Fetavayý Resulullah
Pages: 1
Yemin By: hafýz_32 Date: 13 Ekim 2010, 14:35:34
YEMÝN


Yeminler hakkýnda Resulullah'tan (as) rivayet olunan hadisler
 

Resulullah (as) yemin uygulamasýnýn Ýslam'dan önce nasýl Ýdiyse ayný þekilde uygulanmasýna karar verdi. Bu uygulama biçimiyle, ensardan bazýla­rýnýn Yahudilerden birisi tarafýndan öldürüldüðü iddia olunan bir cesed hak­kýnda bir de hüküm vermiþti.                                                         

Bu hadisi îmam Müslim rivayet etmiþtir.

Resulullah (as) bir yerde terkedilmiþ olarak bulunan bir cesedin katilinin açýða çýkmasý amacýyla ölünün katil zanlýsý olabilecek elli kiþinin suçlamalar­la Ýlgili olarak yemin etmelerine ve böylece katil zanlýsýnýn kendilerine teslim edileceðine karar verdi. Onlar bunu reddettiler. Bunun üzerine Resulullah (as), "Yahudiler sizin yerinize 50yemin ederek sizi temize çýkarsýnlar mý, is­ter misiniz?" diye sordu. Onlar bunu da reddettiler. Böylece Resulullah (as) ölenin diyetini 100 deve vererek kendisi karþýladý.[464]

Bu hadis muttefekun aleyhtir.

Bu hadis, Müslim'in Süncn'inde þöyle geçiyor: "Sadaka olarak 100 deve ile bu ölünün diyetini Resulullah (as) kendisi karþýladý".

Nesaî'de ise; "Resulullah (as) ölenin diyetini ödemeleri üzere onlar ara­sýnda böldü. Bunlarýn yansý kadarýný kendisi karþýlayarak onlara yardýmcý oldu " þeklindedir.

Resulullah (as), "biç kimse bir baþkasýnýn iþlediði bir suçtan dolayý so­rumlu tutulmayacaðý gibi, ne bir baba oðlunun yaptýðýndan ne de bir evlat babasýnýn yaptýklarýndan sorumlu tutulamaz" þeklinde hüküm verdi. Bu demektir ki, kimse kimsenin iþlediði bir suçu yüklenemeyeceði gibi kimse kimsenin günahýnýn yükünü de çekmeyecektir.

Resulullah (as) þöyle hükmetti: "Kimsenin görmediði bir durumda veya kimin attýðý bilinmeyen bir taþla, yahut baþka bir aletle Öldürülmüþ olanlarýn diyetleri bataen öldürülenlerin diyetleri gibidir. Kim de bilerek öldürürse o-nun için ktsas uygulanýr. Ýþte bu bükümleri kim deðiþtirmeye kalkar veya de­ðiþtirirse Allah'ýn, meleklerin ve tüm insanlarýn la'neti onun üzerine olsun".

Resulullah (as), "maden ocaklarýnda kimsenin sebep olmadýðý herhangi doðal bir nedenle, bulutlardan gelen yaðmur, gökgürültüsü ve yýldýrým gibi afetlerle ve herhangi bir kuyuya düþerek ölenlerin ne diyetlerinin ne de kýsas­larýnýn olmadýðýna hüküm verdi".

Bu hadis muttcfekun aleyhtir.

Bu nedenle Resulullah'm (as) "maden cühardýr" sözü iki hususa iþaret eder: Ne kýsas ne de diyet gerektirmeyen demektir. Buradaki açýklama bu hükümle, "gömü (define)lerden beþte bir oranýnda alýnýr" hükmünü birbirine yaklaþtýrmaktadýr. Madenlerle defineler arasýndaki fark, define bulunduðunda bunun beþte bir oranýndaki bir kýsmýnýn devlete verilmesi keyfiyetidir. Zira defineler çoðu kez büyük çabalar harcanmaksýzýn, yani kazanýlmaksýzýn bu-Ýunan þeylerdir. Bu hükümde herhangi bir tuhaflýk yoktur. Madenlerde böyle bir þey sözkonusu deðildir. Zira madenlerin çýkarýlmasý için büyük bir çaba, külfet ve emek gerekir. Ýþlerin en doðrusunu bilen Allah Azze'dir. [465]

 

ZÝNA SUÇLARININ CEZALARI


Zina Ettiði Kanýtlanan Bir Kimse Eðer Evli Ýse Cezasý Nedir?
 

Zina ettiði kanýtlanan bir kimse eðer evli ise ona ne ceza verilir? Ona hadd (ceza) uygulandýktan sonra bu ceza nedeniyle ahiretteki cezadan kur­tulacak mýdýr?

Ýmam Malik'in el-Muvatta adlý eserinde Yahya b. Said b. el-Müseyyeb'den rivayet olunan bir haber yer almaktadýr: Yeni müslüman olan­lardan bir adam Ebu Bekir'e gelerek zina ettiðim ifade etti. Hz. Ebu Bekir, "bunu benden baþka birine daha söyledin mi?" diye sordu. Adam, "hayýr" dedi. Ebu Bekir, "öyleyse Allah'a tevbe et, sen kendi suçunu sakla, Allah da saklar. Zira Allah Azze kullarýnýn tevbelerini kabul eder" dedi. Adamýn nefsi bu iþe yatýþmadý. Ömer b. el-Hattab'a geldi ve daha önce söylediðini O'na da tekrarladý. Ömer de Ebu Bekir'in söylediklerinin aynýný söyledi, ama adam yine tatmin olmadý. Böylece Resulullah'ýn (as) yanýna geldi. Olanlarý Resulul-lah'a (as) üç kez anlattý. Her defasýnda Resulullah (as) ondan yüzünü çevirdi. Adam Resulullah'a (as) olanlarý üçten fazla tekrar edince Resulullah (as) o-nun ailesine haber salarak onda bir delilik olup olmadýðýný ve bu tip herhan­gi bir þikayetinin bulunup bulunmadýðým sordu. Onlar, "ey Allah'ýn elçisi o saðlamdýr" dediler. Bunun üzerine Resulullah (as), "bekâr mý yoksa evli mi?" diye sordu. "Bekâr deðil evlidir, ey Allah'ýn elçisi" dediler. Resulullah da (as) onu re cm etti.[466] O Buharî'de þunlarý okuyoruz: Muhammed Abdurrazýk'ýn Muammerden, O'nun Ebi Seleme'den, O'nun da Cabir'den yaptýðý rivayet þöyledir: Müslü-

inanlardan bir adam Resulullah'a Cas) gelerek zina ettiðini Ýtiraf etti. Resulul-lah (as) ondan her defasýnda yüz çevirdi, duymazlýktan geldi. Ama adam kendi aleyhine olarak dört kez tanýklýk eder gibi yaptýðý iþi itiraf etti. Resulul-lah (as) ona, "deli misin?" diye sordu. Adam, "hayýr" dedi. Resululiah (as), "evlendin mi, evli misin?" diye sordu. Adam, "evet" dedi. Bunun üzerine Re­sululiah (as) recmediimesini emretti ve musallada recmedildi. Recim esnasýn­da taþlar kedisine isabet ettiði zaman hemen oradan kaçtýðý ve yakalanýp ö-lünceye kadar recmedildiði haberi Resulullah'a (as) ulaþtýðýnda. Resulullah (as), "Allah hayrým versin" dedi ve ona dua etti.

Bu hadisi rivayet edenlerden ne Yunus ne de Zührî'den rivayet eden lbn-i Cüreyc "ve ona dua etti" ibaresini hadis içerisinde söylemediler.

Ýmam Müslim'in kitabýnda da þöyle geçiyor: Resululiah (as) o adamý dört kez reddetti.

Bir baþka hadiste þöyle geçiyor: Resululiah (as) o adamý iki kez reddetti.

Bir baþka hadiste ise þöyle deniyor: Resululiah (as) o adamý iki ya da üç kez reddetti. Sonra akþama doðru kalktý ve "biz Allah yolunda bir gazaya gittiðimizde ailelerimiz arasýnda birileri kalýyor, tekelerin çiftleþme naralarý gibi naralar atarak geziyor. Böyle bir þey yapan herhangi bir kimse getiril­mesin; yoksa ona öyle bir ceza vereceðim ki herkese ibret olsun " dedi.

Hadisi rivayet eden diyor ki, "Resululiah (as) zina ettiðini itiraf eden bu adam için ne dua etti ne de ona sövdü".

Bir baþka hadiste þöyle geçiyor: Bu olayýn olmasýndan iki ya da üç gün geçtikten sonra Resululiah (as) insanlarýn yanýna geldi. Herkes oturuyordu. (Zina suçunu iþlediðini Ýtiraf eden ve recmedilen adamdan, yani Maiz fbn-I Malik'ten bahsederek) þöyle dedi: "Maiz b. Malik için Allah'tan af dileyin". Oradakiler, "Allah Azze Maiz b. Malik'i affetsin" dediler. Resululiah (as), "Maiz öyle bir tevbe etti ki eðer o tevbe þu ümmete daðýtýlacak olsaydý hepsine yeterdi" buyurdu.

Ebu Davud'da ise þöyle geçiyor: "Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin e-derim ki, þu anda O (yani Maiz) cennet nehirlerine dalýp çýkmaktadýr" bu--yurdu.

Kendisine hadd (yani ceza) uygulanan kimseye bu cezanýn yaran onu ahiret azabýndan kurtarmasýdýr. Elbette ki, iþleri en iyi bilen Allah'týn[467]

 
Homoseksüeller
 

Homoseksüelliðin cezasý nedir? Bir erkekle cinsel iliþkide bulunan bir erkeðe verilecek ceza nedir?

Homoseksüel iliþkide her iki tarafa da ayný ceza uygulanýr. Onlarýn evli olup olmadýklarýna bakýlmaksýzýn her ikisi de taþlanarak öldürülürler. Sünnet kitaplarýnda ResulüIlah'tan (as) rivayet olunan bir hadiste þunlar geçmekte­dir: Resululiah (as) buyurdu ki, "iki erkeði birbiriyle cinsel iliþki halinde (H-vata yaparken) yakaladýðýnýzda hem alttakini hem de üsttekini öldürünüz."

Bu nedenle sahabeler, cinsel iliþkide bulunan homoseksüellerin her ikisinin de öldürülmeleri, böyle bir Ýðrençliði Ýþleyenlerin yýkanmalarýnýn gerektiði, yýkandýklarýnda cünüplüðün gideceði, ama böyle bir günahýn yükünden an­cak tevbe etmekle kurtuluþa erileceði gibi hususlarda fýkirbirliðine vardýlar. Bu hususta rivayet olunan haberlerin anlamý þudur: Ýki erkek birbirleriyle cinsel Ýliþkide bulunmuþ ve cünüplükten kurtulmak üzere niyetlenip yýkan-rntþlarsa cünüplükten kurtulmuþ ve namaz krlabilme hakkýný kazanmýþlar de­mektir.

Erkeklik organýna elini sürerek, yani mastürbasyon yaparak kendi ken­dini tatmin etmek fakihler arasýnda çoðunluðun ittifakýyla haram sayýlmýþtýr. Bazý alimler ise, mastürbasyonu haram saymakla birlikte insanýn bu iþi yap­mamasý halinde kaçýnýlmaz bir zaruret, hastalýk veya zina etmek sözkonusu oluyorsa günah iþlemekten ve hastalýk tehlikesini göze almaktansa mastür­basyon yaparak bu iþten kurtulmasýný uygun görmüþlerdir. [468]


Ýsterse Bir Parça Ýp Karþýlýðnda Olsun Onu Satsýn
 


Eðer bîr cariye zina eder ve bunu peþpeþe dört kez tekrarlayacak olursa bu hususta islam hukukunun verdiði karar nedir?

Cariye zina ettiðinde efendisinin ona hadd (sopa cezasý) uygulamasý ge­rekir. Bu durum Buharý ve Müslim'de geçmiþti: Resululiah (as), "sizden her­hangi bîrinizin cariyesi zina edecek olursa ona sopa cezasý uygulastn, tek­rar zina ederse yine sopa cezasý uygulasýn, sonra tekrar zina ederse yine so­pa cezasý vursun, dördüncü kez zina ederse isterse bir parça ip karþýlýðýnda olsun o cariyeyi satsýn" buyurdu.

Eðer bir Müslüman Resulullah'ýn (as) verdiði bir emri yerine getirmeye­cek olursa hem Allah'a hem de Resulü'ne Ýsyan etmiþ olacaktýr. Ýnsanýn gü­nah iþlemekte devam etmesi onun adalet sýfatýna bir belanýn ulaþmýþ olmasý demektir. Ama efendisi cariyeyi zina etsin, mehrinÝ zinadan kazansýn ve ken­dini pazarlasýn diye ya da cariyeden bir menfaat temin etsin diye zina etmek üzere gönderirse Allah ve Resulünün la'netlediði bir kimse olup çýkacaktýr. Böyle bir þey yapan kimse hem fasýktýr hem de pislenmiþ, iðrençleþmiþtir. Zi­ra cariyesine büyük günah iþlemek üzere Ýzin vermiþ ve ondan zina parasý almýþtýr. Üstelik onu fuhuþ iþlemekten de ahkoymamýþtýr. Bu tip bir kimsenin adil olmasý imkansýzdýr. Hatta Müslümanlar arasýndaki varlýðý ortadan kaldý­rýlmalýdýr. Bu fiilî iþleyen kiþinin cariyesine bir örnek olmasý için en aðýr bi­çimde cezalandýrýlmasý haktýr. Ona verilecek en hafif ceza sürgün olmalýdýr. [469]

 
Bir Erkekle Bir Kadýn Zina Emiþlerse
 

Yahudiler Resulullah'a (as) gelerek kendilerinden bir erkekle bir kadýnýn zina ettiðini söylediler. Resulullah (as), "recim hakkýnda Tevrat'ta neler bu­luyorsunuz?" dedi. Onlar, "zina edenlerin sýrlarýný ortaya döker, onlarý u-tandtnnz ve onlara sopa cezasý uygulanýr" dediler. Aralarýndan Abdullah b.Selam, "yalan söylüyorsunuz, zina edenlerin cezasý recmedilmektir" dedi. Bunun üzerine Tevrat'ý getirdiler ve herkesin önünde açtýlar. Bu sýrada bir Yahudi eliyle recm ayetini kapattý. Önceki ayet ve sonrakini okudu. Abdul­lah b. Selam ona hitaben, "elini kaldýr" dedi. Adam elini kaldýrýnca recm a-yetini gördüler. Yahudiler, "Muhammed doðru söylemiþ, iþte recm ayeti" de­diler. Resulullah (as) onlara emretti, onlar da zina eden erkek ve kadýný rec-metliler.

Bu hadis muttefekun aleyhtir.

Bu haber Ebu Davud'un kitabýnda þöyle geçiyor: Yahudilerden bir er­kek ve bir kadýn zina etmiþlerdi. Dediler ki, "þu peygameber gidelim, o -ön­ceki- hükümleri hafifletmek üzere gönderilmiþtir. Eðer bu ikisi hakkýnda recm dýþýnda bir ceza verirse onu kabul eder, Allah'ýn huzurunda da bizim masum olduðumuzun bir kanýtý olarak sunar ve iþle bu senin peygamberle­rinden birinin fetvasýd ir". Böylece Resulullah'ýn (as) yanma geldiler. Resu­lullah (as) mescidde sahabelerle birlikte oturuyordu. Yahudiler, "ey Kasýmýn babasý! Zina etmiþ bir kadýnla erkek var bunlar hakkýnda ne düþünüyorsun? Bu hususta hükmün nedir?" diye sordular. Resulullah (as) Yahudilerin ders­hanelerine gelinceye kadar onlarla bir kelime olsun konuþmadý. Kapýda dur­du ve "Tevrat'ý Musa'ya indiren Allah'ýn aþkýna söyleyin evli olup da zina e-denler hakkýnda Tevrat'ta neler buluyorsunuz?" dedi. Yahudiler, "zina eden­lerin yüzleri kömürle siyaha boyanýr, bir eþeðe bindirilirler etrafta dolaþtýrý­lýrlar ve sopa cezasý uygulanýr' dediler. Resulullah (as) aralarýndan susup durmakta olan bir gence bakarak, "Allah aþkýna söyle" dedi. Genç, "bize Al­lah aþkýna diyorsun, öyleyse bizler Tevratta hu hususta recm cezasý buluyo­ruz" dedi. Resulullah (as), "Allah'ýn bu emri hususunda aranýzda ilk düþ­manlýk çýkaran kimdir?" diye sordu. Genç, "krallaramýzdan birinin yakýný zina etmiþti. Kral onun recm cezasýný ertelemiþti (ortadan kaldýrmýþtý). Da^ ha sonra da halktan biri zina ettiðinde isterse onu recmetmiþti. Kendi toplu­muna ise davranýþý tamamen farklý idi" dedi. Yahudiler, "senin hir arkada­þýn zina edip sana getirilinceye kadar bizim arkadaþýmýzý recmetme. Sonra ikisini birden recmedersin"diyerek bu ceza konusunda aralarýnda bir antlaþ­maya varmak istediler. Resulullah (as), "ben Tevrat'ta bulunan bir hükümle karar veriyorum" dedi. Ve Resulullah (as) ikisinin de recmedilmesini emretti. Bu haber Ebu Davud'da ise þöyledir: Resulullah (as) tanýklarý çaðýrdý. Dört tane tanýk geldi. 7'anýklar o erkeðin erkeklik organýný kadýnýn cinsel or­ganýna girmiþ bir halde iken týpký sürme milinin sürme kutusuna girmiþ du­rumundaki hali gibi gördüklerine dair tanýklýk ettiler. [470]

 
Resulullah (As) Onu Temizledi
 

Maiz b. Malik Resulullah'ýn (as) yanýna gelerek kendisini temizlemesini istemiþ ve þöyle demiþti: "Ben zina ettim.". Resulullah (as) tanýdýklarýný çaðýr­týp onlara, "bunun aklýndan bir zoru var mý?" diye sordu. Onlar Maiz'in deli olmadýðýna tanýklýk ettiler ve  "bizim saðlam insanlarýmýzda nasýl bir akýl varsa o da ayný þekilde akýllýdýr." dediler. Maiz dört kez kendi aleyhine ta­nýklýk etti. Beþinci kez tanýklýk etmezden önce Resulullah (as), "yoksa, o ka­dýnla cinsel iliþkide bulundun mu?" diye sorunca, Maiz, "evet" dedi. Resulul­lah (as), "yani seninki o kadýnýnkinin içine girip kayboldu mu?" diye sorun­ca Maiz, "evet" dedi. Resulullah (as), "týpký sürme milinin sürme kutusu içe­risine ve kuyu ipinin kuyuya girdiði gibi mi girip kayboldu?" deyince Maiz, "evet" dedi. Resulullah (as), "zinanýn ne demek olduðunu biliyor musun?" diye sordu. Maiz, "evet; insanýn karýsýndan helal yolla aldýðý þeyler onunla alýnýnca haram olur" dedi. Resulullah (as), "bu sözünle ne demek istiyor­sun?" diye sordu. Maiz, "beni temizlemeni istiyorum" dedi. Resulullah (as) birisine Maiz'in aðzýný koklamasýný söyledi. Ýçki içmemiþ olduðu anlaþýldýktan sonra recmedilmesini emretti. Recmolundu. Ama Onun için çukur kazýlmadý. Recm baþlayýp taþlar atýlýnca taþlarýn kendisine vermiþ olduðu ýzdiraptan do­layý kaçtý insanlar da onun peþinden koþdular. Aralarýndan birisi O'na yetiþti elindeki bir devenin çene kemiðiyle ona vurdu. Daha sonra insanlar da ö-lünceye kadar O'na vurdular. Durum Resulullah'a (as) anlatýldýðýnda, "O'nu terketsey diniz de öldürmeyip bana getirseydiniz ya" dedi.

Bu hadisenin nakledildiði bazý haberlerde þöyle- geçiyor: "Resulullah (as) Maiz'e hitaben, "kendin aleyhine dört kez tanýklýk ettin" dedi. Sonra ora-dakilere, "O 'nu götürüp recmedin" dedi.

Bazýlarýnda bu olay þöyledir: Maiz kendi aleyhine dört kez tanýklýk ettik­ten sonra Resulullah (as) O'nu çaðýrarak, "sende dellik var mý?" dedi. Maiz, "hayýr" dedi. Resulullah (as), "evlendin mi?Evli misin?"diye sordu. Maiz, "e-vet" dedi. Resulullah (as), "O'nu götürüp recmedin" dedi.

Bazý haber senetlerinde þöyledir: Resulullah (as), Maiz'e hitaben, "belki de rüyanda zina ettiðini görmüþsündür de bundan dolayý tiksiniyorsun-dur?" diye sordu.

Bu tipten olan ve bu konuda geçen hemen tüm haberler sahihtir, Ýþte burada Maiz'in durumuyla ilgili olarak Efendimiz Peygamberimiz'den (as) açýk haberler alýyoruz. Maiz zina ettiðinde erkeklik organýný kadýnýn diþilik organýna tamamen girdirmiþ, daha doðrusu gömmüþ­tü. Organýnýn kafasýný, yani sünnet yerinden itibaren olan kýsmýný kadýnýn cinsel organýna sokarken bir kuyuya ip sarkýtýr yahut bir mürekkep okkasýna kalemi daldýrýr gibi tamamýný sokmuþtur. Zaten zina olgusunun vuku bulmuþ olmasý ve recm cezasýnýn uygulanabilmesi için birinci koþul budur.

Bu olay bazý haber kaynaklarýnda þöyle geçiyor: "Maiz için bir kuyu kazýldý." Bu haber Müslim'de yer almaktadýr. Burada haber, Beþir Ýbnu'l Mu­hacirin yaptýðý rivayetten alýndýðýndan dolayý yanlýþtýr. Eðer Ýmam Müslim bu haberi Beþir'in rivayetinden almýþ ise rivayet senedindeki sika (güvenilir) ra-vilerin yanýldýklarý vakidir. Ahmed ve Ebu Hatim er-Razî bu haber konusun­da konuþarak Maiz'in zina ettiði Gamid'li kadýn için bir çukur açýlýp açýlmadý­ðý hususundaki yanýlgýlarý ve kuþkulan dile getirdiler. Buradaki kuþkular ta Maiz'Ýn durumuna kadar ilerlemiþtir. Ýþlerin doðrusunu bilen yalnýzca Allah'týr.

Bu haberin bazý rivayetlerinde þöyle geçmektedir: Resulullah (as) saha­belerinden Ýki kiþinin Ma Ýz'den bahsederek birbirlerine, 'baksana þu adama eðer sýrrýný açmasaydý Allah da onun sýrrýný örtecek ve kendi kendini ortaya atarak köpeklerin recmedilerek (taþlanarak) öldürüldükleri gibi Öldürülme­yecekti" diye konuþtuklarýný duyduðunda onlara bir þey söylemedi. Bir saat kadar yürüdükten sonra ölü bir eþeðin leþine yaklaþtýklarýnda Resulullah (as) onlarýn adlarýný söyleyerek, "falan ve filan nerede?" diye sordu. Onlar, "bu­radayýz ey Allah'ýn elçisi/ Biz buradayýz" dediler. Resulullah (as) onlara, "þuraya inin de þu ölmüþ eþeðin leþinden yeyin bakalým " dedi. Onlar, "ey Al­lah'ýn elçisi! Bu leþi kim yiyebilir ki!" dediler. Resulullah (as), "az önce. (gýy­betini yapmakla) kardeþinizin vücudundan elde ettiðiniz þey bundan daha þiddetlidir. Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki þimdi o kardeþiniz (Maiz) cennetin nehirlerinde dalýp çýkmaktadýr" dedi.

Gamid'li bir kadýn ResuluIIah'a (as) gelerek, "ben zina ettim, beni te­mizle" dedi. Resulullah (as) onu reddetti. Kadýn, "beni de Maiz'i reddettiðin gibi red mi ediyorsun? Allah'a yemin ederim ki ben hamileyim" dedi. Resu­lullah (as), "git, doðum yapýncaya kadar bekle" dedi. Kadýn doðum yaptýktan sonra çocuðunu bir beze sararak getirdi ve "iþte onu (oðlan çocuðunu kaste­derek) doðurdum" dedi. ResululÝah (as), "git ve onu memeden kesilinceye kadar emzir" dedi. Kadýn gitti bir süre sonra çocuðunun eline bir parça ek­mek tutturarak geldi ve "iþte onu memeden kestim ve artýk ekmek de yiyebili­yor". Resulullah (as) çocuðu Müslümanlardan birine verdi. Sonra .kadýnýn göðsünün hizasýna gelecek derinlikte bir çukur açýlmasýný emretti. Sonra da insanlara onu recmetmelerini emretti. Kadýn recmedilirken Halid b. Velid'in fýrlattýðý bir taþ kadýnýn kanýný Halid'in yüzüne sýçratýnca kadýna küfretti. Re­sulullah (as) bunu duyunca, "yavaþ ol, kendine bakim ol ya Halid.' Nefsimi e-linde tutan Allah'a yemin ederim ki o kadýn öylesine bir tevbe etti ki zulüm iþlemiþ bir insan bu tevbeyi etseydi günahlarý affolunurdu" dedi. Daha sonra Resulullah (as) kadýnýn getirilmesini emretti; cenaze namazýný kýldýrdý ve ka­dýn defnedildi. [471]

 
Hadd Cezasý Kararlaþtýrýlmýþ, Ama Ne Olduðu Belirtilmemiþ
 

Bir adam Resulullah'm (as) yanýna gelerek, "ey Allah'ýn elçisi! Bana hadd uygulanmasý kararlaþtýrýlmýþtý. Karan uygula" dedi. Resuluilah (as) haddin ne hususunda olduðunu ve nasýl ne zaman olduðunu hiç sormadý. Namaz vakti geldiðinde adam Resuluilah (as) ile birlikte namaz kýldý. Sonra adam Resulullah'm (as) yanýna gelerek, "ey Allah'ýn elçisi!Ben hadd cezasýný hak ettim. Bana uygulanacak ceza Allah Azze'nin kitabýnda mevcuttur" de­di. Resulullah (as), "bizimle birlikte namaz kýlmadýn mt?" diye sordu. Adam, "kýldým" dedi. Resulullah (as), "Allah Azze kuþkusuz ki, senin günahlarýný affetmiþtir." dedi.

Bir baþka rivayette de, "Allah A.-~e senin hadd cezaný affetmiþtir" dedi.

Bu hadis muttefekun aleyhtir.

Bu hadisin içeriði konusunda ihtilaf olmuþtur: Bazý alimler, "burada hadd kararlaþtýrýlmýþtýr. Ama bu haddin (cezanýn) ne olduðu belirtilmemiþtir. Devlet baþkaný olan kimsenin böyle bir durumda cezanýn ne olduðunu orta­ya çýkarmasý gerekmez. îsterse bu hadd Maiz'in hak ettiði bir hadd olsa dahi" diyorlar.

Bir baþka grup ise, "burada Allah Azze hadd'i haketmiþ olan kimseyi tevbe ettiðinden dolayý affetmiþtir. Nitekim "günahýndan dolayý tevbe eden kimse týpký günahsýz bir kimse gibidir" kuralýna göre, iþlediði bir günahtan dolayý Allah Azze'den affedilmesini isteyen ve tevbe eden kimse henüz gücü yetiyorken tevbe etmiþ, piþmanlýk duymuþ ise iþlediði günah ondan düþmüþ, gitmiþ demektir. Týpký Allah Azze'nin haklarýnýn kendi yolunda savaþa giden bir muharibin boynundan düþtüðü gibi." demektedir. Bizce doðru olan da budur.

Bir adam, ResuluIIah'a (as), "kýble ehlinden bir kadýna dokundum (ya­ni onunla oynaþtým)" dedi. O sýrada, "gündüzün iki tarafýnda (sabah ve akþam) ve gecenin ilk (yakýn) saatlerinde namaz kýl Çünkü, kuþku­suz Ýyilikler kötülükleri siler götürür. Ýþte bu, hatýrlayanlar (ibret ti­tanlar) için bir hatýrlatmadýr. (Hud 114)" ayeti indirildi. Adam, "bu ku­ral o kadýn için de geçerli midir?" diye sordu. Resulullah (as), "evet, hem de benim ümmetimden bu ayetle amel eden herkes için bu geçerlidir" dedi.

Bu hadis muttefekun aleyhtir.

Ta'zir (azarlama) cezasýnýn gerekli olmadýðý görüþünü savunanlar bu ha­disi delil olarak ileri sürüyorlar. Zira burada adamýn kadýnla oynaþmasý cinsel iliþki olmaksýzýn yalnýzca ta'zir cezasýný gerektirmektedir. Devlet baþkanýnýn bu cezayý düþürme, vermeme hakký vardýr. Bu cezanýn verilmesi konusunda herhangi bir delil de yoktur. Bu husus araþtýrýlmaya açýktýr.

Namaz kýlmak üzere evinden dýþarý çýkmýþ bir kadýna bir adam saldýra­rak tecavüz etmiþ ve ona olan ihtiyacýný gidermiþti. Kadýn baðýrýnca adam kaçmýþ o sýrada bir baþkasý kadýnýn yanýna gelmiþti. Etraftan koþuþanlar ikin­ci gelen adamý yakalamýþlardý. Kadýna sorulunca, "bana saldýran ve o iþi ya­pan bu idi" dedi. Adamý ResuluIIah'a (as) getirdiler. Resulullah (as) onun recmedilrnesini emretti. O sýrada kadýna tecavüz etmiþ olan adam ayaða kal­karak, "o iþi ona yapan bendim ey Allah 'in elçisi!" dedi. Resulullah (as) kadý­na, "haydi git, Allah seni affetmiþtir" dedi. Adama dönerek iyi sözlerle nasi­hat etti. Sahabeler, "kadýnýn arkadaþýný, yani ona tecavüz edeni recmetme-yecek misin?" dediler. Resulullah (as), "hayýr, o adam öylesine tevbe etti ki Medine'de oturanlar o tevbeyi yapsalardý hepsinden kabul olunur da affolu-nurlardý." dedi.

Bu hadisi Ýmam Ahmed ve "sünen" kitaplarý yazarlarý kitaplarýna aldýlar.

Bu fetvadan ve bu hükümden daha güzeli yoktur. Burada þu da söylenebilir: "Öyle ya Allah elçisi nasýl olur da kelime-i tayyibe'yi söyleyen bir kimsenin recmediimesini   emreder?"

Þöyle de denilmiþtir: "O adam kendi fiilini örtbas etseydi zaten recme-dilmeyecekti. Ama o, yani ikinci kiþi yakalandýðýnda kadýn, "bana o iþi ya­pan bu idi "dedi. Adamsa inkar etmedi. Üstelik kendisini kurtaracak herhan­gi bir delil de ileri sürmedi/Kendisini yakalayan topluluk zaten onu þüpheli bir durumda yakalamýþtý. O iþi onun yapýp yapmadýðý da bilinmiyordu. Yal­nýzca kadýnýn, "bu odur" sözüne karþýlýk onun suskunluðu sözkonusuydu. iþte bu deliller bir erkeðin suskunluðu ve kadýnla lanetleþmesi sonucu kadý­na hadd cezasýnýn uygulanmasýnýn en güçlü delili sayýlmýþtýr. Burada sözko-nusu edilenler incelenebilir. [472]

 
Ýtiraf Etti Ve Recmolundu
 

Bir adam Resulullah'a (as), "oðlum falanýn yanýnda ýrgat o/arak çatýþý­yordu. O adamýn karýsýyla zina etmiþ. Ben bu suçun karþýlýðýna diyet olarak 100 tane davar ve bir hizmetçi verdim. Sonra ilim sahibi insanlardan bir ço­ðuna durumu sordum. Bana oðlumun cezasýnýn 100 sopa ve bir yýllýk sür­gün ve o adamýn karýsýnýn hakkýnýn da recmedilmek olduðunu söylediler" dedi. Resulullah (as), "nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizin a-ranýzda Allah 'in kitabýyla hüküm vereceðim-. 100 koyun (davar) ve hizmetçi sana iade edilecek. Oðlunun hakký 100 sopa ve bir yýl sürgündür. Kadýn için ise ey dost iþte o ceza vardýr. Eðer zina etliðini itiraf ederse onu recmedin" dedi. Daha sonra kadýn itiraf etti ve recmolundu.

Bu hadis muttefekun aleyhtir. [473]

 
Evlenip Dul Kalmýþ Erkekle Bir Kadýn Zina Etmiþse
 

Resulullah (as), "dul bir erkekle bir kadýn zina etmiþlerse her birine 100 sopa ve sonra da recm cezasý verilir. Bekar bir erkekle bakire bir kýz zina et­miþ iseler onlardan herbirine 100 sopa vurulur ve sonra da bir yýl sürgün e-dilir." diye hüküm verdi.

Bu hadisi Ýmam Müslim kitabýna almýþtýr. [474]


[465] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:291-292.

[466] Evlilerin zina sucu iþlemeleri halinde recm (taþlama) ile cezalandýrýlmalarý hükmünün tartýþmalý olduðu, bu konudaki delilleri anlamada farklý deðerlendirmelerin bulunduðu hatýrlanmalýdýr..(yay,)

[467] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:295-296.

[468] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:296-297.

[469] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:297.

[470] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:297-270.

[471] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:298-300.

[472] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:300-302.

[473] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:302.

[474] Dr. Seyyid el-Cemili, Fetava-yý Resulullah, Þura yayýnlarý:302.

Ynt: Yemin By: ceren Date: 02 Aralýk 2019, 15:46:38
Esselamu aleyküm.rabbim bizleri islama uygun yaþayan kullardan eylesin inþallah...
Ynt: Yemin By: Bilal2009 Date: 03 Aralýk 2019, 17:10:34
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Yemin By: Sevgi. Date: 04 Aralýk 2019, 03:03:07
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman rýzasýna uygun þekilde hareket edenlerden eylesin inþaAllah

radyobeyan