük çoðunluðunun görüþüyle kahkahanýn namazý bozduðuna dair herhangi bir iþaret çýkaramýyoruz.

Bu hadisi Ýbnu'l Munzîr rivayet etmiþtir.

Buradaki þýklar arasýnda daha baþkalarý da sayýlabilir. Hatta þöyle dene­bilir: Kahkaha atýlýrken büyük bir ses çýkarýlýr. Bu ses namazýn durumunu (vakarýný) bozduðu gibi namaz kýlarken gerekli olan huþuu (huzuru) da gi­derir. Kahkaha, içerisinde harf bulunmayan, yani herhangi bir anlam ifade etmeyen bir haykýrýþ gibidir. Kahkaha atmak, namazý hafife almak ve onu o-yun-eðlence gibi bir konuma oturtmak dolayýsýyla asýl amacý unutmak de­mektir, bu nedenle de namazý bozar; yoksa namaz kýlan kahkaha attýðýnda konuþmuþ sayýldýðýndan dolayý namazý bozulmuþ deðildir. Bu bakýmdan Na­mazýn bozulmasý hususu -bu kabilden olarak- açýklama gerektirmez. Namaz­da çýkarýlan sesler ise konuþma hükmünde deðildir.

Hz. Ali'den rivayet þöyle olunmuþtur: "Resulullah'ýn (as)yanýna iki kez gitmiþtim. Birisi gece, diðeri gündüzdü. Yanýna gittiðimde namaz kýlýyordu. Bana boðazýný temizler gibi iþaret etti".

Bu hadisi anlamý itibariyle Ýmam Ahmed, Ýbn-i Mâce ve Nesâî rivayet et­miþtir.

Kahkaha hususu ise -ki ikinci husustur- konum olarak deðil de huy ola­rak bir anlama iþaret etmektedir. Birisi üflemek, ses çýkarmaktýr. Bu hususta Malik ve Ahmed'den iki rivayet gelmiþtir: Birincisi; üflemenin namazý bozma-masýdýr. Bu fikri benimseyenler; Ýbrahim en-Nehaî, Ýbn-Ý Þîrîn, seleften bazý­larý, Ebu Yusuf ve Ýshak'týr. Ýkincisi; üflemenin namazý bozmasýdýr. Bu fikri benimseyenler ise Ebu Hanife, Ýmam Muhammed, es-Sevrî ve eþ-Þâfiî'dir.

Bunlara dikkat edilirse, namazý ipta! eden (bozan) etkenlerin üfleme i-çerisinde bulunduðu görülür. Bu da, üflemede iki harf ve fazlasýnýn aðýzdan çýkmýþ olmasýdýr. Ýmam Ahmed'in ise, "üfleme konuþma hükmündedir; ister­se iki harf kadar bile bir söz aðýzdan çýkmýþ olmasýn" fikrinde olduðu rivayet olunur. Bu husustaki kanýtý ise Hz. Ümmü Seleme'den rivayet olunan þu ha­distir: Resulullah (as) dedi ki, "namazda üfleyen kimse konuþmuþ demektir".

Bu hadisin benzerini el-Mallâl rivayet etmiþtir. Ama O'nun rivayet ettiði hadis sahih deðii mcrfudur. Bu nedenle ona güvenilmez, Ýmam Ahmed ise tbn-Ý Abbas'tan þu sözleri rivayet etmiþtir: "Namazda üflemek konuþmak demek­tir". Þu hadisi de Saîd kendi "Sünen"inde rivayet etmiþtir: "lifleme iki harfi kapsar, bu ise namazda okunan herhangi bir ayet deðildir, ama kahkahayý andýrmaktadýr".

Öksürerek boðaz temizlemede olduðu gibi üflemede de deliller, konuþ­ma olmasýndan yanadýr. Yani üflemek, konuþmak gibidir. Bu husustaki tartýþ­malar da hemen hemen aynýdýr. Ama namazda boðaz temizleme, Resulullah'ýn (as) bizlerle konuþmuþ olduðu dilde -Arap dilinde- konuþma olarak tanýmlanmamýþ ve namazda genel olarak yasaklanan konuþmayý kap­samýna almamýþtýr. Enes'ten þöyle rivayet olunmuþtur: Resulullah (as) buyur­du kt, "sizden biriniz namazda rabbýna dua edip yalvanyorken ne önüne, ne de sað tarafýna tükürmesin; -eðer mutlaka tükürecekse- sol tarafýna ve a-yaðýnýn altýna tükürsün".

Bu hadis muttefekun aleyhtir.

Namazda eðer yemin edecekse -dahi- konuþmasýn bu Ýþlerden olarak -daha önce yapmýþ olduðu- bir yemini de namazda bozmasýn. Kiþi eðer na­mazda konuþacaðýna dair yemin etmiþse bu hoþ bir þey deðildir. Zira böyle bir yemini yerine getirmek için konuþmak kaçýnýlmazdýr. Bu konuþmalar bir anlama iþaret ederler. Bunlar, akýl yoluyla tanýmlanabilecek olan ve yerine göre deðiþiklik arzeden iþaretlerdendir. Ama namazda sahibinin durumunu anlatan yalýn sesler doðal duyulara iþaret ederler. Eðer mutlak konuþma her­hangi bir þeye iþaret etmek hususunda bir pay alacak olursa, yani konuþarak bir þey anlatýlacak olursa bunlar namazda yapýlmasý yasak olan iþaretler gru­buna girer ve iþaret olmaktan çýkarak anlatým durumuna dönüþürler. Hem de amaca iþaret eden bir konuma girerler. Bu da konuþmak, söz söylemek diye adlandýrýlýr. Tüm bunlarla beraber namaz bozulmaz. Zira Resulullah (as) na­mazda Ýken kendisine selam verildiðinde iþaretle o selama karþýlýk verirdi. Bu haliyle de namazda iþaret edilip anlaþýlan þeylerin hepsini yasaklamamýþ demektir. Bu,anlamdan olarak, namaz kýlan kiþinin Kur'an-ý Kerim'le uyar-mass ve teþbih etmesi, yani "subhanellah" demesi, nasslarýn (ayet ve hadis metinlerinin) iþaret ettikleri gibi helaldir.

Bunun yanýsýra namazda yapýlmasý meþru olan þeyler, dinleyen kiþiye bir þey anlatmak amacýna dahi yönelik olsa namazý bozmaz. Öyleyse doðal olarak yapýlan hem de kimseye bir þey anlatmak amacý gütmeyen, ama du­yan kimselerin onun halini anladýklarý hareket veya susmak gibi þeyler nasýl oluyor da namazý bozabiliyor. Nitekjm insan namazda iken birini gördüðün­de, ya organlarýndan birini oynatýr veya titrer yahut gözünden yaþ gelir ya da tebessüm eder, böylece karþýsýndaki kiþi onun durumunu anlar. Ne var ki, bu durum diðerlerinden ayrýlýr, zira bir tür seslenme olarak deðerlendirilmekte­dir, her ne kadar sünnette reddedilmemiþse de. Ýmam Ahmcd'in Müsned'Ýn-de Muðire b. Þu'be'den rivayet olunan bir hadiste þöyle denmektedir: Resulullah (as) güneþ tutulmasý (kusuO namazýnda üflemeye baþladý. Namazdan sonra kendisine durum sorulduðunda þöyle dedi: "Cehennemin ateþi bana öylesine yaklaþtýrýldý ki yüzüme deðmesin ve yüzümden uzaklaþsýn diye üfle-dirn" (Bkz. el-Fetâvâ el-Kübrâ Ýbn-Ý Teymiyye)

Müsned'de ve Sünen-i Ebu Dâvûdda Abdullah b. Amr'dan þunlar riva­yet olunmuþtur: Resulullah (as) güneþ tutulmasý esnasýnda namaz kýldý ve son secdesinde üfledi ve þöyle dedi: "Üff üff üff Rabbtmf Ben aralarýnda i-ken onlara azab elmeyesin diye beni -onlara- göndermedin mi?". Bazý arka­daþlarýmýz bunu cevaplayarak, bu olayýn yasaktan önce cereyan ettiðini veya Allah Azze'den yahut da Resulullah'ýn (as) cehennem ateþinden korktuðu i-ÇÝn böyle davrandýðýný savundular. Þöyle dediler: "Bize göre hu iþ namazý ip­tal etmez", iþleri en iyi bilen Allah Azze'dîr. [196]

 
Kabirlerin Mescid Haline Dönüþtürülmesi
 

Çoðu yerlerde kabirlerin mescid haline dönüþtürülmesi bir bid'at olarak yaygýnlaþmýþ, önceki yüzyýllar -kuþaklar- da bu bid'attan nasiplerini almýþlar­dýr. Acaba bunun haram olmasýnýn türü ve þekli nedir? Bunun gerçekliði na­sýl açýklanmalýdýr?

Buharî ve Müslim'de þu hadis yeralmaktadýr: Resulullah (as) þöyle bu­yurdu: "Allah Azze Yahudilerce ve Hristiyanlar'a la'net etsin; zira onlar ken­di peygamberlerinin kabirlerini mescid haline dönüþtürdüler". Bu hadiste Resulullah bizleri bu iþi yapmaktan sakýndýrmaktadýr.

Müslim'de Hz. Aiþe'den rivayet edilen bir hadiste þöyle deniyor: "Ümmü Habîbe ve Ümmü Seleme, Resulullah (as), Habeþistan'da bir kilisede bir ta­kým resimler gördüklerini anlattýlar. Bunun üzerine Resulullah (as) þöyle bu­yurdu: "Ýþte bu insanlar (Hristiyanlar ve Yahudiler) her ne zaman aralarýn­dan iyi ve salih bir insan öldüyse hemen onun kabrinin üzerine bir bina kurdular ve orayý mescid (ibadethane) edinerek orasmt gördüðünüz resim­lerle süslediler. Onlar kýyamet gününde Allah katýnda yaratýklarýn en kötü-südürler".

Kabirlerin mescid edinilmesi; oralarda kabirlere secde edilmesi veya mezarlarýn üzerine namaz kýlýnmasý anlamýndan daha geniþ ve daha kapsam­lý bir anlama sahiptir. Müslim'de bir baþka haberde ise þunlarý görüyoruz: "Kabirlerin üzerlerine oturmayýn ve ne onlara karþý, ne de onlarýn üzerle­rinde namaza durmayýn".

Beydâvî þöyle diyor: "Hristiyanlar ve Yahudiler kendi peygamberlerinin kabirlerine onlarýn þanlarýný ve durumlarýný yüceltmek ve onlarý ululamak için secde ediyorlardý. Onlarýn kabirlerini namaz kýlarken kýble ediniyorlar ve onlarýn putlarýný yapýyorlardý. Allah Azze onlara la'net etsin".

Sözkonusu ameli kesinlikle reddeden hadisler vardýr. Ne var ki burada, anlatýlanlarýn sebeplerine iþaret eden kanýtlar ortada yoktur. Açýk ve anlaþýlýr olan þudur: Yasaklamanýn nedeni (sebep ve illeti), bu iþe sürükleyen etkeneri bertaraf etmek ve hiçbir þeye veya kimseye ne zarar, ne yarar verebile-:ek ve ne de herhangi bir þey duyup iþitebilen cansýzlarý ululayanlarýn edin­dikleri putlara tapýnmaktan, putçuluktan uzaklaþmak ve onlara benzeme-nektir. Ayrýca bu uðurda mal harcanmasý da çirkin bir þeydir ve boþu boþu­na yapýlmýþ bir iþtir.

Hz. Aiþe þöyle demiþtir: "Eðer bu yasaklama olmasaydý Resulullah'ýn (as) kabrini yerden yükseltir, orada bir mescid edinirdim. Ama Kabirlerin mescid edilmesini çirkin görmüþtür".

Yine Buhari ve Müslim'in Sahihlerinde geçen bir haberde Habeþistan'daki bir kilisede ne süslemeler, ne de herhangi bir resmin bulun­madýðý geçmektedir.

Resulullah (as) þöyle demiþtir. "Yahudiler ve Hýristiyanlar ne zaman kendilerinden salih ve temiz bir kimse ölse, onun kabrinin üzerine bir bina inþa eder, orayý kendilerine mescid edinir ve buralarý resimlerle süslerler. Bunlar kýyamet gününde Allah Azze'nin katýnda varlýklarýn en kötüleridir", Sahih-i Müslim'de Resulullah'tan (as) rivayet olunan Cündüp'ün hadisinde þunlar geçmektedir: Resulullah (as) ölmezden kýsa bir müddet önce þöyle dedi: "Kuþkusuz sizden önceki kuþaklar kabirleri mescid haline getirdiler. Dikkat edin sakýn kabirleri mescidler haline dönüþtürmeyin, ben sizleri bun­dan men ediyorum"}

Müsned'de ise Resulullah'ýn (as) þöyle dediði rivayet olunmuþtur: "Kýya­met gününde, tanýdýðýnýz yaratýklarýn en kötüsü kabirleri mescid edinenler­dir". Ýmam Malik'in eÝ-Muvatta' adlý eserinde Resulullah'ýn (as) þöyle dediði rivayet olunmaktadýr: Resulullah (as) buyurdu ki, "Allah'ým! kabrimi ibadet edilir bir put haline dönüþtürme. Allah Azze'nin gazabý kabirleri mescid e-dinen topluluklarýn üzerinedir".

Sünen kitaplarýnda hemen hemen ayný haberler yeralmaktadýr: Resulul­lah (as) buyurdu ki, "benim kabrimi bayramlýk bir þey haline dönüþtürme­yin. Nerede olursanýz olun bana salavat getirin, zira salavatlannýz (duala­rýnýz) bana ulaþýr". Bu hadîs, gerek senet, gerekse de metin itibariyle sahih­tir. Ne var ki Müslümanlarýn nerede olurlarsa olsunlar Resulullah'a (as) getir­dikleri Salavatlarm (dualarýn) nasýl ulaþacaðý bizim için gayb kavramlarýndan biridir. Gayb ise yalnýzca Allah Azze'nin bileceði bir husustur. Bize düþen, gaybý Allah Azze'nin bildiðine ve gaybýn gayb olduðuna inanmak, bu husus­ta münakaþaya tutuþmamak yahut hakka haksýzlýk edecek bir çekiþmeye gi­riþmemektir. (Seyyid Cemilî) [197]

 
Evde Namaz Kýlmak
 

 kimseler evde namaz kýlmanýn mescidde kýlýnanla ayný sevaba sa­hip olduðunu ve Resulullah'ýn (as) þöyle buyurduðunu savunuyorlar: "Yeryü­zü bana mescid kýlýndý ve benim için temizlendi". Bazýlarý da þöyle diyor: Cuma namazýnýn sýhhatinin (kýlmabilmesinin) þartý mescidde kýlýnmasýdýr. Bu husus ayette de geçmektedir. Ama mescidde kýlýnan farz namazýn sevap ve hayýr bakýmýndan daha büyük bir dereceye sahip olduðu savunulmaktadýr.

Öyleyse bu hükmün sünnetteki açýklamasý nedir, neye dayanýr?

Sahih-i Buharý ve Sünen kitaplarýnda geçen bir haberde þunlar rivayet o-lunmaktadýr: Kör bir adam evinde namaz kýlmak üzere izin istedi. Resulullah (as).da O'na izin verdi. Ama adam dönerken çaðýrarak þöyle dedi: "Ezaný duyuyor musun?" Adam, "evet" dedi. Resulullah (as), "öyleyse çaðrýya (eza­na) cevap ver". Resulullah (as), ezam duyduðundan dolayý camiye gelmesini emretti. Bu nedenle Ýmam Ahmed ezaný duyan herkesin cemaata gelmesinin gerekli (vacip) olduðu görüþünü savunmuþtur.

Sahih bir hadiste Resulullah'm (as) þöyle dediði rivayet olunur: "Mescide yakýn oturanlar farz namazlarý yalnýzca mescidde kýlmak zorundadýrlar". Oradakiler þöyle dediler: "Mescidin komþularý kimlerdir ey Allah'ýn Resulü?" Þöyle dedi: "Ezaný duyan herkes mescidin komþusudur".

Sünen kitaplarýndaki hadislerde þöyle geçmektedir: Ýbn-i Ümmi Mektûm ResulullalVa (as), "ya Resulullah benim evim mescide bir hayli uzak; kolayca aþamayacaðým bir de daðlýk arazi var ve þehirde zehirli hayvan da pek çok. Bu durumda bana evimde namaz kýlmak için müsaade ediyor musunuz?'' diye sordu, Resulullah (as), "ezam duyuyor musun?" diye sordu. Q, "evet" deyince Resulullah (as), "öyleyse sana izin verecek bir husus bulamýyorum" dedi. Bu açýklama, Allah Azze'ye inanan bir insanýn cemaata gelmesinin, ce­maatla birlikte olmasýnýn zorunluluðuna kanýttýr.[198]

 
Tek Baþýna Ve Cemaatle Namaz Kýlmak                  
 

Tek baþýna namaz kýlmayý cemaatle namaz kýlmaktan daha üstün kýlan nedir; cemaatla namaz kýlmak da tek baþýna namaz kýlmaktan hangi durum­larda daha üstündür?

Kiþinin cemaatla kýldýðý namazý tek baþýna kýldýðý namazdan daha üstün tutanlarýn delilleri konusunda Ýki husus vardýr; bunlar Özürsüz olarak tek ba­þýna kýlýnan namazýn sahih (doðru) olduðu temeline dayanmaktadýrlar. Tek baþýna kýlýnan namazýn sahih olduðunu savunanlar, "cemaat vaciptir, ama koþullarýndan birisi deðildir. Mesela ikindi namazýnýn, vaktin sonuna, yani günün karanlýða doðru sararma vaktine ertelenmesi ve o zaman kýlýnmasý hata (suç ve günah) olmakla birlikte bu vakitte kýlman namaz sahihtir. Hatta akþam namazýnýn vaktinin girmesine bir rek'at kýlýnacak kadar kýsacýk bir za­man kalsa bile kýlman namaz sahihtir" diyorlar ve þunu ekliyorlar: "Birisi i-kindi namazýnýn zamanýnýn bitmesine bir rek'at kadar vakit kaldýðýnda nama­zý kýlsa ikindiyi eda etmiþ demektir." Bir þey diðerinden üstün tutulduðunda üstün tutulan þey -mutlaka- caiz (helal) demek deðildir. Allah Azze þöyle bu­yuruyor: "Cuma günü namaz için çaðrýldýðýnýzda (ezan okununca) hemen Allah'ý zikretmeye koþuþun (titizlik gösterin ve hýrslý davramn) ve artýk alýþveriþi de býrakýn, bu sizin Ýçin daha hayýrlýdýr". Bu­rada Allah Azze cuma namazýna titizlik ve hýrs göstererek sýkýca sarýlmayý a-lýþveriþten daha hayýrlý, kýlmýþtýr. Burada (koþmak acele etmek deðil de) bir hýrs ve bir çaba göstermek vacibtir. Cuma ezaný okunduðunda alýþveriþ et­mek ise haram kýlýnmýþtýr, [199]

 
Kiþinin Cemaatla Kýlmýþ Olduðu Namazýn Nafile Oluþu
 

Bir kimse farz olan bir namazý bir cemaatla kýlsa, daha sonra bir baþka opluluk ayný namazý cemaatla eda etmek üzere saf oluþtursalar, önceki ce­maatla namazý kýldýktan sonra bir baþka cemaatla ayný namazý bir kez daha alabilir mi?

Bir kimse farz bir namazý kýlsa ve mescide gelse, burada bu adamýn kýl-iýðý namaz cemaatla kýlýnýyor olsa, onlarla birlikte ayný namazý kýlarsa bu na-naz Ýster gecikmeli veya geçmiþ olsun isterse vaktinde olsun eþittir. Nitekim tesulullah (as) insanlarla mescidde namaz kýlmayan iki kiþiye þöyle demiþti: "Size ne oldu ki, (zorunuz ne) bu insanlarla birlikte namaz kýlmadýnýz, voksa Müslüman deðil misiniz?". Onlar, "ey Allah'ýn Resulü!Biz evlerimizde kýlmýþtýk" dediler. Resulullah (as), "evlerinizde -birfarz namazý- kýlýp mesci-ie geldiðinizde ayný namazý cemaat kýlýyorsa onlarla beraber -bir kez daha bile olsa- kýlýnýz. Zira bu sizin için nafile olacaktýr" buyurdu.

Ýmam Malik, imam Ahmed, Ebu Hanife ve alimler topluluðundan daha >aþkalarý diyorlar ki, "bir Müslüman herhangi bir -farz- namazý ister bilerek, ster bilmeden geçirmiþse beklemeksizin onu kaza (yani telafi) etmelidir". Ý-nam Þafiî'nin de tercih ettiði buduf. Kendisi, "eðer bir kimse bilerek bir na-nazý geçirmiþse vakit geçirmeksizin hemen kaza etmelidir" diyor. Bir kimse :emaatla namaz kýldýktan sonra bir baþka kametle namaza çaðrýlýyorsa onla-a uysun. Bu durumda birinci kýldýðý namaz, bir farzýn yerine getirilmesi, i-âncisi ise sahih bir namaz olarak kendisi için nafiledir, yukarýda sunduðu­nuz hadis ve daha baþka hadislerin iþaret ettikleri gibi. "Farz olaný en mü­kemmelidir, çünkü bu Allah Azze içindir" diyorlar. Ýþieri en iyi- bilen Allah Izze'dir. [200]

 
Azledilmiþ Ýmam
 

Eðer bir kimse, Allah Azze'ye karþý iþlediði bir suçtan dolayý imamlýktan ýzledilmiþ ise, insanlar (Müslümanlar) onun arkasýnda namaz kýlabilirler mi?

Ebu Davud'un "Sünen" adlý eserinde þunlar geçmektedir: Nebî (as) bir i-nami kýbleye karþý tükürmek suçundan dolayý imamlýktan uzaklaþtýrdý ve nescide gelen Müslümanlara, "O'nun arkasýnda (ona uyarak) namaz kýl-nayýnýz" dedi. Adam Resulullah'a (as) gelerek, "ey Allah'ýn Resulü!însanla-ýn bana uyarak arkamda namaz kýlmalarýný sen mi yasak.la.din?" diye sor-lu. Resulullah (as), "evet, sen (namazda) kýbleye karþrtükûrmekle Allah Azze'ye ve Resulüne eziyet ettin " dedi. Eðer bir kimse bu nedenle imamlýktan u-zaklaþtýrýlmýþsa ve cemaat da onun arkasýnda -ona uyarak- namaz kýlmaktan men edilmiþse, bu yerinde verilmiþ geçerli bir hükümdür. En iyisini en doð­rusunu bilen Allah'týr. [201]

 
Hile Ve Aldatmayla Kadýn Ýle Kocasýnýn Arasýný Bozan Kimse
 

Kendine baðlamak ve kendine almak amacýyla hile ve aldatmacalarla bir kadýnýn kocasýyla arasýný bozan kimsenin Müslümanlara imam olmasý he­lal midir?

Müsned'de Resulullah'tan (as) rivayet olunan bir hadiste Resulullah (as), "bir kadýnla kocasýnýn yahut bir köleyle efendisinin arasýný hile ve aldatma­calarla bozan kimse bizden deðildir" buyurdu. Bir kimsenin, bir kadýnla ko­casýnýn arasýný bozmak üzere çabalamasý aðýr (þiddetli büyük) günahlardan sayýlmýþtýr. Zira bu, sihir (büyü) iþlerindendir ve þeytanýn en büyük fiilidir. Kadýnla kocasýnýn arasýný bozmak üzere faaliyete geçen kiþi, özellikle koca­nýn karýsýný nikâhýnda tutmakta ýsrar etmesine raðmen yalnýzca onunla ken­disi evlenmek için hile ve aldatmalarla onlarý birbirinden ayýrmak üzere faali­yete geçmiþse ve ortadaki deliller de bunu göstermekte ise böyle bir kimse­nin Müslümanlarýn basma imam olmasý yalnýzca bu tip iþlerden tevbe edip piþmanlýk duyduðunu kanýtlamasýyja mümkündür. Allah Azze'nin onu affe­dip etmemesi ise ayrý bir husustur. Eðer yaþantýsý düzgün, salih bir insanýn i-marnliðj söz konusuysa böyle bir kimsenin -tevbe edip piþman olduðunu be­lirtse dahi- imamlýðý makbul görülmez ve ona uymak gerekli deðildir. Bir zo­runluluk hali olmaksýzýn bir günah iþleyen kimsenin arkasýnda namaz kýlýn­maz. Ýþleri en iyi bilen Allah Azze'dir. [202]

 
Kendisinden Hoþlanmayan Cemaata Ýmam Olmak
 

Çeþitli yörelerdeki daðýnýk yerleþim birimlerinde bazý kimseler halk kesi­mine ve kendisinden hoþlanmayan (hatta nefret eden) geniþ topluluklara i-mamlýk ederek namaz kýldýrýyorlar. Ne var ki, bu insanlar kendisini sevebile­cekleri herhangi bir imam da bulamýyorlar bu durumda verilecek hüküm ne­dir?

Resulullah (as) bir hadiste, "þu üç kiþinin kýldýðý namaz kendi kulakla­rýndan daha yukarý çýkmaz (Allah katýna ulaþmaz): Kendisini sevmeyen bir topluma imam olan, namazlarýný erteleyerek sürekli vaktin sonunda kýlan ve hür bir kimseyi köle edinen" buyurdu. En Ýyisini bilen Allah'týr. [203]

 
Mescide Ölü Gömmek Helal Midir?
 

Ýnsanlar sürekli olarak þu soruyu sormaktalar: "Acaba mescidlere cenaze (ölü) gömmek helal midir?"

Mezhep imamlarý kabirlerin üzerine mescid yapýlmamasý hususunda ay-

ný görüþü paylaþmaktadýrlar. Zira Resulullah (as), "sizden önceki -dinlere mensup olan- kimseler kabirleri kendilerine mescidler edinmiþlerdi. Dikkat e~ din sakýn sizler kabirleri mescid haline dönüþtürmeyin. Ben sizleri böyle þev­lerden men ediyorum"buyurmuþtur. MescÝdlere ölü defnetmek de caiz deðil­dir. Önce mescid yapýlýp sonra da ölü gömülmüþse, ya mezar yerle bir edile­rek ya da ölü yeni gömülmüþse mezar açýlýp bir baþka yere nakledilerek de­ðiþiklik yapýlýr. Eðer önce ölü defnedilmiþ, daha sonra üzerine mescid bina edilmiþse orasý ya mescid olarak varlýðýný sürdürür yahut kabir olarak. Bu durumda bu mescidde namaz kýlýnmaz, ne nafile olarak ne de farz olarak. Zira bu yapý bir mezarýn üzerine inþa edilmiþtir. En iyisini bilen Allah'týr. [204]

 
Küçük Hasýr Üzerinde Namaz Kýlmak
 

Bazý gruplar hurma dallarýndan veya baþka bitki dal ve yapraklarýndan dokunmuþ mendil benzen küçük hasýrlar üzerinde namaz kýlýyorlar. Bu hare­ketlerine de delil olarak Resulullah'ýn kendilerinin imamý olduðunu ve onun izini takibettiklerini ortaya sürüyorlar. Bu konunun gerçeði nedir, doðrusu nasýldýr?

Bir hadiste Resulullah'ýn (as) bir seccade üzerinde namaz kýldýðý rivayet olunmaktadýr. Adamýn biri Abdullah b. Ömer'den, O da Hz. Aiþe'den rivayet ederek dedi ki; Resulullah (as) abdest aldý ve "ya AÝþe bana bir hasýr getir" dedi. Hz. Afcþe de getirdi. Resulullah (as) onun üzerinde namaz kýldý.

Resulullah (as) bu hadisin metninde bir "humra" istemiþtir. "Humra", hurma dallarýndan örülmüþ küçük bir hasýra denir. Zira "Resulullah onun ü-zerine secde etti" deniyor. Bu küçük parça, onu yerin sýcaðýndan, alnýna bir-þcylerÝn batmasýndan ve eziyet veren þeylerden koruyordu. Bu hadis sahihtir. Bu küçük hasýr parçasýndan daha büyük, yani seccade kadar bir parça üze­rinde namaz kýlmasý Ýse pislik ve benzeri þeylerden korunmak içindir.

Ne Resulullah (as) ne de sahabeleri, üzerinde -devamlý- namaz kýlacak­larý herhangi bir seccade edinmenýiþlerdir. Onlar ya topraðýn üzerinde namaz kýlýyorlardý ya da hasýr veya benzeri herhangi bir þey üzerinde. Namaz kýl­dýklarýnda önlerine herhangi bir engel de koymazlardý.

Buhari'nin ve Müslim'in sahihlerinde Resulullah'ýn (as) ayakkabýlanyla namaz kýldýðý rivayet olunmaktadýr. Bu hususta Resulullah (as), "Yahudiler ayakkabýlarým ayaklarýnda (giyinmiþ) iken namaz kýlmazlar (dua etmez­ler); sizler onlara muhalefet ederek ayakkabýlarýnýzý giyip namaz kýlýn" bu­yurmuþtur. Bu uygulamada Resulullah (as) ve ashabý ayakkabýlarý ayaklarýn­da Ýken bir kez namaz kýlmýþlardýr. Daha sonra Resulullah (as) ayakkabýlarýný çýkardý. Ashabý da ayakkabýlarýný çýkarýnca, "ne oldu da ayakkabýlarýnýzý çý-kardýnýz?" diye sordu. Onlar da cevap olarak, "senin ayakkabýlarýný çýkara­rak namaz kýldýðýný gördük, (bu yüzden) biz de çýkardýk' dediler. Resulul­lah (as), "Cebrail bana gelip ayakkabýlarýma eziyet verin (pislik, diken vs. gibi) maddeler yapýþmýþ olabileceðini söyledi, ben bu nedenle çýkardým. Þimdi sizler mescide geldiðinizde ayakkabýlarýnýzý kontrol edin. Eðer o bir þey varsa onu topraða sürerek temizleyin. Zira toprak her iki ayakkabýný­zý da temizler" buyurdu. Resulullah (as) ve ashabý ayakkabýlarýný çýkarmaksý-zýn namaz kýldýklarýna ve ayný ayakkabýlarla hem yürüyüp hem de namaz kýldýklarýna göre nasýl oluyor da Resulullah'ýn (as), üzerinde namaz kýldýðý bir seccade edindiði ve namaz kýlmak istediðinde onu bir hasýrýn veya baþka bir yaygýnýn üzerine serdiði sonra da -onun üzerinde- namaz kýldýðý zarinolu-nabiliyor? Böyle bir þeyi Resulullah (as) yapmadýðý gibi, sahabelerinden hiç­bir kimsenin de bir seccade edindiði rivayet olunmamýþtýr. Bazý alim kimsele­rin Mescid-i Nebeviye (Peygamber mescidine) gelip yere bir seccade serdik­ten sonra onun üzerinde namaz kýlmak istedikleri haberi Ýmam Malik'e ula­þýnca onlarýn hapsedilmelerini emrettiði ve þöyle dediði rivayet olunur: "Sîz bilmiyor musunuz ki, böyle þeyler bizim mescidimizde bid'attýr (sapýklýktýr)''. Ýþleri en iyi bilen Allah Azze'dir. [205]

 
Hamamda Namaz Kýlmak
 

Hamamda (banyoda) namaz kýlmak helal midir?

Ebu Davud'un "SünerTinde ve diðer bazý hadis kitaplarýnda Ebu Said'den, O da Peygamber'den (as) þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (aþ) dedi ki: "Yeryüzü; hamamlar ve mezarlýklar dýþýnda, tüm olarak benim için . mescid kýlýndý". El-Huffâz bu hadisi sahih saymýþtýr. Vakit daralmýþsa veya namazýn vaktinin geçmesi sözkonusuysa oralarda namaz kýlýnabilir mi, yoksa mümkün olduðunca bu yerlerin dýþýna çýkmak mý gerekir? Ýmam Ahmed ve bir baþka alimin mezhebinde yeralan iki görüþe göre hamamlarda namaz ký­lýnmasý doðru deðildir.

Cünüp olan kimse nama2 vaktinin evvelinde yýkanmak için hamama Ýh­tiyaç duyduðunda -yýkandýktan sonra- namaz kýlmak üzere dýþarý çýkar. Baþ dönmesinden veya baþka bir þeyden dolayý eðer isterse yýkanmasýný tamam­lamak üzere tekrar hamama döner. Zira alimlerin pek çoðuna göre namaz i-çin hamamdan dýþarý çýkmak gerekir. Buradaki yasaklama, ya bir haram kýl­ma gibidir, nitekim Ýmam Ahmed ve arkadaþlarýnýn görüþleri budur, ya da namazý tenzih etmek, daha doðrusu yaraþan bir konumda tutmak içindir, Ýt­mam Þafiî'nin görüþü de budur.

Allah Azze'nin gece kabul etmediði gündüz namazlarý ve gündüz kabul etmediði gece namazlarýna gelince; mesela öðlen ve ikindi namazlarýný insa­nýn geceye býrakmasý helal olmaz. Bu hususta Buhari'nin Sahihinde Resulul­lah'ýn (as) þöyle dediði rivayet olunmaktadýr: "ikindi namazýný geçiren kiþi ailesine ve malýna zulmetmiþ gibidir".

Yine Buharî'nin Sahih'inde þöyle rivayet olunmaktadýr; Resulullah (as) buyurdu kî: "Ýkindi namazýný geçiren kiþinin amelleri boþa gitmiþlir". Uyku­da kalýp yahut unutup da namazýný geçiren kiþi hakkýnda Resulullah (as) þöyle buyurmuþtur:  "(Herhangi bir) namazý unutarak veya uykuda olduðu Ýçin geçiren kiþi hatýrladýðýnda yahut uyandýðýnda hemen o namazý kýtsýn, çünkü o namazýn vakti, kiþinin uyandýðý yahut hatýrladýðý zamandýr"[206]

 
Saflarýn Gerisinde Aralýk Býrakarak Kýlan Kiþinin Namazý Makbul Deðildir
 

Saflarýn gerisinde aralýk býrakarak -yalnýz baþýna kýlarmýþçasýna cemaat uyarak- namaz kýlmak caiz midir?

Cemaatla namaz kýlmýyorken saflarýn arkasýnda yalnýz baþýna veya son saftan Ýtibaren büyük t?Ýr boþluk býrakarak namaz kýlmak hiç kimse için caiz deðildir. Sünnet kitaplarýnda Resulullah'tan (as) þöyle bir hadis rivayet olun­maktadýr; Resulullah (as) buyurdu ki, "saflarý bir kenara býrakarak arkalara çekilip -cemaat yokmuþçasýna- namaz kýlmak yoktur". Çarþýlarda insanlarýn cemaat halinde namaz kýlmalarý yalnýzca saflarýn aralarýný birleþtirmeleri du­rumunda mümkündür. Bu durumda insanlar saflarý yaklaþtýrmalý ve bir set gibi düzgün ve sýk bir duruma getirmelidir; birinci saf, ikinci saff diye. Ýþleri en iyi bilen Allah Azze'dir. Nitekim Resulullah (as), "safflarý birbirine yaklaþ­týrýnýz ve düzgün bir sýra oluþturunuz" buyurmuþtur. [207]

 
Eðilerek Saygý Göstermek
 

Mevki, makam sahibi büyüklere veya yöneticilere eðilerek saygý gösteri­sinde bulunmak, onlarý böylece ululamak Allah Azze'ye eþ koþmak mýdýr (þirk midir)?

Resulullah'a (as) þöyle dediler: "Bizden birisi -uzun müddet bir aradan sonra- kardeþine kavuþtuðunda, ona -secde eder gibi- eðilerek saygý duru­þunda bulunabilir mi?" Resulullah (as), "hayýr" diye cevapladý. Muaz Þam'dan dönünce Resulullah'a (as) gelerek O'na secde etti. Bunun üzerine Resulullah (as) O'na, "bu da nesi (ne oluyor) ya Muaz?" diye sordu. Muaz, "ya Resulallah! Þam'da Ýnsanlarýn kendi reislerine secde ettiklerini gördüm. Onlar bu hareketleri peygamberlerinden aldýklarýný söylüyorlardý" dedi. Re­sulullah (as), "onlar Peygamberlere iftira etmiþ ve yalan söylemiþler. Eðer ben insanýn insana secde etmesini emredecek olsaydým kadýnýn kocasýna secde etmesini emredirdim. Zira kocanýn karýsý üzerinde çok büyük bir hakký var­dýr. Ey Muaz! Allah Azze'den baþka hiçbir kimseye (veya þeye) secde edilme­mesi gerekir" buyurdu.

Secde eder derecede eðilmek veya saygý duruþu göstererek eðilmek e-ðer bîr kimseye yapýlan hareketleri süslü göstermek (yaltaklanmak) ve yakýn­laþmak için yapýlýyorsa inkarcýlýðýn (kâfirliðin) pek çok eylemini içerisinde gizliyor demektir. Allah Azze'yi inkâr etme eyleminin en büyük hareketlerin­den birisi de budur. Ýnsanlara böyle bir ululama gösterisinin yalnýzca bir mevki ve makam sahibine gösterilen bir yakýnlýk ve borçtan ibaret olduðuna inananlar, Allah Azze'ye iftira etmiþ ve O'nun yolundan çýkýp sapýklýða dal­mýþ kimselerden baþkalarý deðildir. Üstelik bu tip hareketlerin, aþaðý derece-dekilerin üst derecelerde ve makamlarda olanlara ödemek'üzere gösterecekleri bir borç ve yakýnlaþma vasýtasý -veya hakký- olmadýðý kendilerine açýk­lanmýþ olmasýna raðmen eðer onlardan herhangi birisi böylesi eðilme ve sec­de hareketlerinde ýsrar edecek olursa tevbe etmesi istenir, tevbe etmezse he­men öldürülür.

Ama alt derecede, makamsýz bir kimsenin üst derecedekilerden makam-lýlara bu þekilde secde eder gibi bir ululama gösterisinde bulunmamasý halin­de güçlüler tarafýndan dövülmesi, iþkence edilmesi, cezaya çarptýrýlmasý, hapsedilmesi veya mallarýnýn elinden alýnmasý ya da hak ettiði rýzkýnýn kesil­mesi yahut da daha baþka sevimsiz hareket ve hakaretlere ma'ruz kalmasý sözkonusu ise ve kendisi de bu tip hareketlerden nefret ediyorsa böyle bir ululama gösterisinde bulunmasý birçok alim tarafýndan hoþgörülmüþ, "yapa­bilir" diye cevaz vermiþlerdir. Zor durumda kalanlar için, helal sayarak Allah Azze'nin koyduðu helal/haram sýnýrlarýný hiçe saymamak ve hoþ görmemek koþuluyla içki içmek veya benzeri.bir haram iþi yapmak caiz görülmüþtür. Bu, Ýmam Ahmed ve arkadaþlarýnýn görüþüdür. Ama böyle bir hareketi yap­mak zorunda kalan bir kiþinin (yani Müslümanýn) bu tip haramlarý iþlemek­ten kalbiyle mutlak anlamda nefret etmesi, kalbinden ta'viz vermemesi ge­rekli bir öðedir. Bu hareketi yapmazdan önce tüm samimiyetiyle ondan mümkün olduðunca kaçýnýlmalýdýr. [208]

 
Yolculukta Farzlar Yarýya Ýndirilip Nafileler Terkedilince Vitir Namazý Kýlýnýr Mý?
 

Yolculukta farzlarý yarýya Ýndirilmiþ ve nafileler (sünnetler) terkedilmiþ­ken vitir namazý kýlmak helal midir?

Evet, yolculukta da vitir namazý kýlýnýr. Resulullah (as) gerek yolculuða çýktýðýnda, gerekse de evinde mukim (yerleþik) iken hep vitir namazýný kýl­mýþtýr. Resulullah (as), bineðinin üzerinde iken hayvan nereye dönse o tarafa doðru namazýný kýlýyordu. Hatta farz namazlarý hayvanýnýn sýrtýnda kýlmadýðý zamanlarda bile vitir kýlýyordu. Bu hususta Enes'ten þu hadis rivayet olun­maktadýr. Dedi ki: Resulullah (as) -ikamet ettiði yerden- ayrýlýp üç mil (5-6 km. kadar) ya da üç fersah (4 saatlik veya 12000 adýmlýk uzaklýk, yaklaþýk 5 km. kadar) bir yol aldýktan sonra -farz- namazlarý iki rek'at olarak kýlardý. Bu hadisi Ýmam Müslim rivayet etmiþtir. (Belki de buradaki anlatýmdan kasýt, Re-sulullah'ýn (as) uzun bir yolculuða azmedip çýktýðýnda namazlarýný yalnýzca bu mesafeyi aþtýktan, yani 5-6 km. yol gittikten sonra kýsalttýðýdýr. Bu da bi­zim görüþümüzdür. Seyyid el-Cemîlî) [209]

 
Teravih Namazlarý Resulullah'ýn Bir Sünneti Midir, Yoksa Bid'at Mýdýr?
 

Teravih namazý kýlmak sünnet midir, yoksa uydurulmuþ bir bid'at mýdýr? Teravihte sünnet olan husus, yatsý namazýndan sonra kýlýnmasýdýr. Bu konu­da mezhep imamlarý ve sahabeler ayný görüþtedir. Ýmam Þafiî'den yapýlan bir nakil ise doðru deðildir. Zira Ýmamlar teravihin yalnýzca yatsý namazýndan sonra kýlýnmasý görüþünü paylaþmaktadýrlar. Ncbî (as) ve sahabelerin dö­nemlerinde hep böyle olmuþtur. Buna binaen de imamlardan hiç kimsenin yatsý namazýndan Önce teravih kýldýðý bilinmemektedir. Bu ve benzeri ibadet­ler Ramazan ayýnýn "kýyamý" olarak adlandýrýlmaktadýr. Resulullah (as) bu hu­susta þunlarý söylemiþtir: "Allah Azze sizlere Ramazan orucunu tutmayý farz kýlmýþtýr. Ben de Ramazanda 'kýyam'ý sizlere bir sünnet olarak gösteriyo­rum. Þimdi Allah Azze, Ramazan orucunu tutan ve kýyamýný yerine getiren kimsenin geçmiþ tüm günahlarým afveder". Ramazan gecesinde "kýyam" ve benzen ibadetler yalnýzca yatsý namazýndan sonra olur.

Sünnet kitaplarýnda açýkça gösterilmiþtir ki, Ramazan kýyamýný (vitir ve­ya teravih olarak) kýlanlar mutlaka yatsý namazýndan sonra kýlmýþlardýr. Resu-lullah'ýn (as) gece kýyamý da vitir Ýdi ve onu gerek Ramazan gecelerinde, ge­rekse diðer gecelerde her zaman kýlardý. Kesulullah (as) vitrini onbir ya da o-nüç rek'at olarak kýlardý. Ama bunu uzun uzadýya sürdürürdü. Vitir namazýný böyle uzun uzadýya kýlmak insanlara aðýr gelirce, Ömer döneminde Ubey b. Ka'bý rek'at sayýsýný onbir ve onuçten yirmiye çýkardý. Sonra da her rek'attaki kýyam (ayakta durma) süresini kýsalttý ve namazý tek sayýya indirdi (ondokuz ve yirmibir gibi). Burada rek'at sayýsýnýn artýrýlmasý, rek'at kýyamlarýnýn uzun süresinin kýsaltýlmasýna karþýlýktýr, yani onun yerine bu konmuþtur. [210]

 
Ýkindi Namazýnýn Sünneti Konusunda Resulullah'ýn (As) Bir Hadisi Var Mý?
 

Ýkindinin sünneti ne demektir ve ne anlam ifade eder? Resulullah'ýn (as) temiz hadisleri arasýnda bu konuda herhangi bir haber yeralmýþ mýdýr?

Yine Resulullah'tan (as) rivayet olunup Sahih-i Buharîde yeralan bir ha­diste þöyle buyurulmuþtur: "Herkim herhangi bir gece veya gündüz yalnýz­ca Allah Azze'nin hoþnutluðunu kazanmak için tüm içtenliðiyle oniki rek'at namaz Marsa Allah Azze o kimse için cennette bir ev inþa eder". Bu hadisin sünnet kitaplarýndaki açýklamasýnda Ýse, bu oniki rck'atlýk nafile (sünnet ve­ya tatavvu') namazýnýn gündüz ve gece boyunca daðýlýmý olarak þöyle den­miþtir: Öðlen namazýndan önce dört rek'at ve sonra iki, akþam namazýndan sonra iki,-yatsý namazýndan sonra iki ve sabah namazýndan önce iki rek'at olmak üzere toplam oniki rek'at.

Yine Sahih'te þu hadis yeralmaktadýr; Resulullah (as) buyurdu ki: "Ýki e-zan (çaðrý) arasýnda bir namaz vardýr, iki ezan arasýnda bir namaz vardýr, iki ezan arasýnda bir namaz vardýr". Sonra üçüncüsünde þöyle dedi: "(Ýste­yen için) insanlarýn sünnet olarak ele aldýklarý ve sürdükleri kerahiyyet de­recesindeki (mekruh) þeyler vardýr". Bu hadis içerisinde Resulullah'ýn (as) i-kindi, akþam ve yatsý namazlarýnda önce de namaz kýldýðý rivayet olunmak­tadýr.

Þurasý doðrulanmýþtýr ki, Resulullah'ýn (as) ashabý, akþam ezaný ile farz namazýn "kamet"i arasýnda iki rek'at namaz kýlmýþtýr. Nebi (as) onlarýn bu uygulamasýný gördüðü halde buna herhangi bir itiraz yöneltmemiþ, ama kendisi de akþam ezaný okunduktan sonra farz namazýn kýlýnmasýna kadar her­hangi bîr namaz kýlmamýþtýr. Bu tip iyi (hoþ, hasen) olarak adlandýrýlan na­mazlar, Resulullah'ýn (as) sünnet olarak kýldýðý namazlardan deðildir. Hem Resulullah (as) bu tip adetlerin kendisinin bir sünneti olarak deðerlendiril­mesini çirkin bulmuþtur. Nebi (as) akþam, Ýkindi ve yatsý namazlarýndan önce herhangi bir namaz kýlmamýþtýr. Bunlar Resulullah'ýn (as) sünneti olarak de­ðerlendirilemezler. Bununla birlikte bu namazlarýn kýlýnmasý, Resulullah'ýn (as) kýlmamasýnýn ve özendirdiði hususlarýn aksine olsa da çirkin görülme­mektedir. Bu da bu hususta anlatýlanlarý.desteklemektedir. Resulullah'ýn (as) ikindi namazýndan Önce dört rek'at namaz kýldýðý rivayet olunmakta ise de bu rivayetin zayýf olduðu ortaya çýkmýþtýr. Ama ikindiden önce Resulullah'ýn (as) iki rek'at namaz kýldýðý rivayet olunmaktadýr. Kýldýðý bu iki rek'at namaz belki de Öðlen namazýndan sonra -biraz gecikmiþ olarak- kýldýðý iki rek'at o-labilir. Ýþleri en iyi bilen Allah Azze'dir. [211]

 
Ýnsanoðlunun Niyeti Ve Yaptýðý Ameller
 

Niyeti temiz ve doðru olan kiþinin arneli de doðru olur, ama ortadaki durumlar (konumlar), kararlar, çabalar (azimet) yapýlan bu iþin hükmünün yerine getirilmesini geniþ bir alanda tutmaz. Öyleyse doðru ve temiz bir ni­yetle yapýlan iþlerin ödül veya ceza olarak karþýlýklarý nasýl verilecektir?

Hayýr (iyilik) yapmaya niyet eden ve yapan, kendisine takdir olunan hakkýný alýr. Hayýr yapmaya niyet eder de bu niyetini aktiviteye dönüþtürme­ye, uygulamaya gücü yetmezse, hadislerde geçtiði gibi, hayra niyet edip ya­panla ayný hakka sahip olur ve ayný karþýlýðý alýr. Nitekim BuharVnin ve Müs­lim'in Sahihlerinde þöyle geçmektedir: Resulullah (as) dedi ki:   "Medine'de bazý kimseler vardýr. Bunlar siz bir yere gittiðinizde de sizinle beraberdir, bir vadiyi aþtýðýnýzda da". Ashab þöyle dedi: "Bu insanlar (cisim olarak) Medi-ne'deler deðil mi?". Resulullah (a),   "evet, onlarý özürleri Medine'ye hapset­miþtir, özürleri nedeniyle Medine'den dýþarý çýkamazlar".   Ýmam Tirmizînin sahih olarak deðerlendirdiði bir hadiste ise Ýbn-i Kebeþe el-Enmârî, Resulul-lah'ýn (as) dört kiþiden bahsettiðini rivayet etmiþtir:   Allah Azze bir kimseye mal (servet) ve ilim   vermiþtir. Bu kiþi (erkek veya kadýn) servetini ve ilmini Allah Azze "ye itaat uðrunda harcamaktadýr. Bir baþkasýna Ýse Ýlim vermiþtir, a-ma mal (servet) vermemiþtir. Bu kiþi, "keþke Allah Azze bana da falan kimse­nin serveti (malý) kadar verseydi de ben de onlarý falan yaptýðý gibi Allah uð­runda harcasaydýn." der. Ýþte bu iki insan ayný sevaba ve ayný ödüle hak ka­zanmýþ kimselerdir. Diðer iki kimseden birisine ise Allah Azze mal vermiþ, a-ma ilim vermemiþtir. Bu kiþi kendisine verilenleri Allah Azze'ye isyan uðrun­da harcamýþtýr. Allah Azze dördüncüsüneyse ne ilim vermiþtir, ne de mal. Bu da þöyle der: "Eðer (gerek ilim ve gerekse mal olarak) falanýn elindckiler be­nim olsaydý (kötülük olarak) onun yapmadýklarýný yapardým", tþte bu iki kimse de (erkek ya da kadýn olsun) ayný yüke (suça ve günaha) sahiptirler.

Buhafî ve Müslim'de Resulullah'm (as) þöyle dediði rivayet olunmakta­dýr: "Bir kimse iyiliðe, hayra ve Sevaba neden olacak harekete öncülük eder­se, ona uyanlarýn sevaplaýrt(ndan) onun için de (bir pay) vardýr. Ne iyiliðe yol açanlarýn ne de o iyilik yoluna tabi olanlarýn sevaplarýndan ve Ödülle­rinden asla eksiltilmez. Kim de bir sapýklýða, kötülüðe ve günaha götüren yo­la davet ederse o yoldan yürüyen ve o kötülükleri iþleyenlerle ayný günaha ve cezaya layýk olur. Ne kötülüðe yol açanýn ne de onun açtýða çýðýrdan (yol­dan) yürüyenlerin asla günahlarýndan ve cezalarýndan hiçbirþey eksiltil­mez",

Resulullah (as) bir baþka hadiste ise þöyle buyurmuþtur: "Kul hastalan­dýðý yahut bir yolculuða çýktýðý zaman sýhhatli ve yerleþik iken yaptýðý tüm tam amellerinin kaj-þýlýðt kendisine verilir". Bu hadisin tanýðý olan haberler pek çoktur.

Hadis, Buharî ve Müslim'de rivayet olunmuþtur. [212]

 
Sakinlik Ve Vakar
 

Bir cuma gününde cuma namazý bitmek üzere bile olsa mü'min bir kim­senin cuma'ya yetiþemeyeceði korkusuyla vakarýný býrakarak hafiflik göster­mesi ve hýzlý adýmlarla koþarcasýna hareket etmesi doðru deðildir. Böyle bir þey yapmamalýdýr. Mü'mini yalnýzca bir vakar (somurtkanlýk deðil, aðýrbaþlý­lýk) ve sekinet (miskinlik ve hýmbýllýk deðil, iç huzuru) bürümelidir.

Ebu Hureyre'den þöyle rivayet olunmuþtur; Rcsulullah (as) þöyle buyur­du: "Namaz için kamet getirildiðini duyduðunuzda namaza yetiþmek üzere yürüyünüz. Acele etmeyiniz, aðýrbaþlý (vakur) ve huzurlu olunuz. Namaza neresinde yetiþirseniz -imama uyarak- kýlýnýz. Yetiþemediðiniz kýsmýný ta­mamlayýnýz''.

Hadisin sözleri Buharî'ye aittir ve hadis muttefekun aleyhtir. [213]

 
Ve Âmâlarýn Ýmamlýðý Da Mümkündür
 

Enes'ten þöyle rivayet edilmiþtir; Resulullah (as) þöyfe buyurdu: "Abdul­lah Ibn-i Ümmi Mektûm 'u kör olduðu halde insanlara imamlýk etmesi üzere tayin ettim".

Hadisi îmaný Ahmed ve Buharî rivayet etmiþlerdir. [214]

 
Namazý Terketmek
 

Resulullah (as), "kul ile kâfirlik arasýnda namazýn terkcdilmesi vardýr" buyurmuþtur.

Bu hadisi Ýmam Müslim, Câbir'den rivayet etmiþtir. [215]

 
Onlar Arasýndaki Namazlar Birer Keffarettir
 

Ebu Hureyre'den þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) þöyle buyur-

du: "Bir Cuma 'dan diðer Cuma 'ya kadar -kýlýnan- günlük beþ vakit namaz, iki Cuma arasýnda büyük günahlarýn kapladýðý ve sardýðý suçlarýn keffâreii-dir".

Hadisi Ýmam Müslim rivayet etmiþtir. [216]

 
Evde Kýlýnan Nafileler
 

Câbir'den þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) buyurdu ki, "mes-cidde namaz kýlanlarýnýz, evlerine de namazlarýndan pay ayýrsýnlar. Zira Allah Azze mü 'minin evinde kýldýðý namaz için de bir hayýr takdir etmiþtir".

Hadisi Ýmam Müslim rivayet etmiþtir. [217]

 
Vitir Namazýný Teþvik
 

Ýbn-i Ömer'den þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) þöyle buyurdu; "Gece kýldýðýnýz namazýnýzýn sonunu tek -rakamlý-yapýnýz". Hadis mütîefe-kun aleyhtir. Hadisi Buharî, Müslim ve Ebu Dâvûd Ýbn-i Ömer'den rivayet et­miþlerdir.

Hadis "Keþfül Hafâ"da da yeralmýþtýr.


Ebu Said el-Hudrî'den þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) þöyk buyurdu: "(Gece namazý kýlarken) sabahlamadan evvel vitir kýlýnýz".

Hadisi Ýmam Müslim rivayet etmiþtir.

Hz. Aiþe'den þöyle rivayet olunmuþtur: "Resulullah (as) gece namaz ký­larken ben de onun hemen önünde biraz ilerisinde uzaktýr yatardým, vitir namazý kýlacaðý zaman beni uyandýrýrdý". Hadisi Ýmam Müslim rivayet et­miþtir. Bir baþka rivayetinde ise, "vitir kýldýðýnda (benim yanýma gelerek) ba­na, ya Aiþel kalk da vitir namazý kýl' derdi" ibaresi geçmektedir.

Ýbn-i Ömer Rcsulullah'ýn (as), "sabahý vitir kýlmýþ olarak (veya kýlarak) karþýlayýnýz"buyurduðunu rivayet etmiþtir.

Bu hadisi Ebu Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiþlerdir. Hadis hasen-sahih-tir.

Câbir'den þöyle rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) þöyle buyurdu: "Ge­cenin sonuna doðru kalkýp namaz kuramayacaðýndan korkanlarýnýz vitir namazlarýný gecenin evvelinde kýlsýnlar. Ama gecenin sonunda kalkýp vitir kýlacaðým umanlarýnýz vitri gecenin sonunda kýlsýnlar. Zira gecenin sonun­da kýlýnan namaz meþhuddurJþte bu en üstün olanýdýr''. Hadisi Ýmam Müs­lim rivayet etmiþtir. (Eðer kul yalnýzca Allah Azzc'nin rýzasýný kazanmak Ýçin namaz -özellikle gece namazýný- kýlarsa bu namaza Allah Azze tanýklýk eder. Ýþte bu tip ibadetlere "meþhud" tanýklýk olunmuþ adý verilir çev.) [218]

 
Kuþluk Vakti Namazýnýn Faziletleri
 

Hz. Aiþe'den þöyle rivayet olunmuþtur; "Resulullah (as) kuþluk rtiklýncl dört rek'at namaz kýlardý. Ve Allah Azze'nin dilediði kadar artýrýrdý . Bu hadisi Müslim rivaycl etmiþtir.

Ümmü Hâni Fatiha bint-i Ebi Tâlib'den þöyle rivayet olunmuþtur: "Fetih yýlýnda Resulullah'tn (as) yamna gittim, kendisi yýkanýyordu. Yýkanmasý bit­tikten sonra sekiz rekat namaz kýldý. Bu, kuþluk namazý idi".

Hadis muttefekun aleyhtir. [219]

 
Elini Hayýrla Doldurdu
 

Bir adam Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Ben Kur'an-ý Kerim'den hiçbir þev elde edemiyorum. Bana öyle þeyler öðret ki beni ödüllendirsin". Resului-lah (as) O'na, "subhanallahi ve'l hamdu lillahi ve lâ Ýlahe illallabu vallahu ekber velâ havle vela kuvvete illâ billahi, de" dedi. Adam, "ey Allah 'in elçisi! Bunlar Allah Azze içindir, ya benim için ne diyorsunuz?" diye sordu. Re.su-lulkýh (as), 'Allahümmerhamnî ve âfinî vehdinî vcrzuknÝ (ey Alla htm bana rahmet et, acý, hana sýhhat ver, beni doðru yola ulaþtýr ve beni rýzýklandýr) de" dedi. Adam elini þöyle bir uzatýp tuttu ve kavrayýp sýktý. Bunun üzerine Resulullah (as), "iþte bu adam elini hayýrla doldurdu" dedi.

Hadisi Ebu Dâvûd rivayet etmiþtir. [220]

 
Namaz Hiçbir Zaman Kiþinin Üzerinden Düþmez
 

Ümran b. Husayn, Resulullah'a (as), basurlarý azýnca namazý býrakýp bý­rakamayacaðýný sordu. Resulullah (as) O'na, "ayakta namaz kýl, eðer gücün yetmez ise oturarak kýl, yine gücün yetmez ise yanýnýn üzerine yattýðýn yer­de kýl" dedi. [221]

 
Ýmamýn Arkasýndan Okuyayým Mý, Yoksa Susup Ýmamýn Okuduðunu Mu Dinleyeyim?
 

Bir adam Resulullah'a (as), "imamla namaz kýlarken onun arkasýndan okuyayým mý, yoksa susup onun okuduðunu mu dinleyeyim?" diye sordu. Resulullah (as), "hayýr; okuma, sus ve imamýn okuduðunu dinle. Bu senin i-çin yeterlidir" buyurdu.

Bu hadisi Ýmam Dârekutnî rivayet etmiþtir. [222]


Namaz Vakitleri

 

Kcsulullah'a (as) namazýn vakti sorulduðunda þöyle dedi: "Þu iki gün bizimle birlikte namaz kýl". Güneþ zeval vaktini geçince Bilal'e ezan okuma­sýný, sonra öðlen namazý Ýçin kamet getirmesini emretti. Daha sonra güneþ temiz bir beyazlýk kazanýncaya kadar yükselince ikindi namazý için, (sonra) güneþ batýnca akþam namazý Ýçin, þafak batýp gece çökünce yatsý namazý ve daha sonra da fecr doðunca (tanyeri aðarýnca) sabah namazý için ezan oku­yup kamet getirmesini söyledi.

Ýkinci gün olunca Resulullah (as) Öðlen için ezan okutup vaktinin evve­linde Öðlen namazýný ve güneþ öðlen vaktini aþýp vaktin sonuna doðru iyice yükselince ikindiyi, güneþ batýp þafak gece içinde kaybolmazdan evvel akþa­mý, gecenin üçte biri geçtikten sonra yatsýyý ve gece gidip fecr aðarýnca ela sabah namazýný kýldýrdý. Sonra þöyle dedi: "Namaz vakitlerini soran kiþi ne­rede?" Adam, "buradayým, Ey Allah'ým elçisi/" dedi. Resulullah (as), "iþte na­mazlarýn vakitleri gördüðün gibidir" buyurdu.

Hadisi Müslim rivayet etmiþlir. [223]

 
Kulun Rabbýna En Yakýn Olduðu Zaman
 

Resulullah'a (as), "acaba insan bir saattan diðerine Rabbýna daha mý yakýndýr (hangi saat rabbýna en yakýn olduðu zamandýr)?" diye sorulunca þöyle dedi: "Evet, kulun Rahbý olan Allah Azze ve Celle'ye en yakýn olduðu zaman vardýr, o da gecenin sonlarýna doðru karanlýklar içinde ýssýz bir boþ­luk hissedildiði zamandýr. Eðer öyle bir zamanda Allah Azzeyi anabiliyor­sun (namaz kýlabiliyorsun -dilediðince- yap".[224]

 
Çokça Secde Et
 

Seyban, Resulullah'a (as) Allah Azze'nin en çok sevdiði amellerin neler olduðunu sorduðunda Resulullah (as) þöyle dedi: "Allah Azze ve Celle için çokça secde et. Çünkü Allah için yaptýðýn her secde nedeniyle Allah Azze de­receni yükseltir ve hatalarýný örter".

Hadisi Ýmam Müslim rivayet etmiþtir, [225]

 
Farz Namazlar Dýþýnda
 

Abdullah tbn-i Sa'd, Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Evimde mi kýldýðým namaz daha üstündür, yoksa mescidde mi?" Resulullah (as), "benim evimin mescide ne kadar yakýn (bitiþik) olduðuna bakmýyor musun? Buna raðmen farz namazlarýn dýþýndaki tüm diðer namazlarý evimde kýlmak benim için mescidde kýlmaktan daha sevimlidir' diye buyurdu.

Resulullah'a (as) evde namaz kýlmanýn durumu sorulduðunda þöyle bu­yurdu: "(sünnet diye adlandýrýlan nafile namazlarý) evinizde kýlarak evleri­nizi nurla ndýnn".

Bu hadisi tbn-i Mâcc rivayet etmiþtir. [226]

 
Sorumluluk Yükleme Yaþý
 

Resulullah'a (as) çocuðun namaza baþlama yaþý sorulduðunda þöyle bu­yurdu: "Çocuk saðýný solundan ayýrmaða baþladýðý zaman onu namaza gö­türün".[227]

 
Orta Namaz
 

Resulullah'a (as) orta namazýn ne olduðu sorulduðunda þöyle buyurdu: "Orta namaz ikindi namazýdýr".[228]

 
Namaz Kýlmanýn Mekruh Sayýldýðý Vakitler
 

Resulullah'a (as) gece ve gündüzün saatlarý sayýlýp dökülerek bunlar a-rasýnda namaz kýlmanýn mekruh görüldüðü vakitlerin durumu sorulduðunda Resulullah (as), "evet vardýr, sabah namazýný kýldýktan sonra namaz kýlma­yý býrakýn ta ki güneþ doðuncaya kadar. Zira güneþ sabah namazý vaktin­den sonra- þeytanýn iki boynuzu arasýndan doðar. Sonra -isterseniz- namaz kýlarsýnýz. Güneþ tam tepenizin hizasýna gelip bir mýzrak gibi dikeldiðinde namaz kýlmanýn büyük sakýncalarý vardýr. Güneþin bu zamanýnda namaz kýlmayý býrakýn, zira o saatte cehennemin alevleri çoðalýr ve güneþ sað tara­fýnýzdan kaþlarýn izm hizasýný gelinceye kadarda cehennemin kapýlarý açýk býrakýlýr. Güneþin zeval vaktine girmesinden sonra ikindi namazý kýlýnýnca-ya kadar namaz kýlmak mahzurludur, Ýkindi kýlýndýktan sonra güneþ batýn-caya kadar namaz kýlmayý býrakýn" buyurdu. Bu hadisi Ýbn-i Mâce rivayet etmiþtir. [229]

 
Namaza Müdahale Eden Þeytan
 

Osman b.Ebu'I Ass Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Ey Allah'ýn elçisi, namaz kýlarken þeytan namazýmla kýraatimin arasýna hilelerle giriyor ve beni aldatarak namazýmý þuursuz bir durumda kýlmama neden oluyor, hu durumda ne yapabilirim?" Resulullah (as), "þeytana, kesip parçalara ayýran anlamýnda "hatrab" denilir. Eðer -namazda iken- þeytanýn bu durumunu hisseder -hatrablýðým sezinlersen- hemen Allah Azze'ye sýðýn ve sol tarafýna üç kez tûkür, eðer bunlarý yaparsan Allah Azze þeytanýn hu oyununu sen­den giderip uzaklaþtýrýr" buyurdu.

Bu hadisi imam Müslim rivayet etmiþ Ýmam Þafiî de mürsel olarak aktar­mýþtýr. [230]

 
Namazda Neler Yapalým?
 

Hattam, Resulullah'a (as), "ey Allah'ýn elçisi! Biz -namazý- iyice küçül­tüyoruz, (namaz bize kýsa geliyor) namazda ne yapalým?" diye sorunca Re­sulullah (as), "namaz kýlarken eðildiðinizde (rükû'da) üç kez teþbih eder, subbanallah, ya da subhane rabbiye'lazîm dersiniz. Secdede ise yine üç kez teþbih eder-subhanallahya da subhane rabbiyc'la'lâ dersiniz" buyurdu.

Bu hadisi Ýmam Þafiî mürsel olarak rivayet etmiþtir. [231]


Þeytanýn Namazdan Çalmasý

 

Resulullah'a (as), namazda kafayý çevirerek etrafýna bakýnmanýn durumu[232]

 
Þeytanýn Namazdan Çalmasý
 

Resulullah'a (as), namazda kafayý çevirerek etrafýna bakýnmanýn durumu sorulunca þöyle buyurdu: "Namaz kýlanýn namazda iken kafasýný saða sola çevirip bakýnmasý þeytanýn namazdan birþeyler çalmasý demektir ki uygun fýrsat bulan þeytan kulun namazýndan hemen kaptverir".[233]

 
Cemaatýn Sevabýndan Sana Da Pay Vardýr
 

Bir adam Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Bizden birimiz önce evinde bir vakit namazýný kýlýyor, daha sonra mescide gidiyor ve ayný namazýn cema­atla kýlýndýðýný görüyor. Onlara uyarak ayný namazý tekrar kýlsýn mý?" Resu­lullah (as), "onlarýn sevaplarýndan sen de hisse alýrsýn"buyurdu.

Bu hadisi Ebu Dâvûd rivayet etmiþtir. [234]

 
Siyah Köpek Þeytandýr
 

Resulullah'a (as) sarý ve kýrmýzý köpeðin dýþýnda siyah köpeðin namazý bozup bozmayacaðý sorulduðunda þöyle dedi:' "Siyah köpek þeytandýr (veya þeytan gibidir, onu hatýrlatýr)". [235]

 
Namazý Çift Rek'atlý Mý Yoksa Tek Rek'atlý Mý Kýldýðýný Bilmeyen
 

Bir adam Resulullah'a (as) þöyle sordu; "Ben namaz kýlýyorum, ama tek rek'atlý mt yoksa çift rek'atlý mt kýldýðýmý bilemiyorum, bu durumda ne ya­payým?" Resulullah (as), "namaz kýldýðýnýz zamdn þeytanýn sizinle -bir o-yuncakla oynar gibi-oynamamasýna dikkat edin. Namaz kýlýp da çift rek'at­lý mý yoksa tek rek'atlý mý kýldýðýný kestiremeyeniniz, yani hatýrlayamayaný-nýz iki kez secde etsin. Çünkü bu iki secde onun namazýný tamamlar" bu­yurdu.

Hadisi îmam Ahmed rivayet etmiþtir. [236]

 
Cuma'nýn Üstünlükleri
 

Resulullah'a (as) Cum'a gününü erdemli kýlan þeylerin neler olduðu so­rulduðunda þöyle dedi: "Cum'a günü erdemlidir (faziletli, üstün ve ayrýca­lýklýdýr). Çünkü Cum'a gününde babanýz Adem'in tabiatý (huyu, doðasý) ya­ratýlmýþtýr, Allah Azze'nin diledikleri dýþýndaki tüm yaratýklarýn topyekün ö-lecekleri, tekrar diriltüecekleri, (Allah Azze'nin hesaba çekmek üzere tüm ya­ratýklarý toparlayýp) suçlularý yakaladýðý ve kýyamete yakýn Allah Azze'nin dualarý kabul edeceði son üç saatin içerisinde bulunduðu gün, yine cum'a günüdür".[237]

 
Yalnýzca Günlük Ev Elbisesiyle Olup
 

lyle olup üzerine eteklik giyinmemiþ olan kadýn namaz kýlabilir mi?" diye jnca, ResuluUah (as), "eðer kadýnýn giydiði gömlek hem geniþ hem de iki ýðtnttl arkasýna kadar vücudunu örtüyorsa namaz .kýlabilir" buyurdu. Bu hadisi Ebu Dâvûd rivayet etmiþtir. [238]

 
Ýlk Mescid
 

Ebu Zerr, Resulullah'a (as), yeryüzüne konan (inþa olunan) ilk mescidin ýgisi olduðunu sorduðunda ResuluUah (as) þöyle dedi: "Yeryüzüne bina nan ilk mescid Mescid-i Haram'dýr". Ebu Zerr, "ya sonra hangisi?" diye du. ResuluUah (as), "Mescid-i Aksa 'dýr buyurdu". Ebu Zerr, "ikisi arasm-kaç yýl var?" diye sordu. ResuluUah (as), "aralarýnda 40 yýl var, -hu iki­den sonra da- her namaz vakli geldiðinde (veya namaz kýlmak istediðin-yeryüzü senin için bir mescid kýlýndý" diye cevapladý. [239]

 
Gemilerde Namaz Kýlmak
 

Ca'fer b. Ebu Taüb, ResuÝullah'a (as) gemilerde nasýl namaz kýlýnacaðýný unca, ResuluUah (as), "batmaktan ve boðulmaktan korkmazsan ayakla ■ýbilihn" buyurdu.

Bu hadisi Hâkim, el-Müstedrek adlý eserinde rivayet etmiþtir. [240]

 
Namaz Kýlarken Çakýl Taþlarýný Temizlemek
 

Resulullah'a (as) namaz kýlarken -secde yerindeki veya baþka- çakýltaþ-ýný temizleme konusu sorulduðunda þöyle buyurdu: "Bir defada temizlele en uygunu ve en rahatlýk verenidir". Câbir, "bir kez, bir defa" kavramýný duðu zaman Resulullah (as), "buradaki (silme veya temizlemenin) 'bir de-bir kez' oluþu keyfiyeti, bir hareketle yüz tane deðerli deve elde eder gibi yýrlý bir þeydir".

Bunun üzerine ben þöyle dedim: Mescid'Ýn tabanýna küçük çakýl taþlan þenmiþti. Namaz kýlanlardan biri de secde edeceði yerdeki taþlarý alnýna tmasmlar ve kendine eziyet vermesinler dîye eliyle düzeltiyordu. Bunun ü-rine Resulullah (as) namazda namaz kýlana eziyet veren þeyi gidermede ■ kezlik bir harekete izin verdi, ama bunu terketmeyi salýk verdi.

Bu hadis Müsned'de rivayet olunmuþtur. [241]

 
Ýçerisinde Ailemle Cinsel Ýliþkide Bulunduðum Elbisemle Namaz Kýlabilir Miyim?
 

Bir adam Resululiah'a (as) þöyle sordu; "Ýçerisinde hanýmýmla cinsel i->kide bulunduðum elbisemle namaz kýlabilir miyim?" Resulullah (as), "evet, ýlnýz elbisende -herhangi bir bulaþýk görürsen onu yýka" buyurdu. [242]

 
Avretini Koru
 

Muaviye b. Vahîde, Resulullah'a (as) þöyle dedi: "Ey Allah'ýn Elçisi/ Av­ret yetimizi kimler görebilir, kimlerden saklayalým?" Resulullah (as), "avret yerlerinizi karýlarýnýz veya cariyeleriniz dýþýnda herkesten koruyun" buyur­du. Bunun üzerine Muaviye, "ey Allah'ýn elçisi/ iki erkek biramda olurlarsa durum nedir?" diye sordu. Resulullah (as), "eðer herhangi bir kimsenin se­nin avret yerini görmesini þu ya da bu þekilde engelleyebiliyorsun yap" bu­yurdu. Muaviye, "ya erkek yalnýz baþýna olursa?" dediðinde Resulullah (as), "Allah Azze kendisinden ulamlmaya en çok layýk olandýr" buyurdu.

Bu hadisi Ýmam Ahmed rivayet etmiþtir. [243]

 
Namaz Kýlarken Üzerimde Gömlekten Baþka Bir Þey Yok
 

Seleme b. el-Ekva þöyle dedi: "Ya Resulalab/ Yalnýz baþýma ava gitti­ðimde namaz kýldýðým zaman üzerimde bir gömlekten baþka birþey olmuyor, bu dununa ne diyorsun?" Resulullah (as), "gömleðinin düðmelerini ilikle, e-ðer düðmesi yoksa birkaç dikenle tuttur", buyurdu.

Bu hadisi Ýmam Ahmed rivayet etmiþtir.

Nesâî bu hadisi rivayet ederken, "yazýn sýcak günlerinde üzerimde gömlekten baþka bir þeyim yok iken...." ifadesi ile aktarmaktadýr. [244]

 
Kürk Ýçerisinde Namaz Kýlmak                                       -
 

Bir adam Resulullah'a (as) þöyle sordu: "Ey Allah'ýn elçisi/ Post (tilki vs. kürkü)

Ynt: Namaz By: hafýz_32 Date: 14 Ekim 2010, 13:31:45
içerisinde namaz kýlabilir miyim?" Resulullah (as), "ya tabaklayan/" buyurdu. (Yani herhangi bir. kürk içinde veya üstünde namaz kýlabilirsin ye­ter ki onu tabaklayarak temizlemiþ ol, en iyisini bilen Allah'týr.) [245]

 
Boynuz Ve Ok Sadaðý Üzerine Namaz Kýlmak
 

Resulullah'a (as) ok sadaðý ve boynuz üzerinde namaz kýlanýn durumu sorulduðunda þöyle dedi: "Boynuzu çýkarýrsýnýz ve ok sadaðý üzerinde na­maz kýlarsanýz".

Hadisi Dârekutnî rivayet etmiþtir. [246]

 
Cuma Günü Ezana Ýcabet Etme Zamaný
 

Resulullah'a (as), Cuma günü ezan okunduðunda camiye gitme, yani davete icabet etme saatinin ne zaman olduðu sorulduðunda þöyle dedi: "Namaz için ezan okunduðunda namaza yönelmektir".

Daha önceki hadisle bu hadis arasýnda herhangi bir çeliþki .sözkonusu deðildir. Zira namaza icabet etme saati, ikindi namazý vaktinin bitimine az bir Zaman kaldýðýnda olsa dahi makbuldür. Ama namaz için ezan okunduðu an, yani vakiin hemen baþlangýcýnda davete icabet etmek, hemen namaza git-

mek en hayýrlý olanýdýr. Mesela Peygamber mescidinin, ilk anýndan itibaren takva temelleri üzerine yükselmiþ olan Kubâ mescidinden daha öncelikli ol­masý gibi. [247]

 
Cuma'da Hayýr Vardýr
 

Resulullah'a (as), Cuma günü ve taþýdýðý hayýrlarý anlatmasý üzerine so­rular sorulduðunda þunlarý söyledi: "Cuma gününde beþ hayýrlý þey vardýr; bunlar, Adem'in yaratýlmasý, yeryüzüne indirilmesi, Allah Azze'nin Adem'i vefat ettirmesi, Allah Azze'nin insanoðluna baðýþladýðý bir gün olmasý -ki, o günde Allah'ýn hiç kimseden, hatta akrabalarý ziyareti ve onlan gözetmeyi (sýla-i rahm H) kesenlerden bile hesap sormadýðý bir saat, bir an vardýr- ve o gün kýyametin kopmastdtr. Cuma günüden korkmayan hiçbir þey yoktur; ne gökler, ne yeryüzü,' ne daðlar, ne taþlar ve ne de melekler".

Bu hadisi Ýmam Ahmed ve Ýmam Þafiî rivayet etmiþtir. [248]

 
Kunutlarýn Uzun Tutulmasý
 

ResululÝah'a (as) hangi namazýn daha faziletli (erdemli) olduðu soruldu­ðunda þöyle cevapladý: "Kunutun uzun tutulduðu".

Hadisi Ýmam Ahmed rivayet etmiþtir.

Bir baþka hadiste þöyle geçmektedir: Resulullah'a (as) hangi kýyamýn (namazda ayakta duruþun) daha erdemli olduðu sorulduðunda: "Gece yarýsý kýlýnan namazdýr. Bu namazý ne de az kýlan var!" diye cevapladý. [249]


Gece Karanlýðýnýn Boþluðunun Ortasýdýr

 

Resulullah'a (as), günün AHah Azze'ye en yakýn, olan bir zamanýnýn va­rolup olmadýðý sorulduðunda þöyle dedi: "Evet, vardtr. Günün saatlart içeri­sinde kulun Allah Azze'ye diðer saatlardan daha yakýn olduðu saat gecenin karanlýk boþluðunun ortasý olan gece yarýsýdýr".

Bu hadisi Ýmam Nesâî rivayet etmiþtir. [250]

 
O'nun Ýmamete Gelmesi Asla Caiz Deðildir
 

Bir kimse haþhaþ yese (uyuþturucu kullanýyorsa) yahut Allah Azze'nin haramlarýný helal saysâ ya da Allah Azze'nin haramlarýný hela! saymamakla birlikte bu haramlarý iþlese ve Allah Azze'nin koyduðu sýnýrlan çiðnese in­sanlara imam olabilir mi?

Uyuþturucu kullanan ve Allah Azze'nin haramlarýndan birini dahi iþle­yen bir kimseyi eðer baþka seçenekler varsa mümkün olduðunca Ýmamete seçmemek gerekir. Bir hadiste þunlar geçmektedir: "Bir toplumun bireyleri herhangi bir kimseyi melik (yönetici, reis, baþkan) seçtikleri zaman eðer ara­larýnda bu kimseden daha ehil, daha hayýrlý ve yöneticilik makamýna daha layýk biri varsa iþi ehline vermedikleri için Allah Azze'ye, Resulüne ve mýVtninlere ihanet etmiþ olurlar". Bir baþka hadiste ise, "bir kimse bir toplu­ma baþkan olur ve aralarýnda da bu þahýstan daha hayýrlý ve bu göreve (i-mameie, yöneticiliðe) daha layýk biri de varsa hayýrlý ve layýk kimseyi býra­karak layýk olmayan birini seçtikleri ya da kendilerini yönetmesine izin ver­dikleri için sýkýntýdan ve zorluktan kurtulamazlar" buyurutmuþtur.

BuharîHnin SahÝh'inde bu hususta Resulüllah'ýn (as) þöyle dediði rivayet olunmaktadýr; Resululiah (as) þöyle buyurdu: "Bir topluma, Allah Azze'nin kitabt Kur'an't en çok okuyan imam olur. Eðer toplumda ayný düzeyde oku­yan þahsiyetler varsa onlardan Resulüllah'ýn (as) sünnetini en çok bilenleri imam olur. Eðer imam olacak þahsiyetler Kur'an-ý Kerimi çok okumada ve Sünneti iyi bilmede eþit düzeyde iseler aralarýndan hicrete önce çýkaný Ý-mam olur. Eðer imam olacak kimseler hicrete de ayný zamanda çýkmýþlarsa, yani bunlar tüm niteliklerde eþit iseler aralarýndan ilim, Kitap ve Sünnet ba­kýmýndan en erdemlisi (Müslümanlarýn belirlemesiyle) imam olur. Eðer i-mam olacak þahsiyetler, sayýlan tüm bu niteliklerde hep eþit iseler, aralarýn­dan, öðrendiklerini en çok uygulayan, kendi kendine en çok faaliyette bulu­naný onlara imam olur. Eðer bunlarda da eþitlik varsa Allah Azze'nin insa­noðluna verdiði -bazý- özelliklere bakýlýr ve bu özellikler bakýmýndan üstün­lüðe sahip olan kimseler imamete geçerler".

Yine Buharî'nÝn SahÝh'inde Amr b. Seleme'den rivayet olunan þu hadis yeralmaktadýr: Babam dedi ki, ben gerçekten Resulullah'ýn (as) yanýndan -sizlere- geliyorum. Resulullah (as) buyurdu ki, "namaz zamanýnýn geldiðini gördüðünüzde (anladýðýnýzda) içinizden biri ezan okusun ve aranýzdan en çok Kur'an okuyanýnýz (Kur'an't anlayanýnýz) size imamlýk ederek namaz kýldýrsýn". Onlar da namaz zamaný aralarýnda benden daha çok Kur'an oku­yan birini bulamadjlar, böylece benî imam olmam üzere öne geçirdiler. Ben­se o zaman yalnýzca 6 ya da 7 yaþýnda bir çocuktum.

Bu hadisi Buharý, Ebu DâVûd ve Nesâî rivayet etmiþlerdir.

Bununla birlikte bayanlarýn erkeklere imamlýk etmeleri caiz (helal) de­ðildir. Bu da Câbir'den rivayet olunan hadisle belirlenmiþtir. Resululiah. (as) buyurdu ki, "kadýn erkeðe (bir erkek dahi olsa) imamlýk edemez, bir bedevi de muhacirlere imamlýk edemeyeceði gibi fadr (günahkâr, haramlarla vakit geçiren yahut erkeðe düþkün kadýn veya kadýna düþkün erkek) bir kimse de mü'min bir kimseye (yahut kimselere) imamlýk edemez". Bu hadisi Ýbn-i Mâ-ce rivayet etmiþtir. Ama sened zincirinde zayýflýk vardýr. [251]

 
Gece Namazý
 

Resulullah'a (as) gece namazýnýn durumu sorulduðunda þöyle buyurdu: "Gece namazý ikiþer ikiþer kýlýnýr. Gece namazýný kýlarken sabah namazýnýn vaktinin girmesinden veya vaktinin geçmesinden korkarsanýz teker teker ký­lýnýz".

Hadis muttefekun aleyhtir.

Ebu Emame, Resulullah'a (as) vitri kaç rekVt olarak kýlacaðýný sordu­ðunda Resulullah (as) þöyle buyurdu: "Vitri bir rek'at olarak ktl". Ebu Ema­me, "ben bir tek'a t lan fazla vitir kýlabilirim" dedi. Resulullah (as), "öyleyse vitri üç rek'at olarak kýl'\ daha sonra, "beþ rek'at olarak ktl", daha sonra da, "yedi rek'at olarak kýl" buyurdu. Tirmizî'de ise Resulullah'a (as) gece namaz­larýnýn (ve vitiriýý) tek rek'ath mý yoksa çift rek'atlý mý kýlýnacaðý sorulduðun­da þöyle cevapladý: "(Gece namazlarýnda ve vitirde) çift rekatlarla teklerin aralarýný selam vererek ayýrttý (yani ikiyle üçüncü rek'atýn, dördüncüyle be­þincinin gibi)". [252]

 
Gecede Bir Saat Vardýr Ki...
 

CabÝr'den þöyle rivayet olunmuþtur: ResulullarVýn (as) þöyle dediðini iþit­tim: "Gece boyunca Müsîümanýn rast gelmeyeceði hiçbir an (saat) yoktur ki, Allah Azze 'den dünyalýk yahut ahiretle ilgili bir þeyler islesin de Allah Azze de ona vermesin; iþte bu an tüm gece boyunu kaplar".

Bu hadîsi Ýmam Müslim rivayet etmiþtir.

Ebu Hureyre, Resululiah'ýn (as) þöyle söylediðini rivayet etmiþtir: "Siz­den herhangi biriniz gece kalktýðýnda önce hafif, uzun uzadýya olmayan Ýki rekat namaz kýlarak gece namazýnýn baþlangýcýný yapsýn".

Bu hadisi îmaný Müslim rivayet etmiþtir.

Uz. Aiþe'den þöyle rivayet olunmuþtur: "Resulullah (as) gece namazý kýlmak üzere kalktýðýnda önce iki rekat hafif, kýsa bir namaz kýlarak kýlaca­ðý uzun gece namazýnýn açýlýþýný yapardý".

Bu hadisi îmam Müslim rivayet etmiþtir. [253]

 
Resulullah (As) Yolculukta Namazý Yirmi Gün Süreyle Kýsalttý
 

Ýbn-i Abbas, Cabir'den rivayet ederek þöyle dedi: "Resulullah (as) Te­bük'te yirmi gün süreyle ikamet ettiðinde namazlarýný kýsaltarak kýldý".

Namazlarýn kýsaltýlmasýnda durum böyledir. Zira Resulullah (as) Tebük'te sürekli bir yerleþimi amaçlamamýþtýr. Bu hususta bir baþka hadis ise Ýbn-i Ömer'den rivayet olunmuþtur; Resulullah (as) þöyle buyurdu: "Allah Azze isyanýn, kötülüklerin ortaya çýkmasýndan ve yapýlmasýndan hoþlan­maz, (zorluklarýn aþýlmasý ve iyiliklerin ortaya çýkmasý için) ruhsatlarýn (i-zinlerin) verilmesinden hoþlanýr".

Bu hadisi Ýmam Ahmed ve Ýbn-i Hibban rivayet etmiþlerdir. Bir baþka ri­vayette de, "Allah Azze farz kýldýklarýnýn yapýlmasýndan hoþlandýðý gibi ruhsatlarýn verilmesinden de hoþnut olur" ifadesi geçmektedir. [254]


[193] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 93.

[194] Ebu Said el-Hucirîden þöyle rivayet olunmuþtur: (Cemaatla nama?, kýlarken) ashabýnýn gerilerde durdu­ðunu görünce onlara, "öne doðru ilerleyin ve hana uyun, sizden sonraki saflar da size uysun" buyurdu. Bu hadisi îmam Müslim rivayet etmiþtir. Hadisin söyleniþ sebebi, sahabelerin Resulullah'a (as) yaklaþma­mýþ ve Ona (as) uymamýþ olmalarýydý. Bu nedenle, "bana uyun"demiþti. Yani "namaz kýlarken ön safta-kiler benim hareketlerime uysun; sonraki saf, birincinin hareketleri benim hareketierimdin taklidi olacaðý için ona ve üçüncü safta olanlar da ikinciye uysunlar" demek istemiþti. Bu hadis, imamla namaz kýlarken geri sallardaki cemaatin imamý görmediði ve duymadýðý durumda, saftatvsafa zincirleme olarak, dolaylý bir tarzda imama uymasýnýn caiz olduðunu göstermektedir. Yani "ikinci saf birinciye, üçüncü de ikinciye uyarak." Hadiste Resulullah (as) ilk safta durmaya teþvik etmiþ, imamdan uzaklaþmayý çirkin bulmuþtur. Hadisin sonunda ise, "imamdan uzaklaþmayý sürdüren cemaatý Allah uzaklaþtýrýr" buyuruimuþtur.

[195] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 93-94.

[196] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 94-97.

[197] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 97-98.

[198] Yazann, cemaate katýlmak ya da namazý cemaatle kýlmak konusunda naklettiði haberler, namaz (veya mescid) Ýmamýnýn adil olmasý, fasýk olmamasý gereðini vurgulayan haberlerle birlikte deðerlendirilmesi 7.0-runmluðunu hatýrlatmaya herhalde ihtiyaç yoktur-yay,

Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 98-99.

[199] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 99-100.

[200] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 100.

[201] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 100-101.

[202] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 101.

[203] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 101.

[204] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 101-102.

[205] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 102-103.

[206] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 103-104.

[207] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 104.

[208] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 104-105.

[209] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 105.

[210] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 105-106.

[211] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 106-107.

[212] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 107-108.

[213] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 108.

[214] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 108.

[215] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 108.

[216] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 108-109.

[217] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 109.

[218] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 109.

[219] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 109-110.

[220] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 110.

[221] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 110.

[222] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 110.

[223] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 110-111.

[224] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 111.

[225] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 111.

[226] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 111.

[227] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 111.

[228] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 112.

[229] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 112.

[230] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 112.

[231] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 112.

[232] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 112.

[233] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 113.

[234] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 113.

[235] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 113.

[236] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 113.

[237] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 113.

[238] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 113-114.

[239] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 114.

[240] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 114.

[241] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 114.

[242] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 114.

[243] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 115.

[244] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 115.

[245] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 115.

[246] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 115.

[247] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 115-116.

[248] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 116.

[249] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 116.

[250] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 116.

[251] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 116-117.

[252] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 117-118.

[253] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 118.

[254] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý: 118.

Ynt: Namaz By: ceren Date: 18 Temmuz 2016, 21:33:01
Esselamu aleykum.Namazini vaktinde ve hakkiyla kilip günahlarýndan kurtulup allahin rahmetine merhametine kavusan kullardan olalim inþallah.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim...
Ynt: Namaz By: yagmur_7-c Date: 19 Temmuz 2016, 12:27:06
Esselamu aleykum
Her yönüyle anlatýlmýþ namaz...Rabbim bizleri namazýn feyzini alanlardan etsin inþallah....Rabbim namazla hayati güzelleþenlerden etsin inþallah...

radyobeyan