Ashabý Kiram
Pages: 1
Hz.Said Bin Zeyd By: ayten Date: 08 Ekim 2010, 01:15:17
10)Cennetle müjdelenenlerden: Hz. SAÝD BÝN ZEYD


Hayattayken Cennetle müjdelenen on sahabiden biri. Babasý Zeyd b. Amr olup, nesebi Ka'b da Rasûlüllah (a.s) ile birleþmektedir. Künyesi Ebul-A'ver'dir. Ebu Tür olarak da çaðrýlýrdý.[352] Annesi Fatýma binti Ba'ce'dir. Babasý Zeyd, Mekke müþriklerinin dinlerini akýl dýþý bularak cansýz putlara tapýnmanýn anlamsýzlýðý karþýsýnda gerçek dine ulaþmak için araþtýrma yapmaya baþlamýþ ve bunun için Suriye taraflarýna giderek Yahudi ve Hýristiyan âlimleriyle görüþmelerde bulunmuþtu. Ancak onlarýn verdikleri dini bilgiler Zeyd'i tatmin etmemiþti.

 
Hz. Zeyd'in bu durumunu gören bir papaz ona, þirkten ve hurâfelerden uzak, Hz. Ýbrahim (a.s)'ýn dini olan Hanifliðe tabi olmasýný tavsiye etmiþti. Zeyd, Hanifliðin ne olduðunu öðrendiði zaman aradýðý dini bulduðunu anlamýþ ve Mekke'ye dönmüþtü. O, Kâbe'ye yönelerek ibadet eder, Mekke'de Ýbrahim'in dini üzere bulunan tek kimse olduðunu Kureyþ müþriklerine karþý iftihar ederek söyler ve onlarýn putlar adýna kurban kesmelerini ayýplardý. Zeyd, Ýsmail (a.s)'ýn neslinden bir peygamberin geleceðini öðrenmiþti. Arkadaþý Amr b. Rabî'a'ya kendisinin bu peygambere kavuþamayacaðýný zannettiðini, eðer ona ulaþýrsa kendi selamýný ona iletmesini söylemiþti.[353] Zeyd, Rasûlüllah (a.s)'ýn Peygamberlikle görevlendirilmesinden önce vefat etti.

 
Said, babasý Zeyd'in kendisine telkin ettiði hanif dininin bilincinde olarak yetiþmiþti. Rasûlüllah (a.s), Ýslâm dinini tebliðe baþladýðý zaman, onun çaðýrdýðý dinin babasýnýn söylediði prensiplerle ayný olduðunu gördü ve ona tabi olmakta gecikmedi. Rivayetlere göre o, Rasûlüllah (a.s)'ýn az sayýdaki ashabýyla Erkam'ýn evinde gizlice toplanmaya baþlamasýndan önce iman etmiþtir. Doðum tarihi kaynaklarda zikredilmemektedir. Ancak, onun Hicri 50 veya 51 yýlýnda öldüðü zaman yetmiþ yaþýný aþmýþ olduðu gözönünde bulundurulursa Hicretten yirmi beþ yýl önce doðmuþ olabileceði söylenebilir. Said (r.a); Hz. Ömer'in kýzkardeþi Fatýma ile evli idi. Hz. Ömer (r.a) da Said'in kýzkardeþi Atîke ile evli bulunmaktaydý.[354] Hz. Ömer, onlarýn yeni dine girdiklerini öðrendiði zaman son derece kýzmýþ ve yaptýklarýnýn hesabýný sormak için hemen evlerine gitmiþti. Ancak olay Ömer (r.a)'ýn iman etmesi sonucunu doðuracak bir þekilde geliþmiþti.
 

Medine'ye hicret edildiði zaman Said, Rýfaa b. Abdul-Munzýr (r.a)'ýn evinde misafir olmuþtur. Muâhât olayýnda bir rivayete göre Ebu Lübabe baþka bir rivayete göre de Rafi' b. Malik ile kardeþ ilan edilmiþti. Ýbnül-Esîr ise, Ubey b. Ka'b ile kardeþ ilan edildiðini kaydetmektedir.[355]

 
Hz.Saîd b. Zeyd, Bedir savaþý hariç, Uhud, Hendek ve Rasûlullah (a.s)'ýn diðer bütün savaþlarýna katýlmýþtýr.

 
Rasûlüllah (a.s), Said ile Talha b. Ubeydullah (r.a)'ý, Suriye taraflarýna giden Kureyþ kervanýnýn dönüþü hakkýnda bilgi toplamak ve bu bilgileri hýzlý bir þekilde Medine'ye ulaþtýrmakla görevlendirdi. Böylece, Ebu Süfyan'ýn baþkanlýðýndaki bu kervan Suriye dönüþünde yakalanabilecekti. Said, Talha ile birlikte el-Havra denilen yere kadar gitmiþ ve kervanýn dönüþünü beklemeye baþlamýþtý. Ancak onlarýn bu kervanýn dönüþü hakkýndaki haberi Medine'ye ulaþtýrmadan önce Rasûlüllah (a.s) baþka kaynaklardan gerekli bilgileri almýþ ve Medine'den Ensar ve Muhacirlerden oluþan ordusuyla yola çýkmýþtý.

 
Onlar Medine'ye Bedir savaþýnýn vuku bulduðu gün ulaþabildiler. Rasûlüllah (a.s)'ýn, kervanýn yolunu kesmek için Medine'den ayrýlmýþ olduðunu gören Said ve Talha derhal ona katýlmak için Bedir'e doðru yola çýktýlar. Onlar Turban denilen yere geldikleri zaman Bedir'den dönmekte olan Rasûlüllah (a.s)'le karþýlaþtýlar. Bedir savaþýna fiilen iþtirak edememiþ olmalarýna raðmen Rasûlüllah (a.s) onlarý savaþa katýlmýþ sayarak ganimetten diðer mücahitler gibi pay vermiþti..[356]
 

Hz.Said (r.a), Hz. Ömer zamanýnda Suriye bölgesinde sürdürülen askerî harekâtlara katýlmýþ; Dýmaþk muhasarasý ve Yermuk savaþýnda bulunmuþtur.[357]
 

Hz.Said (r.a), ömrünün son günlerini, Medine'nin dýþýnda bulunan Akik vadisindeki çiftliðinde geçirdi ve burada yetmiþ yaþýný geçmiþ olduðu halde Hicrî 50 veya 51 yýlýnda vefat etti. Abdullah Ýbn Ömer onun öldüðünü öðrendiði zaman doðruca Akik vadisindeki evine gitti ve cenazesiyle ilgilendi. Said (r.a)'ýn cenazesi Medine'ye taþýndý ve Hz. Sa'd b. Ebi Vakkas tarafýndan yýkandý. Medine'de defnedilen Hz. Said (r.a)'ýn cenaze namazýný Ýbn Ömer kýldýrdý ve onu mezara Hz. Sa'd b. Ebi Vakkas ile birlikte indirdi. Onun Medine'de vefat etmiþ olduðu kesin olarak bilinmekle beraber, Küfeliler, Muaviye döneminde Kufe'de vefat ettiðini ve cenazesinin Küfe valisi olan Muðîre b. Þu'be tarafýndan kýldýrýldýðýný iddia etmiþlerdir.[358]
 

Hz.Said (r.a), Hz. Osman (r.a)'ýn þehid edilmesiyle baþlayan fitne olaylarýna þahid olmuþtur. O, ümmetin içine sürüklendiði fitne belasýndan ve kendini bilmez bazý kimselerin ileri gelen ashabdan bazýlarýna dil uzatmalarýmdan aþýrý derecede ýzdýrap duymuþtur. Said (r.a), bir gün Küfe camiine gitmiþ, orada Muaviye'nin Küfe valisi Muðîre b. Þu'be'yi, etrafýnda Kûfelilerden bir takým insanlarla otururken görmüþtü. Muðîre ona saygý göstererek yanýna oturtmuþtu. O esnada bir adam birilerini kastederek kötü sözler sarfetti.

 
Hz.Said, Muðîre'ye; "Bu adam kime küfrediyor" diye sorduðu zaman; "Ali b. Ebi Talib'e" cevabýný alýnca son derece üzüldü ve Muðîre'ye; "Muðîre, Muðîre! Rasûlüllah (a.s)'ýn Ashabý senin önünde sövülüyor ve sen buna susuyor ve bir harekette bulunmuyorsun öyle mi? Ben Rasûlüllah (a.s)'ý; "Ebu Bekir Cennettedir, Ömer Cennettedir, Ali Cennettedir, Hz.Osman Cennettedir, Hz. Talha Cennettedir, Zübeyr Cennettedir, Abdurrahman b. Avf Cennettedir. Sa'd b. Ebi Vakkas Cennettedir" derken duydum dedi ve þunu ekledi; "Bunlarýn dokuzuncusunu da gerekirse sayarým".

 
Ertesi gün Küfeliler etrafýný sarmýþ ve dokuzuncu kimsenin kim olduðunu söylemesi için çok ýsrar etmiþlerdi. Bunun üzerine o; "Dokuzuncu benim, onuncu da Rasûlüllah (a.s)'dýr" dedi ve sonra da etrafýndaki insanlara bakarak sahabilerin Ýslâm'daki seçkin konumlarýný; "Bir kimsenin, Rasûlüllah (a.s) ile bir arada bulunarak yüzünün tozlanmasý, sizin herhangi birinizin Hz. Nuh kadar yaþasa bile, bu müddet zarfýnda amellerinden daha hayýrlýdýr" sözüyle vurgulamýþtýr.[359]


Onun hakkýnda kaynaklar þöyle bir olay zikretmektedir: "Erva adýndaki bir kadýn, Medine valisi Mervan b. Hakem'e giderek Said b. Zeyd'in kendi arazisine tecavüzde bulunduðunu þikayet etti. Mervan, memurlarýný Akik vadisindeki çiftliðinde bulunan Said (r.a)'a göndererek þikayet konusu olayý soruþturdu. Said (r.a) gelenlere; "Ona haksýzlýk ettiðimi zannediyorsunuz deðil mi? Rasûlüllah (a.s)'ýn þöyle dediðini duydum:

"Haksýz yere her kim bir karýþ topraðý gasbetse, kýyamet gününde yedi kat yerin dibinde dahi olsa o toprak boynuna dolanýr". Sonra þöyle ekledi: "Allahým bu kadýn yalan söylüyorsa gözleri kör olmadan canýný alma ve kuyusunu ona mezar yap". Rivayet edildiðine göre bu kadýn, daha sonra kör oldu ve evine yürürken kuyuya düþerek öldü. Bu olaydan dolayý Medineliler birisine kýzdýklarý zaman ona, "Allah seni Erva gibi kör etsin" diyerek beddua etmekteydi.[360]

 
Sa'd b. Habib, Sa'îd b. Zeyd'in de aralarýnda bulunduðu, Cennetle müjdelenmiþ kimselerin isimlerini zikrederek þöyle demektedir: "Onlar her zaman savaþta Rasûlüllah (a.s)'ýn önünde, namazda ise arkasýnda durmuþlardýr"[361] demektedir.

 
Hz. Said bin Zeyd (r.a)’ýn Rivayet Ettiði Bazý Hadisler

 
ـ وعن سعيد بن زيد رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]سَمِعْتُ رسولَ اللّه # يَقُولُ: مَنْ قتِلَ دُونَ مِالِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ دِينِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ، وَمَنْ قُتِلَ دُونَ أهْلِهِ فَهُوَ شَهِيدٌ.

 
-Said Ýbnu Zeyd (r.a) anlatýyor: "Resûlullah (a.s)'ý dinledim  þöyle buyurdular:"Kim malýný müdafaa sýrasýnda öldürülürse þehiddir. Kim kanýný müdâfaa sýrasýnda öldürülürse þehiddir. Kim dinini müdâfaa sýrasýnda öldürülürse þehiddir. Kim ailesini müdâfaa sýrasýnda öldürülürse o da þehiddir."[362]
 

ـ وعن سعيد بن زيد رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قالَ رَسُولُ اللّهِ #: الْكَمْأةُ مِنَ المَنِّ، وَمَاؤُهَا شِفَاءٌ لِلْعَيْنِ.

 
- Saîd Ýbnu Zeyd (r.a) anlatýyor: "Resulullah (a.s) buyurdular ki: "Mantar kudret helvasý cinsindendir. Suyu göze þifalýdýr.[363]

 
ـ وَعَنْ سَعِيدِ بْنِ زَيْدٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ # إنَّ مِنْ أرْبَى الرِّبَا اِسْتِطَالَةَ فِى عِرْضِ الْمُسْلِمِ بِغَيْرِ حَقٍّ.

 
-Sa'îd Ýbnu Zeyd (r.a) anlatýyor: "Resulullah (a.s) buyurdular ki:"Ribânýn en kötüsü, haksýz yere müslümanýn ýrzýný (mânevî þahsiyetini) rencide etmektir."[364]

Ynt: Hz.Said Bin Zeyd By: Bilal2009 Date: 19 Ocak 2019, 18:54:21
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri Ýslam yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Hz.Said Bin Zeyd By: ceren Date: 19 Ocak 2019, 20:16:36
Esselamu aleyküm. Rabbým razý olsun paylaþým dan kardeþim...

radyobeyan