Deniz By: meryem Date: 13 Ekim 2010, 09:52:41
Deniz
Ve sizin için denizi ikiye yarýp sizi kurtardýðýmýzý ve Firavun´un adamlarýný -gözlerinizin önünde- boðduðumuzu hatýrlayýn. (2/50)
Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün ard arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah´ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (2/164)
Deniz avý ve onu yemek size ve (yeryüzünde) dolaþanlara bir yarar olarak helal kýlýndý. Ýhramlý olduðunuz sürece kara avý ise size haram kýlýnmýþtýr. O´na (götürülüp) toplanacaðýnýz Allah´tan korkup-sakýnýn. (5/96)
Gaybýn anahtarlarý O´nun katýndadýr, O´ndan baþka hiç kimse gaybý bilmez. Karada ve denizde olanlarýn tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düþmez; yerin karanlýklarýndaki bir tane, yaþ ve kuru dýþta olmamak üzere hepsi (ve herþey) apaçýk bir kitaptadýr. (6/59)
De ki: "Sizi karanýn ve denizin karanlýklarýndan kim kurtarmaktadýr ki, siz (açýktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarýrsan, gerçekten þükredenlerden oluruz." (6/63)
O, karanýn ve denizin karanlýklarýndan yolunuzu bulmanýz için size yýldýzlarý var edendir. Bilebilen bir topluluk için biz ayetleri birer birer (bölüm bölüm) açýkladýk. (6/97)
Ýsrailoðullarýný denizden geçirdik. Putlarý önünde bel büküp eðilmekte olan bir topluluða rastladýlar. Musa´ya dediler ki: "Ey Musa, onlarýn ilahlarý (var; onlarýn ki) gibi, sen de bize bir ilah yap." O: "siz gerçekten cahillik etmekte olan bir kavimsiniz" dedi. (7/138)
Bir de onlara deniz kýyýsýndaki þehri(n uðradýðý sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasaðýný çiðneyerek) haddi aþmýþlardý. ´Cumartesi günü iþ yapma yasaðýna uyduklarýnda´, balýklarý onlara açýktan akýn akýn geliyor, ´cumartesi günü iþ yapma yasaðýna uymadýklarýnda´ ise, gelmiyorlardý. Ýþte biz, fýska sapmalarý dolayýsýyla onlarý böyle imtihan ediyorduk. (7/163)
Karada ve denizde sizi gezdiren O´dur. Öyle ki siz gemide bulunduðunuz zaman, onlar da güzel bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve (tam) bununla sevinmektelerken, ona çýlgýnca bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onlarý kuþatýverir; onlar artýk bu (dalgalarla) gerçekten kuþatýldýklarýný sanmýþlarken, dinde O´na ´gönülden katýksýz baðlýlar (muhlisler)´ olarak Allah´a dua etmeye baþlarlar: "Andolsun eðer bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak sana þükredenlerden olacaðýz." (10/22)
Biz, Ýsrailoðullarýný denizden geçirdik; Firavun ve askerleri azgýnlýkla ve düþmanlýkla peþlerine düþtü. Sular onu boðacak düzeye eriþince (Firavun): "Ýsrailoðullarýnýn kendisine inandýðý (ilahtan) baþka ilah olmadýðýna inandým ve ben de Müslümanlardaným" dedi. (10/90)
Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rýzýk olarak türlü ürünler çýkarandýr. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kýlandýr. Irmaklarý da sizin için emre amade kýlandýr. (14/32)
Denizi de sizin emrinize veren O´dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs-eþyalarý çýkarmaktasýnýz. Gemilerin onda (sularý) yara yara akýp gittiðini görüyorsun. (Bütün bunlar) O´nun fazlýndan aramanýz ve þükretmeniz içindir. (16/14)
Sizin Rabbiniz, fazlýndan aramanýz için denizde gemileri sizin için yürütür. Gerçekten O, size karþý merhametli olandýr. (17/66)
Size denizde bir sýkýntý (tehlike) dokunduðu zaman, O´nun dýþýnda taptýklarýnýz kaybolur-gider; fakat karaya (çýkarýp) sizi kurtarýnca (yine) sýrt çevirirsiniz. Ýnsan pek nankördür. (17/67)
Andolsun, biz Ademoðlunu yücelttik; onlarý karada ve denizde (çeþitli araçlarla) taþýdýk, temiz, güzel þeylerden rýzýklandýrdýk ve yarattýklarýmýzýn bir çoðundan üstün kýldýk. (17/70)
Hani Musa genç yardýmcýsýna demiþti: "Ýki denizin birleþtiði yere ulaþýncaya kadar gideceðim ya da uzun zamanlar geçireceðim." (18/60)
Böylece ikisi, iki (deniz)in birleþtiði yere ulaþýnca balýklarýný unutuverdiler; (balýk) denizde bir akýntýya doðru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu. (18/61)
(Genç-yardýmcýsý) Dedi ki: "Gördün mü, kayaya sýðýndýðýmýzda, ben balýðý unuttum. Onu hatýrlamamý Þeytan´dan baþkasý bana unutturmadý; o da þaþýlacak tarzda denizde kendi yolunu tuttu." (18/63)
Gemi, denizde çalýþan yoksullarýndý, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalýkla ele geçiren bir kral vardý." (18/79)
De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardým için bir benzerini (bir o kadarýný) dahi getirsek, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi. (18/109)
Andolsun, biz Musa´ya vahyetmiþtik: "Kullarýmý geceleyin yürüyüþe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetiþilmekten korkmadan ve endiþeye kapýlmadan." (20/77)
Dedi ki: "Haydi çekip git, artýk senin hayatta (hakettiðin ceza: "Bana dokunulmasýn") deyip yerinmendir." Ve þüphesiz senin için kendisinden asla kaçýnamayacaðýn (azab dolu) bir buluþma zamaný vardýr. Üstüne kapanýp bel bükerek önünde eðildiðin ilahýna bir bak; biz onu mutlaka yakacaðýz, sonra darmadaðýn edip denizde savuracaðýz." (20/97)
Onun için denizde dalgýçlýk yapan ve bundan baþka iþ(ler) de gören þeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onlarýn koruyucularý idik. (21/82)
Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akýp giden gemileri, sizin yararýnýza verdi. Ve izni olmadýkça, göðü yerin üstüne düþmekten alýkoyar. Þüphesiz Allah, insanlara karþý þefkatlidir, çok merhametlidir. (22/65)
Ya da (inkâr edenlerin amelleri) engin bir denizdeki karanlýklara benzer; onun üstünü bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardýr. Bir kýsmý bir kýsmý üzerinde olan karanlýklar; elini çýkardýðýnda onu bile neredeyse göremeyecek. Allah kime nur vermemiþse, artýk onun için nur yoktur. (24/40)
Ýki denizi (birbirine) salýp katan O´dur; bu, tatlý, susuzluðu giderici, bu da tuzlu ve acýdýr. Ýkisinin arasýnda (birbirlerine karýþmalarýný önleyen) bir engel (berzah) ve aþýlmayan bir sýnýr koymuþtur. (25/53)
Bunun üzerine Musa´ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarýlýverdi de her parçasý kocaman bir dað gibi oldu. (26/63)
Ya da yeryüzünü bir karar yeri kýlan, onun arasýnda ýrmaklar var eden ve ona (yeryüzü için) sarsýlmaz daðlar yaratan ve iki deniz arasýnda bir ara-engel (haciz) koyan mý Allah ile beraber baþka bir ilah mý Hayýr onlarýn çoðu bilmiyorlar. (27/61)
Ya da karanýn ve denizin karanlýklarý içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarlarý müjde vericiler olarak gönderen mi Allah ile beraber baþka bir ilah mý Allah, onlarýn þirk koþtuklarýndan yücedir. (27/63)
Ýnsanlarýn kendi ellerinin kazandýðý dolayýsýyla, karada ve denizde fesad ortaya çýktý. Umulur ki, dönerler diye (Allah) onlara yaptýklarýnýn bir kýsmýný kendilerine taddýrmaktadýr. (30/41)
Eðer yeryüzündeki aðaçlarýn tümü kalem ve deniz de -onun ardýndan yedi deniz daha eklenerek- (mürekkep) olsa, yine de Allah´ýn kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Þüphesiz Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (31/27)
Görmüyor musun ki, size ayetlerinden (bazýlarýný) göstermesi için, gemiler Allah´ýn nimetiyle denizde akýp gitmektedir! Hiç þüphesiz bunda, çok sabreden, çok þükreden için gerçekten ayetler vardýr. (31/31)
Ýki deniz bir deðildir. Þu, tatlý, susuzluðu keser ve içimi kolay; þu da, tuzlu ve acýdýr. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takýnmakta olduðunuz süs eþyalarýný çýkarýrsýnýz. O´nun fazlýndan aramanýz ve umulur ki þükretmeniz için gemilerin onda (denizde) sularý yara yara akýp gittiðini görürsün. (35/12)
Denizde yüksek daðlar gibi seyreden gemiler O´nun ayetlerindendir. (42/32)
Denizi durgun ve açýk býrak. Çünkü suda boðulacak bir ordudur." (44/24)
Allah; kendi emriyle gemiler akýp gitsin ve O´nun fazlýndan ararsýnýz diye, sizin için denize boyun eðdirdi. Umulur ki þükredersiniz. (45/12)
Bunun üzerine, Biz onu ve ordularýný yakalayýp denize attýk; (ki o,) ´kýnanacak iþler yapýyordu.´ (51/40)
Kabarýp, tutuþan denize, (52/6)
Birbirleriyle kavuþmak üzere iki denizi salýverdi. (55/19)
Denizde koca daðlar gibi yükselen gemiler O´nundur. (55/24)
Denizler, tutuþturulduðu zaman, (81/6)
Denizler, fýþkýrtýlýp-taþýrýldýðý zaman, (82/3)
Ynt: Deniz By: ceren Date: 05 Ekim 2017, 20:40:22
Esselamu aleykum.denizleri essiz ve büyük ve bizim için yaratan rabbime binlerce kez subhanallah. ..
Ynt: Deniz By: Bilal2009 Date: 05 Ekim 2017, 20:48:28
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur an yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan