Cabir Bin Abdullah By: ayten Date: 06 Ekim 2010, 01:36:33
37)Sahâbenin en çok hadîs bildirenlerinden: CÂBÝR BÝN ABDULLAH
Sahabi. Cabir b. Abdullah b. Amr, b. Haram, b. Ka'b, b. Ganem, b. Seleme. Künyesi Ebû Abdullah olan Câbir Hazrec kabilesindendir.
Câbir'in babasý, ikinci Akabe bey'aitinde müslüman olmuþ ve Haramoðullarý nakipliðine tayin edilmiþti. Kâfirler Uhud gazasýnda onu, burnunu ve kulaklarýný keserek iþkence ettikten sonra þehit ettiler. Dokuz kýzý vardý, bunlara Câbir baktý. Hz. Câbir babasýnýn þehadetini þöyle anlatýr: "Babam Uhud'da þehit oldu. Kýz kardeþlerim bana bir deve vererek git babamýzýn cenazesini bu deveye yükle getir ve onu Selemeoðullarý kabristanýna göm dediler. Deveyi alarak gittim. Yanýmda birkaç adam da vardý.
Rasûl-i Ekrem babamý cihat meydanýndan taþýyarak aile kabristanýna götürmek istediðimi haber aldýlar. O, Uhud'da oturuyordu. Beni huzurlarýna çaðýrarak dedi ki: Nefsimi elinde tutan Cenâb-ý Allah'a yemin ederim ki; Abdullah arkadaþlarý ile birlikte gömülecektir. Rasûl-i Ekrem'in bu sözü üzerine ben de babamý taþýmaktan vazgeçtim ve onu Uhud þehitleri ile birlikte gömdüm."[479] Rasûlullah Câbir'e, "Sana bir müjde vereyim mi? Allah babaný diriltti. Ve kendisine perdesiz doðrudan doðruya hitap etti. Halbuki þimdiye kadar hiçbir kimseye böyle hicabsýz söylediði olmamýþtýr" buyurdu.
Babasý þehit olunca ardýnda býraktýðý borçlarýný Câbir ödeyemedi ve Rasûlullah'a giderek, "Ya Rasûlallah! Babam Uhud günü þehit olduðunda bana borç býraktý. Alacaklýlar beni sýkýþtýrýyorlar. Bana Yardým ediniz de borcumun bir miktarýný gelecek yýla ertelesinler." dedi.
Rasûlullah: "Hay hay, öðleye doðru size gelir, alacaklýlarý görürüm" dedi.
Rasûlullah Câbir'in evine gitti. O istirahat ederken Câbir onun için bir koyun kestirdi. Rasûlullah uyanýnca Câbir'e "Bana Ebû Bekir'i çaðýr" dedi. Rasûlullah ve yanýndaki ashabý yemek yediler. Yemekten sonra Rasûlullah gitmek üzere ayaða kalkýnca Câbir'in zevcesi ona "Ya Rasûlallah, bana ve kocama dua et" diye yalvardý.
Rasûlullah da: "Cenâb-ý Hak seni ve kocaný maðfiretine nail etsin" buyurdu. Rasûlullah daha sonra alacaklýlarý çaðýrmýþ ve onlardan Câbir'e mühlet vermelerini istemiþ, onlar mühlet vermeyince Rasûlullah Câbir'e hurmalarýný ölçüp onlara vermesini buyurmuþtur.
Hz. Câbir, hurmalarýyla babasýnýn borçlarýný ödedikten sonra kendisine de bir miktar hurma kalmýþtýr. Bunu Rasûlullah'a aktarýrken karýsýna dönüp "Ben sana Rasûlullah'ý rahatsýz etmemeni tenbih etmemiþ miydim?" deyince karýsý "Rasûl-i Ekrem benim evime gelir de, ben ondan bana ve kocama dua etmesini nasýl istemem?" demiþtir. Câbir, "Biz, Rasûl-i Ekrem'in himmet ve imdadý ile borçtan kurtulduk" demiþtir.
Rivayete göre Câbir, Bedir ve Uhud savaþlarýndan baþka bütün Cihat hareketlerine katýlmýþtýr. Câbir, Enmar gazasýnda Rasûlullah'ýn hayvanýnýn üzerinde namaz kýldýðýný rivayet etmektedir. Hendek savaþýnda da Rasûlullah ile ashabýnýn tam üç gün aç kaldýklarýný, hendek kazan bazý sahabelerin rastladýklarý kayayý yerinden oynatamadýklarýný nakleden Cabir þöyle der: "Rasûl-i Ekrem'e bir kaya parçasýna tesadüf ettiklerini söylemiþler. Hz. Peygamber de onlara "Siz bu kaya parçasýnýn üzerine biraz su serpiniz" buyurdu. Su serpildi, sonra Rasûl-i Ekrem kazmayý eline alarak besmele çektikten sonra kazma ile kayaya üç defa vurunca kaya tuzla buz oldu. Bu sýrada dikkat ettim, Rasûl-i Ekrem karnýna (açlýktan) bir taþ baðlamýþtý."
Hz. Câbir, Sýffin vakasýnda Hz. Ali tarafýnda yer aldý. Ancak, Hz. Ali'nin þehit edilmesinden sonra Muaviye'ye bey'at etti. Ömrünün sonlarýnda gözleri görmez oldu. Medine'de doksanüç yaþýnda öldü.
Câbir, Rasûlullah'tan bin beþ yüzden fazla hadis rivayet etmiþtir. Elli sekizi Buhârî ve Müslim'de mevcut olup müttefekun aleyhtir. Ashab arasýnda Câbir Ýbn Abdullah isminde iki kiþi daha vardýr: Biri Câbir Ýbn Abdillah Ýbn Rebâh; diðeri Câbir Ýbn Abdillah er-Râbisî'dir.[480]
Hz. Câbir'in Rasûlullah'tan önemli rivayetleri vardýr. Bunlardan bazýlarý þöyledir: Ýstihâre hadîsi: "Rasûlullah Kur'an'dan bir sure öðretir gibi (büyük küçük) iþlerimizin hepsinde bize istihâre (duasýný) öðreterek þöyle buyurdu. "Sizin biriniz bir iþe kalben azmettiðinde o kimse farz deðil (istihare niyetiyle nafile olarak) iki rekat namaz kýlsýn. (Namazdan) sonra þöyle dua etsin:
-Ya Rab hakkýmda hayýrlýsýný bildiðin için senin dergâh-ý inâyetinden bana hayýrlýsýný bildirmeni dilerim. Ve hayýrlý olana gücün yetiþtiðinden lütfünden bana güç vermeni dilerim.
Ya Rab, hayýrlý olanýn bana gösterilmesini ve takdirini senin o büyük fazl ve kereminden dilerim. Allah'ým senin her þeye gücün yeter, halbuki benim yetmez. Sen her þeyi bilirsin, halbuki ben bilmem. Muhakkak sen þuurumuzdan uzak olan her þeyi de pek yakýndan bilirsin.
Ya Rab, bilirsin ki bildiðinde hiç þüphe yoktur þu azmettiðim iþ dinim, dünya ve âhiretim için hayýrlý ise, benim için onu kolaylaþtýr.
Sonra iþlemeye kudret bahþettiðin ve bana nasip kýldýðýn bu iþi, mübarek eyle. Yine þu azmettiðim iþ dinim, dünya ve âhiretim için þer ise, bu iþi benden beni de bu iþten uzaklaþtýr. Ve hayýr nerede ise o hayrý bana takdir eyle. Sonra nefsimi bu takdir buyurduðun hayýr kabul etmeye razý kýl."
Hz. Câbir "istihare eden müminin duada bu iþ diye geçen yerlerde hacetini adýyla anmasýný" söylemiþtir.
Hz. Câbir'in rivayet ettiði diðer hadislerden bazýlarý þunlardýr: "Sizin biriniz farz namazý mescidinde kýldýðýnda (dönüp evine gelerek sünnet, müstehap, kaza namazlarýný evinde kýlmak suretiyle) evini de namazýn feyz ve bereketinden nasibdar kýlsýn. Cenâb-ý Hak onun namazýndan evinde bereket yaratýr. "
"Bir kere yanýmýzdan bir cenaze geçmiþti de Rasûlullah (a.s.) cenaze geçtiði için kýyam etmiþti. Biz de ayaða kalktýk. Ve, Ya Rasûlallah, bu bir Yahudi cenazesidir dedik. Rasûlullah, Bir cenaze gördüðünüzde (müslim olsun, kâfir olsun) kýyam ediniz. Çünkü ölüm, korkunç bir þeydir buyurdu.
"Ey Câbir dikkat et. Sana Kur'an'da nazil olan en büyük sureyi bildiriyorum. Bu, Fâtiha-i Þerîfe'dir. Zira onda her derde karþý bir þifa vardýr."
"Rasûlullah (a.s) zamanýnda biz, at eti yerdik."
"Ezan ile beraber ticaret haram olur. Hutbe (cuma hutbesi) esnasýnda da söz söylemek haramdýr. Söz söylemek hutbeden sonra helâl olur. Ticaret de namazdan sonra helâl olur."
"Rasûlullah'ýn mescidinde bir hurma kütüðü vardý. Hz. Peygamber, hutbe esnasýnda ona dayanýrdý. Kendisi için minber yapýldýðýnda bu kütükten gebe develerin iniltisine benzer sesler çýktýðýný iþittik. Hz. Peygamber minberden inip de elini üzerine koyunca sustu." O sýrada kütük susturulan çocuk gibi hafif hafif inliyordu. Susturduktan sonra "O, yanýnda edildiðini iþittiði zikrullah için aðladýydý" buyurdular."
Bir defa biz Rasûl-i Ekrem (a.s) ile birlikte Cuma namazý kýlarken Þam tarafýndan yiyecek yüklü bir kervan geldi. Cemaat birer birer kâfileye doðru yönelip oniki kiþi kalýncaya kadar hep daðýldýlar. O zaman þu ayet nazil oldu:
وَاِذَا رَاَوْا تِجَارَةً اَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا اِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا قُلْ مَا عِنْدَ اللّهِ خَيْرٌ مِنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللّهُ خَيْرُالرَّازِقينَ
“Ve bir ticaret veya bir eðlence gördükleri zaman onun tarafýna yönelip seni ayakta býrakmýþ oldular. De ki: "Allah'ýn yanýndaki, eðlenceden de, ticaretten de hayýrlýdýr, ve Allah rýzýk verenlerin en hayýrlýsýdýr."[481]
"Benden evvel hiç bir kimseye verilmedik beþ þey bana verilmiþtir: Bir aylýk yola kadar (düþmanlarýmýn kalbine) korku salmak ile zafere erdim. Yeryüzü bana mescid kýlýndý. Onun için ümmetimden namaz vakti gelip çatmýþ her kim olursa olsun namazýný kýlýversin. Ganimet bana helâl edildi. Halbuki benden evvel kimseye helâl edilmemiþtir. Bana þefaat verildi. Bir de her peygamber özellikle kendi kavmine gönderilirken ben bütün insanlara gönderildim. "
"Rasûl-i Ekrem (a.s) efendimiz öðleni (zevâlden sonra) gündüzün sýcaðýnda; ikindiyi henüz güneþ (beyaz ve) tertemiz iken; akþamý güneþ battýðýnda; yatsýyý da gâh erken gâh geç kýldýrýrdý. Cemaati toplanmýþ bulduðunda acele eder, gecikmiþ bulduðunda tehir ederdi. Sabah namazýný ise onlar, yahut Rasûlullah karanlýkta kýlarlardý."
"Hz. Peygamber (a.s) sarýmsaðý kastederek Her kim bu yeþillikten yerse mescidlerimize, yanýmýza gelmesin buyurdu."
Hz. Câbir Medine'de ölen son sahabedir. Hadis, tefsir ve fýkýh'da önemli bir yeri vardýr. Müttaki veya facir, herkesin Cehennem'e gireceðini, fakat ateþin müttakileri yakmayacaðýný, Allah'ýn onlarý ateþten kurtaracaðýný bildirerek, Meryem suresinin on yedinci ayetinin tefsirine açýklýk getirmiþtir. Yine o þu hadîsi bildirmiþtir: "Ýnsanlar Allah'ýn dinine fevc fevc girdiler, ondan fevc fevc çýkacaklar. "
Ynt: Cabir Bin Abdullah By: ceren Date: 18 Ocak 2019, 17:50:48
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bizlere bu bilgileri sunan kardesimizden. ..
Ynt: Cabir Bin Abdullah By: Bilal2009 Date: 19 Ocak 2019, 14:30:57
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun