Nezaketi By: sidretül münteha Date: 06 Ekim 2010, 13:20:07
PEYGAMBERÝMÝZÝN NEZAKETÝ
Peygamberimiz, bir peygamber olmasý dolayýsýyla her seviyeden insanla görüþüp konuþuyordu. Bunlar içinde devlet ve kabile reisleri, zengin ve soylu kimseler olduðu gibi, fakirler, zayýf ve kimsesizler, yetimler, kadýnlar ve çocuklar da yer alýyordu.
Bütün bu sosyal yapýlarý, yaþayýþ tarzlarý, yaþlarý, baþlarý, huylarý birbirinden ayrý olan insanlarla iliþkisini, doðru, saðlýklý ve kalýcý bir biçimde sürdürüyordu. Bunun için, onlarla her alanda iyi diyalog kuruyor, nazik ve geniþ kalpli davranýyordu. Zaten âlemlere rahmet olarak gönderilmesi bunu gerektirmiyor muydu?
Hizmetinde bulunan yakýn Sahabîlerinin anlattýðýna göre, Peygamberimiz insanlarýn en naziki, en nezihi, en zarifi, en latifi, en ince ruhlusu idi. Edep, terbiye ve görgü kurallarý onun hayâtýnda en güzel ve en ideal biçimde mevcuttu.
Peygamberimiz nezaketini hiç kimseden esirgemez, herkese tatlý ve nazik davranýrdý. Kendisine hitap edildiði veya soru sorulduðu zaman en güzel þekilde cevap verirdi.
Hz. Âiþe validemiz, "Resulullahtan daha güzel ahlâka sahip hiç kimse yoktur. Ashabýndan ve ailesinden birisi kendisine seslenince, 'Buyurun' diye karþýlýk verirdi. Bu sebeple ALLAH, ona, 'Sen yüksek bir ahlâk üzeresin' buyurmuþtur.
Peygamberimiz insanlarla ilk defa karþýlaþtýðýnda nasýl davranýrdý? Selamlaþmasý, hal hatýr sormasý nasýldý? Çoðumuz merak ederiz.
Ebû Üseyd'in anlattýðýna göre Peygamberimiz bir seferinde amcasý Hazret-i Abbas'ýn evine gider.
Hazret-i Abbas'a, "Esselâmü Aleyküm" diye selâm verir. Ev halký da, "Ve aleykümüsselâm ve rahmetullahi ve berekâtühü" diyerek selâmýný alýrlar.
Sonra Peygamberimiz, "Nasýlsýnýz?" diye hal hatýr sorar. Onlar, "ALLAH'a hamd olsun, iyiyiz. Anamýz babamýz feda olsun, siz nasýlsýnýz yâ ResulALLAH?" dediklerinde, Peygamberimiz, "ALLAH'a hamd olsun, ben de iyiyim" buyururlar.
Hz. Enes, Peygamberimizin eþsiz nezaketini þöyle anlatýyor:
"Kendisine bir þey soraný can kulaðýyla dinler, soruyu soran yanýndan ayrýlmadýkça, onu terk etmezdi. Resulullah ile bir kimse tokalaþýrsa veya bir kimse tokalaþmak için elini uzattýðýnda, karþýsýndaki kiþi elini çekmeden Resulullah elini çekmezdi. Biriyle yüz yüze gelince de, karþýsýndaki, yüzünü çevirip ayrýlmadýkça Resulullah o kimseden yüzünü çevirmezdi. Önüne oturan kimseye hiçbir zaman ayaklarýný uzatmazdý. Karþýlaþtýðý kimseye önce kendisi selâm verirdi. Ashabýyla tokalaþmaya önce kendisi baþlardý.
"Kendisini ziyarete gelenlere ikramda bulunurdu. Oturmalarý için çok kere hýrkasýný sererdi. Bazen de altýndaki minderi misafire verir, üzerine oturmasý için iþaret eder, kendisi açýk yere otururdu.
"Sahabîlerine güzel unvanlar verirdi. Hz. Ali'ye 'Ebû Turab', bir baþka Sahabîsine 'Ebû Hüreyre' gibi lâkaplar vermiþti. Onlara þeref kazandýrmak için, hoþlarýna giden isimle çaðýrýrdý.
"Kimsenin sözünü kesmezdi. Konuþmasýný yarýda býrakmazdý. Konuþtuðu kiþi sözünü bitirmeden yahut gitmek üzere ayaða kalkmadan sohbetine devam ederdi.
"Namaz kýlarken birisi gelip oturursa, namazý uzatmaz, kýsa keserdi. Hemen namazýný bitirip onun ne istediðini sorardý. Ýhtiyacýný gördükten sonra tekrar namazýna devam ederdi.
"Medineli bir çocuk gelir, Resulullahýn elinden tutar, istediði yere götürürdü. Resulullah, gitmem demezdi.
"Resulullah birimize kýzacak olsa, 'Bu kardeþimiz kendisini niçin lekeliyor?' derdi.
"Resul-i Ekreme on sene hizmet ettim. VALLAHi, bana 'Öf bile demedi. Yapmakta geciktiðim veya yapmadýðým bir emrinden dolayý beni azarlamadýðý gibi, ailesinden azarlayan olursa, onlara da, 'Ona dokunmayýn. Bu iþi yapmasý takdir edilmiþ olsaydý yapardý' buyururdu.
"Senelerce Resulullaha hizmet ettim. Bana hiçbir zaman kötü söz söylemedi. Fiske vurmadý. Azarlamadý, yüzünü bile asmadý.
"Birgün bir iþ için bir yere gitmemi emir buyurdu. Ýlk önce, 'Gitmem' dedimse de, ALLAH'ýn Peygamberi bana emrettiði için gitmeye karar verdim. Huzurlarýndan çýktýktan sonra sokakta birkaç çocuðun oynadýðýný gördüm ve onlarý seyretmeye daldým. Derken arkadan birisi iki eliyle baþýmý tuttu. Döndüðümde baktým ki, kendisi. Gülüyor. Bana:
"Enesciðim sana söylediðim yere gittin mi?' dedi.
"Hayýr, daha gitmedim, gideceðim' dedim.
"Ben ona senelerce hizmet ettim. VALLAHi bir defa olsun yaptýðým bir iþ için 'Niçin yaptýn?' yapmadýðým bir iþ için 'Niçin yapmadýn?' dediðini hatýrlamýyorum."
Peygamberimizin bir baþka nezaketini ve güzelliðini annemiz Hazret-i Âiþe anlatýyor:
"Peygamber Efendimiz kendi eliyle ne bir hizmetçiye, ne de bir kadýna vurmadýðý gibi—ALLAH yolunda savaþmaktan baþka—elini sertçe herhangi bir þeye vurduðunu da görmedim.
"Peygamber Efendimiz iki þey karþýsýnda tercihte bulunacaðý zaman—günah olmamak þartýyla—o iki þeyden hangisi daha kolaysa o þey daha çok hoþuna giderdi. Fakat günah olduðu zaman bütün gücü ile o þeyden uzak dururdu.
"Peygamber Efendimiz kendi þahsý için kimseden öç almazdý. Ancak kendisine getirilen kimse ALLAH'ýn yasak ettiði bir þeyi iþlemiþse o kimseden ALLAH için öç alýrdý."
Peygamberimiz davetlilere ve misafirlerine karþý da nazik davranýrdý. Davet edilenler arasýnda bazýlarý, kalkýp gidilmesi gerektiði halde kalkýp gitmeseler dahi Peygamberimiz onlara doðrudan gitmelerini hatýrlatmaz, nazik davranarak dolaylý bir biçimde hissettirirdi.
Böyle bir durumu yine Enes bin Mâlik rivayet ediyor:
"Peygamberimizin kýzý Hz. Zeyneb'in düðünü esnasýndaydý. Resulullah halký ekmek ve etle doyurdu.
Beni de cemaati çaðýrmak için gönderdi. Ziyafet bittikten sonra Peygamberimiz (a.s.m) kalktý, ben de kendisini takip ettim.
"Davetlilerden iki kiþi muhabbete dalmýþ, dýþarý çýkmamýþlardý. Resulullah hanýmlarýnýn yanýna uðruyor, selâm veriyor, hal ve hatýrlarýný soruyordu. Resulullah tekrar döndü, ben de onunla birlikte döndüm. Kapýya varýnca baktýk ki, o iki kiþi hâlâ konuþuyorlardý. Onun döndüðünü görünce kalkýp gittiler. Resulullah tekrar evine dönünce ayaðým kapýnýn eþiðine koydu, benimle kendi arasýna perde çekti. ALLAH þu âyeti indirdi:
"Ey iman edenler! Yemek için davet olunmadan Peygamberin evine girip de orada yemek vaktini beklemeyin. Davet edildiðinizde de girin. Fakat yemeðinizi yedikten sonra sohbete dalmadan daðýlýn. Bu hareketleriniz Peygambere eziyet verir, o da size bunu açýklamaktan sýkýlýr. ALLAH ise hakký açýklamaktan çekinmez." (Hucurat Sûresi, 53.)
Bundan sonra da bir baþkasýnýn evine girip çýkmak belli kaidelere baðlanmýþ oldu.
ALINTI
Ynt: Nezaketi By: ceren Date: 19 Kasým 2016, 22:37:00
Esselamu aleykum.Rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden ve onun sunnetine tabi kalip nun gibi ahlakli nezaketli olan kullardan eylesin inþallah....