Abdullah Bin Zeyd By: ayten Date: 06 Ekim 2010, 02:05:36
26)Sâhib-ül ezân: ABDULLAH BÝN ZEYD
Hicretten sonra Medîne'de Peygamber efendimizin mescidi yapýlmýþ, burada Müslümanlar cemâatle namaz kýlýyorlardý. Ancak o günlerde namaz vakitlerini bildirmek, zahmetli oluyordu. Müslümanlar, Mescid'e toplanýr; namaz vaktini beklerlerdi. Bazýlarý da tam vakti tespit edemezlerdi.
Sevgili Peygamberimiz, buna bir çâre arýyorlardý. Bir gün arkadaþlarýný topladýlar. Meseleyi hep birlikte konuþmaya (istiþâreye) baþladýlar. Ýlk önce þu teklif yapýldý:
- Namaz vakitlerinde çan çaldýrsak!
Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Çan çaldýrma âdeti, Hýristiyanlara mahsûstur. Bize yakýþmaz.
Sonra, baþka bir düþünce ileri sürüldü:
- Boru çaldýrsak!
- O da Yahûdîlere âittir. Doðru olmaz.
Ateþ Yaksak
- Yüksek yerlerde ateþ yaksak. Böylece namaz vakitlerini, görerek öðrenmiþ oluruz!
Bu teklife de Allahü teâlânýn Resûlü þöyle buyurdu:
- Ateþ yakmak, ateþperestlerin, ateþe tapanlarýn iþidir. Mecûsîlerin yaptýðýný taklîd edemeyiz. Son olarak:
-Namaz vakitlerinde, bir bayrak çekelim, teklifinde bulunuldu.
Peygamber efendimiz, bunu da beðenmediler. Neticede, karar veremeden daðýldýlar. Müslümanlar üzgün olarak evlerine çekildiler.
O toplantýda bulunan Abdullah bin Zeyd, ayný gece bir rüyâ gördü... Ertesi gün, sabah namazýndan sonra, Sevgili Peygamberimize gördüðü rüyâyý anlattý:
" Yâ Resûlallah! Dün gece rüyâmda, mübârek bir zât gördüm. Elinde parlak bir çan vardý. Ona sordum:
- Onu bana satar mýsýn?
- Çaný ne yapacaksýn?
- Müslümanlarý namaza davet edeceðim.
O mübârek zât güldü ve dedi ki:
- Sana ondan daha hayýrlý, bir þey öðreteyim mi?
- Öðret!.
O zaman bana, kelimesi kelimesine, Ezân-ý Muhammedî'yi okudu."
Abdullah bin Zeyd hazretlerinin rüyâlarýný anlatmasýndan sonra, Allahü teâlânýn Resûlü de tebessüm ederek buyurdular ki:
- Ýnþâallah gördüðün hak rüyâdýr, sâlih rüyâdýr. Þimdi kalk da öðrendiklerini, Bilâl'e öðret! Ezâný, O okusun. Çünkü sesi, senden daha gür, daha yüksektir.
Ayný Rü'yâyý Ben de Gördüm
Bu rüyâ ve Ezân kelimelerini iþiten Hz. Ömer dedi ki:
-Yâ Resûlallah! Seni hak Peygamber olarak gönderen Allaha yemîn ederim ki, ayný rüyâyý ben de gördüm.
Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz, ellerini semâya kaldýrarak; Cenâb-ý Hakka þükrettiler, hamdettiler.
Bundan sonra Sâhib-ül Ezân diye meþhûr olan Abdullah bin Zeyd, Medîneli Müslümanlarýn Hazrec koluna mensuptur. Ebû Muhammed el-Medenî adý ile künyelenmiþtir. Akabe bîâtýnda bulunarak Resûlullaha îmân edip Müslüman olmakla þereflenmiþtir. Bedir muharebesine iþtirak etmiþ ve diðer bütün harplere katýlarak, büyük kahramanlýklar göstermiþtir.
Resûlullah ile beraber Vedâ Haccý'nda bulundu. Bu hac esnasýnda elinde bulunan bütün mallarýný, hayvanlarýný, fakirlere sadaka olarak daðýttý.
وَمَنْ يُطِعْ اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنْ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُوْلَئِكَ رَفِيقًا
“Her kim Allah’a da Resul’e de itaat ederse iþte onlar Allah’ýn kendilerine nimet verdiði nebiler, sýddýklar, þehidler ve salihlerden olan kimselerle beraberdir. Ýþte onlar ne güzel arkadaþtýr.” [426]
Bir gün Abdullah bin Zeyd, Hz. Peygamber (a.s)'a gelmiþ ve: "Ey Allah'ýn elçisi, sen ve biz öldüðümüzde sen yüceler yücesinde olacaksýn, seni göremiyeceðîz ve seninle bir arada olamýyacaðýz." deyip üzüntüsünü dile getirmiþti de bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu. Abdullah bin Zeyd’in, Hz. Peygamber (a.s)'ýn vefatý üzerine "Ey Allahým, benim gözlerimi kör et de sevgilimden sonra sevgilime kavuþuncaya kadar bir þey görmeyeyim." diye düa ettiði ve hemen o anda gözlerinin kör olduðu da nakledilmektedir.[427]
644 yýlýnda 64 yaþýnda iken vefât etti.
Abdullah bin Zeyd (r.a) Buyurdu ki:
"Dünyada olup da âhiret hayatý yaþayan insan saâdet içindedir. Bir insan yaþadýðý müddetçe Allah’ý hatýrýndan çýkarmayýp, O'na hep yalvarýrsa âhirette merhametine sebep olur. Böylece âhiret hayatý yaþamýþ olur."
Tirmizî'den kaydettiðimiz son iki ziyadeden birincisi elfazýn ezanda ikiþer, ikâmette birer kere tekrar edileceði belirtilmiþtir. Þâfiî, Ahmed ve cumhur-u ulemâ bu hadisle amel ederek ikâmeti -baþta ve sondaki tekbir dýþýnda- birer kere okumak gerektiðine hükmetmiþlerdir.Ýkinci rivayette ise, ezan ve ikâmet her ikisinde de elfazýn ikiþer kere okunacaðý belirtilmektedir. Bazý âlimler de bunu esas almýþtýr. Ebû Hanîfe ve ashâbý bu görüþtedir. Hanefî ulema'ya, Sevri, Ýbnu'l-Mübârek ve ehl-i Kûfe'ye göre, ikâmetteki elfazla ezandaki elfaz sayýca aynýdýr, ancak ikâmette kad kâmeti'ssalât ilave edilir ve iki kere tekrar edilir. Bunlar Ebû Dâvud ve Tirmizî'de gelen -yukarýda kaydettiðimiz- Abdullah Ýbnu Zeyd hadisiyle istidlal ederler.
Diðer taraftan Þâfiî, Ahmed Ýbnu Hanbel ve cumhur, ikâmetin elfazýnýn onbir kelime olduðu, baþta ve sonradaki tekbirlerle kad kâmeti'ssalât lafzý dýþýnda hepsinin birer kere, bu belirtilenlerin de ikiþer kere söyleneceðine hükmetmiþlerdir. Bunda delilleri, müteakiben kaydedeceðimiz Hz. Enes rivayetidir. Sadece Ýmam Mâlik kad kâmeti'ssalât lafzýnýn bir kere okunacaðýna hükmetmiþtir. Þâfiî'nin de kavl-i kadiminde buna hükmettiði bilinmektedir. Hz. Ömer'in ben de görmüþtüm demesi üzerine Hz. Peygamber'in hamdederek daha saðlam oldu demesi, rüyanýn sýdkýna Hz. Ömer'in þehadet etmiþ olmasý sebebiyledir. Çünkü Sekîne onun diliyle birçok fýrsatta konuþmuþtur.
ـ وعن عبداللّه بن زيد رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]وَقِيلَ لَهُ تَوَضّأ لَنَا وُضُوءَ رسولِ اللّهِ #، فَدَعَا بِإنَاءِ فَفَعَلَ نَحْوَ مَا تَقَدَّمَ، وَفِيهِ: فَمَسَحَ بِرَأسِهِ، فَأقْبَلَ بِيَدَيْهِ وَأدْبَرَ، بَدَأ بِمُقَدَّمِ رَأسِهِ، ثُمَّ ذَهَبَ بِهِمَا إلى قَفَاهُ ثُمَّ رَدَّهُمَا حَتَّى رَجَعَ إلى المَكَانِ الَّذِى بَدَأ مِنْهُ، ثُمَّ غَسَلَ رِجْلَيْهِ[. أخرجه الستة.وفي رواية لمسلم: »وَمَسَحَ بِرَأسِهِ ثَثاً« .
-Abdullah Ýbnu Zeyd (r.a)'ýn anlattýðýna göre, kendisine:"Bizim için, Resûlullah (a.s)'ýn abdestiyle bir abdest al (da görelim)!" diye talepte bulunuldu. O, hemen bir kap [su] isteyip, önceki hadiste anlatýlan þekilde abdest aldý. Abdest alýþýný anlatan rivayette þu farklý açýklama var:"Baþýný meshettikte ellerini (saçlarý üstünde) ileri ve geri doðru yürüttü. (Þöyle ki: Mesh ameliyesine) baþýn ön kýsmýndan baþladý ellerini enseye doðru götürdü. Sonra, baþladýðý yere kadar geri getirdi. Sonra ayaklarýný yýkadý."[428]
Ynt: Abdullah Bin Zeyd By: Bilal2009 Date: 20 Ocak 2019, 15:44:49
Esselamu aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Abdullah Bin Zeyd By: ceren Date: 20 Ocak 2019, 20:30:30
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun emeði gecen bizlere bu bilgileri sunan kardesimizden...