Sorularla Hz. Muhammed By: sidretül münteha Date: 06 Ekim 2010, 13:40:34
Sorularla Hz. Muhammed
Sorularla Hz. Muhammed
1. Soru: Hz Peygamber’in doðumuna yeryüzü nasýl hazýrlanmýþtýr?
Cevap: Tarihler, Peygamberimizin doðum gecesi, birtakým harikulade hallerin gerçekleþtiðini yazarlar. Bu kapsamda tarihi kaynaklarda Kabe içinde bulunan putlarýn yüzüstü düþüp kýrýlmasý, Medayin þehrinde Kisra(Ýran hükümdarý)nýn sarayýnýn sarsýlýp on dört sütunun yýkýldýðý, Istahrabad þehrinde ateþe tapanlarýn bin yýllýk ateþlerinin söndüðü, Sava gölünün kuruyup Semave deresindeki sularýn taþtýðý zikredilir.
2. Soru: Kuran’da anlatýlan ve Hz Peygamber doðmadan önce vuku bulan fil olayý nedir?
Cevap: Yemen kralý Ebrehe Mekke’nin ticaret üstünlüðünü önlemek ve Yemen’in gelirlerini artýrmak için baþkent San’a’da Kabe benzeri bir ibadet mekaný yaptýrdý ve Yemenlilerin Mekke’ye gitmelerine yasak koydu. Buna karþý çýkýlmasý üzerine içinde büyük bir filin de bulunduðu ordusuyla Mekke’ye Kabe’yi yýkmak için geldi. Mekke’nin dýþýnda sürüler halinde kuþlar tarafýndan durdurulan Habeþlilerin bu Yemen ordusu büyük bir felakete uðradý. Hz Peygamberin doðumundan 40 gün önce olduðu rivayet edilen ve tarihçilerin “Fil Vak’asý” olarak isimlendirdikleri bu olay Kuran’ý Kerimde Fil suresinde anlatýlýr.
3. Soru: . Hz. Peygamberin doðumu hakkýnda neler biliyoruz?
Cevap: : Hz. Muhammed (sav), Hicretten 53 yýl evvel 12 Rebiülevvel /17 Haziran 569 Pazartesi veya Hicretten 51 yýl evvel 9 Rebiülevvel /20 Nisan 571 Pazartesi günü doðmuþtur. Doðum tarihindeki bu ihtilafýn, onun hayatýný bütün detaylarýyla inceleyen ashabý tarafýndan kolaylýkla giderilebilecekken yapýlmamýþ olmasý Ýslam’da peygamber dahil olmak üzere hiçbir þahsa kutsiyet verilmemiþ olmasý nedeniyledir.
4. Soru : Hz Peygamber ilk çocukluk yýllarýný nasýl geçirdi?(569-575)
Cevap: Mekke’nin havasý aðýr olduðu için, ekonomik durumu iyi olan aileler, yeni doðan çocuklarýný havasý daha güzel yakýn köylere gönderirlerdi. Bu gelenek, ayný zamanda çocuklarýn iyi ve fasih bir Arapça öðrenmesini, bozulmamýþ Arap adeti üzere yetiþmesini saðlardý. Peygamberimiz de bu amaçla Sa’doðullarýndan Halime’nin ailesine verildi. Dört yaþýna kadar sütannesi Halime’nin yanýnda kalan Hz. Peygamber’e ailenin diðer üyeleri, baba Haris, sütkardeþleri Þeyma ve Abdullah eþlik eder.
Hz. Peygamber dört yaþ civarlarýnda sütanneden ayrýlarak annesi Amine’nin yanýna getirilir. Mekke’de hayatýna devam eden Hz. Peygamber, altý yaþýnda babasýnýn kabri ve akrabalarýný ziyaret gayesiyle annesi ve yardýmcýlarý Ümmü Eymen’in refakatinde Mediye götürülür. Medine ziyaretlerini tamamlayýp Mekke’ye dönerlerken, yolda annesi Amine hastalanýr ve Ebva köyünde vefat eder. Bunun üzerine dadýsý Ümmü Seleme tarafýndan Mekke’ye getirilip dedesi Abdulmuttalib’e teslim edilir.
5. Soru : Annesinin vefatýndan sonra hz. Peygamber kimin yanýnda kalmýþtýr? (577)
Cevap: Henüz altý yaþýnda annesini de kaybeden Hz. Peygamber artýk dedesinin yanýna yerleþir. Dedesi Abdulmuttalib büyük bir sevgi ve muhabbetle iki yýl torununa bakar ama ne yazýk ki onun da ömrü vefa etmez. On erkek çocuðu olan Abdülmuttalip Hz. Peygamberin bakýmýný üstlenmek üzere, geliri az olmasýna raðmen çocuklarý çok seven Ebu Talib’i uygun görür. Bu tercihte Ebu Talib ile Peygamberimizin babasý Abdullah’ýn ana-baba bir kardeþ olmalarýnýn da etkisi vardýr. Ebu Talib’in de kabul etmesiyle Hz. Peygamber artýk amcasýnýn yanýna yerleþir ve evleninceye kadar burada kalýr.
6. Soru : Hz. Peygamber amcasýnýn yanýnda hangi önemli olaylarý yaþamýþtýr? (578)
Cevap: Dedesinin vefatýnda sekiz yaþýnda olan Hz Peygamber amcasýnýn yanýnda büyür. Amcasýyla birlikte hayatý öðrenmeye baþlar. Hemen hemen gittiði her yere amcasý onu da götürür. Evlenene kadar Ebu Talib’in yanýnda kalan Hz Peygamber çobanlýk yaptýðý gibi amcasýyla birlikte ticari faaliyetlerde de bulunmuþtur. Amcasý ile yaptýðý Suriye seyahati bunlardan biridir. Ticaretle uðraþan amca Suriye’ye kervan götürecektir. Hz. Peygamber de amcasýna refakat etmek istediðini söyler. Böylece Hz. Peygamberin Arabistan haricine yaptýðý ilk ziyaret gerçekleþir.
7. Soru: Ficar Savaþý ve Hz Peygamber.? (589)
Cevap: Sadece ticaretle hayatiyetini saðlayan Mekke kentinin ileri gelenleri, ticaret hayatýný engelleyecek, aksatacak olaylara fýrsat vermez ve bunun için gerekli tedbirleri alýrlardý. Ticaret kervanlarýnýn güvenli bir þekilde Mekke’ye gelmesi ve satýþ yapmasý için Araplar, bir adet olarak ‘Sulh aylarý’ müessesesini geliþtirmiþlerdi. Kuran-ý Kerim’de de onaylanan Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep aylarý can ve mal güvenliðinin olduðu, kan dökülmesinin yasaklandýðý haram aylardýr. Bu aylarýn masumiyetinin bozulduðu savaþlara Ficar/mukaddesata tecavüz harbi denilir. Hz. peygamber gençlik döneminde Mekke de, böyle bir savaþa katýlmýþ ve her dönemde haksýzlýðýn, tecavüzün karþýsýnda olduðunu göstermiþtir.
8.Soru Hýlf’ül Fudul ne demektir? Hz peygamber nasýl yer almýþtýr?
Cevap: Dört yýl süren Ficar savaþlarýnda Mekke’nin güvenli ortamý bozulur ve çok fazla kan dökülür. Haksýzlýðý gidermek, güvenli ortamý gerçekleþtirmek, zayýflarýn haklarýný korumak…vs için Mekke ileri gelenleri Hýlf-ul Fudül/Faziletlilerin Yemini anlamýna gelen teþkilatý kurarlar. Hz. Peygamber’de bu teþkilatta yer ve görev alýr. Bu dönemde hz Peygamber 20 yaþýndadýr.
9. Soru : Hz. Peygamber’in iþ hayatý nasýldýr? (594)
Cevap: Hz. Peygamber artýk olgunluk yaþýna gelmiþ, ticareti öðrenmiþ ve bütün Mekkelilerin güvenini kazanmýþtýr.. Bir çok Mekkeli tüccar onunla çalýþmak, kervanýný ona teslim etmek istemektedir. Bu dönemde Hz peygamber Hz. Hatice’ye ait ticaret kervanýnýn baþýna geçer. Kervan Busra’ya gidecektir. Bu, Hz. Peygamberin amcasýndan ayrý tek baþýna gerçekleþtirdiði ilk kervan ticaretidir. Böylece hz Peygamber, artýk kendi geçimini kazanmaya baþlamýþ ve geleceðe yönelik olarak da, bir evin sorumluluðunu alacak donanýma sahip olduðunu göstermiþ olur.
10. Soru: Hz peygamber Hz. Hatice’yle ne zaman ve nasýl evlenmiþtir? M(594)
Cevap: Ticaret hayatýný iyice öðrenen, baþýnda bulunduðu kervanlar iyi kâr getiren Hz Peygamber artýk Mekke’de aranan bir iþ ortaðý olur. Mekke eþrafýndan olan ve kervanlarýnýn baþýna dürüst, güvenilir bir insan arayan Hz Hatice için Hz Peygamber istenilen özelliklere sahip hemen hemen tek kiþidir. Birkaç sefer Hz Hatice’nin kervanlarýný götüren Hz Peygamber, eþ adayý olarak da Hz Hatice’nin dikkatini çeker. Hz. Hatice, araya uygun aracýlar koyarak evlilik teklifinde bulunur. Hz Peygamber Hz Hatice’nin bu talebini kabul eder ve evlenirler. Bu sýrada hz. peygamber 25, Hz Hatice ise 35-40 yaþlarýndadýr. 25 sene mutlu bir beraberliði gerçekleþtirerek örnek olan Hz. Peygamberin dördü kýz, ikisi erkek altý çocuðu olur. Çocuklarýnýn isimleri Kasým, Abdullah, Zeynep, Fatma, Rukiye, Ümmügülsüm’dür.
11. Soru: Hz. Peygamberin Kabe Hakemliði nedir ve nasýl olmuþtur? M (605)
Cevap: Zamanla ciddi aþýnma tehlikesi geçiren Kabe’nin onarýma ihtiyacý vardýr. Mekke ileri gelenleri bir araya gelip onarým kararý alýrlar. Kabe’nin Hz. Ýbrahim tarafýndan atýlan temellerine kadar inilerek tamire baþlanýr. Duvarlarýn bir kýsmý örülüp sýra Hacer’ul Esved taþýnýn yerine konulmasýna gelince kabileler arasýnda tartýþma çýkar. Her kabile, taþý yerine kendisi koymak ister. Bu probleme çözüm aranýrken inþaat durma noktasýna gelir. Tartýþma büyür. Kan dökülmesinden korkulan aþamada Kabe’ye ilk girecek kiþinin bu meselenin çözümü için hakemlik yapmasý teklif edilir. Heyecanla dýþarýdan gelecek kiþi beklenir. Hz Peygamber’in Kabe’ye doðru gelen ilk kiþi olmasý herkesi çok sevindirir. Çünkü Hz peygamber Mekkelilerin teveccühünü kazanmýþ, sevilen, dürüst ve adil bir kiþidir. Hz Peygamber’e bu durum açýklandýðýnda hemen hýrkasýný çýkarýr Hacer’ül- esved’i ortasýna koyar ve dört ucunu da kabilelerden bir kiþiye tutturarak Kabe’nin yanýna getirtir. Burada hýrkasýndan taþý alýr ve kendi elleriyle yerine koyar. Ýþte Hz Peygamber’in Kabe hakemliði bu þekilde gerçekleþir.
12. Soru: Vahiy nedir ve ne zaman gelmeye baþlamýþtýr? M. 610
Cevap: Vahiy; ALLAH Teala’nýn insanlar için gerekli gördüðü bilgileri peygamberlerine iletme yoludur. Bu iletme iþi vahiy meleði Cebrail (as) tarafýndan yapýlýr. Vahyin Cebrail (as) vasýtasýyla Hz Peygamber’e gelmesine nuzül, gelen ayete de nazil olunan denilir. Vahiy bilgileri genel anlamda iman esaslarý, ibadetler ve ahlaktan oluþur.
Hz. Peygamber vahiy öncesinde özellikle ilk altý ay sadýk rüyalar görmüþtür. Bu süreçte Hz. Peygamber evinden ve toplumdan zaman zaman ayrý kalýp Hira maðarasýnda, alem, insan, insanlýk ve yaþanan bozulmalar hakkýnda tefekküre yani derin düþüncelere dalar, kurtuluþ yollarýný bulmaya gayret ederdi. Bütün bunlarla Hz. Peygamber bir anlamda vahye hazýrlanmýþtýr diyebiliriz. Ve Miladi 610 tarihinde ilk vahiy Mekke’de Hira maðarasýnda yine Hz. Peygamber tefekkür ederken gelir. Gelen ilk vahiy Alak Suresinin ilk beþ ayetidir. Bu esnada Hz. Peygamber kýrk yaþýndadýr.
13. Soru: Vahiy Sürecinin ilk safhalarý nasýl geliþmiþtir. 613
Cevap: Vahyin ilk safhalarý; Hz Peygamber ve ailesinin olayý anlama, anlamlandýrma ve olgunlaþmasý þeklinde geliþmiþtir diyebiliriz. Bu süreç yaklaþýk üç yýl sürmüþtür.
Vahyin gelmesiyle büyük bir heyecan ve korkuya kapýlan Hz. Peygamber hemen evine gelir ve eþi Hz Hatice’ye baþýna gelenleri anlatýr. O da öncelikle yaþanan gerginlik ve gerilimin saðlýklý olarak atlatýlmasýna yardýmcý olur. Eþine “Korkma! ALLAH seni hiçbir zaman utandýrmaz. Çünkü sen akrabaný gözetirsin, iþini göremeyen insanlarýn iþlerini üzerine alýrsýn, yoksula verirsin, misafirini aðýrlarsýn, felakete uðrayanlarýn yardýmýna koþarsýn” diyen Hz. Hatice bu davranýþýyla yakýn iliþkisindeki incelik ve önceliðin de güzel bir örneðini verir diyebiliriz.
Hz. Peygamber sakinleþtikten sonra da onu Tevrat ve Ýncil’i bilen bir alim olan akrabasý ve yakýn dostu Varaka b Nevfel’e götürür. Varaka Tevrat ve Ýncil’de olan bilgilere dayanarak Hz. Muhammed’(sav)e peygamber olduðunu açýklar ve diðer peygamberlerin yaþadýklarýndan yola çýkarak halkýnýn kendisini yalanlayacaklarýný, yurdundan çýkaracaklarýný, savaþacaklarýný haber verir. Hatta “keþke genç olup sana yardým etseydim” diye hayýflanýr.
14. Soru: Ýlk Müslümanlar kimlerdir? 613
Cevap: Ýlk vahiyle birlikte Hz. Peygamber’in hayatýnda ‘peygamberlik dönemi’ baþlar. Artýk sadece iyi bir insan, eþ, dost deðil ayný zamanda insanlýðý bilgilendirmek ve uyarmak için görevlendirilen “Son Peygamber”dir. Vahyin ilk gerilimlerini atlattýktan ve biraz alýþtýktan sonra Cebrail (as)’ý kendi suretinde görünce yine büyük bir telaþa kapýlarak evine gelip örtüye bürünür. Olayýn akabinde gelen ‘Ey örtüsüne bürünüp sarýnan! Kalk da (insanlarý) uyar’ (Müddessir 1,2) ayetiyle artýk teblið görevi baþlar.
Hz. Hatice’ye durumu söyleyip, ben kimi davet edeyim, beni kim tasdik eder dediðinde; “Ey ALLAH’ýn Elçisi! Seni ben tasdik ederim; herkesten önce bu dine beni çaðýr” cevabýný alýr. Bu cevapla Hz. Hatice ilk Müslümanlardan olma þerefini de kazanýr. Hz. Peygamber Hz Hatice’ye hemen Cebrail (as)’ýn kendisine öðrettiði þekilde abdest almayý öðretir ve kendisi imam olup namaz kýldýrýr. Daha sonra da en yakýnýnda bulunan arkadaþý Hz. Ebu Bekir, azadlýsý Zeyd b. Harise, çocuklardan da yeðeni Hz. Ali müslüman olur. Hz. Peygamber’in çocuklarý olan Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm de ilk müslümanlardandýr. Bu süreçte Ýslam’a davet ilk üç yýl gizli olarak yapýlýr.
15. Soru: Ýslam’a açýktan davet ne zaman ve nasýl baþlamýþtýr? (613)
Cevap: Vahiy Hz. Peygamber’in yaþam tarzýný tamamen deðiþtirir. Adeta yaþadýklarý vahiy süzgecinden geçerek belirlenir. Nitekim vahyin ikinci safhasý da bu þekilde gerçekleþir. ‘Ve Sen en yakýn hýsýmlarýný inzar et’ (26/214) ayetiyle davetin gizlilik süresi biter. Ve ilk olarak akrabalardan baþlamak üzere açýktan yapýlýr. Hz. Peygamber akrabalarýna bu daveti nasýl yapacaðýný, yöntemini uzun uzun düþünür. Bir yemek daveti vermek suretiyle bütün akrabalarýný bir araya getirmeye ve sonunda konuþma yapmaya karar verir. Nitekim verdiði davete bütün akrabalarý gelir ve sonunda yaptýðý konuþmada; önce Kureyþ’in kendisi hakkýndaki kanaatlerini pekiþtirmek amacýyla; “Ey Kureyþliler! Size þu daðýn arkasýnda düþman atlýlarý var, baskýn yapacaklar desem inanýr mýsýnýz” diye sorar. Kureyþliler hep birlikte; “elbette inanýrýz, çünkü þimdiye kadar senin yalan söylediðini hiç görmedik” diye cevap verirler. Bunun üzerine Hz. Peygamber; “O halde ben size, önünüzde þiddetli bir azap gününün bulunduðunu; ALLAH’a inanýp O’na kulluk etmeyenlerin, o büyük azaba uðrayacaklarýný haber veriyorum” diyerek hem Peygamber olduðunu açýklar hem de onlarý Ýslam’a çaðýrýr. Bu davete amcasý Ebu Leheb dýþýnda sert bir tepki veren yakýný olmaz. Zaten Hz. Peygamber’e sürekli karþý çýkan, kötülükte bulunan, lanet okuyan tek amcasý Ebu Leheb’tir ve kendisi de Tebbet Suresiyle lanetlenir.
16. Soru: Davetin açýktan yapýlmasý hem Hz Peygamber’in hayatýnda hem de Mekke’de ne gibi sonuçlara yol açmýþtýr? 614
Cevap: Davetin açýktan yapýlmasý önce Mekkelilerin sonra da yakýn halkadan baþlayarak bütün insanlýðýn ALLAH’ýn mesajlarýndan haberdar edilmesi demektir. Bu durum ayný zamanda bir yýðýn zorluk ve fedakarlýklara göðüs germek demektir. Önce Mekke’de yaþananlarý gözden geçirelim:
Müþrikler artýk Mekke’de, tek ALLAH’a ve Hz Peygamber’e inanan müslümanlardan haberdar olurlar. Onlara engel olmak, çoðalmalarýný önlemek kararý alýrlar. Önce Hz Peygamber’in toplum içindeki olumlu imaj ve itibarýný bozacak yöntemleri denerler. ‘Hasta, mecnun…vs gibi rencide edici sýfatlar, lakaplar takarlar. Sonra da zayýf müslümanlara, kölelere türlü türlü iþkenceler uygularlar. Bizzat amcasý Ebu Talip’e baský uygulayýp, yeðenine engel olmasýný yoksa öldüreceklerini söylerler. Baskýlara dayanamayan Ebu Talip Kureyþ’in teklifini ve tehdidini Hz Peygamber’e söylediðinde O (sav) ; ‘ALLAH’a yemin ederim ki, bir elime ayý, bir elime güneþi verseler ben bu görevimden dönmem” cevabýný verir. Hz. Peygamber’in samimiyetini ve doðruluðunu iyi bilen Ebu Talip; ‘Ýstediðini yap seni asla Kureyþ’e teslim etmeyiz’ diye karþýlýk verir.
Bu süreçte müþriklerin Mekkeli müslümanlara iþkenceleri de had safhadadýr. Ammar, babasý Yasir, annesi Sümeyye, Bilal b. Habeþi, Habbab b. Eret bu iþkencelere maruz kalan görece zayýf müslümanlardan bir kaçýdýr sadece. Nitekim iþkencelere dayanamayan Ammar’ýn anne-babasý ölür ve ilk Ýslam þehitleri olarak tarihe geçerler. Müþriklerin baskýsý, iþkencesi Müslümanlarýn sayýsýný azaltmaz bilakis çoðaltýr. Bu süreçte Hz Ömer ve Peygamberimizin amcasý Hz Hamza da müslümanlarýn safýna geçer. Hz Ömer’in müslüman olmasýyla Müslümanlar ilk defa Kabe’de namaz kýlarlar.
Müslümanlarýn hayatta kalmak ve dinlerini yaþamak uðruna daha bir çok fedakarlýklar yapmalarý gerekir. Bunun içinde dinleri uðruna yurtlarýný terk etmek, yani hicret de vardýr.
17. Soru: Mekke öneminde ilk Hicret ne zaman ve neden olmuþtur? 615-616
Cevap: Açýktan davetle birlikte müslüman olanlarýn sayýsý gittikçe artarken bu durumdan hoþnut olmayan Mekke müþrikleri de iþkencelerini gittikçe artýrýrlar. Müslümanlarýn can güvenliði için, Hz. Peygamber de, daha emin bir ülke olan Habeþistan’a hicret etmelerine karar verir. Ýlk olarak 15 kiþiden oluþan bir grup Hýristiyan Necaþi’nin idaresindeki Habeþistan’a hicret eder. Habeþistan’dan alýnan olumlu haberler üzerine birkaç ay sonra 108 kiþilik ikinci kafile de yola çýkar. Ne var ki müþrikler bu durumdan da rahatsýz olurlar ve Necaþi’ye müslümanlarý þikayet edip ülkesinden çýkarmasýný tavsiye ederler. müslümanlardan Ýslam’ýn ne olduðunu, emirlerini öðrenen Necaþi müslümanlarý Kureyþ’e vermeyerek himayeye devam eder.
18. Soru: Bu süreçte Mekke’deki müslümanlar nasýl yaþamaktadýrlar? 619
Cevap: Müslümanlarýn bir kýsmý Mekke’de yaþamakta ve türlü iþkencelere maruz kalmaktadýrlar. Müþriklerin onlara yaptýðý baskýnýn þiddetini anlayabilmek için bir örnek vermek gerekirse; Mekke ileri gelenlerinden olan Hz. Ebu Bekir’in bile dayanamayýp Habeþistan’a hicrete karar vermesi yeterlidir. ALLAH’a þükür ki Hz Peygamber’i yalnýz býrakmamak için yarý yoldan geri döner.
Bu arada Necaþi’ye söz dinletemeyen müþrikler Mekke’ye geri dönüp müslümanlara baskýya devam etmek için yeni kararlar alýrlar. Ve müslümanlarla bütün iliþkiler yasaklanýr. Sosyal, ticari, insani, her çeþit iliþkinin; evlenmek hatta konuþmanýn bile yasaklandýðý bir vesikaya yazýlarak Kabe’nin duvarýna asýlýr. Bir nevi boykot, ambargo diyeceðimiz bu yöntemle müslümanlar Mekke’de bir mahallede tecrit edilirler. Hemen hemen üç yýl süren boykot müslümanlarý çok etkiler. Hz. Peygamber bile açlýktan karnýna taþ baðlar, müslümanlar aðaç kabuðu dahi yerler. Bu arada müslümanlarýn üç yýl gibi çok uzun bir süre geçtiði halde boykot’a direndiðini gören vefalý Mekkeliler artýk ambargonun kalkmasý gerektiðine kanaat getirirler. Ebu Cehil’in bütün karþý çýkmalarýna raðmen ambargoya son verirler. Bu arada Hz. peygamber Ýslam’ý anlatma görevini boykot sürecinde de, sulh aylarýnda ticaret için Mekke’ye gelen yabancýlara yapar.
19. Soru: Hüzün yýlý nedir ve bu dönemde neler yaþanmýþtýr? 620
Cevap: Boykotun sona ermesine sevinen ve biraz rahatlayan müslümanlarý þimdi de bir baþka üzüntü beklemektedir. Hayat, her canlýnýn bir gün dünyayý terk etmesi üzerine bina olmuþtur. Vadesi gelen dünyayý terk edecektir. Ve Hz. Peygamber’i 8 yaþýndan beri himaye eden, onu yetiþtiren, evlendiren, müþriklerin bütün baskýlarýna raðmen yanýnda yer alan merhamet ve þefkat sahibi amcasý Ebu Talip vefat eder. Hz Peygamber daha amcasý Ebu Talip’in acýsýný atlatmaya çalýþýrken, yaþadýðý bütün zorluklarda yanýnda olan eþi, can yoldaþý, Hz Hatice’nin vefatýyla karþýlaþýr. Hem Hz Peygamber hem de bütün müslümanlar bu dönemi ‘hüzün yýlý’ olarak isimlendirirler.
20. Soru: Hz. Peygamberin Taif yolculuðu nasýl yaþanmýþtýr? 620
Hz Hatice ve Ebu Talip’in vefatlarý Hz Peygamber’i hem üzmüþ hem de güçlü hamilerini kaybetmesine neden olmuþtur. Böylece Mekke müþrikleri baskýlarýný daha da artýrýr. Bunun üzerine Hz. Peygamber hem biraz dinlenmek hem de daveti Mekke dýþýna taþýmak için Taif’e gider. Mekke’ye 85 km olan Taif’e varýnca ileri gelenleri toplar ve onlarý Ýslam’a davet eder. Bu davet zaten Mekke müþriklerinden çekinen Taiflileri iyice kýzdýrýr. Hz. Peygamber’e þiddetle karþý çýkar hatta çoluk çocuða taþlatýrlar. Hz. Peygamberle birlikte olan Zeyd b Harise kafasýndan yaralanýr ve Taif dýþýnda bir baða saklanmak zorunda kalýrlar. Orada kendilerine bir köle yardým eder, ikramda bulunur. Hz. Peygamber bu zor anýnda bile davetten uzak durmaz ve Addas adýndaki köleye Ýslam’ý anlattýðýnda köle müslüman olur.
Taiflilerin muamelesi Hz. Peygamber’i çok üzdüðü halde onlar için ALLAH’a; ‘onlarýn soyundan ALLAH’a hiçbir þeyi ortak koþmayan, yalnýz O’na ibadet eden bir nesil çýkar’ diye dua eder ve Mekke’ye döner.
21. Soru: Ýsra ve Mirac Hadisesi nedir, nasýl ve ne zaman meydana gelmiþtir.? 621
Cevap: Hz. Peygamber’i son yýllarda yaþadýklarý ciddi anlamda üzer. Mekke müþriklerinin üç sene süren acýmasýz boykotu, akabinde amcasýnýn ve Hz. Hatice’nin vefatý ve Taiflilerin muhalefeti onu çok yormuþtur. Ýþte bu sýrada, þimdiye kadar gösterdiði sabra bir ödül olmak ve gelecekte karþýlaþacaðý zorluklara karþý tahammülünü artýrmak üzere ALLAH Teala tarafýndan Ýsra ve Mirac hadisesiyle mükafatlandýrýlýr.
Ýsra, gece yürüyüþü demektir. Hz. Peygamber’in ALLAH (cc)’ýn emriyle Cebrail tarafýndan Mekke’deki Mescid-i Haram’dan, Kudüs’deki Mescid-i Aksa’ya götürülmesi hadisesidir.
Mirac ise; gece yürüyüþü (Ýsra) hadisesinde Hz. Peygamber’in, Mescid-i Aksa’dan göklere yükseltilmesi ve yüce makamlara götürülmesidir.
Hz. Peygamber, bu yolculukta diðer peygamberlerle görüþür, kendisine cennet ve cehennem gösterilir. Beþ vakit namaz farz kýlýnýr. Bu yolculukta Hz. Peygamberin bineði Burak ve Refreftir. Varlýk aleminin en son sýnýrýnda bulunan Sidretü’l münteha/hudud aðacýna kadar Peygamberimize eþlik eden Cebrail (as) buradan ileriye gidemeyeceðini belirtir ve Ýlahi huzurun eþiðine varýncaya dek izleyeceði yolu kendisine tarif eder.
Ehl-i sünnete göre bu yolculukta Hz. Peygamber’in bütün yaratýlmýþlarý geçerek bizzat ALLAH Teala’yla görüþtüðüne inanýlýr. Görüþmeye ait selamlaþmada yapýlan ‘Tahiyyat’ duasý, bizzat Hz. Peygamber tarafýndan namazlarýn her oturuþlarýnda okunarak ibadete dahil edilmiþtir.
Hz. Peygamber ertesi sabah yaþadýðý ve gördüðü bu olayý anlattýðýnda müminler inanýp tebrik eder. Hatta Hz. Ebu Bekir Hz. Peygamber’e sorgusuz sualsiz inanýp tasdik ettiði için ‘Sýddýk/doðrulayan’ lakabýný alýr. Müþrikler ise reddeder ve imandan daha da uzaklaþýrlar. Bu olay Hz. Peygamber ’e tam bir moral olur. Kur’an-ý Kerim’de Ýsra ve Necm sureleri bu olayý haber verirken diðer bazý surelerde de duruma iþaret eden ayetler vardýr.
Hadisenin meydana geldiði Recep ayýnýn 27. gecesi oldukça erken dönemden itibaren müslümanlar tarafýndan ‘Mirac Kandili’ olarak kabul edilir ve her sene kutlanýr.
22. Soru: Akabe biatlarý nedir? 621-622
Cevap: Hz. Peygamber Mekke döneminde bir çok zorluklarla karþýlaþtýðý halde davetten hiçbir zaman vazgeçmez. Haram aylarda ticaret ve ibadet için Arabistan’ýn diðer bölgelerinden Mekke’ye gelen kavimlerden bir çok kiþi Hz. Peygamber tarafýndan Ýslam’a davet edilir. Mekke’de bunalan Ýslam’ýn dýþa açýlmasýnýn zamaný da gelmiþtir artýk.
Mekke’ye dýþarýdan gelen kabilelerin Ýslam’a davet edilmesi çerçevesinde görüþmeler sürerken Medine’den gelen altý kiþilik bir gurup Mekke yakýnda ki Akabe’de mevkiinde Hz. Peygamber’i dinledikten sonra müslüman olurlar. Medine’ye döndüklerinde girdikleri yeni dini, yakýnlarýna anlattýklarýnda onlar da müslüman olur. Ertesi yýl Medine’den 12 müslüman Mekke’ye gelip Akabe’de Hz. Peygamber’e; ‘ALLAH’a ortak koþmayacaklarýna, hýrsýzlýk ve zina yapmayacaklarýna, çocuklarýný öldürmeyeceklerine, iftira etmeyeceklerine, Hz. Peygamber’e itaat edeceklerine’ dair söz verirler. Hz. Peygamber’den Medine’de kendilerine dini öðretecek, namaz kýldýracak bir öðretmen isterler. Hz. Peygamber de Musab b. Umeyr’i görevlendirerek yanlarýna katar. Bu olaya I. Akabe Biatý denir.( 621)
Bu durum Medine’de sevinçle karþýlanýr ve her geçen gün müslümanlarýn sayýsý artar. Ertesi yýl Mekke’ye 2si kadýn olmak üzere 75 müslüman gelir ve yine Akabe’de Hz. Peygamber’le ahitleþirler. Buna da II. Akabe Biatý denir.(622)
Bu biat sýrasýnda Mekke’de müþrik iþkencelerinden kurtulmak isteyen müslümanlar için yavaþ yavaþ Medine’ye gitme kararý da alýnýr. Medineli müslümanlar Akabe’de Mekkeli müslümanlarý koruyacaklarýna dair de söz verirler. Medineli müslümanlar Medine’deki iki Arap kabilesi olan Evs ve Hazrec’e mensupturlar.
23. Soru: Hicret ne demektir, nasýl ve ne zaman olmuþtur? 622
Cevap: Akabe biatlarý Ýslamý Mekke dýþýna çýkarttýðý gibi, müslümanlar arasýnda Mekke’den baþka bir yerde daha güvenli yaþayabilecekleri inancýný saðlar. Artýk Mekke müþriklerinin baskýsýyla karþýlaþmadan dinlerini yaþayabilecekleri inancý müslümanlarý oldukça rahatlatýr. Ve yavaþ yavaþ Medine’ye göç baþlar.
Mekke müþrikleri ise müslümanlara iþkence ve zulümden hiç vazgeçmez hatta çemberi gittikçe daraltýrlar ve bütün kabileler birleþerek Hz. Peygamber’i öldürme kararý alýrlar. Bu karar karþýsýnda Hz. Peygamber de Mekke’den gitme zamanýnýn geldiðine karar verir ve 9 Eylül 622 Perþembe gecesi yataðýnda Hz. Ali’yi yatýrarak evinden çýkar. Yolda yanýna Hz. Ebu Bekir’i de alarak Mekke dýþýnda ki Sevr maðarasýna giderler. Maðarada üç gün birlikte kalýrlar. Mekkeli müþriklerin takip için görevlendirdiði kiþiler maðara aðzýna kadar geldikleri halde onlarý göremez ve geri dönerler. Çünkü maðara, aðzýna aðýný ören örümcek ve yumurtasýný koyan bir güvercin sayesinde, çok uzun zamandýr kullanýlmayan bir yer gibi görünür. Bununla birlikte müþriklerin maðara aðzýna kadar geldiðini gören Hz. Ebu Bekir çok korkar. Hz. Peygamber onu; ‘üzülme, çünkü ALLAH bizimle beraberdir’ (Tevbe 9/40) ayetiyle teskin eder.
Maðarada bulunduklarý süre içinde, Hz Ebu Bekir’in çobaný her akþam süt taþýdý, oðlu ise Mekke’den haberler getirdi. Üç gün sonra Mekke biraz sakinleþince Hz. Ebu Bekir’in çobanýnýn getirdiði deve ve kýlavuzlarla Medine’ye doðru yola çýktýlar.
Hz. Peygamber ve Ebu Bekir’in bu seferi on gün kadar sürdü ve önce Kuba köyüne uðrayýp burada birkaç gün dinlendiler. Bu arada Hz. Peygamber’in Mekke’den ayrýldýðýný duyan Medineliler onu karþýlamaya çýktýlar ve bu köyde buluþtular.
Kuba’da özgürlüðün sembolü olarak ilk mescid’i yapan Hz. Peygamber (sav) ve Medineli müslümanlarý, Kur’an-ý Kerim; ‘ilk günden takva üzere kurulan mescid’ ( Tevbe 9/40) ayetiyle takdir eder. Kuba’dan ayrýlýp öðle üzeri Ranuna vadisine geldiklerinde ise artýk Cuma vaktidir ve ilk Cuma namazý burada kýlýnýr. Cuma namazýndan sonra zaten büyük bir kalabalýðýn heyecan ve sevinçle beklediði Medine’ye törenle girerler. (12 Rebiülevvel/24 Eylül 622 Cuma)
Ýþte Hz. peygamberin Mekke’den Medine’ye göç etmesine kýsaca hicret denir. Ve Hicri takvim baþlangýcý olarak kabul edilir.
24. Soru: Hicret Ýslam toplumuna neler kazandýrmýþtýr?
Cevap: Hicret, Mekke’de ciddi engellemelerle karþýlaþan Ýslam dininin geliþmesi, devamý ve dünyaya açýlmasý sürecinin baþlangýcýdýr. Artýk Müslümanlýðýn ilk devresi ve 13 yýl süren Mekke dönemi bitmiþ, ikinci devresi ve 10 yýl sürecek olan Medine dönemi baþlamýþtýr.
Hicret, dini yaþamak için diðer bütün baðlýlýklardan vazgeçmedir. Nitekim Kuran-ý Kerim bu durumu; ‘(Ýslam dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, iþte ALLAH onlardan razý olmuþtur, onlar da ALLAH’tan razý olmuþlardýr. ALLAH onlara içinde ebedi olarak kalacaklarý içinde ýrmaklar akan cennetler hazýrlamýþtýr. Ýþte bu büyük kurtuluþtur’. (Tevbe 9/100) ayetiyle tesbit ve takdir eder.
Hicretle Mekkeli müslümanlara Muhacir/hicret eden, Medineli müslümanlara ensar/yardým eden denir. O dönemde sadece kabile üzerinden yapýlan can, mal emniyetine son verilerek, artýk ‘din kardeþliði’ ve ALLAH için diðerinin canýný malýný, ýrzýný koruma gerçekleþtirilir. Bu anlamda hicret insanlýk için tam bir güvenlik þemsiyesinin ilk adýmýdýr adeta.
25. Soru: Hicret sýrasýnda Medine’nin yapýsý nasýldý ve hicretle birlikte ne gibi deðiþimler oldu?
Cevap: Medine Mekke’nin 350 km kuzeyinde bir kenttir. Su kaynaklarý bakýmýndan zengin, havasý Mekke’den daha ýlýk ve nemli, topraklarý tarýma elveriþlidir. Halký genel olarak tarýmla uðraþýrdý. Mekke’de sadece ticareti bilen muhacirler artýk yeni yurtlarýnda tarýmý da öðrenmiþlerdir.
Medine’de müþrik iki Arap kabilesi olan Evs ve Hazreç ve üç Yahudi kabilesi Beni Kaynuka, Kureyza ve Nadir bulunur. Evs ve Hazreç verimli topraklarýnda tarým yaparken, yahudiler ticaret ve zanaatle uðraþýrlar. Bu durumda Evs ve Hazreç’in yanýna giden muhacirlerin bir kýsmý tarýmý öðrenirken, bir kýsmý da zaten en çok bildikleri ticareti ensara öðretir diyebiliriz.
Ayrýca hava deðiþikliði ve sosyal hayat tarzýnda ki farklýlýklar da muhacirleri ilk dönemde zorlar, hastalanýr, gerginlikler, üzüntüler yaþarlar. Ama aslolanýn güven ve emniyet olmasý ve tabi Hz. Peygamberin yanlarýnda bulunmasý, bu ilk alýþma süresinin kolay ve problemsiz atlatýlmasýný saðlar.
kaynak:sonpeygamber
Ynt: Sorularla Hz. Muhammed By: gulbaharaktay Date: 18 Ocak 2015, 14:03:43
sorular ve cevaplar çok güzel ve öðretici olmuþ.Hz Muhammed i çok güzel anlatmýþ.paylaþandan Allah razý olsun.
Ynt: Sorularla Hz. Muhammed By: ikranur 7d Date: 21 Mart 2015, 12:37:55
çok güzel bilgiler öðrendim. Paylaþan dan Allah raazý olsun.
Ynt: Sorularla Hz. Muhammed By: ceren Date: 05 Temmuz 2015, 19:25:47
Esselaçu aleykum.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Rabbim peygamber efendimizin þefaat ettiði Salih kullardan eylesin bizleri inþallah...
Ynt: Sorularla Hz. Muhammed By: [Muhammed] Date: 05 Temmuz 2015, 20:21:05
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...Rabbim efendimize layýk ümmetler olabilmeyi nasip eylesin ÝnþaAllah.Rabbim efendimizin sünnetlerini ve tavsiyelerini daima uygulamayý nasip eylesin ÝnþaAllah.Allah razý olsun.