Makale Dünyasý
Pages: 1
Ben Okuma Bilmem By: reyyan Date: 12 Ekim 2010, 07:57:28
''Ben Okuma Bilmem''


Sorularý kadar büyüktür insan'¦ Büyük sorular demek engin cevaplarýn duasý, talebi demektir. Neyin duasýndaysanýz, nelerin talibiyseniz onlarla muhatap olur, o türlü cevaplara nail olursunuz. Fakat, '˜çünkü insanlar yýllar boyunca, hiç soru sormadan durur'¦' bir þarkýda söylendiði gibi. Dað taþ soruya durur, kurt kuþ soruya durur, gökle yer birlik edip bir sual olur, içimizin kuytularý soru iþaretleriyle doludur ama gel gör ki insan kendi üstüne kapanýr, uyuþmanýn koynunu bulur'¦ Hatta zannýmca her þey bir sorudur, varolan her þey bir soruyu önümüze kondurur: Ayaðýmýza takýlan taþ, beton duvarlarda gülümseyen çiçek, bir sosyal hadise, baþa gelen bir musibet, içimizden geçen bir duygu durumu, okunan bir ayet hep ayný soruyu kýyýlarýmýza vurur: Men rabbuke? (Rabbin kim?) Yani ki elest bezminde sorulan soru bugün hâlâ hayatýn bütün kývrýmlarýnda yankýlanmaya, þimdi ve burada sorulmaya her an devam eder: Men rabbuke? Bahar bahçesinde tennure giymiþ aðaç soruyor: Men rabbuke? Cumhurbaþkanlýðý seçimleri soruyor: Men rabbuke? Ýçindeki þuurlu yasa olan vicdanýn soruyor: Men rabbuke? Aðlayan bir çocuðun gözyaþlarý soruyor: Men rabbuke? Elest bezminde ruhlara sorulan soruyu ve verilen cevabý yaþadýðýmýz gündelik hayatýn içinde sayhalandýrmadýkça, hayatýmýzý samimi bir cevap arayýþýna, bir '˜ince derde' dönüþtürmedikçe Hýra Maðarasý'nda Emin Muhammed'in (a.s.m) sorduðu varlýk sorularýnýn cevaplarýný çözemeyeceðiz. 'Derdin senin mürþidindir'� diye elbet boþuna dememiþ Hz. Mevlana. Hazret-i Muhammed'e (a.s.m.) ilk olarak indirilen Alak Suresi'nin ilk beþ ayetinin, Peygamber'in belki aklý erdiði ilk günden o güne ama özellikle inzivaya çekilmeye baþladýðý 35 yaþýndan vahyin indiði 40 yaþýna kadar olan süreçte sorduðu hayati varlýk sorularýna bir cevap mahiyetinde olabileceðini hiç düþündünüz mü? Belki bir açýdan bakýldýðýnda Kur'ân'ýn tamamýný tüm mahlûkat ve tüm insanlýk adýna sorular soran bir Peygamber'e verilen cevaplar þeklinde okuyabiliriz'¦ Þöyle bir bakalým isterseniz: Hz. Peygamber'in sorusu: Yaradýlýþý bir kitap gibi nasýl oku'yabilirim? Vahyin cevabý: Ýkra, bismi rabbikellezi halak'¦ (Yaratýlýþý rububiyetiyle terbiye eden Rabbinin Esma'ül-Hüsna'sý, isimleri ile oku!) Hz. Peygamber'in sorusu: Ýnsan ne'den ve nasýl yaratýldý? Vahyin cevabý: Halakal insane min alak'¦ (O, insaný bir kan pýhtýsýndan, alak'tan yarattý ve yaratmaya devam ediyor'¦) Kur'an'ý, cümle varlýklar ve tüm insanlar adýna temsilci olarak soru soran bir Peygamber'e verilen cevaplar manzumesi þeklinde bir usul ile baþtan sona okuyabilirsiniz. Çok da ilginç sonuçlara varýlacaðý kesin. Bu girizgahtan sonra sadede gelelim: Geçmiþten günümüze, bilim de, felsefe de kimi zaman fýtrata yaklaþarak, kimi zaman fersah fersah uzak düþerek olaylarý, insaný, kainatý hatta vahyi okumaya çalýþýyor, benzer sorular soruyor. Örneðin, yukarýda deðindiðimiz sorunun birincisini (Hz. Peygamber'in sorusu: Yaradýlýþý bir kitap gibi nasýl oku'yabilirim?) bilim, '˜Doða'nýn iþleyiþ ve yapýsý nasýl çözülebilir?', felsefe ise, '˜Doðanýn anlamý ve oluþumu cevherinde (tözünde) nedir?' tarzýnda soragelmektedir. Bu soruþ biçimleri bile (hatta kavramsallaþtýrma tarzlarý bile) felsefe, bilim ve '˜iman ilmi' arasýndaki farka iþaret etmekte fakat asýl ayrým cevaba ulaþma ve cevabý dillendirme biçimlerinde ortaya çýkmaktadýr'¦ Felsefe ve dünyevi bilimi oluþturan zihinler sözkonusu sorulara eþyanýn kendi varlýðýndan, görünen baðlantýlarýndan ve kendisinde ne olduðundan hareketle çözümlemeler ortaya koymaktadýr: Doða bir olayýn diðerini doðurduðu bir döngü içinde, kendi içinde parçalanabilen parçacýklarýn birliðinden oluþmaktadýr'¦. Ya da, '˜Kendinde þey olarak doðanýn anlamlýlýðý tartýþmalýdýr, oluþ baþlý baþýna bir soru yumaðýdýr' filan gibi cevaplar geliþtiriliyor'¦ Bilim ve felsefenin en genel anlamda ortak noktasý ise (mutlaka içinde farklýlaþan yanlar olmakla birlikte ki Demokritos ile Pascal'ý, Einstein ile Hawking'i ayný kefeye koyamazsýnýz) varlýðý '˜kendine iþaret eden bir levha' gibi anlamaya çalýþmak þeklinde özetlenebilir. Yani levhanýn hammaddesi ve diðer levhalarla baðlantýlarýnýn araþtýrýlmasý biçiminde özetlenebilecek bir kavrama etkinliði'¦ Ýman ilminin usulüyle bilgiye ulaþmak, cevaplara varmak ise baþka bir düþünme, kavrama ve algýlama þeklini gerekli kýlýyor'¦ Bir kere, eþyaya '˜kendini gösteren bir levha gibi' deðil adý üstünde levha gibi, '˜kendinden baþka bir þeyi iþaret eden' anlamlý bir harf gibi okumak niyetiyle bakmayý gerekli kýlýyor. Saðlýklý bir niyet ve bakýþ açýsýyla yaradýlýþa bakmak ise Vahiyle piþmiþ, Esma taliminden geçmiþ, her þeye Rabbin bir ismi penceresinden görmekle mümkün olabiliyor. Daha net konuþalým. Okunacak dört kitap var: Olaylar kitabý, kainat kitabý, insan kitabý ve vahiy kitabý. Bu dört kitabýn oku'nmasý da yaradýlýþýn oku'nmasý sonucunu doðuruyor. Yaradýlýþýn okunmasý ise ayetin bize iþaret ettiði gibi Rabbin ismi ile (buradaki '˜ism' Esmau'l-Hüsna'dan kinayedir) mümkündür. Yaradýlan her þeye bir Esma tefekkürü ile yaklaþmazsak oku'mak sözkonusu olmaz. O halde mü'min bir zihnin ve kalbin ciddi anlamda, týpký Hz. Yusuf'un kuyuda '˜talim-i Esma' yapmasý gibi Esma tefekkürü terbiyesinden geçmesi gereklidir. Baktýðýn her þeye ya bir ilâhî ismin ilk harfi ya da ilk kelimesi gözüyle bakmak gerekmektedir. Ýsimlerin göründüðü yer olarak varlýðý oku'mak bizi Rabbin terbiyesine, o terbiye ile kendi nefsimizi terbiyeye götürmelidir ki öðrendiklerimizin ilim olduðunun saðlamasý da burada gizlidir. Nefs terbiyesine dönük olmayan hiçbir öðrenme ilim deðil, olsa olsa veri, data, malumat, kültür, bilgi cinsinden bir yýðýndýr. Peki bu çerçevede yaradýlýþý Rabbin isimleri ile oku'maya baþlamanýn öncesinde ne vardýr? diye sorarsak bu soru bizi baþka bir ayetin kapýsýna iletir. Ayný zamanda meleklerin duasý olan ayet þöyledir: Sübhaneke la ilmelena illa maallemtena inneke entel Alimu'l Hakim'¦ (Sübhan olan Allah, seni tenzih ederiz ki biz bilmiyoruz, senin öðrettiklerin (talim ettiklerin) dýþýnda, sensin Alîm ve Hakîm olan'¦) Meleklerin duasý olan bu ayet önceki tahlillerle birlikte düþünüldüðünde bize âdeta iman ilminin, mümince bir epistemolojinin (marifet nazariyesinin) ana kodlarýný, elifbasýný sunmaktadýr. Þöyle ki: 1-Yaratýklarý aracýlýðýyla Yaradan'ý tenzihe yönelik olmayan hiçbir bilme eylemi '˜ilm'e (el-Ýlm) dönüþemez. 2-Bilme eylemine giriþen, hilkati oku'maya talip olan kiþi her iþin baþýnda edep ve tevazuu giyinip '˜bilmiyorum' demenin erdemini kuþanmalýdýr. '˜Ben bilmem, bilmiyorum, biz bilmiyoruz' demeyen hiçbir kiþi veya zümre bilmenin hakikatine ulaþamayacaktýr. 3-'˜Bilmiyorum' demek tasavvur ve zihnimizi dünyevi kavram ve düþünme biçimlerinden arýndýrýp '˜ümmileþme'ye giden kapýyý açacaktýr. Ancak ümmi bir zihinle (yani dünyevi kalýplarýn kirinden arýnmýþ bir zihinle) yaradýlýþ oku'nabilir. 4- Ya bir ilâhî isimden kalkmayan ya da bir ilâhî isme varmayan her türlü bilme çabasý anlamsýzlýða, kaosa gömülmeye mahkûmdur. 5-Kendisi gayret gösterdikten sonra öðrendiklerinin, kendisinde görünen meziyetlerin ve ilimlerin ancak Alim ve Hakim olan, Sübhan olan Rabbin bir talimi olduðunu anlamayan kiþi tevhid ve iman ilmi olan marifetullahýn kokusunu alamayacaktýr. Bu dört kitap bize hâl diliyle, hatta kaburga kemiklerimizi birbirine deðdirircesine sýkarak sürekli, her an '˜Oku' diyor'¦ Tüm kâinat bir Cebrail olmuþ bizi içimizden ve dýþýmýzdan sýkarak, '˜Oku' diyor'¦ Bizden dudaðýmýzý Maðaradaki Ümmi'nin (a.s.m.) titrek dudaklarýna yaklaþtýrýp, meleklerin tenzih diliyle söylediði gibi bir tek cümleyi söylememiz bekleniyor: 'Ben okuma bilmem!'

Yusuf Özkan Özburun

Ynt: Ben Okuma Bilmem By: halim Date: 13 Eylül 2015, 17:02:41
Esselamu aleykum ; Güzel bir makale ibret verici ve ders çýkarýcý cenabý hak istifade edebilmeyi nasip eylesin .

Allah razý olsun
Ynt: Ben Okuma Bilmem By: Bilal2009 Date: 04 Mayýs 2016, 23:58:25
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizleri ders çýkaranlardan eylesin. Rabbim paylaþým için razý olsun.
Ynt: Ben Okuma Bilmem By: Sevgi. Date: 05 Mayýs 2016, 06:13:51
Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Gerçekten çok etkileyici ve ibret almamýz gereken bir makale olmuþ. Mevlam hissemize düþeni hakkýyla almamýzý nasip etsin inþaAllah. Amin.
  Paylaþým için Allah Razý olsun.

radyobeyan