Amir Bin Fuheyre By: ayten Date: 06 Ekim 2010, 01:58:40
29)Meleklerin defnettiði sahâbi: ÂMÝR BÝN FÜHEYRE
Âmir bin Füheyre, Tufeyl bin Abdullah’ýn çobanýydý. Nice yýllar her þeylerini kaybedip, insanlýklarýný unutmuþ kimselere hizmet etti. Ama bütün hizmetlerinin karþýlýðý, sadece karýn tokluðuydu. Belki karýnlar toktu, fakat rûhlar açtý.
Günler böyle ýzdýraplar içinde geçip gitti. Nihâyet beklenen Ýslâm güneþi, Mekke’de doðdu ve etrafa yavaþ yavaþ ýþýklarýný saçmaya baþladý. Ýslâm’la müþerref olanlar, Onun manevî lezzetini tattýlar.
Önem Vermedi
Tadýný alan bir daha onu býrakamadý. Ýnsan, kalbe giren bu Ýlâhî aþktan ayrýlabilir miydi? Bu Ýlâhî aþka tutulanlardan biri de Âmir bin Füheyre hazretleriydi. Fakat köleydi ve sözde efendisi vardý. Kalbinde duyup, vücudunun bütün zerrelerinde hissettiði îmân lezzetini açýklayamazdý.
Âmir, “Bu vücut mutlaka birgün toprak olacak, nefsin elinde bir oyuncak olan bu beden mutlak çürüyecek, öyleyse bu dünyada bu kadarcýk iþkenceye dayanýversin” diye düþündü. Bu düþünce zinciri akýp gitti. Artýk Âmir bin Füheyre hazretleri, yüce dînin emirlerini yerine getirmeye baþladý. Kýnayanýn kýnamasýndan; kýzanýn kýzmasýndan çekinmedi. Bu yüzden çeþitli iþkencelere mâruz kaldý.
Bilâl-i Habeþî ile birlikte aðýr iþkencelere uðratýlmýþ, kýzgýn güneþ altýnda saatlerce bekletilmiþti. Bütün bu iþkencelere raðmen îmânýndan zerre kadar tavîz vermemiþ, hak dînden geri dönmemiþti. Bilâhare Hz. Ebû Bekir, onu satýn alarak âzâd etti.
Bu sýrada müþrikler iyice azýttýlar. Müslümanlara her türlü iþkenceyi, ezâ ve cefâyý yapmaktan geri durmadýlar. Nihâyet Ýlâhî izin geldi. Allahü teâlânýn Resûlü, en yakýný Hz. Ebû Bekir ile Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye hicret edeceklerdi. Bu emirle iki sâdýk dost yola çýktýlar. Sevr maðarasý önüne geldiklerinde Mekke çalkalanmakta, her taraf aranmaktaydý. Resûlullaha yardýmcý olanýn caný tehlikedeydi.
Bütün bunlara mukâbil Âmir bin Füheyre hazretleri, Hz. Ebû Bekrir'e âit sütlü davarlarý uygun vakitlerde maðaranýn önüne getirdi. Peygamber efendimiz ve Hz. Ebû Bekir’in yiyecek ve içeceðini temin etti. Böylece onlarla beraber hicret etme þerefine de kavuþtu.
Resûlullah efendimiz, Mekke’den Medîne’ye hicret eden Müslümanlarý birbirine kardeþ yaptýðýnda, Âmir bin Füheyre’yi de Ensâr’dan Hâris bin Evs ile kardeþ yaptý.
Bedir Eshâbýndan Oldu
Hicretten sonra, Medîne’de bir araya gelen Müslümanlar, gittikçe artarak kuvvetlenmekteydi. Bu vaziyet, müþrikleri iyice endiþelendirdi. Nihâyet Müslümanlarla müþrikler arasýnda Bedir ve Uhud gibi savaþlar oldu.
Hz.Âmir bin Füheyre hazretleri bu savaþlarýn her ikisine katýlmak saâdetine kavuþtu. Her iki savaþta da Müslümanlar az olmasýna raðmen, kendilerinden kat kat fazla olan düþmaný maðlup ettiler. Bununla beraber müþrikler boþ durmadýlar.
Hicretin dördüncü senesi, Necd Þeyhi Ebû Berâ, Medîne’ye gelip, Resûlullaha mürâcaat etti. Kabîlesine dînî bilgileri öðretmesi için muallimler istedi. Yetmiþ kiþilik bir heyet hazýrlanýp gönderildi.
Yetmiþ kiþilik muallimler heyeti, Bi’r-i Maûne’de kuþatýldýlar. Müslümanlar çepeçevre kuþatýldýklarýný anlayýnca kýlýçlarýna sarýldýlar. Ancak düþman çok kalabalýktý. Ebû Berâ’nýn kardeþinin oðlu Âmir’in tertiplediði bu alçakça hareket netîcesinde, Ümeyye oðlu Amr’ýn dýþýnda oradaki Müslümanlarýn hepsi þehîd oldu.
Vaziyeti Bir Baþkaydý
Ýslâm’a hizmet etmek için giderken, uðradýklarý saldýrýda, þehîd olanlar arasýnda yer alan, Âmir bin Füheyre’nin vaziyeti daha bir baþkaydý.
Þehîd ediliþi sýrasýndaki gördükleri hâdiseyi, müþriklerin, kýsa akýllarýyla anlamalarý, kavramalarý zordu. Azgýn müþriklerin, sýrtýndan saplamýþ olduklarý mýzrak, göðsünü yarýp çýkmýþtý. Kanlar fýþkýrmaktaydý. Bu kan, alelâde bir insan kaný deðil, Resûl-i ekremin müsâadesiyle Ýslâm’ý ve Kur’ân-ý Kerîmi öðretmek için yola çýkmýþ bir sahâbînin mübârek kanýydý.
Cebbâr bin Sülmâ anlatýr:
(Müslümanlardan, beni Ýslâm dînîne davet eden birine, arkasýndan mýzraðýmý sapladým. Mýzraðýmýn demirinin onun göðsünden çýktýðýný gördüm. Bu esnada kendisinin, “Vallahi kazandým” dediðini iþittim.
Kendi kendime,”Adamý öldürdüðüm hâlde, kazandýðý ne acaba” dedim. Mýzraðýmý çýkarýp Dahhâk bin Süfyân’a gittim. Âmir’in sözünü naklettim. Dahhâk, “Onun maksadý, Cenneti kazandým demektir” dedi ve Müslüman olmamý tavsiye etti. Ben de Müslüman oldum. Müslüman olmama Âmir’den iþittiðim söz ve kendisinin göðe yükseltilmesi oldu.)
Cebbâr ve oradaki müþrikler, Âmir bin Füheyre hazretleri þehâdet þerbetini içtiði zaman, onun semâya doðru kaldýrýldýðýný görmüþlerdi. Böyle garip hâller olup, Âmir bin Füheyre hazretlerinin rûhu da Cennete uçup gitti. “Kurtuldum” sözünü duyan Cebbâr da müþrik topluluðu içinde tek îmâna gelen kimse oldu.
Allahü teâlânýn hikmetidir ki, hâdise netîcesinde birisi þehîd olmuþtur, diðeri ise hidâyete ermiþtir. Âmir bin Füheyre þehîd olduðu sýrada 40 yaþýndaydý.
Bi’r-i Maûne’de müþrikler tarafýndan kuþatýlan Ýslâm irþâd ekibi þehîd olacaklarýný anlayýnca, dediler ki:
- Yâ Rabbî! Resûlullah efendimize durumumuzu haber verecek, burada senden baþka kimsemiz yoktur. Selâmýmýzý ona ulaþtýr yâ Rabbî! Yâ Rabbî! Resûlün vâsýtasýyla kavmimize haber ver ki: Biz Rabbimize kavuþtuk. Rabbimiz bizden hoþnut oldu ve bizi de hoþnut kýldý.
Hz.Peygamber (a.s) Âmir bin Füheyre ve Arkadaþlarý hakkýndaki Hadisler
ـ عن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]بَعَثَ رسولُ اللّهِ #: قَوْماً مِنْ بَنِي سُلَيْمٍ إلى عَامِرٍ. وَفي رواية: بَعَثَ خَالي حَرَاماً أخاً ‘ُمِّ سُلَيْمٍ في سَبْعِينَ رَاكِباً. فَلَمَّا قَدِمُوا قَالَ لَهُمْ خَالِي: أتَقَدَّمُُكُمْ. فَإنْ أمَّنُونِي حَتّى أُبَلِّغَهُمْ عَنْ رَسولِ اللّهِ #، وَإَّ كُنْتُمْ مِنِّي قَرِيباً. فَتَقَدَّمَ فَأمَّنُوه. فَبَيْنَمَا هُوَ يُحَدِّثُهُمْ عَنْ رسولِ اللّهِ # إذْ أوْمَوْا إلى رَجُلٍٍ مِنْهُمْ فَطَعَنَهُ فَأنْفَذَهُ. فَقَالَ: اللّهُ أكْبَرُ، فُزْتُ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ. ثُمَّ مَالُوا عَلى بَقِيَّةِ أصْحَابِهِ فَقَتَلُوهُمْ. فَأخْبَرَ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السََّمُ النَّبيَّ # أنَّهُمْ قَدْ لَقَوْا رَبَّهُمْ فَرََضِيَ عَنْهُمْ وَأرْضَاهُمْ. فَقَنَتَ # شَهْراً يَدْعُو في الصُّبْحِ عَلى أحْيَاءِ مِنْ الْعَرَبِ ، عَلى رِعْلٍ وَذَكْوَانَ وَعُصَيَّةَ وَبَنِي لِحْيَانَ[. أخرجه الشيخان .
- Hz. Enes (r.a) anlatýyor: "Resûlullah (a.s) Benî Süleym'den bir grubu Benî Âmir'e gönderdi. -Bir rivayette: (annem) Ümmü Süleym'in kardeþi dayým Harâm'ý yetmiþ süvari içerisinde gönderdi.- (Bi'r-i Mâuna'ya) vardýklarý zaman dayým onlara:"Ben sizden önce gideyim. Eðer bana Resulullah'tan tebliðde bulunmam için emân verilirse (tebliðde bulunurum). Eman vermezlerse, sizler bana yakýn bir yerde bulunmuþ olursunuz" dedi. Ve ilerledi. Gerçekten dayýma önce emân verdiler. O, kendilerine Resulullah (a.s)'dan bahsederken, kendilerinden bir adama imâ ile iþaret ettiler. O da dayýma ansýzýn mýzrak sapladý. Dayým:"Allahu ekber, Ka'benin Rabbýna yemin olsun, (þehidlik) kazandým!" dedi. Sonra dayýmýn diðer arkadaþlarýna yönelip (daða kaçan iki kiþi hariç) hepsini öldürdüler. Cibril aleyhisselam Resulullah (a.s) onlarýn Rablerine kavuþtuðunu, Allah'ýn onlardan razý olup onlarý da razý ettiðini haber verdi.Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm bir ay boyu, Arap kabilelerinden Ril, Zekvan, Usayye ve Beni Lihyân'a sabah namazýnda beddua etti." [435]
ـ وعن أنسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَنَتَ رَسُولُ اللّهِ # شَهْراً حِينَ قُتِلَ الْقُرَّاءُ، فَمَا رَأيْتُ رَسُولَ اللّهِ # حَزِنَ حُزْناً قَطُّ أشَدَّ مِنْهُ[. أخرجه الشيخان .
- Hz. Enes (r.a) anlatýyor: "Resulullah (a.s), Kurralar öldürüldüðü zaman, bir ay boyu kunut okudu. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn, bir baþka þey için bu kadar üzüldüðünü hiç görmedim."[436]
Ynt: Amir Bin Fuheyre By: Bilal2009 Date: 20 Ocak 2019, 05:44:23
Esselamu aleyküm Rabbim þehitlerimizin makamýný artýrsýn Rabbim paylaþým için razý olsun