Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Ekin By: meryem Date: 09 Ekim 2010, 20:17:00
Ekin

(Bunun üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki: O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduruða alýnmayan, salma ve alacasý olmayan bir inektir" dedi. (O zaman): "Þimdi gerçeði getirdin" dediler. Böylece ineði kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardý. (2/71)

O, iþ baþýna geçti mi (ya da sýrtýný çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çýkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuðu sevmez. (2/205)

Kadýnlara, oðullara, kantar kantar yýðýlmýþ altýn ve gümüþe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu þehvet insanlara ´süslü ve çekici´ kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr. Asýl varýlacak güzel yer Allah katýnda olandýr. (3/14)

Onlarýn bu dünya hayatýndaki harcamalarý kendi nefislerine zulmetmiþ olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soðukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helak etmiþtir. Allah, onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmektedirler. (3/117)

O´nun üretip-türettiði ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayýrdýlar, sonra kendi zanlarýnca: "Bu Allah´ýndýr, bu da ortaklarýmýzýndýr" dediler. Kendi ortaklarý için olan (pay), Allah tarafýna geçmez, ama Allah´a aid olan kendi ortaklarýnýn tarafýna (payýna) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar (6/136)

Ve kendi zanlarýnca dediler ki: "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdýr. Onlarý bizim dilediklerimiz dýþýnda baþkasý yiyemez. (Þu) Hayvanlarýn da sýrtlarý haram kýlýnmýþtýr." Öyle hayvanlar vardýr ki, -O´na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah´ýn ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarýndan dolayý O, cezalarýný verecektir. (6/138)

Asmalý ve asmasýz bahçeleri, hurmalarý ve tadlarý farklý ekinleri, zeytinleri ve narlarý -birbirine benzer ve benzeþmez- yaratan O´dur. Ürün verdiðinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkýný verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (6/141)

Bunlar, sana doðru haber (kýssa) olarak aktardýðýmýz (geçmiþteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmýþ, (hâlâ izleri var, kimi de) biçilmiþ ekin (gibi yerlebir edilmiþ, kalýntýsý silinmiþ) dir. (11/100)

Dedi ki: "Siz yedi yýl, önceleri (ektiðiniz) gibi ekin ekin, yediðinizin az bir kýsmý dýþýnda (kalanýný) biçtiklerinizi baþaðýnda býrakýn." (12/47)

Yeryüzünde birbirine yakýn komþu kýtalar vardýr; üzüm baðlarý, ekinler, çatallý ve çatalsýz hurmalýklar da vardýr ki, bunlar ayný su ile sulanýr; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazýsýný bazýsýna üstün kýlýyoruz. Þüphesiz, bunlarda aklýný kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (13/4)

Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarýmdan bir kýsmýný Beyt-i Haram yanýnda ekini olmayan bir vadiye yerleþtirdim; Rabbimiz, dosdoðru namazý kýlsýnlar diye (öyle yaptým), böylelikle Sen, insanlarýn bir kýsmýnýn kalblerini onlara ilgi duyar kýl ve onlarý birtakým ürünlerden rýzýklandýr. Umulur ki þükrederler." (14/37)

Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalýklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Þüphesiz bunda, düþünebilen bir topluluk için ayetler vardýr. (16/11)

Onlara iki adamýn örneðini ver; onlardan birine iki üzüm baðý verdik ve ikisini hurmalýklarla donattýk, ikisinin arasýnda da ekinler bitirmiþtik. (18/32)

Onlarýn bu yakýnmalarý, biz onlarý biçilmiþ ekin, sönmüþ ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadý. (21/15)

Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarýnýn içine girip yayýldýðý ekin-tarlalarý konusunda hüküm yürütüyorlardý. Biz onlarýn hükmüne þahid idik. (21/78)

Ekinler ve yumuþak tomurcuklu göz alýcý hurmalýklar arasýnda " (26/148)

Andolsun, biz bir rüzgar göndersek de onu (ekini) sararmýþ görseler, mutlaka ardýndan nankörlük ederler. (30/51)

Görmüyorlar mý; biz, suyu çorak topraða sürüyoruz da onunla ekin bitiriyoruz; ondan hayvanlarý, kendileri yemektedir Yine de görmüyorlar mý (32/27)

Görmüyor musun; gerçekten Allah, gökyüzünden su indirdi de onu yerin içindeki kaynaklara yürütüp-geçirdi. Sonra onunla çeþitli renklerde ekinler çýkarýyor. Sonra kurumaya baþlar, böylece onu sararmýþ görürsün. Sonra da onu kurumuþ kýrýntýlar kýlýyor. Þüphesiz bunda, temiz akýl sahipleri için gerçekten öðüt alýnacak bir ders (zikr) vardýr. (39/21)

Kim ahiret ekinini isterse, Biz ona kendi ekininde arttýrmalar yaparýz. Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur. (42/20)

(Nice) Ekinler, güzel konaklar, (44/26)

Muhammed, Allah´ýn elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karþý zorlu, kendi aralarýnda ise merhametlidirler. Onlarý, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah´tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoþnutluk arayýp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. Ýþte onlarýn Tevrat´taki vasýflarý budur: Ýncil´deki vasýflarý ise: Sanki bir ekin; filizini çýkarmýþ, derken onu kuvvetlendirmiþ, derken kalýnlaþmýþ, sonra saplarý üzerinde doðrulup-boy atmýþ (ki bu,) ekicilerin hoþuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir maðfiret ve büyük bir ecir va´detmiþtir. (48/29)

Bilin ki, dünya hayatý ancak bir oyun, ´(eðlence türünden) tutkulu bir oyalama´, bir süs, kendi aranýzda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir ´çoðalma-tutkusu´dur. Bir yaðmur örneði gibi; onun bitirdiði ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoþuna gitmiþtir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsýn ki sapsarý kesilmiþ, sonra o, bir çer-çöp oluvermiþtir. Ahirette ise þiddetli bir azab; Allah´tan bir maðfiret ve bir hoþnutluk (rýza) vardýr. Dünya hayatý, aldanýþ olan bir metadan baþka bir þey deðildir. (57/20)

Sonunda onlarý, yenik ekin yapraðý gibi kýldý. (105/5)


radyobeyan