Erken Evlilik By: Eslemnur Date: 06 Ekim 2010, 02:35:11
9. Erken Evlilik:
Ýçinde yaþadýðýmýz asýrda, erken evliliðin birtakým dezavantajlarý olduðu söylense de, özellikle geçim derdinin temin edilmesi halinde onun avantajlarý aðýr basar. Geçim derdinin temin edilmesi ve maddi problemin giderilmesi hususunda ana babanýn desteði ile yeni evlenen delikanlýnýn kazancý arasýnda bir fark yoktur. Bugün toplumda görülen sosyal ve psikolojik buhranlarýn ve iþlenen cinayetlerin çoðu, evlilik müessesesini geciktirmenin tabii bir neticesidir. Bu noktayý uzun uzadýya tartýþacak deðiliz. Selef-i salihin hayatýndan þu örnek tablolarý dikkatlere sunmak dayanak olmasý açýsýndan bize kafi gelecektir. Maddeler halinde sýralamak istediðimiz rivayetlerin tamamý, hicri 211'de vefat eden büyük hadis alimi Abdurezzak'ýn Musannef’inde[588] bulunmaktadýr.
a) Urve diyor'ki: Peygamber (s.a.v.) Âiþe'yi altý (veya yedi) yaþýnda iken nikahlamýþ, dokuz yaþýnda iken de onunla zifafa girmiþti. O sýrada oyuncak bebekleri de Âiþe'nin yanýndaydý. O, onsekiz yaþýnda iken de Rasûlüllah (s.a.v.) vefat etmiþti.[589]
b) Ebu Ca'fer anlatýyor: Hz. Ömer, evlenmek üzere Hz. Ali'nin kerimesini istemiþti. Hz. Ali:
"O küçüktür, " cevabýný verince Hz. Ömer'e:
"Böyle demekle o baþtan savmak istiyor, " diyenler oldu. Ömer (r.a.), Hz. Ali ile tekrar görüþtü. Bunun üzerine Ali (r.a.):
"Kýzý sana göndereyim. Eðer rýza gösterirse, o senin karýndýr, " dedi. Derken onu Hz. Ömer'e gönderdi. Hz. Ömer gitti kýzýn (elbisesini kaldýrýp) inciðine (topuklarýnýn yukarýsýna) baktý. Bunun üzerine o:
"Býrak git! Eðer sen mü'minlerin emiri olmasaydýn, elbette ensene vururdum, " dedi (ve oradan öfkeyle ayrýlarak babasý Hz. Ali'nin yanýna gitti).
Hz. Ömer, küçük olmasýna raðmen Hz. Ali'nin kerimesiyle evlenme arzusunu þu gerekçeye baðlamýþtý: Ýkrime anlatýyor: Ömer b. Hattab, Ali b. Ebi Talib'in kýzý Ümmü Gülsüm'Ie evlendi. O sýrada Ümmü Gülsüm henüz bir oyun çocuðu idi. Hz. Ömer, arkadaþlarýnýn yanýna gelince, onu tebrik ettiler; bereketli olmasý için duada bulundular. Orada Ömer (r.a.) þunlarý söyledi: "Ben kendimdeki his ve enerjiden dolayý evlenmiþ deðilim. Fakat Rasûlüllah'ýn (s.a.v.) þöyle buyurduðunu, iþitmiþtim: "Benim soy ve akrabalýðým dýþýnda her soy ve akrabalýk baðý kýyamet gününde kesilecektir."[590]Ben de; Allah'ýn elçisi ile benim aramda bir soy ve akrabalýk baðýnýn olmasýný istedim.
c) Hasan Basrî, Zührî ve Katâde þöyle demiþlerdir: Küçük çocuklarý velileri evlendirdiði vakit, onlarýn nikahý caiz olur.
d) Tâvûs diyor ki: îki küçük çocuðu babalarý nikahladýklarý zaman, büyüdüklerinde çocuklar muhayyerdirler.
e) Zührî'den rivayet edildiðine göre, Urve b. Zübeyr küçük oðlunu Mus'ab'in küçük kýzýyla nikahlamýþtýr.
f) Hýþam b. Urve diyor ki: Babam beþ yaþýndaki küçük kýzýný altý yaþýndaki bîr oðlanla evlendirmiþti. Derken oðlan öldü ve kýz onun yaklaþýk 4000 (dörtbin) dinarýna varis oldu.[591]
Burada, küçük kýz çocuðu için evlenme yaþýnýn ne olabileceði sorusuna cevap vermek uygun olacaktýr:
"Ýmam Mâlik, Þafiî ve Ebu Hanife'ye göre bunun ölçü ve sýnýrý, cinsi münasebete güç yetirebilmesi; ruh ve beden bakýmýndan buna hazýr olmasýdýr. Kiþiden kiþiye bu deðiþebilir. Belli bir yaþla sýnýrlandýrýlamaz. Doðru olan görüþ de budur. Âiþe hadisinde bir sýnýrlama olmadýðý gibi, dokuz yaþýndan önce evliliðe takat getiren bir yaþtakini engelleme ve dokuz yaþýnda olduðu halde takat getirmeyen bir laz çocuðunun evlenmesine izin vermek de sözkonusu olamaz."[592]